Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2018/917 E. 2018/803 K. 02.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/917 Esas
KARAR NO : 2018/803
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİH : 31/01/2018 (İhtiyati Haciz Ara Kararı)
NUMARASI : 2018/35
DAVANIN KONUSU : İTİRAZIN İPTALİ
KARAR TARİHİ : 02/05/2018
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava, İİK 67.maddesi uyarınca açılan takibe yapılan itirazın iptali davasıdır.
Davacı vekilince, taraflar arasındaki mevcut ticari ilişki kapsamında davalıya 848 Adet fatura düzenlediğini, faturalara davalının bir itirazının bulunmadığını, davalı şirkete ilettikleri 20/07/2017 tarihli mutabakat mektubunda, davalının 92.393,25 TL bakiyeli borcuna dair herhangi bir itiraz ve kayıt sunmadığını, 02/08/2017 tarihinde, 100.173,10 TL olan güncel borçlarına ilişkin yeniden mutabakat mektubu gönderildiğini, ancak davalıdan geri dönüş olmadığını, fakat mağduriyet olmasın diye işlemlere devam ettiklerini, yine ödeme yapılmaması üzerine, Eyüp .. Noterliğince düzenlenen 03/10/2017 tarih ve … yevmiye nolu ihtarname gönderildiği, bu ihtarnameden sonra toplam 113.032, 29 TL’den 23.000 TL’lik kısmın ödendiğini, geri kalan 90.032,90 TL’nin ödenmediğini, bunun üzerine davalı aleyhine İstanbul …. İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı dosyadan icra takibi başlattıklarını, fakat davalının icra takibine haksız olarak itiraz ettiğini ve takibin durduğunu belirterek, itirazın iptalini talep etmiş, ayrıca 30/01/2018 tarihli dilekçesi ile de, İİK 257.maddesi uyarınca borçlunun mal kaçırma ve ödeme kabiliyetini kaybetmesi ve adres değiştirmesi tehlikesi bulunduğundan alacağın tahsili ve teminatı zımmında, öncelikle teminatsız veya mümkün değilse teminat mukabili ihtiyati haciz talebinde bulunmuştur.
Mahkemece 30/01/2018 tarihli ara kararında, faturanın tek başına mal teslim edildiğinin kabulü için yeterli olmadığı, borçlunun mal kaçırma girişimi iddiasına ilişkin delil bulunmadığı, mutabakat mektubu ibraz edilmiş ise de, dava konusu miktar ile mutabakat miktarındaki tutarın uyuşmadığı gerekçesi ile ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir.
Dosya kapsamına göre taraflar arasında gümrük müşavirliği hizmetleri için sözleşme ve ticari ilişki bulunduğu, davacının davalıya karşı fatura alacağına dayalı olarak K. Çekmece … İcra Dairesinin … E. Sayılı dosyasında 90.032,90 TL asıl alacak icra takibinde bulunduğu ve davalının bu takibe itiraz ettiği, iş bu itirazın iptali davasının da bu nedenle açıldığı, davacının davalıya Eyüp ..Noterliğinin 3 Ekim 2017 tarih ve …yevmiye nolu ihtarnamesi ile toplam alacağın 113.032,90 TL olduğu, ve bu borcun ödenmesinin talep edildiği, 20/07/2017 tarihli mutabakat mektubunda, 09/06/2017 tarihi itibariyle 92.353,25 TL için borç için mutabık olunduğuna dair davalı şirketin kaşe ve imzasının bulunduğu, bu tarihten sonra davacının beyanında belirttiği 23.000 TL’lik ödeme dışında herhangi bir ödeme yapıldığına dair dosyada belge bulunmadığı, davacının irsaliyeli faturaları dosyaya sunmuş olduğu, ayrıca sunulan hesap ekstresi raporuna göre,23.000 TL’lik ödeme sonrası 04.10.2017 tarihi itibariyle davacının 90.032.90 TL borcunun bulunduğu, görülmektedir.
İİK 257. maddesine göre, ihtiyati haciz kararı verilmesi için alacağın rehinle temin edilmemiş ve vadesinin gelmiş olması gerekmektedir. Bu hükme göre, bir para alacağının vadesinin gelmesi halinde, alacaklı, ihtiyati haciz talebinde bulunabilecektir.
İİK’nın 258/1 fıkrasına göre de, alacaklının, alacağı ve icabın- da haciz talepleri hakkında, mahkemeye kanaat getirecek delilleri göstermeye mecbur olduğu hükme bağlanmıştır. Bu hükme göre, ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için, kesin bir ispat aranmamakta, özellikle hukuki bir işlem söz konusu olduğunda, alacağın varlığının ve muaccel olduğunun yazılı bir belgeye veya belgeler zincirine dayanmasının tercih edilmesi gereken bir seçenektir. (Yargıtay 19.HD. 23.01.2014 t. 2023/18723-2014/1804)
Somut olayda davacı tek başına bir fatura deliline dayanma- maktadır. Faturaya dayanak taraflar arasındaki cari hesap ilişkisi, fatura, ticari ilişki kapsamında davalının yapmış olduğu ödemeler, taraflar arasında düzenlenen mutabakat mektubu ve ihtarname de dosyada mevcuttur. Ayrıca davacı tarafından davalı hakkında başlatılmış bir icra takibi de bulunmaktadır.
Yukarıda açıklandığı şekilde taraflar arasındaki sözleşmesel ilişki, fatura, davalı tarafça yapılan ödeme, mail yazışmaları, ihtarname ve yapılan icra takibi İİK 258 maddesi anlamında, yaklaşık ispata yönelik yeterli delil olarak görülebileceği gibi, alacağın muacceliyetine de bir karinedir.
Bu durumda İİK nın 257 maddesinde belirtilen ihtiyati haciz şartının varlığının kabulü ve ve davacının ihtiyati haciz talebinin kabulü gerekirken, yerinde olmayan gerekçeyle, talebin reddine karar verilmesi hatalı olduğundan, davacının istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının HMK 353/1.a. 6 maddesi gereğince kaldırılmasına, davacının ihtiyati haciz talebinin İİK 259 ve HMK 87/1 maddesinde belirtilen şartlar çerçevesinde değerlendirilerek, dairemiz kararına uygun şekilde karar verilmek üzere mahkemesine iadesine, HMK 362.1.f maddesi uyarınca kesin olarak karar verilmesi gerekmekle aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacının istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2-Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/35 Esas sayılı 31/01/2018 tarihli ara kararının HMK’nun 353/1a.6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
3–Dosyanın, davacının ihtiyati haciz talebinin İİK 259 ve HMK 87/1 maddesinde belirtilen şartlar çerçevesinde değerlendirilerek, Dairemiz kararına uygun şekilde yeniden bir karar verilmek üzere mahalli Mahkemesine, İADESİNE,
4-İstinaf harçları peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
5-İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafın yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından davacı yana vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a-6 bendi ve aynı kanunun 362/1.f Maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.02/05/2018