Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2018/891 E. 2018/1147 K. 27.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/891 Esas
KARAR NO : 2018/1147
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ:İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 29/11/2017
NUMARASI : 2016/197 E. 2017/1146 K.
DAVA : İFLAS (İflasın Ertelenmesi)
KARAR TARİHİ : 27/06/2018
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı şirketin son yıllara kadar başarılı bir şekilde ticari faaliyetini sürdürdüğünü, ancak son yıllarda meydana gelen ülke ekonomisindeki dalgalanmalar, döviz kurlarının artması, piyasadaki talep düşüklüğü, artan malzeme fiyatları ve petrol fiyatlarındaki küresel düşüş nedeniyle davacı şirketlerin ekonomik sıkıntı içine düştüğünü, iyileştirme projesi uyarınca alınacak önlemler ve yapılacak sermaye artışları sonucu şirketin borca batıklıktan kurtulma ümidinin bulunduğunu, bu durumun alacaklıların da lehine olacağını belirtmiş, İİK 179. vd. maddeleri uyarınca davacı şirketin iflasının bir yıl süreyle ertelenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Müdahiller genel olarak davacılar ile aralarında ticari iş ilişkilerinden kaynaklı alacaklı olduklarını, alacaklarının ödenmediğini, davaların reddi ile iflaslarına karar verilmesini talep etmişlerdir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesi; Davacı …Limited Şirketi’nin borca batık olmaması nedeniyle iflasın ertelenmesi talebinin reddine, Davacı … Ticaret Limited Şirketi’nin iflasına karar vermiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacılar vekili istinaf taleplerinde; Yerel Mahkemenin kararını, bilirkişi raporuna itiraz ve 28.11.2017 tarihli dilekçeleri değerlendirilmeksizin verildiğini,
1-…. İnşaat …Ltd.Şti.yönünden;
Diğer grup şirketi …Petrolün kullanmış olduğu kredilerin kefili olduğunu, kefalete konu borç, göz önüne alındığında bu şirketin 12,294,154,40.-TL borca batık durumda olduğunu, kefaletin borca batıklık hesabına katılmamasının Yargıtay içtihatlarına aykırı olduğunu, bu araştırmanın re’sen yapılması gerektiğini,
2-…Ltd.Şti.yönünden;
Sermaye artırımın gerçekleştirilmemiş olmasının nedeninin bilirkişi raporu yapılacak tespitten sonra artırımın yapılması düşüncesi olduğunu, bu sebeple uygun bir süre verilmesi halinde söz konusu sermaye artırımının gerçekleştirileceğini, kârlılık hedefi ve ek kaynak taahhütleri konusunda da uygun bir süreye ihtiyaçları olduğunu, ancak Yerel Mahkemece eksik hususlarının tamamlanması için süre verilmediğini, eksik bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulduğunu, 13.kayyım raporundaki iyileşmeye dikkat çekerek, 15.09.2017 tarihli bilirkişi raporunun 31.12.2015 tarihli mali verilere göre düzenlendiğini ve müvekkili firmaların güncel durumunu yansıtmadığını, mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesi talep ve istinaf edilmiştir.
İstinaf dilekçesi tüm müdahillere tebliğ edilmiş olup herhangi bir cevap verilmemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME:
İlk derece mahkemesinin gerekçeli kararının davacılar vekili tarafından yasal süre içinde istinaf edildiği anlaşılmakla;
Dava, TTK’nun 324, 376 ve 377 ile İİK’nun 179. maddesi uyarınca iflasın ertelenmesine ilişkindir.
Davacı şirketlerin dava tarihi itibariyle İstanbul Ticaret Sicil Memurluğu’na … sicil numaraları ile kayıtlı oldukları, ticari merkezlerinin Üsküdar/İSTANBUL adresinde bulunduğu, davanın İİK.nun 154/1.maddesinde öngörülen yetkili Mahkemede açıldığı anlaşılmaktadır.
