Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2018/739 E. 2021/167 K. 04.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2018/739 Esas
KARAR NO : 2021/167
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 11/12/2017
NUMARASI: 2014/259 Esas, 2017/966 Karar
DAVANIN KONUSU: Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 04/02/2021
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkilinin üyesi bulunduğu kooperatiften satın aldığı 2 adet 2+1 ve 1 adet 3+1 olmak üzere 3 adet dairenin 2012 yılı Ekim ayında teslim edileceği taahhüt edilmesine rağmen, belirtilen tarihte teslimin gerçekleşmediğini, 23/11/2012 tarihli ihtarname ile gecikme nedeniyle mahrum kalınan kira bedellerinin yatırılmasını istediklerini, davalı kooperatifin A6 bloktaki daireler için 01/02/2014 tarihinde aidat alınmaya başlayacağını bildirmesi nedeniyle dairelerin 2014 yılı Ocak ayı sonunda oturmaya elverişli hale geleceğini, müvekkilinin geç teslim nedeniyle kira gelirinden mahrum kaldığını belirterek 104.000,00 TL zararın ihtarın tebliğ tarihi olan 30/11/2012 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP Davalı kooperatif vekili cevabında; A6 bloktaki dairelerin daha lüks ve kaliteli imal edilmesi nedeniyle cüzi bir gecikme yaşandığını, bu bloktaki dairelerin 2013 yılı Mayıs ayında başvuranlara teslim edilmeye başlandığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece; davalı kooperatifin davacı ile aynı konumdaki diğer üyelere 2013 yılı Mayıs ayında A6 Bloktaki daireleri teslim ettiği, davacının 2014 yılı Şubat ayına kadar dairelerini teslim alamadığı, bu durumun nisbi eşitlik kuralına aykırılık teşkil ettiği ve 9 aylık geç teslim nedeniyle davacının 60.300,00 TL kira kaybı bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 60.300,00 TL’nin 25/03/2013 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ Davalı kooperatif vekili istinaf talebinde; ortakların kira kaybı nedeniyle kooperatiften tacir gibi tazminat talep edemeyeceğini, müvekkili kooperatifin A6 Bloktaki daireleri 2013 yılı Mayıs ayında teslim etmeye başlamasına rağmen, davacının kendi isteği ile daireleri 03/02/2014 tarihinde teslim aldığını, kooperatifin daireleri 2013 yılı Mayıs ayında davacıya teslim etmediğine dair delili bulunmadığını, kira kaybı ödeneceği hususunda ana sözleşmede bir hüküm bulunmadığı gibi bu yönde alınmış genel kurul kararı da olmadığını belirterek kararın kaldırılmasını ve davanın reddini talep ve istinaf etmiştir.Davacı vekili istinaf talebinin reddini istemiş, katılma yoluyla istinaf talebinde, eşitlik ilkesi gereği diğer blokların teslim tarihi olan 2012 yılı Mayıs ayından itibaren kira kaybının hesaplanması gerektiğini, ancak taleple bağlılık gereği 30/11/2012 tarihinden itibaren kira kaybı alacağına hükmedilmesi gerektiğini belirterek kararın bu yönden kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE Dava, davalı kooperatif üyesi olan davacıya tahsis edilen bağımsız bölümlerin geç tesliminden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.Davacı, kooperatifin üyesi olarak satın aldığı dairelerin, bir kısım üyelere zamanında teslim edilmesine rağmen kendisine geç teslimi nedeniyle kiraya verememesinden kaynaklanan kira kaybını talep etmektedir.Davacının davalı kooperatifin üyesi olduğu ve dava konusu dairelerin geç teslim edildiği hususlarında anlaşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık, davaya konu dairelerin geç tesliminden dolayı kira kaybı nedeniyle davalı kooperatiften tazminat talep edilmesinin mümkün olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.15/04/2015 tarihli bilirkişi raporunda; davacı ile aynı konumdaki A6 blokta bulunan dairelerin üyelere 02/05/2013 tarihinde teslim edildiği, davacıya ise 03/02/2014 tarihinde dairelerin teslim edilmesi nedeniyle anılan tarihler arasında 9 aylık mahrum kalınan kira bedeli olan 60.300,00 TL’nin davalıdan tahsilinin istenebileceği belirtilmiştir.22/06/2016 tarihli bilirkişi raporunda ise; A6 Blokta bulunan dairelerin üyelere 02/05/2013 tarihinde teslim edilmeye başlandığı, davacının kendisine aynı tarihte teslim yapılmadığına