Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2017/1891 Esas
KARAR NO : 2018/899
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 04/07/2017
NUMARASI : 2015/256 2017/572
KARAR TARİHİ :23/05/2018
KARARIN YAZILDIĞI T :25/05/2018
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREGİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında özetle;
Müvekkilinin davalı kooperatif üyesi olduğunu ve bu üyelikten kaynaklanan tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini, çekilen kura sonucunda şahsına A (1.) blok 1 nolu taşınmaz isabet ettiğini,ancak bu taşınmazın giderilmesi mümkün olmayacak oranda hasarlı bulunması nedeniyle ilgili belediye tarafından yıkıldığını, tüm üyelerin taşınmazlarını teslim alarak kullanmaya, tasarruf etmeye başladığını,müvekkilinin ağır hasar ve akabinde yıkım nedeniyle tasarruf etme imkanının kalmadığını, müvekkilinin dava harici başvurularının davalı kooperatif tarafından olumsuz cevaplanması nedeniyle, davalı kooperatife karşı dava açıldığını, kooperatifler yasası ve ana sözleşme gereğince her üyeye kullanılabilir eşit bir bağımsız bölümün teslim edilmesi gerektiğinden bahisle, zararın gideril- mesi talebinde bulunulduğunu, aynı zamanda fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak 1.000,00 TL üzerinden yoksun kalınan kira geliri tazminatı talep edildiğini,İstanbul 4.Asliye Ticaret Mahke- mesi’nin 2003/567 esas sayılı dosyası ile başlayan yargılamanın, Yargıtay incelemesi sonucu 2009/498 Esas numarası ile devam ettiğini, bir kez daha Yargıtay incelemesi gördüğünden son olarak 23.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2012/219 esas, 2013/87 Karar, 16/04/2013 tarihli kararı ile neticeye bağlandığını, kesinleşmiş olan bu karara göre müvekkilinin kira geliri tazminatının hüküm altına alındığını, davalı kooperatife karşı İstanbul 26. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2011/178 esas sayılı dava dosyası ile dava açılarak , 01/05/2003 tarihi ile 15/10/2010 tarihleri arasında yoksun kalınan kira geliri tazminatı talep edildiğini, yargılama sırasında yapılan bilirkişi incelemesi neticesinde hak kazanılan kira geliri tazminatı miktarının 51.331,74 TL olarak tespit edildiğini, ancak mahkeme tarafından davanın reddine karar verildiğini, yasaya, usule ve içtihatlara aykırı, eksik inceleme ile tanzim edilen bu kararın taraflarınca temyiz edildiğini, Yargıtay 23.Hukuk Dairesi’nin 2014/4250 esas, 2014/6307 karar sayılı, 15/10/ 2014 tarihli kararı ile somut olaya 1163 sayılı kooperatifler yasası hükümlerinin uygulanması gerektiği, müvekkilin kira bedeli kaybına dayalı tazminat isteminin yasal düzenleme karşısında haklı olduğu hususu vurgulanmak suretiyle bozulduğunu, Davalı kooperatif tarafından müvekkilinin uğramış olduğu zararların halen dahi giderilmediğini,kira gelirinden yoksunluğunun da devam ettiğini beyanla 15/10/2010 tarihinden dava tarihine (18/03/2015’e ) kadar yoksun kalınan kira geliri tazminatına karşılık ileride harcı ikmal edilmek üzere şimdilik dava değerini 10.000,00 TL olarak gösterdiklerini beyanla kira geliri yoksunluğuna ilişkin 10.000,00 TL tazminatın 15/10/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA
Davalı kooperatifin en son tarihli ticaret sicili kaydından Tasfiye sürecine girdiği ancak henüz tasfiyenin tamamlanmadığı, tasfiye memuru olarak …, … ve …’ın atandığı tespit edilmekle adı geçen tasfiye memurlarına usulen davetiye tebliğ edilmiş, duruşmadaki beyanlarında; haksız davanın reddini savunmuşlardır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Bakirköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi, 2015/256 Esas, 2017/572 Karar sayılı kararında özetle; davanın kabulüne, şeklinde karar vermiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekilinin yasal süresi içinde sunduğu, 14/08/2017 harç tarihli istinaf dilekçesinde özetle;
Mahkeme tarafından savunmalarının yeterince dinlenilmediği, toplanmasını talep ettikleri delillerin toplanmadığı, dava konusu olayı aydınlatmaya yeterli ve denetime elverişli bilirkişi raporu düzenlenmediği, buna rağmen mahkemece davanın reddine dair verilen kararın hukuka uygun olmadığı hususları istinaf sebebi olarak ileri sürülmüştür.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRME:
Dava, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu çerçevesinde kooperatif ortağının, kooperatiften raiç kira tazminat talebine ilişkindir.
