Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2018/797 E. 2021/169 K. 04.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/797 Esas
KARAR NO: 2021/169
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 19/12/2017
NUMARASI: 2016/403 Esas, 2017/1173 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 04/02/2021
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili kooperatif ortağı olan davalının, 16/09/2014 tarihinde yapılan 2013 yılı kooperatif genel kurul toplantısında alınan kararlar doğrultusunda, harcama giderleri ve 2014 yılı Kasım, Aralık 2015 yılı Ocak, Şubat ve Mart ayları aidat borçlarını ödemediğini, davalının kooperatif üyesi olup, genel kurul kararlarının tüm ortakları bağladığını, borcun ödenmesi için Küçükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, ancak davalının haksız itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek itirazın iptali ile takibin devamına ve davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkiline ait bağımsız bölümlerin davacı kooperatife ait site içerisinde bulunan ayrı bağımsız bir blok olup kendisine ait karar ve işletme defteri, vergi kaydı, banka hesabı vb. birimleri olduğunu, müvekkilinin blok yönetimine aylık 350,00 TL aidat ödediğini, davacının hiçbir zaman kendilerini kooperatif üyesi olarak görmediğini, bu güne kadar da bir aidat veya katılım bedeli almadığını, müvekkilinin bulunduğu bloktaki malikler ile birlikte otoparktaki haklarının korumak için üye yapıldığını belirterek davanın reddi ile %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davalının 10.990,32 TL asıl alacak ve 427,32 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 11.417,64 TL alacak yönünden takibe itirazının iptali ile bu miktar yönünden takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, davalının hükmedilen alacağın %20’si tutarında icra tazminatına mahkum edilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf talebinde; müvekkili şirketin, davacı kooperatifin sınırları içerisinde bulunduğunu, ancak kooperatiften bağımsız bir blokta yer aldığını, müvekkili şirkete ait taşınmazın bulunduğu blokun davacı kooperatifle herhangi bir ilgisinin bulunmadığını, kooperatif yönetiminin, müvekkili şirketin bulunduğu dörtlü A blok sakinlerine Kooperatif otoparkında paylarının olduğunu ve bu hakkın kaybedilmemesi adına üye olmalarında fayda olacağını belirttiklerini, müvekkil şirket ve diğer blok sakinlerinin bunun üzerine kooperatife üye olduklarını, kooperatifin ödeme yükümlülüklerini kabul ettiklerine dair yazılı beyanları bulunmadığını, bu nedenle ortak olma başvurusunun değer taşımadığını, müvekkili şirketinde yer aldığı dörtlü A blok, kendi içerisinde kat mülkiyeti yasası kapsamında blok yönetimi kurduğunu ve blokun tüm ihtiyaçlarının bu yönetim tarafından sağlandığını, blok sakinlerinin de yönetime hizmet bedelini eksiksiz ödediklerini, davacı kooperatifin, müvekkili şirkete herhangi bir genel gider harcaması yapmadığını ve müvekkili şirkete sağlamış olduğu herhangi bir hizmet bulunmadığını, davacı Kooperatifin alacaklı olduğu miktar karşılığında vermiş olduğu hizmetlerin neler olduğu, müvekkili şirketin bu hizmetlerden yararlanıp yararlanmadığı, müvekkili şirketin 4’lü A Blok yönetimine neden aidat ödemesi yaptığı ve karşılığında ne tür hizmetler aldığı, aidat alacağına konu edilebilecek hizmetlerin kooperatif tarafından mı, yoksa 4’lü A Blok yönetimi tarafından mı karşılandığının tespiti bakımından Yerel mahkemece bir tespitte bulunulmadığını, diğer üyelerin aldığı ancak müvekkilinin alamadığı hizmet için aidat ödenmesinin, eşitlik ilkesine aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını ve davanın reddini talep ve istinaf etmiştir. Davacı vekili, istinaf talebinin reddini istemiştir.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRME: Dava, kooperatif üyelik aidat borçlarının tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, takibin toplam 11.417,64 TL TL alacak yönünden devamına karar verilmiş, davalı vekili karara karşı istinaf yoluna başvurmuştur. Dosya kapsamından, davacı kooperatifin 16/09/2014 tarihli Genel Kurulun 6 ve 8 maddeleri gereği alacak ve aidatın tahsili için davalı aleyhine K.