Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2018/692 E. 2020/2112 K. 03.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/692 Esas
KARAR NO: 2020/2112
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 28/11/2017
NUMARASI: 2014/952 Esas, 2017/964 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 03/12/2020
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında akdedilen sözleşme gereğince müvekkilinin Adalet Teşkilatını Güçlendirme Vakfına bağlı birden çok hâkim evine hizmet verdiğini, davalının 24.06.2011 tarihli sözleşme gereğince düzenlenen 04.01.2013 tarih, … nolu 1.140.79 TL bedelli, 04.01.2013 tarih, … nolu 255,28 TL bedelli, 04.01.2013 tarih, … nolu, 194,50 TL bedelli olmak üzere, toplam 1.590,57 TL tutarında fatura bedelini ödemediğini, davalı aleyhinde İstanbul … İcra Md … E. sayılı dosyası üzerinden takip başlattıklarını, davalının haksız olarak takibe itiraz ettiğini, takipte talep edilen işlemiş faiz talebinden vazgeçildiğini belirterek itirazın asıl alacak üzerinden iptaline, takibin devamına davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere İcra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesi talep ve dava etmiştir. Davacı vekili birleşen İstanbul 24. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/209 Esas sayılı dosyasında, 03.07.2012 tarihli olarak düzenlenen 4 adet fatura karşılığı 12.540,98 TL’nin tahsili için İstanbul … İcra Md. … E. sayılı dosyası üzerinden başlatılan ve de birleşen İstanbul 24. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/207 Esas sayılı dosyasında 03.10.2012 tarihli olarak düzenlenen 3 adet fatura karşılığı 9.499.74 TL’nın tahsili için İstanbul … İcra Md. … E. sayılı dosyası üzerinden başlatılan takiplere davalının haksız olarak itiraz ettiğini belirterek itirazların iptaline, takiplerin devamına, icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili ile Adalet Taşkilatını Güçlendirme Vakfı tarafından işletilen hakim evlerinde kullanılan Bilgisayar Sistemlerinin yenilenmesi amacıyla 23.6.2011 tarihinde protokol imzalandığını, müvekkili şirket ile dava dışı ATGV arasında akdedilen protokolün Vakfın 04.06.2012 tarihli yazıları ile yenilenmemesi üzerine ATGV’ye verilen hizmetin kesildiğini, müvekkili şirketin ATGV’ye verdiği hizmetin parçası olarak davacıdan aldığı hizmete ilişkin sözleşmenin, davacıya gönderilen 06.06.2012 tarihli yazı ile fesih edildiğini, davacıdan, müvekkil yada dava dışı ATGV tarafından her hangi bir hizmet alınmamasına rağmen davacı alınmayan hizmet için dava dışı 3. kişiye bedel ödediğini ileri sürdüğünü, ödenen bedel ve verilen hizmetin ispat edilmesi gerektiğini, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte, müvekkilinin taraf olduğu sözleşmenin feshinin öngörülmeyen hal olup, davacı ile müvekkili arasındaki ilişkinin çökmesi sonucunu doğurduğunu, müvekkili şirket ile Kamu Vakfı niteliği taşıyan ATGV’na 2012 yılına kadar düzenli ve sürekli destek hizmeti verildiğini, davacı ile sözleşme yapılmasını takiben ATGV sürekli nitelik taşıyan sözleşmenin uzatılmayarak alınan hizmetin bölünerek farklı şirketlerden alınmasına karar verildiğini, sözleşme hukuku bakımından bu durumun objektif öngörülmezlik oluşturduğunu, müvekkili şirketin dava dışı ATGV’na verdiği hizmetin alınmasına devam edileceği inancı İle hizmetin aksamaması için davacı ile sözleşme yaptığını, fakat öngörülmeyen nedenlerle gerçekleşmediğini, bu nedenle davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte 6098 sayılı kanunun 138 md. Uyarınca taraflar arasında akdedilen fakat müvekkili tarafından fesih edilen sözleşmenin uyarlanması ile müvekkili aleyhine olan maddelerin uygulanmaması gerektiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesince; iddia, savunma, bilirkişi raporuna göre; takibin dayanağı faturaların davalının ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı, davalı tarafından iade edildiği, davanın ispat edilemediğinden bahisle asıl