Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2018/788 E. 2021/125 K. 28.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/788 Esas
KARAR NO: 2021/125
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 12/12/2017
NUMARASI: 2014/630 Esas, 2017/880 Karar
DAVANIN KONUSU: Kayıt Kabul
KARAR TARİHİ: 28/01/2021
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili banka tarafından dava dışı … A.Ş’ne kredi açıldığını ve kullandırıldığını, müflisin kredi sözleşmesini müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, kredinin yeniden yapılandırılması, borcun tespiti ve ödeme planına bağlanması konusunda bankanın Bahreyn Şubesi ile dava dışı asıl borçlu, … Holding A.Ş, … ve müflis … Sanayi A.Ş arasında Avukatlık Kanunun 35/a maddesine uygun, 29.12.2003 tarihli, “ilam niteliğinde uzlaşma tutanağı” düzenlendiğini, asıl borçlu ve müteselsil kefillerin borcu kabul ve ikrar ettiklerini, buna rağmen ödeme yapılmadığını, ilam niteliğindeki uzlaşma tutanağı uyarınca müflis şirketin 12.06.2013 iflas tarihi itibarıyla müvekkili bankaya toplam 72.815.886,16 TL tutarında borçlu olduğunu, ipotekle teminat altına alınan alacağın tahsili için asıl borçlu … A.Ş ve müflis şirket hakkında İstanbul … İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası üzerinden takibe geçildiğini, borçlular tarafından yapılan şikayetlerin İstanbul 5. İcra Hukuk Mahkemesinin 2014/8 esas sayılı dosyasında red edildiğini, 38.020.732,86 TL’lik alacağın kaydı konusunda masaya başvuruda bulunulduğunu, davalı iflas idaresinin 8.232.460,41 TL’lik rüçhanlı alacağın reddine karar verdiğini, bu kararın yerinde olmadığını, alacağın varlığının ilam ile sabit olduğu gibi İİK. 233. maddesi gereğince, iflas idaresinin ipotekle temin edilen alacakla ilgili olarak red karar vermesinin mümkün olmadığını belirterek red edilen alacağın rüçhanlı alacak olarak sıra cetveline kayıt ve kabulüne karar verilmesini istemiştir. Yargılama sırasında davacı temlik sözleşmesini ibraz ederek davacı konumunu almıştır.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı şirketin 2 ayrı alacak için başvurduğunu, alacağın varlığı ve miktarı ile ilgili ispata yarar belgelerinin sunulmadığı ve alacak miktarının belirsiz olması nedeniyle istemin reddedildiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesince; bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacı bankanın alacağının 210 kayıt numarasında 16.111.727,55 TL’lik kısmı, dava konusu olan 211 kayıt numarasında ise 29.788.272,45 TL’lik kısmının masaya kaydedildiği, kabul edilen toplam alacak tutarının 45.900.000,00 TL olduğu, 91.800.000,00 TL’lik ipotek limitinden 45.900.000,00 TL’lik boşluğun bulunduğu, bu durumda 211 kayıt numaralı alacak yönünden kabul ve kaydedilen 29.788.272,45 TL’ye ilaveten 8.232.460,41 TL’nin daha rüçhanlı alacak olarak masaya kabul ve kaydı gerektiği gerekçesi ile davanın KABULÜNE, 8.232.460,41 TL ilave davacı alacağının İstanbul … İflas Dairesinin … sayılı dosyasında tasfiye işlemleri sürdürülen Müflis … Makine San. AŞ’nin masasına rüçhanlı alacak olarak KAYIT VE KABULÜNE, karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde, 09.10.2015 tarihli bilirkişi raporunun hatalı ve eksik olduğunu, rapora karşı yapılan itirazların dikkate alınmadığını, raporda belirtilen ipotek limitlerinin gerçeği yansıtmadığını, raporun 6. Sayfasının 3. bendinde; temlik eden bankanın ipotek limitinin 45.900.000,00 TL belirtilmesine rağmen, bu durum sanki iki farklı ipotek gibi lanse edilerek 91.800.000,00 TL olarak hesap edildiğini, oysa esasen 4 adet parsel üzerinde 45.900.000,00 TL’lik müşterek ipotek bulunduğunu, parsellerden birinin