Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2018/763 E. 2021/110 K. 28.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/763 Esas
KARAR NO : 2021/110
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 22/11/2017
NUMARASI: 2017/386 Esas, 2017/827 Karar
DAVA: İTİRAZIN İPTALİ (Ticari Nitelikteki Vekalet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 28/01/2021
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:İDDİA: Davacı vekili, 22/03/2016 tarihli dava dilekçesinde; davalı şirketin müvekkili şirkete verdiği hatalı gümrük müşavirliği hizmetinin kusurlu olması nedeniyle bu konuda kendisine 28/11/2014 tarihli ihtarname gönderildiğini, borçlunun kusuru nedeniyle ödeme emrinde belirtilen fatura ve diğer bedellerin üçüncü kişilere ödendiğini, söz konusu ithal işlemine konu jakuzi eşyasının davalı tarafından yapılan hatalı beyan sonucunda müvekkilinin mağdur olduğunu, davalı aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının takibe karşı haksız şekilde itiraz ettiğini iddia ederek, itirazın iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, dava dilekçesindeki iddiaları kabul etmediklerini, haksız ve yersiz davanın reddi gerektiğini, müvekkili şirketin Bahçelievler ilçesinde ikame ettiğini, mahkemenin yetkisiz olduğunu, Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesinin yetkili olduğunu, alacağın zamanaşımına uğradığını, müvekkili şirketin gümrük müşavirliği hizmeti verdiğini, bu bağlamda müvekkilinin davacı firmaya da gümrük müşavirliği hizmeti verdiğini, müvekkilinin davacı tarafın ithal etmek istediği Ambarlı Gümrük Müdürlüğündeki konşimento beyanına konu ürünler ile ilgili olarak rutin işlemlere başladığını, öncelikle bu ürünler hakkında TSE uygunluk belgesinin alınması gerektiğinden davacı adına başvuru yapıldığını, müvekkilinin yaptığı başvuru üzerine 11/08/2014 tarihinde başvurunun reddine karar verildiğini, ret gerekçesinin ürünler üzerinde beyan haricinde iki farklı model bilgisinin daha bulunması şeklinde izah edildiğini, ret kararı üzerine işlemlerin planlandığı zaman ve şekilde neticelenmediğini, ret cevabı üzerine davacı tarafça müvekkilinin hatalı işlem yaptığı gerekçesiyle suçlandığını ve sonrasında bu işlerin takibinin müvekkil firmadan yapılmamasının istendiğini, devamında müvekkilinin bahse konu işle ilgilenmediğini, davacının daha sonrasında başka bir gümrük müşavirliği hizmeti veren firma ile anlaşıp işlemleri tamamlattığını, müvekkilinin vermiş olduğu hizmetini ilgili kanun hükümlerine göre yaptığını, sonrasında yapılan işlemlerin nasıl yapıldığı, TSE uygunluk belgesinin alınıp alınmadığı, alındı ise nasıl alındığı hususlarında müvekkilinin bilgi sahibi olmadığını, müvekkili şirketin usul ve yasalara uygun olarak hizmetini yerine getirdiğini, icra takibinde üç adet fatura ve bir adet dekonttan bahsedilerek bunlara ilişkin bedellerin müvekkilden haksız olarak talep edildiğini, …Ltd. adlı İsrail şirketi tarafından davacı adına tanzim edilen 23/01/2015 tarihli 27.726,24 TL bedelli fatura ile müvekkili şirket arasında nasıl bir illiyet bağı olduğunun anlaşılamadığını, ayrıca faturaya konu bedelinde davacı tarafça herhangi bir sebeple ayrıca veya fazladan ödediği bir bedel olmadığını savunarak, davanın usul ve esastan reddine karar verilmesini istemiştir. İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN 2016/318 ESAS, 2017/24 KARAR VE 25/01/2017 TARİHLİ KARARI İLE;Mahkemece, davalı adresinin İstanbul/Bahçelievler olduğu ve süresinde yetki itirazında bulunulduğu gerekçesiyle mahkemenin