Davanın 18/02/2016 tarihinde açıldığı, bilirkişi raporunun 31/12/2015 tarihli verilere göre verildiği, mahkemenin 29/11/2017 karar tarihi dikkate alındığında bilirkişi raporunun güncel verilere dayanmadığına ilişkin istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir.
1-… İnşaat …Ltd. Şti. yönünden;
Bilirkişi heyetince rayiç ve kayıtlı değerler üzerinden inceleme ve hesaplamalar yapıldığı, duran varlıkların altında işlem gören ve ortaklıklardan alacakları gösteren diğer alacaklar ile mali duran varlıkların bilançoda gösterilmediği, yine ortaklara borçların da rayiç değer bilançosuna alınmamasında bir isabetsizlik olmadığı, istinaf dilekçesinde kefalet borçlarının dikkate alınmadığı istinaf konusu yapılmış ise de Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 08/03/2017 tarih ve 2016/3302 E. 2017/717 K. Sayılı kararında da işaret edildiği üzere davacı şirketlerin grup şirketler olduğu dikkate alındığında grup şirketler açısından kefalet ilişkisi borca batıklığın tespiti açısından kötüye kullanabilmekte ve bir borca dair kefaletin birden fazla şirketin pasif hesabında gösterilmesi sebebiyle bir borçtan dolayı grup şirketlerin tamamı kayden borca batık hale geldiği/bu durumda grup şirketlerde borcun asıl borçlu şirket pasifinde gösterilmesi ayrıca borca kefil olan grup şirketin pasifinde kefil olunan bu borca yer verilmeden borca batıklığın hesaplanması gerekli olduğu, bu nedenle bilirkişi raporunda bir isabetsizlik olmadığından davacı vekilinin buna yönelik istinaf taleplerinin reddine karar vermek gerekmektedir.
2-…Petrol …Ltd. Şti. yönünden;
. …Ltd.Şti.nin 31/12/2015 tarihli rayiç değerlere göre borca batıklığının (-) 513.867,21.-TL olduğu, iyileştirme projesinde belirtilen sermaye artışının, rapor tarihine kadar 19 ay, karar tarihine kadar ise 21 ay geçmiş olmasına rağmen yapılmadığı, kayyım raporlarına göre şirketin Mayıs-2016 döneminden beri faaliyetini sürdürmediği, bu durumun Nisan-2017 tarihine kadar sürdüğü, 11/04/2017 tarihinden itibaren benzin istasyonunun faaliyete geçtiği, kârlılık hedeflerine ulaşamadığı, zaten ulaşmasının da mümkün olmadığı, iyileştirme ciddi ve inandırıcı olmadığı, diğer bir anlatımla projenin gerçekleştirilebilir ve şirketi iflastan kurtaracak nitelikte bir proje olmadığı, tedbirlerin devamına rağmen şirketin sürekli zarar ederek borca batıklığının devam ettiği anlaşılmaktadır. Bu nedenle ilk derece mahkemesinin kararında bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından davacılar vekilinin istinaf taleplerinin reddine karar vermek gerekmektedir.
Sonuç olarak yukarıda yapılan açıklamalar ışığında ilk derece mahkemesinin kararında usul veya esas yönünde hukuka aykırılık bulunmadığından 6100. Sayılı HMK’nun 354/1. Maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nun 353/1b.1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş olup, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Dosya kapsamı ve delil durumuna göre İlk Derece Mahkemesi kararında esas ve usul yönünden herhangi bir hata görülmediğinden HMK ‘ nın 353/1.b.1 Maddesi gereğince davacı tarafın istinaf başvurusunun esastan REDDİNE,
2-İstinaf harçları peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacılar tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma yapılmadığından istinaf vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353 / 1-b/1 bendi ile, İİK’nun 179/c. Maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 10 gün içinde temyiz yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.27/06/2018