Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2018/889 E. 2018/832 K. 09.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/889 Esas
KARAR NO : 2018/832
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 04/05/2017
NUMARASI : 2017/2055 Esas, 2017/1936 Karar
DAVANIN KONUSU : Hakem Kararının Tebliğe Çıkarılması / Saklanması
KARAR TARİHİ : 09/05/2018
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İstanbul Anadolu 5.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/2055 D.İş Esas, 2017/1936 D.İş kararı İle saklanmasına karar verilen Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetinin, 08.04.2017 tarihli, 2017/İHK-1167 sayılı kararına karşı başvuru sahibi tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş , dosya İstinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiştir.
İDDİA:
Davacı başvuran şirket vekili, kapsamlı işyeri paket sigorta Poliçesi kapsamında 17.04.2016 tarihinde müvekkili şirkete ait iş yerinde meydana gelen yangın sonucunda oluşan zararın şimdilik 100.000 TL lik kısmının 01.06.2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte sigorta şirketinden tahsilini talep etmiş, 20.10.2016 tarihli ıslah dilekçesi ile ise, bilirkişi raporunda ödenmesi gereken toplam tazminat tutarı olarak 441.366.14 TL hesaplandığını, bu rakamdan 299.492,45 TL nin sigorta şirketi tarafından başvurudan önce ödendiğini, ayrıca bilirkişi raporunda değerlendirilmemiş olan TSKB raporu bedeline ilişkin 4.130,00 TL lik talepleri olduğunu, belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak 100.000,00 TL üzerinden açılmış olan taleplerini 46.003,69 TL artırarak toplam 146.003,69 TL nin tahsilini istemiştir.
CEVAP:
Davalı vekili, meydana gelen yangın nedeniyle müvekkili şirket tarafından hazineye bağlı bağımsız ekspertiz aracılığı İle inceleme yaptırıldığını, emtia, makine- tesisat , demirbaş hasarları tespit edildiğini , neticede 299.492,45 TL hasar tazminatının sigortalı hesabına 24.06.2016 tarihinde ödendiğini, poliçede , 09.12.2015 tarihinde tanzim edilirken demirbaş sigorta bedeli 115.000 TL, makine – tesisat sigorta bedeli 1.932.000 TL , emtia sigorta bedelinin 175.000 TL belirtildiğini, ekspertiz incelemesinde , emtia hasarında sigortalı bedeli İle hasar değerlerinin uygun bulunduğunu, eksik sigortanın tespit edilmediğini, emtiada meydana gelen tüm hasarların ödendiğini, aynı şekilde dekorasyon hasarınında eksiksiz ödendiğini, makine- demirbaş hasarlarında yapılan inceleme sonucunda eksik sigortanın tespit edildiğini, başvuru sahibinin itirazına konu hususun eksik sigorta oranının fahiş olduğu noktasında olduğunu, ekspertiz tarafından yapılan incelemede esas alınan yöntemin, amortisman tablosuna kayıt edilen kıymetlerin alım tarihli bedelleri , alım yılındaki döviz kuruna göre döviz para birimine çevrilmiş , dövizli para birimi hasar tarihli kura göre TL ye çevirilerek kıymetlerin hasar tarihindeki yaklaşık alım bedellerinin belirlendiğini, bu bedellerin kıymetlerin ikame değerleri olarak kabul edildiğini, alım tarihleri ve niteliklerine göre belirlenen oranlarda eskimenin tenzil edildiğini, demirbaş sigorta değerinin 323.647,76 TL (%64,46), makine tesisat sigorta bedelinin 5.490.686,95 TL (%64,81) olarak hesaplandığını, uygulanan yöntemin kıymetlerin hasar anındaki ikame değerlerinin tespitine yönelik olup usulsüz hesaplamanın olmadığını, bunun yanı sıra sigortalı tarafından tek taraflı olarak yaptırılmış olan TSKB değerleme raporunu kabul etmediklerini, ekspertiz raporunda her bir detay ve dayanağın gösterildiğini, TSKB raporunda bu detayların yer almadığını , poliçenin yenileme aşamasında 20.05.2015 tarihinde, makine kırılması teminatının arttırıldığını, 03.06.2015 tarihinde yangın makine teminatının güncellendiğini ve zeyil yapıldığını, ancak sigortalıya prim yüksek geldiğinden zeyilin kabul edilmediğini , acentesi tarafından zeyilin iptal edildiğini, poliçenin ilk hali İle 03.06.2015 tarihinden başlayacak şekilde yürürlüğe alınmasının talep edildiğini, bu nedenle 20.05.2015 başlangıç tarihli poliçenin iptal edildiğini, 03.06.2015-2016 tarihli hasara konu poliçenin tanzim edildiğini sigortalının bilgilendirme eksikliğinin görüleceği üzere söz konusu olmadığını, makine teminatı için yapılan zeyilin primin yüksek olması nedeniyle kendi isteği ile iptal edildiğini, eski teminatlar İle poliçe düzenlendiğini savunarak başvurunun reddine karar verilmesini istemiştir.