ve birleşin davaların ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde; dosyada bulunan 08.06.2015 tarihli bilirkişi raporunun 9. sayfasındaki 5. bölümde ve raporun sonuç bölümünde yer alan 4. Paragrafa göre müvekkili tarafından verilen hizmetin hangi tarihe kadar verildiğinin açık bir şekilde açıklandığını, davalıya hizmetin verildiği son tarih olan 11.01.2013 tarihinin icra takiplerine konu edilen fatura dönemlerini kapsadığını, davalının her ne kadar sözleşmeleri feshettiğini iddia etse de, bilirkişilerin tespiti ile de sabit olduğu üzere sözleşmeler kapsamında hizmet almayı sürdürdüğünü, hizmet bedelini ödememesinin davalının sebepsiz zenginleşmesine yol açacağını, sözleşmelerin 3.2 maddesinde; ”Yazılımlar fiili Kızılcahamam, Ankara, Antalya ve İstanbul hakimevlerinde kullanılacaktır ve lisans hakkı da Adalet Teşkilatını Güçlendirme Vakfı’na verilmiştir. Sözleşmede müşteriye ait olduğu belirtilen mali sorumluluklardan …Kart Hizm. A.Ş. Tek başına sorumludur.” hükmünün düzenlendiğini, bu nedenle verilen hizmetlerin karşılığı olan bedellerin davalı tarafından ödenmesi gerektiğini, davalının hizmet aldığı olgusunun bilirkişiler aracılığıyla tespit edildiğini, faturaların ticari defterlere kaydedilip kaydedilmemesinin hiçbir hükmünün kalmadığını belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması ile davanın kabulünü talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME: Dava, davalı ile akdedilen sözleşme gereğince 3. kişiye verilen hizmetden kaynaklı alacağın tahsili amacıyla başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın İİK’nun 67. maddesi uyarınca iptali ile icra inkar tazminatının tahsili istemine ilişkindir. İnceleme istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılmıştır. İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasında; davacının, davalı aleyhinde dayanak 04.01.2013 tarihli faturalar gereğince 1.590,57 TL asıl, 5,99 TL İşlemiş faiz olmak üzere toplam 1.596.56 TL, İstanbul … İcra Md. … E. sayılı dosyasında; 03.07.2012 tarihli olarak düzenlenen 4 adet fatura karşılığı 12.540,98 TL, İstanbul … İcra Md. … E. sayılı dosyasında; 03.10.2012 tarihli olarak düzenlenen 3 adet fatura karşılığı 9.499,74 TL üzerinden takip başlattığı, davalının itiraz ederek takipleri durdurduğu, davaların yasal bir yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır. Uyuşmazlık, davacı tarafından sözleşme gereğince 3. kişiye hizmet verilip verilmediği, takip tarihi itibari ile davalıdan alacaklı olup olmadığı, varsa miktarı noktasında toplanmıştır.Mahkemece uyuşmazlık konusunda bilirkişiden rapor alınmıştır. 08.06.2015 tarihli heyet raporunda; taraf ticari defterlerinin usulüne uygun olarak tasdiklerinin yaptırıldığı ve tarafların lehlerine delil vasfı taşıdığı, davacının ticari defter kayıtlarına göre, davalıdan 10 adet faturadan kaynaklanan toplam 23.631,93 TL alacaklı gözüktüğü, davalının ticari defter kayıtlarına göre ise davacının kayıtlarında yer alan faturaların davalının kayıtlarında yer almadığı, davacıya borçlu gözükmediği, davacı sistemlerinde yapılan incelemede, dava dışı ATGV Ankara, Antalya, İstanbul vc Kızılcahamam Hakimevlerine telefonla, yerinde ve davacı merkezinde olmak üzere 11.01.2013 tarihine kadar teknik destek verilmiş olduğunun tespit edildiği, telefon ile verilen destekleri doğrulamak üzere ses kayıtları, yerinde verilen hizmetlere ilişkin servis formları, merkezde verilen teknik servis hizmetine ilişkin olarak da servis verilen cihazların kargo fişlerinin incelendiği, 26.12.2012 tarihli servis formu ve kargo firmasının internet sitesinden alınan 02.01.2013 tarihli gönderi bilgileri formunun dikkate alındığı, dava dışı ATGV’nin davalı … A.