dair delili bulunmadığı, dairelerin tesliminde temerrütün gerçekleştiği hususunda kooperatife yapılmış bir ihtar bulunmadığı belirtilmiştir.Aynı blokta yer alan başka bir üye ile davalı kooperatif arasında görülen benzer bir uyuşmazlıkla ilgili YARGITAY 23. Hukuk Dairesi 21.02.2019 tarih, 2016/6927 E. 2019/637 K. sayılı ilamı ile”… 1163 Sayılı Kanun’un 23. maddesinde; “Ortaklar bu kanunun kabul ettiği esaslar dahilinde hak ve vecibelerde eşittirler” düzenlemesine yer verilmiştir. Kooperatifler Hukukunda mutlak değil, nispi eşitlik ilkesi geçerlidir. Eşitlik ilkesi gereğince, hak ve vecibelerde eşit olan ve aynı statüde bulunan tüm ortaklara daire tesliminin aynı tarihte yapılması gerekmektedir. Teslim tarihi yönünden, kooperatif kayıtları incelenerek, bağımsız bölümlerin teslim tarihine ilişkin genel kurullarda bir tarih kararlaştırılıp kararlaştırılmadığı, bir tarih belirlenmemiş ise bağımsız bölümlerin diğer üyelere hangi tarihte teslim edildiğinin saptanması gerekmektedir. Konutların tamamlanmamış olması halinde tüm üyelerin beklemesi ve bu duruma katlanması gerekir. Aynı konumda bulunan bir kısım üyenin konutunun tamamlanıp teslim edilmesi halinde, eşitlik ilkesi uyarınca, konutu teslim edilmeyen üyenin teslim tarihine kadar kira bedeli isteyebileceği kabul edilmelidir. (Dairemizin 12.02.2015 tarih, 2014/7352 Esas, 2015/809 Karar sayılı ilamı) Somut olayda, davacıya kur’a ile tahsis edilen dairelerin 6. blokta bulunduğu, davalı kooperatifin diğer 5 bloktaki inşaatları 2012 yılı Mayıs ayı itibariyle tamamlayarak üyelerine teslim ettiği, davacıya ait konutların ise 2013 yılı Mayıs ayında teslim edildiği uyuşmazlık dışıdır. Mahkemece, kooperatif üyeleri arasındaki eşitlik ilkesi gözönünde bulundurularak davacının talebine göre 2012 yılı Kasım ayından itibaren 2013 yılı Mayıs ayına kadar toplam 6 ay için davacı yararına kira bedeline hükmedilmiştir. Yukarıda açıklandığı üzere, eşitlik ilkesi kapsamında davacıya daire tesliminin, diğer 5 blokta dairesi bulunan üyelerle aynı anda yapılması gerekmekte ise de dosya kapsamından, gerek yüklenici firmayla olan bazı ihtilaflar ve gerekse bir takım ilave imalatlar nedeniyle teslimin geciktiği ve teslimdeki bu gecikmenin hem davacı üye tarafından, hem de davalı kooperatif tarafından öngörüldüğü ve kabul edildiği anlaşılmaktadır. Nitekim, davacının da asaleten katıldığı, 18.06.2012 tarihli genel kurul gündeminde yer alan 2012 yılı çalışma programında, 2012 yılı sonuna kadar 6. blokun tamamının bitirilmesinin planlandığı ifade edilmiştir. Ayrıca davacı tarafından davalı kooperatife gönderilen 23.11.2012 tarihli ihtarnamede “Kooperatifinizin ilgili yazı ile bildirdiği üzere teslim tarihi olarak 31.12.2012 kabul ederek dairelerimin tapularını teslim aldım” ifadesine yer verilerek, 2013 yılı Ocak ayından itibaren kira bedeli istenmiştir. Tüm bu olgular gözönünde bulundurulduğunda, 31.12.2012 tarihinin, taraflarca dairelerin teslim tarihi olarak benimsendiğinin kabulü gerekir. Bu durumda mahkemece, davacının kira bedeli alacağının 31.12.2012 tarihinden itibaren hesaplanarak hüküm altına alınması gerekirken, Kasım 2012 tarihinden itibaren kira bedeline hükmedilmesi doğru olmamış, kararın bu nedenle davalı kooperatif yararına bozulması gerekmiştir. ” gerekçesi ile kararın bozulmasına karar verilmiştir. Davalı kararın düzeltilmesini talep etmiş, Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2019/2296 E. 2019/4085 K. Sayılı kararı ile talebin reddine karar vermiştir.Yargıtay 23. HD’nin 21.02.2019 tarih, 2016/6927 E. 2019/637 K. sayılı emsal kararı dikkate alındığında; davalı kooperatifin diğer 5 bloktaki daireleri 2012 yılı Mayıs ayında teslim etmiş olup, eşitlik ilkesi kapsamında davacıya daire tesliminin, diğer 5 blokta dairesi bulunan üyelerle aynı anda yapılması gerekmektedir. Bununla birlikte davacının 23/11/2012 tarihli ihtarında, 31/12/2012 tarihinden itibaren kira kaybı talep ettiği görülmektedir. Bunun yanında 31/12/2012 tarihine kadar ki kira kaybının şerefiye farkı hesabında dikkate alındığı da anlaşılmaktadır. Tüm bunlardan 31/12/2012 tarihiden itibaren davacı