SİGORTA TAHKİM KOMİSYONU 06.12.2016 tarihli, K- 2016/35021 sayılı UYUŞMAZLIK HAKEM HEYETİ KARARI:
Hakem heyetince, bilirkişi tarafından tanzim edilen ek rapordaki ( düzeltme sonrası), tespit edilen 424.995,07 TL hasar, ödenen 229.492,45 TL lik hasar sonucu bakiye tutarın 125.502,62 TL olduğu kanaatine ulaşıldığı, TTK nun 1426. maddesi uyarınca sigortacının tazminatın belirlenmesi amacı ile yapılan makul giderleri ödemek zorunda olduğu, bu kapsamda başvuru sahibinin Tahkim başvurusu öncesinde TSKB’den aldığı rapor kapsamında ödediği 4.130,00 TL nin rapor tarihi itibarı İle makul olduğu kanaatine varıldığı belirtilerek, başvuru sahibinin tazminat talebinin kısmen kabulüne, 17.04.2016 tarihinde yaşanan yangın sebebi İle başvuru sahibi şirkete ait tesiste bulunan sigortalı kıymetlerde meydana gelen hasarlardan kaynaklanan ve eksik ödendiği tespit olunan 129.632,62 TL nin 01.06.2016 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline oy çokluğu İle karar verilmiş, vekalet ücreti yönünden muhalif görüş belirtilmiştir.
İTİRAZ NEDENLERİ:
Başvuru vekili, uyuşmazlık hakem heyeti kararına itiraz etmiştir.İtirazında, kök ve ek rapor arasındaki çelişkiyi giderme ihtiyacı duyulmadan karar verildiğini, esasen her iki bilirkişi raporunda da makinelerin sigorta değerine esas alınan rakamların afaki ve kanaat içeren tespitler olduğunu, hiçbir hesaplamanın Somut gerçekliğe dayanmadığını, dosyada sigorta değeri ve dolayısı İle eksik sigortaya esas alınabilecek bilimsel nitelikte ve TSKB ( Türkiye Sınai Kalkınma Bankası) tarafından yapılan bir çalışmanın mevcut olduğunu, bu çalışmaya göre eksik sigorta oranına esas alınacak sigorta değerinin 3.170.000 TL den ibaret olduğunu, hakem kararında , yüksek eksik sigorta oranı kullanılarak sigortalı aleyhine sonuç yaratılmakla kalınmayıp , hakem yargılaması sırasında ileri sürdükleri sigortacının aydınlatma yükümlülüğü açısından gerekçeli , gerekçesiz bir inceleme yapılmadan hüküm kurulduğunu, sigorta şirketinin aslında sigortalı işyerinde mevcut makinelerin değerini bildiğini, 3 yıldır bu poliçelerin düzenlendiğini, hiçbir açıklama yapmadan teklifi poliçeleştirdiğini, sigortalı ve acentesinin işyerindeki makinelerin gerçek değerini bildiği halde poliçenin birinde bu değere uygun poliçe düzenlediğini, diğerinde ise ( yangın Poliçesi) değeri düşük tuttuğunu, sigortacının gerçek değerin kendisine beyan edildiği halde, eksik sigorta bedeli İle poliçe düzenleyerek sonuçları hakkında sigortalıyı aydınlatma yükümlülüğünü ihlal ettiğini, bakiye 16.371,07 TL nin tazminine karar verilmesini istemiş, gerçek zararın 860.074,05 TL olduğunu verilecek hüküm doğrultusunda ek dava açılacağını belirtmiştir.
