Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2018/808 E. 2019/1063 K. 13.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/808 Esas
KARAR NO : 2019/1063
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ:İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi
ESAS NO : 2008/343 Esas
KARAR NO : 2016/101
KARAR TARİHİ: 11/02/2016
DAVA : KAYIT KABUL
KARAR TARİHİ: 13/06/2019
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; müvekkillerinin müflis … San AŞ’nin çalışanı olduklarını, sahip oldukları alacaklara ilişkin İş Mahkemelerinde davalar açıldığını, bu davaların henüz karara çıkmamış olması ve kesinleşmemesi sebebiyle alacaklarının tamamının nizalı olarak kaydedildiğini, müvekkillerini sıralarına ilişkin olarak herhangi bir itirazlarının bulunmadığı, yerel mahkemece alınan bilirkişi raporları doğrultusunda alacağını sabit görülerek karar verildiğini, müvekkillerinin bu miktar tutarında 2.alacaklılar toplantısına katılması gerektiğini, müflis şirket tarafından müvekkiline verilmiş olan tazminat hesap tablosunda belirtilen ve ilgili iş mahkemelerinden alınmış olan bilirkişi raporlarında tespit edilen alacakların masaya kabul ve kaydına, 2.alacaklılar toplantısına katılmalarını ve sıra cetvelinin buna göre düzenlenmesini istemiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; davanın süresinde açılmadığını, davacılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmadığını, davaların tefrik edilmesi gerektiğini, davacıların bu davadaki taleplerinin halen derdest bulana iş mahkemesi davaların dayandığını, derdestlik sebebiyle davanın reddi gerektiğini, brüt olarak hesaplanan alacağın istenemeyeceğini, ödeme aşamasında yasal kesintiler yapılarak net tutarlar üzerinden hesaplama yapılacağını, faizin de buna göre hesaplanması gerektiğini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:İlk derece mahkemesince, davacılar …, …, …, …, …, …, … ile ilgili davanın, iş mahkeme- sindeki davaların derdest olması nedeniyle bu dosyadan tefrik edilerek yeniden esasa kaydını yapılarak yargılamanın sürdürülmesine,Diğer davacılar yönünden 21/10/2014 tarihli ek bilirkişi raporu gerekçesi ve hesaplama yöntemi itibariyle yerinde görülerek davanın kısmen kabulüne,Davacı … için 6.856,25 TL, … için 7.556,09 TL, … için 6.798,54 TL, … için 6.728,84 TL, … için 14.882,32 TL, … için 11.422,83 TL, … için 6.722,85 TL, … için 6.026,17 TL, … için 6.453,51 TL, … için 7.235,23 TL, … için 5.128,01 TL, … için 6.186,84 TL, … için 4.960,29 TL, … için 7.752,64 TL, … için 3.511,05 TL, … için 4.239,97 TL, … için 18.701,88 TL, … için 3.797,17 TL alacağın istanbul ….İflas müdürlüğünün … sayılı dosyasında iflas tasfiye işlemleri yürütülen müflis …AŞ’nin iflas masasına kayıt ve kabulüne, davacıların fazlaya ilişkin istemlerinin ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekilinin yasal süresi içinde sunduğu, 16.02.2018 havale tarihli istinaf dilekçesinde özetle;1. Davacıların alacak talebine konu Mahkeme kararlarında, davacılar … ve … haricindeki davacıların kıdem, ihbar tazminatları ile, ücret ve sosyal yardım alacaklarının BRÜT olarak hükmedildiği, bilirkişi raporunda bu brüt tutarlar üzerinden faiz hesaplaması yapıldığı, brüt olarak hükmedilen alacak tutarları üzerinden gecikme faizlerinin hesaplanmasının hatalı olduğu, gecikme faizlerinin net tutarlar bulunarak net tutarlar üzerinden yapılması gerektiği, zira, mahkemece hükmolunan brüt tazminat tutarları ile alacak tutarlarından, fiili ödeme sırasında yasal kesintiler yapıldıktan sonra, net tutarların davacılara ödeneceği, kararlarda hükmolunan brüt tutarlardan, damga vergisi, gelir vergisi, SGK ve diğer kesintileri yaparak Maliye, SGK vs. ilgili kurumlara ödeme yapma yükümlülüğünün, müvekkil İflas İdaresi üzerinde olduğu, davacıların mahkeme kararlarına istinaden gerçekte tahsil edebilecekleri meblağların, brüt olarak belirtilen tutarların neti olduğuna göre, net tutarlar bulunarak faiz hesabının yapılması gerektiği, 2. Raporda iflas tarihine kadar işlemiş faiz açısından yapılan hesaplama ve belirtilen faiz oranlarının afaki ve fahiş olduğu, bilirkişi’nin emsal bir dosyada vermiş bulunduğu raporla da çeliştiği, emsal bir davada, bilirkişi Sn….de aralarında bulunduğu bilirkişi heyeti tarafından, aynı alacak kalemlerine ilişkin aynı dönemler için alınan faiz oranlarının itirazımıza esas kök ve ek rapordaki faiz oranlarının çok altında olduğu,3. Davacıların