Çekmece … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile takip başlattığı, davalının takibe yasal süresinde itiraz ettiği, itirazın davacı alacaklıya tebliğ edilmediğinden eldeki davanın yasal süresinde açıldığı anlaşılmaktadır. Davalının talebi üzerine davacı kooperatif yönetim kurulunca alınan 02.05.2013 tarihli kararla davalı, davacı Kooperatif üyesi olmuştur. Davalının kooperatif üyeliği, taraflar arasında bir uyuşmazlık konusu değildir. Davalı kooperatif üyesi olmakla, Kooperatifin tasfiye işlemleri bitene kadar genel kurul kararlarına uymakla yükümlülüğü söz konusudur. Dosya kapsamı itibarıyla, davacı Kooperatif, tasfiye halinde değildir. Dosyaya getirtilen tapu kayıtlarına göre, davalı davacı kooperatifin üyesi ve 2 adet (… blok … ve …. nolu bağımsız bölümler) bağımsız bölüm malikidir. Yine tapu kayıtlarından anlaşıldığı üzere, site yönetim planına göre, S.S.İstanbul Ayakkabıcılar Konut Yapı Kooperatifi ünvanlı toplu yapı biriminin Site olarak adlandırılacağı ve yönetim şeklinin ilk bağımsız malikler toplantısına kadar bağımsız bölüm malikleri kurulu için öngörülmüş tüm hak, ödev ve yetkiler ile, site yönetim kurulu için öngörülmüş tüm hak, görev ve yetkilerin Aykosan Küçük sanayi Sitesi Yapı Kooperatifi yönetim kurulu tarafından kullanılacağı, S.S. Aykosan Küçük sanayi Sitesi Yapı Kooperatifi tasfiye olunca veya anasözleşmede nevi değişikliği yapılınca, bu madde hükmünün kendiliğinden ortadan kalkacağının düzenlendiği, bu duruma göre, davacı kooperatif genel kurullarının site yönetim planı çerçevesinde yetkili olduğu ve davalının kendi blok site yönetimine aidat ödemesinin kooperatif genel kurulunda alınan kararları kendi açısından geçersiz hale getirmeyeceği, davalının üye olarak genel kurul kararlarına uyma yükümlülüğünden kaçınamayacağı sonucuna varılmaktadır. Nitekim Dairemizin 2017/149 Esas, 2017/182 Karar sayılı kararı da bu doğrultudadır. Somut olayda, takip konusu alacak, davacı kooperatifin, 16.09.2014 tarihinde yapılan 2013 hesap yılı genel kurulunun 6 ve 8 nolu kararları ile üyelerden tahsiline karar verilen alacağa ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Genel kurulca alınan bu karar, yasal şartlara haiz ve davalı veya herhangi bir başka üye tarafından dava yoluyla iptal ettirilmediğinden, geçerli ve davalı dahil tüm üyeleri bağlayıcı bir karar niteliğindedir. Davalının alınan kararın iptali için dava açtığı yönünden bilgi de bulunmamaktadır. Bu genel kurulda alınan kararın 6 nolu maddesine göre, 2014 yılı tahmini bütçesi için 415 ada 1-2-3-4 parsellerde bulunan üyelerden iştirak bedeli olarak m2 başına 1,5 TL tahsil edilmesine karar verildiği, 8 nolu maddesiyle çevre aydınlatma, alt yapı bakım onarım, çevre düzenleme, asfaltlama, ortak alan işleri ve benzer işler için yapılacak imalatlara ilişkin 1.626.002,00 TL nin üyelerden işyeri büyüklüğüne göre m2 bazında toplanmasına karar verildiği, yapılan hesaba göre m2 başına ödenmesi gereken rakamın 5.74 TL olarak tespit edildiği, neticede bilirkişi raporunda ayrıntıları gösterildiği şekliyle davalının 6 ve 8 nolu kararlar için 2.277,00 TL ve 8.713,32 TL olmak üzere toplam 10.990,32 TL yi davacı kooperatife ödemesi gerektiği, davacı kooperatifin bu kadar alacak için takipte haklı olduğu, bu miktarı aşan kısmı için yapılan takibin haksız olduğu anlaşılmaktadır.16.09.2014 tarihli genel kurulda ödemelerin zamanında yapılmaması halinde üyelerden gecikme faizi alınacağına ilişkin bir karar bulunmadığından, davacı kooperatifin genel kurulca kararlaştırılan ödeme tarihi dikkate alınarak icra takip tarihine kadar 427,32-TL TL işlemiş yasal faizi talep hakkı da bulunmaktadır. Açıklanan nedenler ile ilk derece mahkeme kararında hukuka aykırılık bulunmadığından davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1 bendi gereğince esastan reddine karar verilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Dosya kapsamı ve delil durumuna göre İlk Derece Mahkemesi kararı usul ve hukuka uygun olduğundan HMK’nın 353/1.b.1 Maddesi gereğince davalı tarafın istinaf başvurusunun esastan REDDİNE, 2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken maktu 91,10-TL başvuru harcı + 780,00 TL nispi istinaf kanun yolu başvuru harcı ile toplam 871, 10 TL harcın, Davalı tarafından peşin yatırılan 293,10 harçtan mahsubu ile bakiye 578,00-TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA, 3-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma yapılmadığından istinaf vekalet ücreti taktirine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353/1-b/1 bendi ile aynı kanunun 362/1a Maddesi gereğince kesin olarak oybirliği ile karar verildi.04/02/2021