SİGORTA TAHKİM KOMİSYONU İTİRAZ HAKEM HEYETİ KARARI :
İtirazın konusunun, davacı tarafın talep edebileceği, bakiye tazminat miktarının tespiti İle, davalı tarafın aydınlatma yükümlülüğünü yerine getirmediği iddiaları noktasında toplandığı, kök bilirkişi raporunda, tazminatın makineye %49,047 , demirbaşa %58,089 oranında eksik sigorta uygulanmak suretiyle 441.366,14 TL olarak tespit edildiği, tarafların eksik sigorta oranlarına ilişkin yaptıkları itirazlar neticesinde bilirkişiden alınan ek raporda ise, makineye %51,06 , demirbaşa %41,910 oranında eksik sigorta uygulanmak üzere 24.995,07 TL olarak tespit edildiğini, bilirkişinin kök ve ek raporu arasındaki farkın 16.371 TL olup, uygulanan eksik sigorta arasında ki makinede %2 , demirbaşta %17 fark bulunmakta olup, davacı yanın itiraz ettiği üzere fahiş bir fark olmadığının gözüktüğünü, raporların son dereceli ayrıntılı, izahat içeren bir rapor olması açısından denetine elverişli olduğunun mütalaa edildiğini, hakem heyetinin kararında bilirkişi raporunu referans almasında hukuka aykırılık bulunmadığını, davalının üçüncü dönem poliçe yenilenmesi sırasında aydınlatma yükümlülüğünün yerine getirmeden eksik sigorta içeren teklifi poliçeleştirmesine yönelik itirazlarının ise, gerek davacının tüketici sıfatında olmaması ve tacir olmasından dolayı basiretli tacir gibi davranma yükümlülüğünden dolayı gerekse TTK 1423/2. maddesi gereğince sigorta sözleşmesinin yapılmasından itibaren 14 gün içinde itiraz edildiği ispat edilemediği gerekçesiyle davacının itirazlarının reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ:
Başvuran vekili tarafından itiraz hakem heyeti kararı yasal süre içerisinde istinaf edilmiştir.İstinaf nedenleri olarak, müvekkili işyerinde 17.04.2016 tarihinde meydana gelen yangın hadisesi sonucunda poliçede belirtilen adreste hasar meydana geldiğini, yapılan ekspertiz sonucunda müvekkili şirkete 299.492,45 TL ödendiğini, söz konusu ödemenin ihtirazı kayıtla kabul edildiğini, kök ve ek raporlar alındığını, itiraz hakem heyetinin kök ve ek rapor arasındaki farkın 16.371 TL olduğu vb gerekçeler İle itirazların reddine karar verdiğini, bilirkişi raporunun ciddi hatalar içerdiğini, itiraz hakem kararında, sigortacının aydınlatma yükümlülüğü açısından hiçbir inceleme yapılmaksızın hüküm kurulduğunu, müvekkilinin iştigal alanı itibarı İle daha yüksek risk taşıyan yangın poliçesinde hiçbir şekilde müvekkilinin aydınlatılmadığını, müvekkilinin tacir olması nedeniyle basiretli tacir olarak davranma yükümlülüğüne atıf yapılarak sigorta sözleşmesinde yer alan şart ve klozları anlaması ve yorumlamasını beklemenin sigortacı ve acentenin aydınlatma yükümlülüğünü