Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2018/881 E. 2018/714 K. 18.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2018/881 Esas
KARAR NO : 2018/714
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/09/2017
NUMARASI : 2014/1169 2017/720
DAVANIN KONUSU : İFLAS (İflasın Ertelenmesi)
KARAR TARİHİ : 18/04/2018
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkillerinden … Ltd. Şti.’nin İstanbul Ticaret Sicil Memurluğuna … sicil numarası ile kayıtlı olduğunu, 1.250.000,00 TL olan sermayesinin 876.037,55 TL lik kısmının ödendiğini, toplam 14 işçi çalıştığını, 03.02.1995 yılından beri faaliyetine devam ettiğini, 300’ün üzerinde müşterisi bulunduğunu, şirketin 10.901.420,45.-TL tutarında borcunun olduğunu, buna karşılık aktifler toplamının 10.465.379,33.-TL olduğunu, şirketin (-) 436.041,12.-TL bakiye verdiğini, …. Ltd. Şti.’nin … sicil numarası ile İstanbul Ticaret Sicil Memurluğuna kayıtlı olduğu, 1.250.000,00.-TL olan sermayesinin 1.175.000,00.-TL lik kısmının ödendiğini, şirketin aktifler toplamının 3.162.534,96.-TL olduğunu, borçlar toplamının ise 4.389.843,94.-TL olduğunu, şirketin (-) 1.227.308,98.-TL menfi bakiye verdiğini, faaliyetlerine devam edebilmeleri için iflasın ertelenmesine ihtiyaç bulunduğunu beyanla esas ile birlikte iflasın ertelenmesi ve tedbirlerin uygulanması hakkında bir karar verilinceye kadar İİK.nun 179/A, HMK.nun 389 ve 390/2 maddeleri uyarınca öncelikle iflasın ertelenmesin dair tedbir verilerek kayyım atanmasını, şirket aleyhine yapılmış takiplerinin durdurulması, yeni takip yapılmamasını, şirketlerin borca batıklığının tespitini, uzatma talepleri saklı kalmak kaydıyla iflasın 1 yıl süre ile ertelenmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Feri Müdahiller vekilleri müdahillik taleplerindeki dilekçelerinde özetle; Mahkememizce verilen ihtiyati tedbirin kaldırılmasına, yapılan icra takiplerinin devamına ve davacı şirketlerin iflasına karar verilmesini talep etmişlerdir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
Davacılar …Limited Şirketi ‘nin ve …Limited Şirketi’nin İflasın Ertelenmesi taleplerinin reddine, her iki şirketin de iflaslarına karar vermiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacılar vekili vekili istinaf taleplerinde;
1-İflasın Ertelenmesi müessesinin doğası gereği, şirketin son mali durumunun dikkate alınarak karar verilmesi gerektiğini, 03.11.2016 tarihli Bilirkişi Kurulu Raporuna karşı 02.12.2016 tarihli dilekçeleri ile itiraz ettiklerini, Revize İyileştirme Projesi ve şirketin güncel mali verileri irdelenerek ve müvekkili şirketlerin yöneticisi …’ın taahhütnameleri de dikkate alınarak İflasın Ertelenmesi Koşullarının oluşup oluşmadığı konusunda Ek Rapor alınması talebinde bulunduklarını .. beyin şirketlerdeki alacaklarının bir kısmından feragat ederek her zaman şirketleri borca batıklıktan çıkarabileceğini ancak zamana ihtiyacı olduğunu,
2-Şirkete ait taşınmazların değerlemesi yapılalı uzun süre geçmesine rağmen, yeniden değerleme yaptırıp, son mali verilere göre şirketlerin borca batıklığının devam edip etmediğini tespit etmeden karar verilmesinin de usul ve yasaya aykırı olduğunu,
3-Yerel mahkemenin şirketin faaliyet konusu ile ilgili olmayan, atıl halde duran, vakti ile hatalı finansman yöntemi olarak edinilen taşınmazların satışına izin vermeyerek de şirketin borca batıklıktan çıkma sürecini geciktirdiğini,