Eyüp, diğerlerinin ise Bayrampaşa Tapu Müdürlüklerinde kayıtlı olmaları sebebiyle ipoteklerin farklı yevmiyelerde işlendiğini, limite ilişkin itiraz üzerine mahkemece davacı vekilinden ipotek miktarı hakkında açıklama istendiğini, 22.12.2015 tarihli celsede, davacı vekilinin bilirkişi raporundaki maddi hatayı kabul ettiğini, mahkemece davacı vekilinin bu husustaki beyan ve ikrarının gözden kaçırıldığını, alacağın varlığının ispatlanamadığını, kabul edilen kısmın rüçhanlı olarak kaydının mümkün olmadığını, olayda davacı bankanın asıl borçlusunun, dava dışı … AŞ. olduğunu, davacı alacağının, Uzlaşma Tutanağını kabul ve imza eden diğer müşterek borçlu müteselsil kefil şirket ve şahıslarca ödenip ödenmediği konusunda gerekli araştırma ve değerlendirmenin yapılmadığını, 09.10.2015 tarihli bilirkişi raporunun sadece davacı banka kayıtları dikkate alınarak düzenlendiğini, müflis şirket kayıtlarının incelenmediğini, davada talep konusu alacağa hesaplanan faizin hukuken tahakkukunun mümkün olmadığını, iflas masasına asıl alacak dışında böyle bir faizin kaydettirilmesinin mümkün bulunmadığını, müflis şirket aleyhine verilen ilamın bu şekilde kesinleşmesi durumunda, çoğunluğu alacaklı işçilerden oluşan yaklaşık 1.600 adet alacaklıların hak ve menfaatlerinin ciddi biçimde zarar göreceğini belirterek ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME: Dava, İİK 235. maddesi gereğince açılmış olan sıra cetveline itiraz ( kayıt kabul) davasıdır. İİK 235. maddede, sıra cetveline itiraz edenlerin, cetvelin ilanından itibaren 15 gün içinde iflasa karar verilen yerdeki ticaret mahkemesine dava açmaya mecbur oldukları, 223’üncü maddenin üçüncü fıkrası hükmünün mahfuz olduğu belirtilmiştir. Maddede düzenlendiği üzere, sıra cetveline itiraz davası açma süresi 15 gündür. Süre, sıra cetvelinin ilanından itibaren başlar. İİK 166. maddedeki gazetelerde yapılan ilanlardan, en son ilan tarihinden itibaren işlemeye başlar. İflas masasına alacak yazdırırken, tebligatı kabule elverişli adres gösterilerek, Adalet Bakanlığınca çıkarılan tarifede gösterilen yazı ve tebliğ giderlerini avans olarak vermek suretiyle, İflas idaresince alınacak kararların kendisine tebliğ edilmesini istemiş olan alacaklılara, alacaklarının kabul veya ret edildiği ayrıca tebliğ edilir (İİK 223. M). Bu alacaklılar için sıra cetveline itiraz davası açma süresi, sıra cetvelinin ilanından itibaren değil, bu tebligatın yapıldığı tarihten itibaren işlemeye başlar. Somut olayda, İstanbul … İflas Müdürlüğünün … İflas dosyası için verilen 03.06.2014 tarihli İflas Müdürlüğü yazı cevabında, İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/415 Esas sayılı dosyasında 12.06.2013 tarihinde iflasına karar verilen müflis … San.A.Ş ‘nin tasfiye işlemlerinin yapıldığı, davacı şirketin iflas masasına 210 kayıt numarası ile yapılan 20.544.590,85 TL’lik alacak talebinin 16.111.727,55 TL’nin rüçhanlı olarak kabulü ile kalan miktar olan 4.432.863,30 TL alacak yönünden reddine, 211 kayıt numarası ile yapılan 38.020.732,86 TL’lik alacağın 29.788.272,45 TL’nin rüçhanlı olarak kabulü ile kalan miktar olan 8.232.460,41 TL’nin reddine karar verildiği, sıra cetvelinin 18.05.2014 tarihinde … Gazetesi ve Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edildiği, red kararının 15.05.2014 tarihinde tebliğ edildiği, alacaklı tarafından masraf yatırılmadığı belirtilmiştir. Davanın 30.05.2014 tarihinde, yani son ilan tarihinden itibaren yasal 15 günlük hak düşürücü süre içerisinde açıldığının anlaşılması üzerine işin esasının incelenmesine geçilmiştir. Uyuşmazlık, temlik alan davacının müflis şirketten iflas tarihi itibari ile alacaklı olup olmadığı, alacağın rüçhanlı olarak kaydının mümkün olup olmadığı noktasında toplanmıştır. Mahkemece uyuşmazlık konularında bilirkişi raporu alınmıştır. 