Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2018/844 E. 2019/1993 K. 07.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/844 Esas
KARAR NO : 2019/1993
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi
ESAS NO : 2018/1107 D.İş
KARAR NO : 2018/1111
KARAR TARİHİ: 14/02/2018
DAVA : HAKEM KARARININ TEBLİĞE ÇIKARILMASI / SAKLANMASI
KARAR TARİHİ: 07/11/2019
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/1107D.İş Esas, 2018/1111 D.İş Karar ve 14.02.2018 tarihli kararı ile saklanmasına karar verilen , Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetinin, 01.02.2018 tarihli -2018/İHK – 835 sayılı kararına karşı davalı … vekilinin istinaf talebi üzerine dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiştir.
İDDİA:Davacı başvuranlar vekili, 01.03.2017 tarihli başvuru dilekçesinde, 06.11.2015 tarihinde vefat eden …, “ Ailem … Güvencesinde Sigorta Poliçesi “ ile “ Ferdi Kaza Sigorta Poliçesi “ nin bulunduğunu, ölü muayene tutanağı, otopsi raporu, jandarma fezlekesinden anlaşılacağı üzere, … ve eşi …’ın 06.11.2015 tarihinde öldürüldüklerini, soruşturmanın halen Ankara / Kalecik Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2015/598 soruşturma numarası ile yürütüldüğünü, alakalı bir dava bulunmadığını, baba ve annelerini aynı olayda kaybeden yaşı küçük başvuruculara vasi olarak babaannelerinin atandığını, poliçede belirtilen kazaen vefat toplu tazminatının defaten ödenmesi gerektiğini, bunun dışında aylık 2.000,00 TL olan maddi ve manevi tazminat İle aylık 2.000,00 TL olan eğitim destek tazminatının da defaten ödenmesini talep ettiklerini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, başvuranlara miras payları oranında dağıtılacak 308.000,00 TL ‘nin başvuru tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :Davalı … vekili, sigortalı müteveffa …. 03.02.2015/2016 tarihleri arasında “ Ailem … Güvencesinde Poliçesi “ ve 03.02.2015/2016 tarihleri arasında “ Girişimci Ferdi Kaza Poliçesi “ nezdinde Ferdi Kaza Sigortası Genel Şartları kapsamında kaza sonucu vefat risklerine yönelik sigortalandığını , başvuru konusu hadisenin poliçe teminatında olup olmadığının ve şirketin tazminattan sorumlu olup olmadığının tespiti amacıyla değerlendirme ve inceleme yapıldığını , Sigorta poliçe teminatlarının ödenebilmesi için sigortalının sadece ölümünün yeterli olmayıp , ölüm hadisesinin oluş tarzı itibarıyla Ferdi Kaza Sigortası Genel Şartlarında tanımlanan bir kaza sonucu meydana gelmiş olması gerektiğini, genel şartların 1. maddesinde, poliçenin sigortalıya Sigorta müddeti içinde maruz kalacağı kazaların neticelerine karşı temin eder denildiğini, açıkça ödeme ön şartının poliçeye konu sigortalının genel şartlarda belirtilen bir kaza sonucunda vefat etmesi gerektiğini, bu nedenle öncelikle , meydana gelen hadisenin Ferdi Kaza Sigortası Genel Şartları gereğince kaza sayılıp sayılmayacağı hususunun açıklığa kavuşturulması gerektiğini, ceza dosyasının sonucunun beklenmesinin talep etme ihtiyacının hasıl olduğunu savunarak talebin reddine karar verilmesini istemiştir.
