Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2018/803 E. 2019/2 K. 10.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/803 Esas
KARAR NO : 2019/2
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/12/2017
NUMARASI : 2017/942 Esas 2017/1236 Karar
DAVA : İflas (İflasın Açılması)
DAVANIN KONUSU: İflas (İflasın Açılması)
KARAR TARİHİ: 10/01/2019
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREGİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkili ile davalı şirket arasında yapılan 20/11/2013 tarihli sözleşme gereğince müvekkilinin düzenlediği fatura bedellerinin sözleşmeye göre süresinde ödenmediğini, bunun üzerine üç adet fatura karşılığı toplam 181.847,54 TL alacakları için Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı takip dosyası ile adi takip yapıldığını, davalı borçlunun itiraz etmesi üzerine Bakırköy 1. ATM’nin 2014/567 E sayılı dava dosyası ile itirazın iptali davası açıldığını, mahkemece 11/05/2015 gün ve 2015/439 K sayılı karar ile itirazın iptaline karar verildiğini ve kararın kesinleştiğini, ancak davalının ödeme yapmadığını, bunun üzerine takip yolunun değiştirildiğini ve davalıya iflas yolu ile adi takipte ödeme emri tebliğ edildiğini, varlığı kesinleşen borca davalının hukuksuz bir şekilde itiraz ettiğini ileri sürerek davalının iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA
Davalı vekili, müvekkili aleyhine kesinleşen iflas takibi olmadığını, iflas yolu ile adi takibe itiraz edildiğini, davacının talebinde itirazın kaldırılması talebinin bulunmadığını, müvekkilinin davacıya borcu olmadığını ve şirketin de borca batık bulunmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi, 2016/769 Esas, 2017/575 Karar sayılı 31/05/2017 tarihli kararında özetle, davacının davalıdan iflas takibine konu miktarda alacağı olduğu kesinleşen Bakırköy 1. ATM’nin 2014/567 E sayılı dava dosyası ile tartışmasız hale geldiği, depo emrinin usulüne uygun tebliğ edildiği, ancak borçlu davalı tarafından süresi içinde bir ödeme yapılmadığı gerekçesiyle, davanın kabulü ile İstanbul Ticaret Sicil Memurluğunun …sicil numarasına kayıtlı …nin iflasına karar vermiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekilinin yasal süresi içinde sunduğu 22.06.2017 tarihli istinaf dilekçesinde özetle;
1-Davacının,dava dilekçesinde istem ve sonuç kısmında, itirazın kaldırılması ile birlikte müvekkilinin iflasına karar verilmesini talep etmesi gerekirken itirazın kaldırılmasını talep etmediği, doğrudan iflas talep etmesinin hukuka aykırı olduğundan davanın reddi gerektiğini,
2-Davacının icra takip şeklini usulü dairesinde gerçekleştir- mediği, icra takip şeklinin değiştirilmesinin de süre ve usul açısından hukuka aykırı olduğu, Yargıtay İçtihatları ve İİK uyarınca, 6 aylık süreyi geçirmemek kaydı ile alacaklının, haciz ve iflas yolu ile yapılan takip şeklini bir defaya özgü olmak üzere değiştirebileceği, ancak davacı tarafından bu 6 aylık süre zarfında takip şeklinin değiştirilmediği,
3-Davacı tarafa tebliğ edilen 01/09/2016 tenzip zabtında, davacıya 1.000,00 TL ilan giderini depo etmesi için 1 hafta kesin süre verildiği, aksi halde davanın usulden reddine karar verileceğinin ihtarı yapıldığı, tensip zabtı ve duruşma günü- nün davacıya 08/11/2016 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen davacı tarafından kesin süre içerisinde depo kararınının yerine getirilmediği, usule aykırı olarak kesin süre içerisinde yerine getirilmeyen depo kararına istinaden müvekkili firma açısından iflas kararı verilme- sinin hukuka ve yasaya aykırı olduğu,
4- Müvekkilinin, davacıya hiçbir borcu bulunmadığı, müvekkili firma açısından gerek İİK açısında gerekse TTK anlamında iflasın şartlarının oluşmadığı, müvekkili firmanın aktiflerinin pasiflerinden fazla olup borca batık oladığı,
5- Yerel Mahkemece aldırılan bilirkişi raporunun da hukuka ve yasaya uygun olmadığı, eksik inceleme ile iş bu raporun tanzim edildiği, bilirkişi tarafından depo emrine ilişkin hesaplamaların da hukuka aykırı olduğu, yapılan tum hesaplamalara İtiraz ettikleri, davacının takip tarihinden itibaren işleyecek olan faize avans faizi işletilemeyeceği, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması gerektiği hususları istinaf sebebi olarak ileri sürülmüştür.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRME
Dava, İİK 156 ve devamı maddeleri çerçevesinde açılan takipli iflas davasıdır.
Dosya kapsamına göre, davacı tarafından davalı borçlu aleyhine Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı takip dosyası ile adi takip yapıldığı, davalı borçlunun itirazı üzerine Bakırköy 1. ATM’nin 2014/567 E sayılı dava dosyası ile itirazın iptali davası açıldığı, 11/05/2015 tarih, 2015/439 K sayılı karar ile itirazın iptaline karar verildiği ve kararın kesinleştiği, davacı alacaklının bu kez takip yolunu değiştirerek iflas yolu ile takip yolunu seçtiği, talebi üzerine davalı borçluya iflas ödeme emri tebliğ edildiği, borçlunun itirazı üzerine iş bu davanın açıldığı anlaşmaktadır.
Davacının, davalıdan iflas takibine konu miktardaki alacağı, Bakırköy 1. ATM’nin 2014/567 E sayılı dava dosyası ile kesinleştiğinden, ilk derece mahkemesince davalı borçlunun itirazı yerinde görülmeyerek itirazın kaldırılmasına karar verilmesinde herhangi bir hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Depo emrine esas olacak şekilde alacak miktarı bilirkişiye hesaplattırılmış, tespit edilen alacağın depo edilmesi için çıkartılan davetiye usulüne uygun tebliğ edildiğinden ilk derece mahkemesince yapılan bu işlemlerde hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Davalı vekilince ayrıca, davacının takip yolunu değiştirmek suretiyle başlattığı iflas yoluyla takibin usule aykırı olduğu ileri sürülmüşse de, yapılan incelemede, davacının yaptığı iflas yoluyla takibin İİK 43.maddesine uygun şekilde gerçekleştirildiği anlaşıldığından, bu itirazı da yerinde görülmemiştir.
Sonuç olarak ilk derece mahkemesince verilen karar esas ve usul yönünden hukuka uygun olduğundan, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Dosya kapsamı ve delil durumuna göre İlk Derece Mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olduğundan davalının istinaf başvurusunun HMK ‘ nın 353/1.b.1 Maddesi gereğince esastan REDDİNE,
2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 68,20 TL başvuru harcının, peşin olarak yatırılan 35,90 TL harçtan mahsubu ile bakiye 32,30 TL ile yine istinaf kanun yolu başvuru harcı olarak alınması gereken 121,30 TL harçtan peşin olarak yatırılan 98,10 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,20 TL olmak üzere toplam 55,50 TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
3-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
4- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353/ 1.b.1 bendi ile İ.İ.K 164/2. Maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 10 gün içinde Yargıtay Temyiz Yolu Açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 10/01/2019