4-Yerel Mahkemenin gerekçesinde, borca batıklığın çok fazla yazıldığını, … Şirketi için öz kaynakların (-) 1.277.716,56 TL olduğunu yazmışken, dosyaya sunulu Temmuz 2017 mali verilerine göre borca batıklığın (-) 954.611,87 TL olduğu, iflasa karar verildiğinde bu rakamın daha da düşük olduğunu, yine müvekkili şirketlerin ortaklarının seraye borçları olmamasına rağmen, sermaye borcunun varlığının ileri sürülmesinin de hatalı olduğunu, mahkemenin şirketin son mali verilerini irdelemediğini,
5-Gerekçeli kararda müvekkili şirket ortak ve yöneticisi …’ın taahhüdünden bahsedilmediğini, Adil Yargılanma ve Gerekçeli Karar Hakkı gibi Anayasal Haklarının ihlal edildiğini, İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesinin, 21.09.2017 tarih ve 2014/1169 E. 2017/720 K. sayılı, usul ve yasaya aykırı kararının ivedilikle incelenerek bozulmasına karar verilmesini talep ve istinaf etmiş;
İstinaf dilekçesi müdahil … Tic. A.Ş. vekiline 30/11/2017 (beyana göre) tarihinde tebliğ edilmiş, istinaf talebine 14/12/2017 tarihli dilekçesi ile cevap verilerek; Verilen ihtiyati tedbir kararı sebebiyle müvekkilinin alacağını tahsil edemediğini, kendileriyle hiç görüşülmediğini, kötü niyetli davrandıklarını, bilirkişi ve kayyım raporlarında davacı şirketlerce sunulan iyileştirme projesinin uygulanabilir olmadığı, iyileştirme projesindeki hedeflerin gerçekleştirilemediği ve iflas ertelemenin faydasının olmayacağının belirlendiğini, verilen iflas kararının hukuka uygun olduğu belirterek İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 21.09.2017 tarih 2014/1169 E. 2017/720 K. Sayılı kararının onanmasına, istinaf talebinin reddine karar verilmesi istenmiş, HMK.nun 348.maddesine göre katılma yoluyla istinaf talebinde bulunulmadığı görülmüştür.
İstinaf dilekçesi müdahil … Bank A.Ş vekiline 24/11/2017 tarihinde tebliğ edilmiş, istinaf talebine 06/12/2017 tarihli dilekçesi ile cevap verilerek; Yerel mahkeme tarafından tesis edilen kararın hukuka uygun olduğu, ihtiyati tedbir kararı sebebiyle müvekkili bankanın alacağını tahsil edemediğini, herhangi bir görüşme girişiminde bulunulmadığını, kötü niyetli davrandıklarını, bilirkişi ve kayyım raporlarında davacı şirketlerce sunulan iyileştirme projesinin uygulanabilir olmadığı, iyileştirme projesindeki hedeflerin gerçekleştirilemediği ve iflas ertelemenin faydasının olmayacağının belirlendiğini, verilen iflas kararının hukuka uygun olduğu belirterek İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 21.09.2017 tarih 2014/1169 E. 2017/720 K. Sayılı kararının onanmasına, istinaf talebinin reddine karar verilmesi istenmiş, HMK.nun 348.maddesine göre katılma yoluyla istinaf talebinde bulunulmadığı görülmüştür.
İstinaf dilekçesi müdahil … Faktoring A.Ş vekiline 24/11/2017 tarihinde tebliğ edilmiş, istinaf talebine 29/11/2017 tarihli dilekçesi ile cevap verilerek; Davacı yanın dilekçesinin konu, içerik ve sonuç ve istem kısımlarında bozma talebinde bulunmuş olmasının istinaf usulüne aykırı olduğu, bozma kararının ancak Yargıtay tarafından verilebileceği, mahkeme kararının hukuka uygun olması sebepleri ile istinaf talebinin reddine karar verilmesi istenmiş, HMK.nun 348.maddesine göre katılma yoluyla istinaf talebinde bulunulmadığı görülmüştür.