bertaraf etmediğini , sigortacının gerçek değer kendisine beyan edildiği halde eksik sigorta bedeli İle poliçe düzenleyerek ve sonuçları hakkında sigortalıyı aydınlatmayarak bu yükümlülüğü ihlal ettiğini, müvekkili aleyhine çok yüksek sigorta oranı uygulandığını, müvekkilinin gerçek zararı tahsil edemediğini belirterek kararın kaldırılmasını (dilekçe Yargıtay ilgili daireye hitaben temyiz dilekçesi şeklinde yazıldığından bozulmasını) istemiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Talep, “ Kapsamlı İşyeri Sigorta Poliçesi “ kapsamında, bakiye hasar bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Taraflar arasında, sigorta başlangıç tarihi , 03.06.2015, bitiş tarihi 03.06.2016 olan kapsamlı işyeri sigorta poliçesinin düzenlendiği, sigortalı işyerinde 17.04.2016 tarihinde yangın meydana geldiği, ekspertiz raporu sonucunda sigorta şirketi tarafından davacıya 24.06.2016 tarihinde 299.492,45 TL hasar bedeli ödendiği , davacı başvuru sahibinin hasarın karşılanmadığı , eksik sigorta oranının fahiş olduğu ve davalı sigorta şirketi tarafından aydınlatma yükümlülüğünün yerine getirilmediği gerekçesi ile hasar bedelinin tahsili amacı ile tahkime başvurduğu konularında bir uyuşmazlık yoktur.Uyuşmazlık, hakem kararına esas alınan bilirkişi rapor ve ek rapor arasında çelişki olup olmadığı, eksik sigorta oranının hesaplamasının doğru olup olmadığı, davalı tarafça aydınlatma yükümlülüğünün yerine getirilip getirilmediği ve raporun yeterli olup olmadığıdır.
İstinaf incelemesi aşamasında , dosya içerisinde , başvuru sahibinin başvuru dilekçesinin, ekspertiz raporununun ve olayla ilgili bilgi ve belgelerin fiilen olmadığı anlaşılmıştır, ancak bir önceki inceleme de dosya içerisinde, bilirkişi rapor ve ek raporun olmaması nedeniyle dosyanın bir kez geri çevrilmiş olmasıda göz önünde bulundurularak, usul ekonomisi, taraflarca dosyaya ibraz edilmelerinin mümkün olması ve verilen kararda dikkate alınarak, dosya içerisindeki bilgi , rapor ve tarafların kabul edip ihtilaf konusu olmayan hususlara göre istinaf incelemesi yapılmıştır.
Başvuran tarafından dosyaya ibraz edilen 15.06.2016 tarihli TSKB tarafından düzenlenen makine değerleme raporunda, ana makinaların, matbaa makinaları, muhtelif demirbaşlar, yardımcı makine ve ekipmanlar olarak belirtildiği, rapor tarihi itibarı ile, makine, hat ve ekipmanların pazar değerinin 3.210.000 TL olarak ifade edildiği, rapor içeriğinde, şirket, müşteri bilgileri, değerlemenin tanım ve kapsamı, ekonomik veriler ve sektör bilgileri ile değerlemesi yapılan makine ve ekipmana ilişkin bilgilere yer verildiği ekspertiz bilgileri ile fotoğrafların ekli olduğu anlaşılmıştır.