SİGORTA TAHKİM KOMİSYONU UYUŞMAZLIK HAKEMİNİN 07.12.2017 tarihli – K- 2017/60659 Esas sayılı kararı ile, poliçede teminat dışı kalan hususların tadadi olarak sayıldığını, söz konusu genel şart hükümlerinin mevcut uyuşmazlık kapsamında incelendiğinde , cinayet halinde öldürülme halinin teminat harici haller arasında bulunmadığı , davalı şirket tarafından ileri sürülen (5. madde ) b bendinde belirtilen, kavgalara iştirak , cürüm ve cinayet işlemek veya bunlara teşebbüs, sigortalının kendisini bile bile ağır tehlikeye maruz bırakacak hareketlerde bulunması hallerinden herhangi birisinin dosya kapsamında mevcut bulunduğu hususunda herhangi bir tespit olmadığı , davalı sigortacı tarafından da bu hususları tevsik edici herhangi bir belge ve bilgi sunulmadığının görüldüğü, 6102 sayılı TTK ‘nın 1409. maddesi gereğince, sözleşmede öngörülen rizikolardan herhangi birinin veya bazılarının sigorta teminatı dışında kaldığını ispat yükünün sigortacıya ait olduğunu, dosya kapsamına göre, gerek sigortalı … ve gerekse de …’ın cinayet sebebiyle öldürülmüş oldukları , konuya dair Yargıtay kararları gereğince de poliçelerin tabi olduğu Ferdi Kaza Sigortası Genel Şartlarının 1. ve 2. maddelerinde tanımlanan amaç ve kapsam başlıkları içerisinde yer aldığı , Ailem … Güvencesinde Sigorta Poliçesinde , kazaen vefat tazminat tek ödeme limitinin 50.000,00 TL, kazaen vefat maddi ve manevi tazminat aylık ödemenin 10 yıl boyunca 2.000 TL ve kazaen vefat eğitim destek tazminatının yılda bir ödeme ( 10 yıl boyunca) 2.000 TL limitleri ile teminat verildiği, poliçenin özel şartları içerisinde, sigortacının , başlangıç değerleri olan toplam 240.000 TL ve 20.000 TL tazminatı %20 iskontaya tabi defaten , hissesi oranında menfaattara ödeneceğini, eğitim destek tazminatının hesabında eğitime devam eden / başlayacak çocuğun Üniversite ‘de dahil olmak üzere 25 yaşına kadar eğitim göreceği yıl sayısının esas alınır hükmüne yer verildiğini, bu kapsamda mezkur poliçe kapsamında ödenmesi gereken tazminat tutarının toplam 258.000 TL olduğu , ihtilaf konusu , Girişimci Ferdi Kaza Sigorta Poliçesi incelendiğinde , ölüm / daimi sakatlık teminatı olarak 50.000 TL limit belirlendiği , poliçe özel şartlarında yer alan vefat teminatı kapsamında da sigortalının derhal veya kaza tarihinden itibaren bir sene zarfında vefatına sebep olursa sigorta bedelinin menfaattarlara , yoksa kanuni hak sahiplerine ödeneceği , hükmüne yer verildiği, bu sebeple her iki poliçe teminatı olan 258.000 TL ve 50.000 TL toplam tazminat tutarı 308.000 TL olması gerektiği, veraset ilamı gereğince söz konusu tutarın 1/3 olan 102.666,66 TL tutarın başvuranlara ayrı ayrı ödenmesi gerektiği , TTK 1427. maddesi gereğince, aynen tazmine İlişkin sözleşme yoksa sigorta tazminatının nakden ödeneceği gerekçesi ile talebin kabulüne ,… için 102.666,66 TL, … için 102.666,66 TL ve … için 102.666,66 TL olarak belirlenen toplam 308.000,00 TL tazminatın davalı sigortacıdan alınarak başvuru sahiplerine ödenmesine , kabul oranına göre yürürlükteki Asgari Ücret Tarifesine göre her bir başvuru sahibi için belirlenen 10.963,33 TL vekalet ücretinin davalı … şirketinden alınarak başvuru sahiplerine ödenmesine karar verilmiştir.Davalı … vekili hakem kararına karşı itiraz etmiştir.