yetkisizliğine, kararın kesinleşmesinden itibaren dosyanın yetkili İstanbul Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemelerine gönderilmesine karar verilmiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI:Mahkemece, davacı tarafın konşimento muhteviyatı 47 kaptan oluşan 23 adet jakuzi tanımlı ürünlerin getirildiği gümrük işlemlerinin ifası amacıyla dolaylı temsilci konumundaki gümrük müşavirine müracaat edildiği, TSE tarafından yapılan değerlendirmede talep konusu ürünlerin 2014/9 teknik mevzuatta bulunan dokuzuncu maddeye göre uygun olmadığının anlaşıldığı, bu şekilde eşyanın ithalinin imkan dahilinde olmadığı, davalının gümrük müşaviri konumunda bulunduğu, davacının vekaletname vererek davalıyı dolaylı temsilci sıfatıyla yetkilendirdiği, Gümrük Kanunun 181/2.maddesinde yer alan düzenleme göz önünde bulundurulduğunda dolaylı temsilcinin dava konusu eşyanın teknik niteliğini bilmesinin beklenemeyeceği, takibe konu edilen 21.578,22 TL tutarlı dekonta ilişkin harcamanın dava konusu eşyanın yurt dışına gönderilmesine ilişkin olarak başka bir gümrük firmasına yapılan ödemeye ilişkin olduğu, 826,00 TL tutarlı hizmet faturasının ise dava dışı yurt dışı firmasına gümrük hizmetleri karşılığı kesilmiş fatura olduğu, 27.276,24 TL, 4.372,00 TL tutarlı faturanın konteynerin boşaltılarak acenteye teslim edilmesine ilişkin işlemin zamanında yapılmamasından kaynaklandığı, 4.372,00 TL tutarlı faturanın dava konusu eşyanın yeniden yurt dışına çıkarılması için ödenen navlun bedeline ilişkin fatura olduğu anlaşılmakla, davalının TSE’ye müracaat aşamasında mevzuata uygun şekilde edimini ifa etmemiş olduğuna ilişkin dosyada hiçbir bilgi ve belge bulunmadığı gibi TSE tarafından uygunsuzluk belgesi düzenlenmesinden sonra takibe konu edilen faturaların keşide edilerek bir takım harcamaların yapılmasında da davalının herhangi bir şekilde sorumluluğuna gidilemeyeceği, dava konusu emtianın niteliğinden ötürü ithaline izin verilmemiş olduğunun anlaşıldığı, ürün niteliğininde teknik bir konu olduğu, gümrük müşaviri konumunda bulunan dolaylı temsilci sıfatıyla hareket eden davalının sorumluluğuna gidilebilmesi için herhangi bir kusuru bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ:Karar, yasal süre içerisinde davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.Davacı vekili istinaf nedenleri olarak; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, eksik ve hatalı inceleme sonucunda verildiğini, sübjektif tek bir rapora dayandığını, gümrük mevzuatına aykırı bir şekilde hatalı rapor tanzim edildiğini, söz konusu ithal işlemine konu jakuzi eşyasının davalı tarafından yapılan hatalı beyan sonucunda müvekkilinin mağdur olduğunu, bu mağduriyetin ihtarnamede yer aldığını, borçlunun haksız olarak borca itiraz ettiğini iddia ederek istinaf taleplerinin kabulü ile bilirkişi incelemesi yaptırılmasını ve davalarının kabulüne karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:Dava, gümrük müşaviri olarak verilen hizmetin ayıplı olması nedeniyle ödenen bedellerin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine karşı itirazın iptali davasıdır. Dosya kapsamından; davacı şirket ve davalı şirket arasında 20/07/2009 tarihinde … yevmiye nolu Beşiktaş …. Noterliğinde vekaletname düzenlendiği, vekaletnamede vekalet veren şirketin davacı, vekalet verilen gümrük müşavirlik şirketinin davalı şirket olduğu, vekaletnamede temsil türünün dolaylı temsil olarak belirlendiği, süresinin 31/12/2015 tarihi olarak belirlendiği, vekaletnamede 4458 sayılı Gümrük Kanunu ve Gümrük Yönetmeliğinde