Hakem heyeti tarafından alınan 03.10.2016 tarihli bilirkişi raporu, sigorta eksperi … tarafından düzenlenmiştir.Raporda, sigorta tazminatının hesabında, sigortalı şeylerin rizikonun gerçekleşmesi anındaki tazmin kıymeti (rayiç bedel) esas tutulacağı, bu durumda, poliçenin ikame bedeli ( yeni değer) üzerinden tanzim edildiğinin açıkça belirtileceğini, eskime, aşınma, yıpranma payı için poliçede belirtilmiş olan azami oranın veya yaşın aşılmış olması halinde, tazmin kıymetinde rayiç bedelin esasının dikkate alınacağı, sigortalı mahalde, değer tespiti için fiili durumun tespitinin yapıldığı, yapılan çalışmalarda , ekspertiz raporunda değer tespitinde baz alınan makine tesisat ve demirbaş kayıt listesinin fiili durumu yansıtmadığı , bazı kalemlerin mahalde olmadığı, ( yenileme ve hurdaya ayrılma sebebi ile) bazı kalemlerin demirbaş tanımında olduğunun görüldüğü, ilgili kalemlerin demirbaş listesine alındığı, mevcutların piyasa araştırması yapılarak rayiç bedel üzerinden sigorta değer tespitinin yapıldığı, eski yeni farkı için yapılan incelemede, ekspertiz tarafından uygulanan özellikle makine tesisat hasarında ki oranların taraflarınca yüksek hesaplandığı görülen kalemlerin onarımının sağladığı fayda göz önüne alınarak eski yeni farkı uygulandığını, yapılan hesaplamalar sonucunda , tazminata esas hasar bedelinin, makine tesisat 432.334,08 TL , demirbaş 1.837,06 TL, dekorasyon 5.750,00 TL , emtia 1.445,00 TL olmak üzere toplam 441.366,14 TL takdir edildiği, poliçede belirtilen sigorta bedelinin , sigorta edilen menfaatin , hasara uğradığı andaki değerinden düşük olduğu takdirde, menfaatin bir kısmının zarara uğraması halinde sigortacının aksine sözleşme bulunmadıkça sigorta bedelinin sigorta değerine olan oranı neden ibaretse zararın o kadarından sorumlu olacağı, sigorta ettirenin sigorta sözleşmesini, oran göz önüne alınmaksızın sigorta bedelini aşmayan zararın tamamının sigortacı tarafından ödeneceği şeklinde değiştirebileceği, sigorta ettirenin sözleşmeyi bu şekilde değiştirdiğini, rizikonun gerçekleşmesinden önce bildirdiği takdirde, sigortacının sigorta bedelini aşmayan zararın tamamından sorumlu olacağı şeklinde değiştirilmiş olacağını, sigorta ettirenin tarifede belirtilen prim farkını esas primin ödenmesine ilişkin hükümler gereğince ödeyeceğini, makine tesisatta eksik sigorta oranının %49,047, demirbaşta %58,089 olduğu belirtilmiştir.
Davacı vekili rapora itiraz ederek, bilirkişi raporunda eksik sigorta için demirbaş incelemesinde çok yüksek değer belirlendiğini, kimi kalemler yönünden piyasa ikame bedelleri üzerinde değerler belirlendiğini, rapor için yapılan masrafların sigorta şirketinin sorumluluğunda olduğunu, sigorta şirketinin aydınlatma yükümlülüğü ve sigorta sözleşmelerindeki bilgilendirilmeye ilişkin yönetmelikte düzenlenen bilgilendirme yükümlülüğüne aykırı davrandığını belirterek itirazları doğrultusunda talepleri gibi karar verilmesini istemiş, davalı vekilide rapora itiraz etmiştir.
24.10.2016 tarihli ek raporda, bahse konu hatalı olarak uygulanan sigorta değer tespiti sonucunda, makinada eksik sigorta oranının %51,06, demirbaşta %41,910 olduğu belirtilmiştir.
Hakem heyeti, ek rapordaki toplam tazminat miktarı olarak belirlenen 424.995,07 TL esas alarak, ödenen bedelin mahsubu sonucunda kalan bakiye tazminat bedeli 125.502,62 TL ye rapor bedeli 4.130,00 TL yi eklemek suretiyle alacak talebini toplam 129.632,62 TL üzerinden kısmen kabul etmiştir.