Yerel Mahkemede açmış oldukları kayıt kabul davasına konu ettikleri alacak, derdest bir davaya dayalı olduğundan kendilerince derdestlik itirazında bulunulduğu, davanın derdestlik itirazı nedeniyle reddi gerekirken kabul edilmiş olmasının haksız, usul ve yasaya aykırı olduğu,4. Davacıların nizalı alacak kaydı üzerine kayıt kabul davası açmak yerine yargılaması devam eden davaları kayıt kabul davası olarak devam ettirmeleri gerekirken Yerel Mahkemede kayıt kabul davası açmış olmalarının da usul ve yasaya aykırı olup, davanın reddine karar verilmesi gerekirken davanın kısmen kabulüne karar verilmesi ve her bir davacı lehine ayrı ayrı karşı vekalet ücretine ve yargılama giderine hükmedilmesinin haksız, usul ve yasaya aykırı olup karar bu yönden de bozulması gerektiği hususları istinaf sebebi olarak ileri sürülmüştür.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRME:Dava; İİK.nun 235.maddesine göre açılan kayıt kabul davasıdır.Dosya kapsamına göre, müflis …San. AŞ’nin 18/05/2007 tarihinde İstanbul 4. ATM ‘nin 2006/359 E. sayılı dosyasından verilen ve kesinleşen hükmü ile iflasına karar verildiği ve müflisin tasfiye işlemlerinin İstanbul … Müdürlüğünün .. iflas sayılı dosyası üzerinden yürütüldüğü, iflas masasında sıra cetveli ilanlarının yapıldığı, red kararlarının davacıya ilanen tebliğ edildiği ve davanın süresinde açıldığı anlaşılmaktadır.İİK.nun 195.maddesi hükmünde iflasın açılması ile müflisin borçlarının istenebilir olacağı ve iflasın açıldığı güne kadar işlemiş faizle takip giderlerinin ana paraya eklenerek masaya kayıt edileceği hükme bağlanmıştır.Mahkemece, davacılarla ilgili Gebze İş Mahkemelerince verilen kararlar getirtilerek, davacıların iflas tarihi itibariyle kesinleşen iş mahkemeleri kararları da dikkate alınarak,alacaklarının tespiti yönünden bilirkişi raporu alınmış olup, bu raporun taraf itirazları doğrultusunda alınan ek raporlarla birlikte dosya kapsamına uygun ve teknik yeterliliğe haiz olduğu görülmüş, mahkemece bilirkişi raporları hükme esas alınmıştır.Bilirkişi raporlarında iflas tarihi baz alınarak yapılan hesaplamada, hesaplamanın iş mahkemelerince verilen ve kesinleşen kararlarda brüt olarak hüküm altına alınan alacak miktarlarına göre yapılmış olmasında, işçilik alacaklarından kesintilerin infaz aşamasında gerçekleştirilecek olması nedeniyle hukuka aykırılık bulunmamaktadır.Öte yandan davalı vekilince her ne kadar derdestlik itirazında bulunulmuşsa da, davacı işçilerin daha önce açtıkları itirazın iptali davalarının, şartları, tarafları ve yargılama usulü farklı olması nedeniyle, bu davalar açısından derdestlik şartları bulunmamaktadır.Davacılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmamakla birlike usul ekonomisi yönünden davaların birlikte görülmesinde sakınca bulunmamaktadır. Fakat birlikte açılan davada, her davacı yönünden ayrı ayrı harcı alınmış bağımsız bir dava söz konusu olup, her davacı yönünden ayrı yargılama yapıldığı ve karar verildiğinden, her davacı için ayrı vekalet ücreti hesaplama yapılması doğrudur. Kaldı ki davanın reddedilen kısımları yönünden de davalı lehine her davacı için ayrı vekalet ücretine hükmedildiği göz önüne alındığında, davalı vekilinin bu konuda ki istinaf başvurusu da yerinde görülmemiştir.Sonuç olarak yukarıda yapılan açıklamalar ışığında ilk derece mahkemesince verilen karar esas ve usul yönünden hukuka uygun olduğundan davalı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden HMK 353.1.b.1 maddesi gereğince esastan reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;1-Dosya kapsamı ve delil durumuna göre İlk Derece Mahkemesi kararı usul ve hukuka uygun olduğundan HMK’nın 353/1.b.1 Maddesi gereğince davalı tarafın istinaf başvurusunun esastan REDDİNE,2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 68,20 TL başvuru harcının, peşin olarak yatırılan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 32,30 TL harç ile, yine istinaf kanun yolu başvuru harcı olarak alınması gereken 121,30 TL harçtan peşin olarak yatırılan 98,10 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,20 TL olmak üzere toplam 55,50 TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,3-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma yapılmadığından istinaf vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353 / 1-b/1 bendi ile aynı kanunun 362/1.a Maddesi gereğince kesin olarak oybirliği ile karar verildi.13/06/2019