lehine kira bedeline hükmedilmesi gerekmektedir. Bu nedenlere, davacı tarafın, kira bedelinin 30/11/2012 tarihinden hesaplanması gerektiğine dair istinaf talebi yerinde görülmemiştir. Öte yandan davacı, dairelerin 03/02/2014 tarihli teslim tutanağı ile aldığını belirterek bu tarihe kadar ki kira kaybını talep etmiş olup, mahkemece de bu tarihe kadar ki kira alacağına hükmedilmiştir. Ancak davacı ile aynı blokta yer alan dairelerin 2013 yılı Mayıs ayında teslim edilmeye başlandığı, aynı tarihte dairelerin davacıya teslim edilmediğine ve kooperatifin bu tarihte teslimde temerrüde düştüğüne dair delil bulunmadığı gözetildiğinde, davacı lehine 31/12/2013-2013 yılı Mayıs için kira kaybına hükmedilmelidir. Bu durumda mahkemece hükme esas alınan 15/04/2015 tarihli bilirkişi raporundaki miktar dikkate alındığında davacı lehine 26.800,00 TL hükmedilmesi gerekirken, daha fazla miktara karar verilmesi doğru olmamıştır. Açıklanan nedenler ile davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1 bendi gereğince esastan reddine; davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden yargılama yapılmasına gerek olmadığından HMK’nın 353/1.b.2 bendi gereğince yeniden esas hakkında 26.800,00 TL yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M:Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere,1-Dosya kapsamı ve delil durumuna göre İlk Derece Mahkemesi kararı usul ve hukuka uygun olduğundan HMK’nın 353/1.b.1 Maddesi gereğince davacı tarafın istinaf başvurusunun esastan REDDİNE,2-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABÜLÜNE,3a-Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/259 Esas, 2017/966 Karar, 11/12/2017 tarihli kararının HMK’nın 353/1.b.2 maddesi gereğince KALDIRILMASINA, yeniden HÜKÜM TESİSİNE,3b-Davanın KISMEN KABULÜ ile 31.12.2012-2013/Mayıs dönemi kira kaybı 26.800,00-TL’nin dava tarihinden işleyecek yasal faizle davalıdan alınıp davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, 3c-Harçlar kanunu uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 1.830,70-TL harçtan, davacı tarafça dava açılırken karşılanan 1.776,10-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 54,60-TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA, 3d-Davacı tarafından karşılanan 25,20-TL başvuru ve 1.776,10-TL peşin harç ile kabul ve red oranına göre (%25-kabul, %75-red) 961,17-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, bakiye yargılama giderlerinin red oranınca davacı üzerinde bırakılmasına, 3e-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,3f-Hüküm tarihinde yürürlülükte bulunan A.A.Ü.T’ne göre kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 4.080,00-TL vekalet ücretinin DAVALIDAN TAHSİLİ İLE DAVACIYA VERİLMESİNE, 3g-Hüküm tarihinde yürürlülükte bulunan A.A.Ü.T’ne göre kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına red edilen miktar üzerinden belirlenen 10.836,00-TL nispi vekalet ücretinin DAVACIDAN TAHSİLİ İLE DAVALIYA VERİLMESİNE, İstinaf Giderleri Yönünden3-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 91,10 TL başvuru harcı + 162,10 TL istinaf kanun yolu başvuru harcı ile toplam 253,20 TL harcın, Davacı tarafından peşin yatırılan 1.030,00-TL harçtan mahsubu ile bakiye 776,80-TL harcın talep halinde kararın kesinleşmesinden sonra davacı tarafa İADESİNE, 4-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken nispi 1.830,70 TL istinaf karar harcının Davalı tarafından peşin yatırılan 1.030,00-TL harçtan mahsubu ile bakiye 800,70 TL harcın davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,4-Davalı tarafından peşin yatırılan 1.128,10-TL istinaf harçları ile 40,00-TL istinaf yargılama giderinin davacıdan alınarak DAVALI TARAFA VERİLMESİNE, 5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma yapılmadığından istinaf vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,6-HMK 333. maddesi gereğince yatırılan avansın kullanılmayan kısmının hüküm kesinleştikten sonra yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353/1-b/2 bendi ile aynı kanunun 362/1a Maddesi gereğince kesin olarak oybirliği ile karar verildi.04/02/2021