Ş’ne hitaben gönderdiği 04.06.2012 tarihli yazı ile Yönetim Kurulunun 30.05.2012 tarih 23/27 sayılı Kararında; aralarında 23.06.2011 tarihinde imzalanan “ATGV Bilişim Proje Sözleşmesi 11 kapsamındaki yazılım Ürünlerinin Bakım ve destek Hizmet Protokolünün Yenilenmemesinin uygun görüldüğü” içerikli bir bildirimin gönderildiği, nihai takdir sayın mahkemeye ait olmak üzere, Dava dışı ATGV’nin gönderdiği bu bildirimin, davalı ile davacı arasında yürürlükte olan sözleşmenin sona erdirilme sebebi teşkil etmeyeceği, sözleşmenin sona erdirilmesi hususunda, taraflar arasındaki sözleşmenin 9. Maddesinde ” Bu sözleşme 15.01.2011 tarihinde başlar. Bu sözleşme imzalandığı tarihten itibaren bir (1) yıl yürürlükte kalır. Taraflardan her hangi biri sözleşmenin bitim tarihinden doksan (90) gün önce yazılı fesih ihbarında bulunulmadığı takdirde sözleşme otomatik olarak sözleşme bitim tarihinden itibaren birer (1) yıllık sürelerle uzar.” düzenlemesinin dikkate alınmasının gerekli olduğu ve yine dava dışı ATGV’nin yazılı bildiriminin, davalı ile davacı arasındaki sözleşmenin 9.4 Mücbir sebepler maddesi kapsamında değerlendirilemeyeceği, aynı doğrultuda ATVG’nin davalıyla olan sözleşmeyi yenilemek istememesinin, nihai takdir sayın Mahkemeye ait olmak üzere, “sözleşme yapılırken öngörülmeyen ve öngörülmesi de beklenmeyen olağanüstü bir durum” olmadığı bilakis ticari hayatın olağan akışında evleviyetle basiretli tacir tarafından öngörülebilir bir durum olduğu için TBK md. 138’de düzenlenmiş uyarlama hükmünün uygulanamayacağı belirtilmiştir. Davalı ile dava dışı ATGV arasında İmzalanan sözleşme ile ATGV’na ait Kızılcahamam, Ankara, Antalya ve İstanbul’da bulunan Hakimevlerindeki bilgisayarların yazılım, bakım ve destek hizmetlerinin verilmesinin davalı tarafından üst işveren olarak yerine getirilmesinin kararlaştırıldığı, dava dışı ATGV’na ait bilgisayarlar İçin verilecek yazılım, bakım ve destek hizmetlerinin davacı tarafından sağlanması için de davacı ile davalı arasında 24.06.2011 tarihinde …, …, … nolu 3 ayrı Yazılım Bakım ve Destek Sözleşmeleri imzalandığı, dava dışı ATGV’nın davalıya gönderdiği 04.06.2012 tarihli yazı ile sözleşmenin yenilenmeyeceğini bildirmesi üzerine davalıda davacı şirkete hitaben yazdığı 06.06.2012 tarihli yazısında bu durum belirtilerek ATGV adına faturalama yapılmamasının istendiği anlaşılmaktadır. Davacı hizmetin davalı ile akdedilen sözleşme gereğince verildiğini, hizmetin verildiği son tarih olan 11.01.2013 tarihi itibari ile faturaların hizmeti kapsadığını iddia ederek alacak isteminde bulunmuştur. Sözleşmelerin nispiliği ilkesi gereği sözleşme, kural olarak o sözleşmede taraf olanları bağlar. Somut olayda, davacı 03.07.2012, 03.10.2012, 04.01.2013 tarihli faturalar gereğince davalı aleyhinde takip başlattığı, davalının, davacıya keşide ettiği 06.06.2012 tarihli bildirimde, ATGV’nin sözleşmeyi durdurduğu belirterek, ATGV’ye hizmet verilmemesi ve fatura düzenlenmemesinin istendiği, faturaların tamamının 06.06.2012 tarihinden sonra olduğu, davacının bu tarihten sonra ATGV’ye hizmet vermesi halinde sorumluluğun davalıya yüklenemeyeceği, bu durumda davacının ancak sözleşmenin ifa edilmemesinden kaynaklı varsa zararlarını davalıdan talep edebileceği, asıl dosya yönünden hüküm tarihi itibari ile kararın kesin olduğu, birleşen dosyalar yönünden mahkeme gerekçesi yerinde olmasa da kararın sonucu itibari ile doğru olduğu anlaşılmakla davacının istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Dosya kapsamı ve delil durumuna göre İlk Derece Mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olduğundan HMK’ nın 353/1.b.1 maddesi gereğince davacı tarafın istinaf başvurusunun esastan REDDİNE, 2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince her bir dosyadan alınması gereken 83,50 TL başvuru harcı 148,60 TL istinaf kanun yolu başvuru harcı olmak üzere toplam 232,10 TL harcın, davacı tarafından peşin yatırılan 502.10 TL harçtan mahsubu ile 270,00 TL harcın talep halinde yatıran davacıya iadesine, 3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin kendi üzerine bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1-a bendi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.03/12/2020