Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2018/946 E. 2018/1124 K. 20.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/946 Esas
KARAR NO : 2018/1124
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 16/11/2017
NUMARASI : 2015/280 E. 2017/840 K.
DAVA : İFLAS (İflasın Ertelenmesi)
KARAR TARİHİ : 20/06/2018
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde davacı …Tic.AŞ, … Tic.Ltd.Şti ünvanı ile İstanbul Ticari Sicil Memurluğu nezdinde … sicil numarası ile kurulduğu ve 21/05/2003 tarihinde tescil edildiğini, davacı şirketin plastik sektöründe hammadde olarak kullanılan petrokimyasal ürünlerin ithalat, ihracat, transit ticareti ve üretimi amacıyla kurulduğunu, ilk yıllarda üretim haricindeki faaliyetlerini artarak geliştirdiğini, bir taraftan ticaret hacmini hızla geliştiren davacı şirketin diğer taraftan da kurumsallaşmak amacıyla büyük adımlar atmaya başladığını, 06/08/2012 tarihinde tür değişikliğine giderek … Tic. AŞ. isminde faaliyetlerine devam ettiğini, 13/01/2014 tarihinden itibaren İstanbul Gelişen İşletmeler Piyasasında hisse senetlerinin işlem görmeye başladığını, davacı şirketin hisse senetlerinin 13/01/2014 tarihinden bugüne kadar kesintisiz olarak …A.Ş. gelişen işletmeler piyasasında işlem gördüğünü, 2003 yılında 5000 TL sermaye ile kurulan şirketin şu an sermayesinin 6.187.500,00 TL olduğunu, davacı şirkette hali hazırda 27 kişi istihdam edildiğinde, 30/09/2015 tarihi itibarıyla 2015 yılı cirosunun 52.804.839.93 TL olduğunu, müvekkil şirketin bilinen özel durumu ve borca batık olmasına karşın iflasın ertelenmesini talep etmesi, şirketin varlığını, dolayısıyla faaliyetini sürdürmek istediğini gösterdiğini, davacı şirketin azami 2 yıl içerisinde projelerini, yatırımlarını, imalatlarını tamamlayarak ticari işlemlerine de devam ederek alacakları ile kazan – kazan anlayışı içerisinde yapılandırma anlaşmaları yaparak içinde bulunduğu mali sıkıntıdan çıkabileceğini, davacı şirketin içinde bulunduğu mali krize rağmen 2015 yılında tam kapasite ile çalıştırdığı fabrikanın üretim kapasitesini arttırmak için 2015 yılında yeni makina alım sözleşmeleri yaptığını, bu sözleşmeler uyarınca büyük miktarda ödemeler yaptığını ancak devam eden ödemeleri yapamadığı için makineler davacı şirkete teslim edilmediği, davacı şirketin ürettiği malı satamadığı gibi bir probleminin olmadığını, şirketin acil ve zorunlu giderlerinin karşılanması için şirkete ait olup blokajlı veya tedbirli olan banka hesaplarındaki tedbir, haciz ve blokajların kaldırılmasına karar verilmesini, haciz, ihtiyati haciz, mahsup,hapis hakkı, temlik gibi hukuki işlem def’ilerin erteleme kararı ile birlikte şirket aleyhine kullanılmasının durdurulmasına bu nedenle mahkemece İİK’nun 179,179/a ve 179/b maddeleri ile TTK’nun 376. hükmü gereğince ihtiyati tedbir kararı verilmesi ile davacı şirketin iflasının karar tarihinden itibaren 1 yıl süreyle ertelenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesi; Gebze Ticaret Sicil Müdürlüğünün 23024 sicil numarasında kayıtlı davacı …. A.Ş. ‘nin İİK’nun 179. maddesi gereğince iflasına karar vermiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı … Ticaret A.ş vekili istinaf taleplerinde;
