Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2018/599 E. 2018/688 K. 11.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2018/599 Esas
KARAR NO : 2018/688
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/12/2017
NUMARASI : 2014/639 Esas 2017/1037 Karar
DAVA : SIRA CETVELİNE İTİRAZ
KARAR TARİHİ : 11/04/2018
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili tarafından verilen dilekçe ile borçlu … hakkında müvekkiline senede bağlanan borç nedeniyle İstanbul …. İcra müdürlüğünün …. esas sayılı dosyasından icra takibi başlattıklarını, borçlunun iş yerinde 03/04/2012 tarihinde İstanbul … İcra müdürlüğünün talimatıyla Bakırköy…. İcra Müdürlüğünün .. talimat sayılı dosyasından iş yerine hacze gidildiğini, haciz tutanağında vergi levhasının borçlu ….r adına kayıtlı olduğunun tespit edildiğini, iş yerindeki menkul malların haczedilerek yedi emin sıfatıyla çalışanı …’e teslim edildiğini, borçlunun borcunu ödememesi sebebiyle 03/04/2012 tarihinde haczedilen malların muhafaza altına alınması amacıyla 18/05/2012 tarihinde iş yerinde hacze gidildiğinde borçlu ….’ın işletmeyi 14/04/2012 tarihinde kendisine devrettiğini beyan ederek davalının istihkak iddiasında bulunduğunu, davalının devraldığını iddia ettiği iş yeriyle ilgili davalı tarafından aynı borçlu aleyhine Bakırköy … İcra Müdürlüğünün 2011/14059 esas sayılı dosyasından takip yapıldığı, iş yerindeki malların bu dosyadan da hacizli olduğu tespit edilmiş olup Bakırköy … İcra Müdürlüğünün dosyasında bu mallar satışa çıkartılıp satıldığını, icra müdürlüğünce yapılan sıra cetvelinde ilk sırada yer alan davalı alacağının muvazaalı olması sebebiyle alacağa pay ayrılmasının hukuka aykırı olduğunu, devir işlemini borca mahsuben yapılmasına rağmen satışa çıkartılmasının muvazaayı kanıtladığını, bu nedenle Bakırköy .. İcra müdürlüğünün … esas sayılı dosyasından düzenlenen 17/8/2012 tarihli sıra cetvelinin iptaline, davalıya pay ayrılmamasına, mahcuz mal ihalelerinin bedelinin İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına gönderilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA
Davalı vekili davaya karşı cevabında davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi, 2014/639 E. 2017/1037 K. sayılı kararı ile özetle; davanın reddine, şeklinde karar vermiştir..
İSTİNAF NEDENLERİ
Davacı vekili yasal süresinde sunduğu 24/01/2018 tarihli istinaf dilekçesinde özetle:
1-Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasında düzenlenen 17/08/2012 sayılı sıra cetvelinde, davalının alacağına ilk sırada yer verilmesinin hatalı olduğu, zira davalının alacağının muvazaalı olduğu,
2- Çünkü davalının, hacizlerin hemen akabinde borçlunun iş yerini devraldığı, menkul malları borca mahsuben borçludan aldığını belirttiği ve daha sonra aynı menkul malları alacaklı sıfatı ile satışa çıkarttığı, fakat davalı tarafından iş yerini hangi yerin karşılığında devraldığı, bu edimin miktarının ne olduğunun ortaya konamadığı,
3-Davalı ile borçlunun muvazaalarını ortaya koyan objektif olgunun iş yerinin devir şekli ve zamanı olduğu,
4-Muvazaalı olan bu devrin ivazlı olup olmamasının da bir önem arz etmediği, zira eğer işletmenin devri ivazlı ise, bu ivazın yani delil bedelinin davalının borçlu …’ dan olan alacağından mahsubunun gerektiği, iş hacmi yüksek olan işletmeyi, borçludan bedelsiz olarak aldığının kabulünün hayatın olağan akışına aykırı olduğu, bu nedenle davalının borçludan herhangi bir alacağının kalmadığının kabulü gerektiği, fakat buna rağmen davalının alacağının ilk sırada yer verilmesinin hatalı olduğu, bu nedenle davanın reddine dair ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması gerektiği, hususları istinaf sebebi olarak ileri sürülmüştür.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRME
Dava İİK.142.maddesi gereğince İcra Müdürlüğünce düzenle- nen sıra cetvelinin iptali davasıdır.