belirtilen yasal haklar çerçevesinde hakiki ve hükmi şahıslar nezdinde vekalet verene şirketin nam ve hesabına hareket etmek üzere vekil tayin edildiği hususunun belirtildiği, davalı firmanın 01/08/2014 tarihli Gümrük Müdürlüğüne başvurusu üzerine Ambarlı Gümrük Müdürlüğü tarafından 11/08/2014 tarihli yazı ile davalı şirket tarafından ithal edilmek istenen bilgisi bulunan ürünlere dair gerçekleştirilen denetimler sonucunda söz konusu ürünlerin ilgili teknik mevzuata uygun olmadığının anlaşıldığı, ithalinin mümkün bulunmadığı, uygun olmayan ürünlerin Avrupa Birliği ülkelerine, KKTC ve serbest bölgelere transit edilmesinin mümkün bulunmadığı, diğer ülkelere transit ticaret yapılabilmesi için firmanın Ekonomi Bakanlığına başvuru yapmasının gerektiğinin belirtildiği, davacı şirket tarafından Beşiktaş …. Noterliğinde 08/11/2014 tarihinde düzenlenen ihtarname ile davalı şirkete hitaben şirketin ithalata konu ürününün ithal işlemlerinde hatalı işlemlerden dolayı zarara uğratılması, mağduriyete neden olduğu gerekçesiyle yasal işlem başlatılacağının belirtildiği, davacı şirket tarafından 28/01/2016 tarihinde davalı şirket hakkında İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında 54.052,46 TL asıl alacak, 5.643,98 TL faiz olmak üzere toplam 59.696,44 TL alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, takibe konu olarak mahkeme gerekçesinde ifade edilen fatura ve bedellerin yer aldığı, davalı borçlu şirketin yasal süre içerisinde borca ve ferilerine itiraz ettiği, davacı şirketin ise İİK 67.maddesi uyarınca bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde itirazın iptali davasını açtığı anlaşılmıştır.Taraflar arasında, düzenlenen vekaletname, vekaletname içeriği yapılan işlemler konusunda herhangi bir uyuşmazlık yoktur. Uyuşmazlık, davalı gümrük müşavirlik şirketinin vekalet ilişkisi kapsamında vekalet görevini tam olarak yerine getirip getirmediği, takip konusu fatura ve ödemelerden sorumlu olup olmadığı ve kusurunun bulunup bulunmadığı olarak tespit edilmiştir.Dosyaya tarafların tüm delilleri ve TSE ile Ambarlı Gümrük Müdürlüğünden ilgili bilgi ve belgeler dosya içerisine ibraz edilmiştir. 24/08/2017 tarihli bilirkişi heyet raporunda; tarafların iddia ve savunmaları, icra takibine konu alacak belgeleri, dosya içerisine gelen bilgi ve belgeler incelenmiş ve davanın konusunu oluşturan ithal edilemeyen eşya hakkında olay tarihinde uygulamadaki 4458 sayılı Gümrük Kanunun ilgili maddeleri ve diğer mevzuatın irdelenerek tarafların konuya ilişkin sorumluluklarının incelenmesi gerektiği, temsilin doğrudan veya dolaylı olabileceği, temsilcinin doğrudan temsil durumunda başkasının adına ve hesabına hareket edeceği, dolaylı temsil durumunda ise kendi adına ancak başkasının hesabına hareket edeceği, davacı tarafın yurt dışından ithal amaçlı getirdiği 47 kaptan oluşan 23 adet jakuzi tanımlı ürünlerin getirtilerek 30/06/2014 günü özet beyan ile tescil edildiği, söz konusu eşyaların gümrük işlemlerinin ifası hususunda davacı tarafça verilen vekaletname ile davalı gümrük müşavirliğinin dolaylı temsilci sıfatıyla yetkilendirildiğini, söz konusu eşyanın gümrük tarife istatistik pozisyonu gereğince ülkemizde uygulanan ticaret politikaları önlemleri amacı ile eşyanın TSE işlemlerinin ifası hususuyla gümrük müşavirince 10/07/2014 ve 01/08/2014 kayıt sayı ile müracaat edildiği, TSE tarafından yapılan tetkikler sonucuna ilişkin olarak ithali yapılmak üzere beyan edilen ürünlere dair gerçekleştirilen denetimler sonucunda söz konusu ürünlerin ilgili 2014/9 