09.10.2015 tarihli bilirkişi heyet raporunda; temlik veren davacı banka ile dava dışı … A.Ş. arasında kredi alacaklarının tahsili amacıyla 29.03.2003 tarihinde ‘İLAM NİTELİĞİNDE UZLAŞMA TUTANAĞI” düzenlendiği, davalı Müflis şirketin tutanağı müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatı ile imzaladığı, 14. Maddede banka kayıtlarının kesin delil olacağının belirtildiği, müflis şirketin maliki bulunduğu, İstanbul İli, Eyüp İlçesi, … Mah. … Pafta, … ada, …, … ve … nolu parsel sayılı taşınmazlar üzerinde alacaklı … A.Ş, lehine Eyüp Tapu Sicil Müdürlüğünde tesis edilmiş olan 26.02.2002 tarih ve … yev.nolu 2. derecede 27.200.000,00 TL bedelli, yine aynı taşınmazlar üzerinde tesis edilmiş olan 26.02.2002 tarih ve … yevmiye nolu 2. derecede 18.700.000,00 TL bedelli, toplam 45.900.000,00 TL bedelli limit ipoteği, İstanbul İli, Bayrampaşa İlçesi, …, … Pafta, … ada, … parsel sayılı taşınmaz üzerinde alacaklı … lehine Bayrampaşa Tapu Sicil Müdürlüğünde tesis edilmiş olan 20.02.2002 tarih ve … yevmiye nolu 2. derecede 27.200.000,00 TL bedelli yine aynı taşınmaz üzerinde 20.02.2002 tarih ve … yevmiye nolu 3. derecede 18.700.000,00 TL bedelli müştereken tesis edilmiş toplam 45.900.000,00 TL bedelli limit ipoteği olmak üzere toplam (45.900.000 + 45.900.000) = 91.800.000,00 TL’lik ipotek bulunduğu, temlik veren banka tarafından kredi borçlusu … A.Ş. ile ipotek borçlusu … aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından 27.12.2013 tarihinde İpoteğin Paraya Çevrilmesi Yolu ile; 18.563.598,47 TL Asıl Alacak ile ferileri ile toplam 76.605,950,18 TL üzerinden takip başlattığı, takibin dayanağı olarak ilam niteliğinde Uzlaşma Tutanağı gösterildiği, alacaklı Bankanın aynı belge ile dava dışı borçlu … A.Ş., … Holding A.Ş. aleyhine de İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E.sayılı dosyasından takip başlattığı, uzlaşma tutanağına göre iflas tarihi olan 12.06.2013 tarihi itibariyle davacı bankanın dava dışı asıl borçlu … Şirketinden olan alacağının 18.563.598,47 TL asıl alacak ve 54.252,284,70 TL temerrüt faizi olmak üzere toplam 72.815.883,17 TL olduğu, bu alacağın teminatı olarak alınmış olan (45.900.000 + 45.900.000) = 91.800.000,00 TL bedelli limit ipoteği mevcut olduğundan, en çok bu tutara kadar olan alacak için rüçhanlı kayıt talebinin mümkün bulunduğu, 210 nolu kayıtla 16.111.727.55 TL, 211 nolu bu dava konusu kayıtla ise 29.788.272.45 TL olmak üzere toplam 45.900.000,00 TL’lik kısmının kabul edilerek kayda alındığı, 91.800.000,00 TL’lik ipotek limitinin 45.900.000,00 TL’lik daha boşluğu bulunduğu, bu nedenle, kabul edilerek masaya kaydı yapılan 29.788.272.45 TL’ye ilaveten 8.232.460.41 TL.’nin daha rüçhanlı alacak olarak masaya kaydı gerektiği belirtilmiştir. Taşınmaz rehninin bir çeşidi olan ipotek, Türk Medeni Kanununun (TMK) 881 ilâ 897’nci maddeleri arasında düzenlenmiştir. Söz konusu maddelerde ipoteğin tanımı yapılmaksızın, ipoteğin amacı ve niteliği (m. 881), kurulması ve sona ermesi (m. 882- 887), hükümleri (m. 888- 891) ve kanuni ipotek hakları (m. 892- 897) ile ilgili hususlar ele alınmıştır. Doktrinde ipotek kavramı, kişisel bir alacağı güvence altına alma amacını güden, kıymetli evraka bağlı olmayan ve bir taşınmazın değerinden alacaklının alacağını elde etmesi olanağını sağlayan sınırlı ayni hak olarak tanımlanmaktadır (Akipek, J.G/Akıntürk,T.: Eşya Hukuku, 2009, s. 786; Gürsoy, K./Eren, F./Cansel, E.: Türk Eşya Hukuku, 1984, s. 1032). Taşınmaz rehninin temel ilkelerinden biri olan belirlilik