SİGORTA TAHKİM KOMİSYONU İTİRAZ HAKEM HEYETİNİN 01.02.2018 tarihli 2018/İHK -835 sayılı kararı ile, davalı … şirketinin itirazları cevaplandırılmış ve davalı vekilinin Sigorta Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararına İtirazının reddine karar verilmiştir.Karar , avukatlık ücreti yönünden karşı görüş ile oy çokluğu İle verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ:Karar, yasal süre içerisinde davalı … vekili tarafından istinaf edilmiştir.İstinaf nedenleri olarak, itirazlarının incelenmeden ve anlaşılmadan karar verildiğini, kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu , müvekkili şirket tarafından cinayetin kaza sayılmayacağı yönünde bir savunmada bulunulmadığını , değerlendirmenin eksik olduğunu, ancak müvekkili şirketin dosyanın sonuçlandırılabilmesi için savcılık soruşturma ve ceza yargılamasının sonucunun en azından içeriğine vakıf olunmasının gerek ve şart olduğunun belirtildiğini , bu kapsamda hakem heyetinin cinayet olayının salt kaza kabul edilerek vermiş olduğu kararın doğru ve haklı olmadığını , Ferdi Kaza Poliçesi Genel Şartları 5. maddesinde, hangi hallerin sigortadan hariç olduğunu belirttiğini, müteveffanın ölümü ile ilgili dosyaya herhangi bir evrakın sunulmadığını , ölüme neden olan hadisenin ne olduğunun ortaya konması gerektiğini, ceza mahkemesi dosyasına ve kararına itibar edilerek inceleme yapılması gerektiğini, HMK 165. madde gereğince, soruşturmanın ve ceza davası sonucunun beklenmesi gerektiğini, ispatın sigortacıya ait olduğu değerlendirmesine katılmanın mümkün olmadığını, ispat olacak hususun bizzat ceza davasının kendisi olduğunu, müvekkili şirketin temerrüde düşmediğini , davadan el çekilerek karar verilmemesi cihetine gidilmesi gerekir iken tekemmül etmemiş bir süreçte karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, vekalet ücretinin tam olarak hüküm altına alınmasının yasal düzenlemeye aykırı olduğunu, tahkime İlişkin yönetmeliğin 16. maddesi gereğince vekalet ücretinin 1/5 hükmedilmesi gerektiğini iddia ederek kararın kaldırılmasını ve tahkim başvurusunun esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:Talep, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu uyarınca, “ Ailem Ziraat Güvencesinde Sigorta Poliçesi “ ve “ Girişimci Ferdi Kaza Sigorta Poliçesi “ kapsamında vefat tazminat bedelinin tahsili istemidir.Dosya kapsamından, müteveffa sigortalı … İle davalı … arasında, başlama tarihi , 03.02.2015 , bitiş tarihi 03.02.2016 olan iki ayrı sigorta poliçesinin düzenlendiği, vefat teminatının ,poliçe ile temin edilen bir kazanın ,sigortalının derhal veya kaza tarihinden itibaren bir sene zarfında vefatına sebebiyet verdiği takdirde , Sigorta bedelinin poliçede gösterilen menfaattarlara veya kanuni hak sahiplerine ödeneceğinin belirtildiği, genel bilgiler kısmında, sigortanın Ferdi Kaza Sigortası Genel Şartları çerçevesinde teminat verdiği , poliçede ki kaza tabirinden maksat ani ve harici bir hadisenin tesiri ile sigortalının iradesi dışında ölmesi veya cismani bir zarara maruz kalması olarak tanımlandığı , kaza sayılan ve sayılmayan durumların sayıldığı , Ferdi Kaza Sigortası Genel Şartlarının 5. maddesinde sayılan hallerin teminat dışı olduğunun ifade edildiği, bunların, harp veya harp mahiyetindeki hareket , ihtilal ,isyan, iç kargaşalıklar, …cürüm ve cinayet işlemek veya bunlara teşebbüs vb şekilde düzenlendiği, her iki Sigorta türünde de, Ferdi Kaza Sigortası Genel Şartları çerçevesinde teminat verildiğinin genel bilgiler kısmında belirtildiği, olay yeri inceleme, Adli Tıp Kurumu Ankara Grup Başkanlığı raporları ile fezleke ve diğer belgelerden, 06.11.2015 tarihinde , sigortalı … ve eşi …’ın ateşli silahla öldürüldükleri, 16.03.2017 tarihli başvuranların davalı şirkete beyanından, halen şüphelinin tespit edilemediği, Kalecik Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2015/598 soruşturma nolu dosyasında çalışmaların devam ettiği , iddianamenin bulunmadığı , sigortalı ve eşinin çobanlık yaptığı , soruşturma dosyasında gizlilik şerhi olduğu anlaşılmıştır.Taraflar arasında, yaşanan gelişmeler, sigorta poliçeleri konusunda herhangi bir uyuşmazlık yoktur.Uyuşmazlık, meydana gelen rizikonun poliçe kapsamında olup olmadığı , eksik incelemenin söz konusu olup olmadığı ile vekalet ücretinin yanlış verilip verilmediğidir.Poliçe ve talep tarihinde yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK ‘nın altıncı kitabında sigorta hukuku düzenlenmiş , 1401. maddede, Sigorta