teknik mevzuatın madde dokuza göre uygun olmadığının anlaşıldığının belirtildiği, uygun olmayan ürünlerin Avrupa Birliği ülkelerine, KKTC ve serbest bölgelere transit edilmesinin mümkün olmadığı, diğer ülkelere transit ticaret yapılabilmesi için firmanın Ekonomi Bakanlığına başvuru yapması gerektiği şeklinde meşruhat bildirildiği, TSE tarafından bildirilen yazı sonrasında eşyanın ithali mümkün bulunmadığından eşyaların başka bir gümrük müşavirlik firması olan Arma Gümrük Müşavirliği firması tarafından ifa olunan gümrük işlemleri ile 14/01/2015 tarihli transit beyannamesi ile başka bir ülkeye ihraç edildiğinin anlaşılmış olduğu, dava konusu eşyaların her ne kadar gümrükçe onaylanmış bir işleme tabi tutulmamış ise de Gümrük Kanunun 181/2.maddesinde ifade edildiği üzere dolaylı temsilcinin dolaylı temsilde yükümlülüğünün beyanda kullanılan verilerin yanlış olduğunu bildiği veya mesleği icabı bilmesi gerektiği durumlarla sınırlı olduğu şeklinde ifade edildiği, davaya konu olayın bu yönüyle incelenmesinde kanunun 181/2.maddesi gereğince gümrük müşavirlerinin mesleği gereği bilmesi gereken hususlar gözetildiğinde dava konusu eşyanın teknik niteliğini bir müşavirin bilmesinin mümkün olmadığı, müşavirlerin eşya hakkında kendisine verilen belge ve bilgiler doğrultusunda beyan yapacağı ve ilgili işlemleri ifa edeceği, TSE birimince somut olarak tespit edildiği ve bildirildiği üzere eşyanın ithaline izin verilmemesinin sebebinin işlemden kaynaklı değil eşyadan kaynaklı olduğunun açık olarak görüldüğünü, bu durumda yurt dışından gelen eşya üzerine üretici tarafından birden çok model numarası uygulanmasına davalı gümrük müşavirinin bir etkisinin olamayacağı, bu durumu önceden bilmesininde mümkün görülmediği, kusurlu olmadığı, sonuç olarak davanın konusu ve icra takibinde ifade olunan ödemelerden davalı tarafın sorumlu olmadığı, davanın reddi gerektiği belirtilmiştir. Bilirkişi raporu dosya kapsamına uygun, yeterli ve gerekçelidir.Tüm dosya kapsamı sonucunda; davalı Gümrük Müşavirliği şirketi vekaletname uyarınca gerçekleştirmiş olduğu gümrük müşavirliği hizmetine dair işlemleri davacının bilgi ve denetimi ve onayı altında yaptığı, bilirkişi raporunda belirtildiği üzere görevi dahilinde başvurusu neticesinde TSE tarafından düzenlenen uygunsuzluk belgesinden dolayı davalı şirketin kusuru ve sorumluluğunun bulunmadığı, çünkü eşyanın ithaline izin verilmemesinin sebebinin işlemden kaynaklı olmayıp eşyadan kaynaklı olduğunun anlaşıldığı, bu kapsamda mahkemece bilirkişi raporuna istinaden verilen ret kararında bir isabetsizlik görülmediğinden davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine dair karar verilmesi gerekmekle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere,1-Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesince 2017/386 Esas, 2017/827 Karar ve 22/11/2017 tarihli kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun’un 353/1-b1 bendi uyarınca esastan REDDİNE,2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 91,10 TL başvuru harcı ile istinaf kanun yolu başvuru harcı 162,10 TL olmak üzere toplam 253,20 TL harçtan davacının peşin olarak yatırmış olduğu 134,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 119,20 TL harcın davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,3-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti hakkında karar verilmesine yer olmadığına,4-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b bendi ile aynı yasanın 362/1-a bendi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.28/01/2021