Müvekkil şirket adına 20.11.2015 tarihinde iflas erteleme talep edildiğini, 01.12.2015 tarihli ara kararı ile ihtiyati tedbir kararı verildiğini, 16/11/2017 tarihinde de iflas kararı verildiğini, oysa yerel mahkemeye revize iyileştirme projesi hazırlamak için talepte bulunulduğunu ancak revize iyileştirme projesinin bir kez hazırlanabileceği ve onun da hazırlandığı gerekçesi ile taleplerinin yasaya ve Yargıtay’ın yerleşmiş içtihatlarına aykırı bir şekilde reddedildiğini, 01.12.2015 tarihli ara karar üzerine sunulan revize iyileştirme projesinin sadece mahkeme ara kararı uyarınca iyileştirme projesinde belirtilen bazı hususların açıklanmasından ibaret olup revize bir proje olmadığını, Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 16.11.2017 tarih 2015/280 E. 2017/840 K. sayılı kararının istinaf yolu ile incelenerek kaldırılmasına karar verilmesini talep ve istinaf etmiş;
İstinaf dilekçesi Müdahil … A.Ş vekiline 15/01/2018 tarihinde tebliğ edilmiş, istinaf talebine 25/01/2018 tarihli dilekçesi ile cevap verilerek; Davacının her ne kadar 15 Temmuz 2016 ve sonrasındaki süreçten etkilendiğini ve bu sebeple de sermaye artırımını sağlayamadığını ifade etmekte ise de hain darbe girişiminin yaşandığı güne kadar iyileştirme projesine uygun hareket etmediği ve borca batıklığında herhangi bir ilerleme gösteremediğinin kayyum ve bilirkişi raporlarıyla sabit olduğunu, ortak bulmasının da mümkün olmadığını, borca batıklıktan çıkamamasının tek sebebinin, herhangi bir delil veya belge ile dahi tevsik edilmeksizin, soyut bir şekilde darbe girişimine bağlanmasının mümkün olmadığını, revize proje sunmadığınının iddia edilerek istinaf yoluna başvurulmasının kötü niyet göstergesi olduğunu, belirterek istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep etmiş, HMK.nun 348.maddesine göre katılma yoluyla istinaf talebinde bulunulmadığı görülmüştür.
İstinaf dilekçesi Müdahil Plastik Sanayiciler Derneği İktisadi İşletmesi vekiline 12/01/2018 tarihinde tebliğ edilmiş, istinaf talebine 22/01/2018 tarihli dilekçesi ile cevap verilerek; Dosyaya sunulan 11.09.2017 tarihli bilirkişi raporuna göre davacı şirketin mali durumunun iyileştirilmesinin mümkün olmadığının açıkça anlaşıldığını, İİK’nun 179/a-8. Maddesi gereğince “Şirket veya kooperatif, erteleme yargılaması sırasında ancak bir defaya mahsus olmak üzere revize iyileştirme projesi verebilir.” hükmü gereğince Yerel Mahkemece 09.10.2017 tarihli duruşmada verilen 4 no.lu ara kararı ile davacı tarafın ikinci kez revize iyileştirme projesi sunma talebinin reddine ilişkin kararının da yasaya uygun olduğunu belirterek davacı şirketin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmesini talep etmiş, HMK.nun 348.maddesine göre katılma yoluyla istinaf talebinde bulunulmadığı görülmüştür.
İstinaf dilekçesi Müdahil …Tic. A.Ş vekiline 15/01/2018 tarihinde tebliğ edilmiş, istinaf talebine 29/01/2018 tarihli dilekçesi ile cevap verilerek; Davacı Şirket’in 18.11.2015 tarihli bilançoya göre 10.237.824,86 TL’lik borca batık olduğu, borca batıklık halinin 14.977.727,17 TL’ye yükselerek durumun iyileşme göstermediği davacı tarafın yargılama sürecinde taahhütlerini gerçekleştirmediği, dahası alacaklıların vakit kaybetmesine ve türlü zararlara uğramasına sebebiyet verdiğini, borca batıklıktan kurtulmasının mümkün olmadığından İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen kararın yerinde olduğu belirtilerek istinaf başvurusunun reddine karar verilmesi talep edilmiş, HMK.nun 348.maddesine göre katılma yoluyla istinaf talebinde bulunulmadığı görülmüştür.