Davacı vekili, davalı kooperatif tarafından kendisine tahsis edilen taşınmazın kullanılmayacak derecede hasarlı olması nedeni ile taşınmazı kullanamadığı, kooperatifler yasası ve ana sözleşme gereği davalı kooperatifin her üyeye, eşitlik ilkesi gereğince kullanılabilir bir bagımsız bölüm tahsis etmesi gerektiği, bunu sağlayamayan kooperatifin uğradığı zararı tazmin etmesi gerektiği, talebine rağmen kooperatifin bu yola yanaşmadığını belirterek, 15/10/2010 tarihinden sonraki yoksun kalınan kira geliri olarak 10.000,00 TL lik kısmi talepte bulunmuş, davalı kooperatif talebi reddetmiş, davaca bilirkişi raporundan sonra 23/05/2016 tarihli dilekçesi ile talebini 91,435,67 TL’ ye yükseltmiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davacı, daha önce İstanbul 13. ATM’ nin 2015/482-2015/710 sayılı dosyasında görülen dava ile aynı nedenle aynı davalıya karşı kira geliri talebinde bulunmuş, bu talebin reddine dair mahkeme kararı Yargıtay 23.Hukuk Dairesinin 2014/4250-6307 sayılı kararla davacının talep ettiği kira bedelinin ödenmesi gerektiği gerekçesi ile bozulması üzerine, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş ve karar kesinleşmiş olup, iş bu davada davacı, davalıdan 15/10/2010 tarihinden itibaren yoksun kalınan kira geliri tazminatını aynı gerekçesi ile talep ettiği görülmektedir.
Mahkemece 25/04/2016 tarihli bilirkişi heyet raporu alınmış ve davacının 15/10/2010-18/03/2015 tarihleri arası talep edebileceği kira tazminatının 91.435,67 TL tespit edilmiş, mahkemenin de bu raporu hükme esas alarak, davanın kabulüne karar verdiği görülmüştür.
Bilirkişi raporu dosya kapsamına uygun, teknik olarak yeterli ve hüküm kurmaya elverişli görülmüştür.
Davacının davalı kooperatif üyesi olduğu, çekilen kura sonucunda davacıya A.1.Blok 1 nolu taşınmazın isabet ettiği, tüm üyelerin taşınmazları teslim aldıkları, fakat davacıya isabet eden taşınmazın deprem sırasında yıkım nedeni ile bu taşınmazda tasarruf etme imkanının bulunmadığı, 1160 sayılı Kooperatifler Kanununun 23. maddesinde tanımlanan eşitlik ilkesi çerçevesinde, davacının kira tazminatını hak ettiği, dosyada mevcut 25/04/2016 tarihli bilirkişi raporunda, hak edilen kira tazminatının doğru olarak saptandığı, dosya kapsamına göre davalı delillerinin yeterince toplandığı, bilirkişi raporunda yeterli olduğu, bu çerçevede ilk derece mahkemesince verilen kararın usül ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşılmakla, davalıların istinaf başvurusunun HMK 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan, reddine karar vermek gerekmekle aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Bakırköy 3. Asliye Ticret Mahkemesinin 2015/256 Esas, 2017/572 Karar sayılı 04/07/2017 tarihli kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davalı vekilin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/1 bendi uyarınca esastan REDDİNE,
2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 55,20 TL başvuru harcı ile 98,10 TL istinaf kanun yolu başvuru harcı olmak üzere toplam 153,3 TL harcın davalı tarafça peşin olarak karşılanan harçtan mahsubu ile hazineye irat kaydına, bakiye fazla harcın talep halinde iadesine,
3- Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davacı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/1 bendi ile aynı yasanın 361/1.a maddesi gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde Yargıtay Temyiz Kanun Yolu Açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 23/05/2018