İstinaf dilekçesi müdahil … Bankası Finansman A.Ş vekiline 28/11/2017 tarihinde tebliğ edilmiş, istinaf talebine 29/11/2017 tarihli dilekçesi ile cevap verilerek; Davacı tarafın istinaf sebepleri, taleplerini karşılayacak biçimde gerekçelendirilememiş olup mahkemece reddi gerektiğini, kayyım ve bilirkişi raporlarında her iki şirketin de 31.08.2016 tarihli mali tablolardaki kaydi değerlere göre borca batık durumda olduğu, iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olarak değerlendirilemeyeceğinin tespit edildiğini, şirketlerin mali durumlarında bir iyileşmenin olmadığı, şirketlerin finansman sıkıntılarının giderilemediği, iflaslarına karar verilmiş olmasının usule ve hukuka uygun olduğundan İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/1169 E., 2017/720 K. Sayılı ilamının onanmasına, istinaf talebinin reddine karar verilmesi istenmiş, HMK.nun 348.maddesine göre katılma yoluyla istinaf talebinde bulunulmadığı görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME:
İlk derece mahkemesinin gerekçeli kararının davacılar vekili tarafından yasal süre içinde istinaf edildiği anlaşılmakla;
Dava, TTK’nun 324, 376 ve 377 ile İİK’nun 179. maddesi uyarınca iflasın ertelenmesine ilişkindir.
Davacı şirketlerin dava tarihi itibariyle İstanbul Ticaret Sicil Memurluğu’na 326266 ve 688016 sicil numaraları ile kayıtlı oldukları, ticari merkezinin Beyoğlu/İSTANBUL adresinde bulunduğu, davanın İİK.nun 154/1.maddesinde öngörülen yetkili Mahkemede açıldığı anlaşılmaktadır.
Davacı şirketler hakkında verilen iflas kararının davacılar vekilince istinaf edilmesi üzerine yapılan incelemede davacı şirket … Limited Şirketi adına istinaf harcının yatırılmadığının görülmesi üzerine dairemizin 14/02/2018 tarih ve 2018/1 E. 2018/219 K.sayılı kararı ile eksik harcın ikmali için dosya geri çevrilmiş, bahse konu harcın 27/03/2018 tarihli sayman mutemedi alındısı ile yatırılarak eksikliğin giderildiği görülmekle dosya geri çevirme nedeniyle öncelikli olarak ele alınmıştır.
Mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu verilen raporlar ile kayyım raporları bir arada değerlendirildiğinde; …. Ve Ltd. Şti.’nin 31/03/2014 tarihi itibariyle (-) 253.091,18 TL tutarında, …nş. San. Ve Tic. Ltd. Şti.’nin (-) 1.031.388,51 TL tutarında borca batık olduğu, 03/11/2016 tarihli bilirkişi raporunda da borca batıklığın devam ettiği, davacı şirketlerin iyileştirme projelerinin ciddi ve inandırıcı olarak değerlendirilemeyeceğinin bildirildiği, aradan geçen 3 yıla yakın bir zamandır tedbir koruması altında bulunan şirketlerin borca batıklıktan kurtulamadıklarından mâli durumlarının iyileştirme ümidinin bulunmadığına kanaat getirilerek yazılı şekilde iflasları yönündeki ilk derece mahkemesinin kararında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davacılar vekilinin istinaf taleplerinin reddine karar vermek gerekmektedir.
Sonuç olarak yukarıda yapılan açıklamalar ışığında ilk derece mahkemesinin kararında usul veya esas yönünde hukuka aykırılık bulunmadığından 6100. Sayılı HMK’nun 354/1. Maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nun 353/1b.1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş olup, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1- Dosya kapsamı ve delil durumuna göre İlk Derece Mahkemesi kararında esas ve usul yönünden herhangi bir hata görülmediğinden HMK ‘ nın 353/1.b.1 Maddesi gereğince davacı tarafın istinaf başvurusunun esastan REDDİNE,
2-İstinaf harçları peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3- Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
4- İstinaf incelemesi sırasında duruşma yapılmadığından istinaf vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353 / 1-b/1 bendi ile , İİK’nun 179/c. Maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 10 gün içinde temyiz yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.18/04/2018