Hakem heyeti tarafından alınan bilirkişi raporu ile ek raporu arasında eksik sigorta oranı ve sonuç olarak tazminat yönünden farklılıklar mevcuttur.Bu çelişkinin , yalnızca aradaki farkın fahiş bir fark olmadığı gerekçesiyle reddedilmesi yerinde görülmemiştir.Bilirkişi raporu ve ek raporunun, dosya kapsamına uygun yeterli ve gerekçeli olduğundan söz etmek mümkün olmayacağından , başvuran tarafın ek ve kök rapora itirazları doğrultusunda yeni bir bilirkişiden , itirazları da değerlendirecek , çelişkileri cevaplandıracak bir rapor veya aynı bilirkişiden ek rapor alınarak karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile verilen hakem kararına karşı yapılan İtirazın reddi yerinde değildir.Diğer yandan ,başvuranın bir diğer iddiası bilgilendirme yükümlülüğüne riayet edilmediğidir.6102 sayılı TTK nun 1423. maddesinde aydınlanma yükümlülüğü düzenlenmektedir.Maddede, “ Sigortacı ve acentesi , sigorta sözleşmesinin kurulmasından önce, gerekli inceleme süresi de tanınmak şartıyla kurulacak sigorta sözleşmesine ilişkin tüm bilgileri , sigortalının haklarını , sigortalının özel olarak dikkat etmesi gereken hükümleri , gelişmelere bağlı bildirim yükümlülüklerini sigorta ettirene yazılı olarak bildirir.Ayrıca, poliçeden bağımsız olarak sözleşme süresince sigorta ilişkisi bakımından önemli sayılacak olayları ve gelişmeleri yazılı olarak açıklar…”düzenlemesine yer verilmiş, ikinci fıkrada ise, aydınlatma açıklamasının verildiğinin ispatının sigortacıya ait olduğu belirtilmiştir.5684 sayılı Sigortacılık Kanunun 11/3 maddesinde, sigorta ettiren ,lehtar ve sigortacıya yapılacak bilgilendirmeye ilişkin hususların yönetmelikte düzenleneceği öngörülmüş, anılan yasa hükmüne dayanılarak Hazine müsteşarlığınca çıkarılan 28.10.2007 günlü Resmî Gazetede yayınlanan Sigorta Sözleşmelerinde Bilgilendirmeye İlişkin Yönetmelik hükümlerinde ayrıntılı şekilde düzenlenmiştir. Hakem heyeti tarafından bu konudaki iddia ve savunmaların, yukarıda belirtilen yasal düzenlemeler kapsamında değerlendirilmemiş olması ve başvuran vekilinin buna ilişkin itirazlarının ise itiraz hakem heyeti tarafından yukarıda açıklanan gerekçelere binaen reddi yerinde değildir.
Açıklanan nedenlerle, itiraz hakem heyetinin vermiş olduğu red kararı , hakemce yapılan eksik inceleme ve hatalı değerlendirmeler nedeniyle yerinde kabul edilmemiştir. Ancak, Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti bir mahkeme olmadığından ve yasa gereğince, istinaf mahkemeleri ancak 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 341. maddesi gereğince, ilk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar İle ihtiyati tedbir , ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü halinde , itiraz üzerine verilen kararlara karşı istinaf incelemesi yapabileceğinden ve ancak aynı Kanunun 353. maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması halinde , mahkeme yerine geçilerek yeniden esas hakkında karar verebileceğinden, duruşma yapabileceğinden ve özellikle itiraz hakem heyeti kararlarına karşı 5684 Sayılı Sigortacılık Kanunun 30/12. maddesi gereğince temyiz kanun yoluna gidilebileceğinden , başvuran vekilinin istinaf başvurusu kabul edilmekle birlikte yalnızca itiraz hakem heyeti kararının kaldırılması ile dosyanın gönderilmesi kararı ile yetinilmiş ve hak kaybının önlenmesine dair karar verilmesi gerekmekle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere,
1- Başvuran vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2- İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/2055 D.İş Esas, 2017/1936 D.İş Karar sayılı dosyasında saklanmasına karar verilen Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetinin 08.04.2017 tarihli, 2017/İHK -1167 sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3- Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde yeniden bir karar verilmek üzere GÖNDERİLMESİNE,
4- Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken, 55,20 TL başvuru harcı İle istinaf kanun yolu başvuru harcı 98,10 TL olmak üzere toplam 153,30 TL harcın , başvuran tarafından peşin olarak yatırılan harçtan mahsubu ile hazineye irat kaydına, fazla yatırılan harcın talep halinde yatıran tarafa iadesine,
5- Başvuran tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
6- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 361/1. maddesi gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.09/05/2018