İstinaf dilekçesi Müdahil… ve Tic. A.Ş vekiline 17/01/2018 tarihinde tebliğ edilmiş, istinaf talebine 26/01/2018 tarihli dilekçesi ile cevap verilerek; Mahkemenin kararının yerinde olduğu, zira şirketin borca batıklığının artarak devam ettiğini, iyileştirme ve revize iyileştirme projesinde öngörülen satış rakamlarına ulaşılamadığı gibi sermaye artış taahhütlerinin yerine getirilemediğini, revize iyileştirme projesinde öngörülen satış rakamlarına ulaşılamadığı gibi bundan sonraki dönemlerde de öngörülen ciroların gerçekleşmesinin çok zor hatta imkansız olduğunu, revize iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olmadığı gibi karar tarihi itibariyle şirketin özvarlığının iflas erteleme davasının açıldığı zamana göre daha da kötü durumda olduğunu, bu hususların bilirkişi raporlarıyla da tespit edildiğini, ancak bir kere revize iyileştirme projesi verebileceğini, ilk derece mahkemesinin kararının onanmasına karar verilmesini istemiş, HMK.nun 348.maddesine göre katılma yoluyla istinaf talebinde bulunulmadığı görülmüştür.
İstinaf dilekçesi Müdahil … Ltd. Şti. vekiline 15/01/2018 tarihinde tebliğ edilmiş, istinaf talebine 17/01/2017 tarihli dilekçesi ile cevap verilerek; Gebze Asliye Ticaret Mahkemesinde davacının açmış olduğu İflas Erteleme davasının reddedilerek mahkemece verilen iflas kararının yerinde olduğunu, davacının istinaf taleplerinin reddine karar verilmesini talep ettiklerini zira işletme projesinin hayata geçirilememiş olmasını 15 Temmuz girişimine bağlanmış ise de bu girişim öncesinde yaşanan 9 aylık dönemde bir tane dahi alacaklı ile anlaşmadığı gibi kira borçlarını dahi ödemediğini, davacı vekilinin istinaf talebi olarak sunmuş olduğu gerekçelerin hiç biri geçerli olmayıp, davacının istinaf taleplerinin reddi ile yerel Mahkeme kararının onanmasına karar verilmesini talep etmiş, HMK.nun 348.maddesine göre katılma yoluyla istinaf talebinde bulunulmadığı görülmüştür.
İstinaf dilekçesi Müdahil … ve Tic. Ltd. Şti.
vekiline 15/01/2018 tarihinde tebliğ edilmiş, istinaf talebine 17/01/2017 tarihli dilekçesi ile cevap verilerek; İlk derece mahkemesi kararının, davacı şirketin ticari defter ve kayıtlarına, iyileştirme ve revize iyileştirme projelerine ve bilançoya uygun olduğundan ve davacı şirketin, borca batık vaziyette olduğu bilirkişi raporu ile tespit edilmiş ve borca batıklık halinin ortadan kaldırılmasının mümkün olmadığı objektif olarak belirlendiğinden davacı şirketin iflasına karar verilmesi gerektiğini belirterek istinaf talebinin reddine karar verilmesi istenmiş, HMK.nun 348.maddesine göre katılma yoluyla istinaf talebinde bulunulmadığı görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME:
İlk derece mahkemesinin gerekçeli kararının davacı vekili tarafından yasal süre içinde istinaf edildiği anlaşılmakla;
Dava, TTK’nun 324, 376 ve 377 ile İİK’nun 179. maddesi uyarınca iflasın ertelenmesine ilişkindir.