sözleşmesine yer verilmiştir. Kaza Sigortası , ikinci bölümde “ Can Sigortaları “ üst başlığı olarak , hayat sigortasından sonra , “B” bölümünde ve 1507. maddede tanımlanmıştır.1507/1. fıkrada, kaza sigortasının belli bir prim karşılığında , sigortalının uğrayacağı kaza sonucu ölüm , geçici veya sürekli sakatlık ya da işgöremezlik halleri için sigorta teminatı sağlayacağı, ölümün ani olarak veya kaza tarihinden itibaren en çok bir yıl içinde gerçekleşmiş ise sigorta bedelinin Sigorta ettirene yahut onun tarafından belirlenmiş kişiye , geçici ve sürekli sakatlık veya işgöremezlik hallerinde ise sigortalıya ödeneceği ifade edilmiştir. Her iki sigorta da, Ferdi Kaza Sigortası Genel Şartları çerçevesinde teminat vermektedir. Ferdi Kaza Sigortası Genel Şartlarının “2”. maddesinde , poliçede ki kaza tabirinden maksadın , ani ve harici bir hadisenin tesiri ile sigortalının iradesi dışında ölmesi veya cismani bir arızaya maruz kalması olarak tanımlanmıştır. Hangi hallerin kaza sayıldığı “3”. maddede, hangi hallerin kaza sayılmayacağı ise “4” .madede sayılmıştır. Somut olayda olduğu gibi, silahla ölümün gerçekleşmesi kaza sayılmayan haller arasında sayılmamış , “5”. maddedeki , cürüm işlemek ve cinayet işlemek veya bunlara teşebbüs etmek ,sigortadan hariç haller arasında sayılmış olmasına rağmen, somut olayda söz konusu durumların olduğuna dair herhangi bir veri mevcut yoktur . 6102 sayılı TTK ‘nın 1409. maddede , sigortacının , sözleşmede öngörülen rizikonun gerçekleşmesinden doğan zarardan veya bedelden sorumlu olduğu, sözleşmede öngörülen rizikolardan herhangi birinin veya bazılarının Sigorta teminatı dışında kaldığını ispat yükünün sigortacıya ait olacağına yer verilmiştir.5684 sayılı Sigortacılık Kanunun 11/4. bendende, Sigorta sözleşmelerinde kapsam dahiline alınmış olan riskler haricinde , kapsam haricinde bırakılmış risklerin açıkça belirtileceği , belirtilmemiş olan risklerin teminat kapsamında sayılacağı ifade edilmiştir.Şu halde , gerek TTK hükümleri, gerek Sigortacılık Kanunu ve Sigorta Poliçesi genel ve özel şartları kapsamında , rizikonun Sigorta teminatı kapsamında kaldığının davalı … tarafından ispat edildiğinin kabulü mümkün değildir. Diğer yandan, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunun 30/23. bendinde , bu kanunda hüküm bulunmayan hallerde , Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanun hükümlerinin , sigortacılıkta ki tahkim hakkında da kıyasen uygulanır düzenlemesi kapsamında, ceza soruşturması sonucunun HMK ‘nın 165. maddesi uyarınca bekletici sorun yapılabileceği düşünülebilir ise de bu hükmün uygulanması mümkün değildir. Çünkü , davalı tarafa yüklenen ispat külfeti ile birlikte , poliçe kapsamına dair düzenlemeler ve özellikle ,hakemlerin belirli sürede karar vermelerine dair düzenlemelere uygun düşmeyecektir. Bu nedenlerle , davalı … şirketinin buna dair istinaf başvurusu yerinde görülmemiştir.5684 sayılı Sigortacılık Kanunun 30/17 . bendinde ( Ek ; 13.06.2012 – 6327 /58 md) , talebi kısmen ya da tamamen reddedilenler aleyhine hükmedilecek vekalet ücretinin , Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde belirlenen vekalet ücretinin beşte biri olacağı belirtilmiştir.Somut olayda, talep tamamen kabul edildiğinden verilen vekalet ücreti yerindedir.Açıklanan nedenlerle, davalı … şirketinin istinaf başvurusunun reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1- İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/1107 D.İl Esas, 2018/1111 D.İş Karar ve 14.02.2018 tarihli kararı ile saklanmasına karar verilen Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetinin 01.02.2018 tarihli 2018/İHK -835 sayılı kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davalı vekilinin istinaf 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1- b/1.bendi gereğince esastan REDDİNE,2- Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 68,20 TL başvuru harcı ile istinaf kanun yolu başvuru harcı 121,30 TL olmak üzere toplam 189,50 TL harcın davalının peşin olarak yatırmış olduğu 5.357,97 TL harçtan mahsubu ile bakiye 5.168,47 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davalı tarafa iadesine,3- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti hakkında karar verilmesine yer olmadığına,4- İstinaf yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına,Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 361/1. fıkrası gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.07/11/2019