ilkesi gereğince, ipoteğin kurulmasında, taşınmazın ne miktar alacak için güvence teşkil edeceği tapu kütüğünde açıkça gösterilmelidir. Bu husus, TMK’nın 851’inci maddesinde “Taşınmaz rehni, miktarı Türk parası ile gösterilen belli bir alacak için kurulabilir. Alacağın miktarının belli olmaması hâlinde, alacaklının bütün istemlerini karşılayacak şekilde taşınmazın güvence altına alacağı üst sınır taraflarca belirtilir.” şeklinde ifade edilmiştir. TMK’nın 851’inci maddesindeki düzenlemeden de anlaşıldığı üzere ipotek, güvence altına alınması düşünülen alacağın miktarının belirli olup olmamasına göre iki şekilde kurulabilir. Buna göre, ipotekle güvence altına alınması düşünülen alacağın miktarı belirli ise anapara ipoteği, belirli değilse üst sınır ipoteği kurulur (Köprülü,B./ Kaneti,S.: Sınırlı Ayni Haklar, 1982- 1983, s. 284, 287; Oğuzman, K./Seliçi, Ö. /Oktay Özdemir,S.: Eşya Hukuku, 12. Baskı, 2009, s. 720; Ayiter,N.: Eşya Hukuku, 1983, s. 171; Akipek/Akıntürk, age s. 757; Ayan, s. 136). İpoteğin kurulması anında güvence altına alınmak istenen alacak, mevcut ve miktar itibarıyla belirli ise, bu miktar tapu kütüğüne tescil edilir. Bu durumda, bir anapara ipoteği veya sabit ipotek söz konusu olur (Köprülü/Kaneti, s. 284; Ertaş, Ş./İlknur Serdar/Damla Gürpınar, Eşya Hukuku, 2008, s. 538).Tüm dosya kapsamına nazaran; davalı Müflis şirketin, kredi sözleşmesini müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatı ile imzaladığı, davalı tarafından, İstanbul İli, Eyüp İlçesi, … Mah. … ada, …, … ve … nolu parsel sayılı taşınmazlar üzerinde alacaklı … A.Ş, lehine 26.02.2002 tarih ve … yev.nolu 2. derecede 27.200.000,00 TL bedelli, yine aynı taşınmazlar üzerine 26.02.2002 tarih ve … yevmiye nolu 2. derecede 18.700.000,00 TL bedelli, toplam 45.900.000,00 TL bedelli, İstanbul İli, Bayrampaşa İlçesi, … ada, … parsel sayılı taşınmaz üzerinde 20.02.2002 tarih ve … yevmiye nolu 2. derecede 27.200.000,00 TL, yine aynı taşınmaz üzerinde 20.02.2002 tarih ve … yevmiye nolu 3. derecede 18.700.000,00 TL bedelli ipotek tesis edildiği, davacının uzlaşma tutanağına dayanarak masaya müracaat ettiği, 210 nolu kayıtla 16.111.727,55 TL, 211 nolu kayıtla 29.788.272,45 TL olmak üzere 45.900.000,00 TL’lik alacağın kabul edilerek masaya rüçhanlı olarak kaydedildiği, iflas tarihi olan 12.06.2013 tarihi itibariyle davacı bankanın dava dışı asıl borçlu … Şirketinden olan alacağının 18.563.598,47 TL asıl alacak ve 54.252,284,70 TL temerrüt faizi olmak üzere toplam 72.815.883,17 TL olduğu, tutanağın 14. Maddesinde banka kayıtlarının kesin delil olacağının belirtildiği, taşınmazlar üzerine tesis edilen ipotek bedelleri toplamı dikkate alındığında davacının talep ettiği 8.232.460.41 TL’nin daha rüçhanlı alacak olarak masaya kaydı gerektiği, mahkemece tesis edilen kararda usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Dosya kapsamı ve delil durumuna göre İlk Derece Mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olduğundan HMK’nın 353/1.b.1 maddesi gereğince davalı tarafın istinaf başvurusunun esastan REDDİNE, 2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 91,10 TL başvuru harcı + 162,10 TL istinaf kanun yolu başvuru harcı ile toplam 253,20 TL harcın, davalı tarafından peşin yatırılan 134,00 TL harçtan mahsubu ile bakiye 119,20 TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA, 3-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin kendi üzerine bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 361/1. fıkrası uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay nezdinde Temyiz Kanun Yolu Açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.28/01/2021