Davacı şirketin dava tarihi itibariyle Gebze Ticaret Sicil Memurluğu’na 23024 sicil numarası ile kayıtlı olduğu, ticari merkezinin Gebze/İSTANBUL adresinde bulunduğu, davanın İİK.nun 179/1.maddesinde öngörülen yetkili Mahkemede açıldığı anlaşılmaktadır.
Dosyadaki bilgi ve belgelere göre; davacı şirketin 20/11/2015 tarihi itibariyle öz varlığının (-) 10.237.824,86 TL’yken 31/03/2017 tarihli kayıtlar ve rapor tarihi 11/09/2017 tarihi itibariyle borca batıklığın (-) 16.095.761,99 TL’ye yükseldiği, davanın açıldığı 20/11/2015 tarihinden 2. rapor tarihi olan 11/09/2017 tarihine kadar geçen 2 yıla yakın kadar zaman zarfında davacı şirketin borca batıklığının azalacağı yerde artarak devam ettiği, iyileştirme ve revize iyileştirme projesinde 2016 ve 2017 yılları için toplam 2.000.000,00 TL olarak öngörülen sermaye artış taahhütlerinin yerine getirilemediği, yine revize iyileştirme projesinde öngörülen satış rakamlarına ulaşılamadığı hatta 2016 yılı için yaklaşık %2, 2017 yılı 3 aylık dönem için %1’in dahi altında satış yapılarak bundan sonraki dönemlerde de öngörülen ciroların gerçekleşmesinin çok zor ve hatta imkansız olduğu, 2016 yılı için 8.779.708,00 TL kar hedeflenirken (-) 2.942.051,95 TL dönem zararı oluştuğu, 2017 yılı için 20.886.829,00 TL kar hedeflenirken 115,34 TL kar elde ettiği bu suretle revize iyileştirme projesinde öngörülen karların gerçekleşmediği, bundan sonraki dönemlerde de öngörülen karların gerçekleşmesinin çok zor olduğu yönündeki bilirkişi raporunun hükme dayanak teşkil edecek nitelikte açık ve bilimsel olduğu, ilk derece mahkemesince de bu rapora dayanılarak davacı şirketin iyileştirme/revize projelerindeki verilerin ve yapılacak iyileştirme çalışmalarının gerçekçi olmadığı, bu haliyle revize iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olmadığı gibi karar tarihi itibariyle şirketin öz varlığının iflas erteleme davasının açıldığı ve ihtiyati tedbir kararının verildiği zamana göre daha da kötü duruma düştüğü, mevcut fiili durum ve borç yapısı itibariyle davacı şirketin borca batıklıktan çıkma ihtimalinin çok zor olduğu, borca batıklığı artarak devam eden davacı şirketin iyileştirme ve revize projesini uygulayamadığı, uygulamasının ve borca batıklıktan kurtulmasının da mümkün olmadığına kanaat getirilerek ve 2.revize projesi sunulması taleplerinin bu nedenlerle reddi ile yazılı şekilde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik görülmediğinden davacı vekilinin istinaf taleplerinin reddine karar vermek gerekmektedir.
Sonuç olarak yukarıda yapılan açıklamalar ışığında ilk derece mahkemesinin kararında usul veya esas yönünde hukuka aykırılık bulunmadığından 6100. Sayılı HMK’nun 354/1. Maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nun 353/1b.1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş olup, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Dosya kapsamı ve delil durumuna göre İlk Derece Mahkemesi kararında esas ve usul yönünden herhangi bir hata görülmediğinden HMK ‘ nın 353/1.b.1 Maddesi gereğince davacı tarafın istinaf başvurusunun esastan REDDİNE,
2-İstinaf harçları peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, fazla alınan harcın talep halinde yatıran tarafa iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma yapılmadığından istinaf vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353 / 1-b/1 bendi ile, İİK’nun 179/c. Maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 10 gün içinde temyiz yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.20/06/2018