Davacı tarafça Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasında düzenlenen 17/08/2012 tarihli sıra cetvelinde, 1. Sırada yer verilen davalıya ait alacağın muvazaalı olduğu, bu nedenle davalıya pay ayrılmamasına, mahcuz mal ihalelerinin bedelinin İstanbul…. İcra Müd…. E. sayılı dosyasına gönderilmesine karar verilmesi gerektiğinden sıra cetvelinin iptaline karar verilmesi talep edilmiş, dava daha önce doğru bir şekilde asliye hukuk mahkemesinde açılmışken, Bakırköy 10 Asliye Hukuk Mahkemesi 2012/415 Esas, 2012/514 Karar sayılı ilamı ile görevsizlik kararı vererek dosyayı Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesine göndermiş, Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkeme- si’nce dava görülerek incelemesi yapılan iş bu davanın reddine dair kararı vermiştir.
İİK 235/1 maddesi gereğince, Asliye Ticaret Mahkemesine açılacak sıra cetveline itiraz davaları, İİK’nun 8. BAB’ında, İFLASIN TASFİYESİ başlığı altında düzenlenmiş olan, iflasın tasfiyesi süresince iflas masasınca oluşturulan sıra cetveline itiraz davalarıdır. Uygulamada, bu davalara kayıt kabul davası da denmektedir.
İİK 235/1 maddesinin son fıkrasında da, yine iflas masasınca oluşturulan sıra cetvelinde şikayetin sadece sıraya yönelik olması halinde, şikayetin icra mahkemesine yapılması gerektiği düzenlemesi yapılmıştır.
Bunun dışında İİK 142.maddeye göre, icra takibi sonucunda, icra müdürlüğünce satış sonrasında yapılan ve icra müdürlüğünce düzenlenen sıra cetveline yönelik şikayetlerin alacağın esas ve miktarına yönelik olması halinde, genel mahkemelerde, şikayetin sadece sıraya yönelik olması halinde görevli mahkemenin icra mahkemesi, fakat alacağın esas ve miktarı ile birlikte, sıraya da itiraz olması halinde her iki itirazın yine genel mahkemede görülmesi gerekmektedir.
Burada genel mahkemeden kasıt Asliye Hukuk Mahkemesidir.
Yani, borçluya ait mahcuz satış bedelinin, bütün alacaklıların alacağını karşılamaması halinde düzenlenecek sıra cetveline itiraz, alacağın sadece esas ve miktarına ya da, sırayla birlikte esas ve miktara yönelikse Asliye Hukuk mahkemesinde (İİK’nın m.142/1), itiraz sadece sıraya yönelikse şikayet yoluyla İcra Mahkemesi’nde (İİK’nın m.142/son) ileri sürülmelidir.
Somut olayda, itiraza konu sıra cetveli, genel takip yoluyla başlatılan icra takibi sonucunda yapılan satış sonrasında düzenlenen sıra cetveli olup, bu sıra cetvellerine yönelik alacağın esas ve miktarı ile birlikte cetveldeki sıraya ilişkin itirazların da, genel mahkeme olarak Asliye Hukuk Mahkemesine yapılması zorunludur.
Mahkemelerin görevi, HMK 114/c maddesine göre dava şartı olup, kamu düzenine ilişkindir. Taraflarca ileri sürülmese de, yargılamanın her aşamasında, mahkemece resen gözetilmelidir.
Somut olayda, yukarıda da belirtildiği üzere, şikayetçi tarafın ileri sürdüğü hususlar gözönünde bulundurulduğunda, itirazın, alacağın esasına ve sırasına yönelik olduğu anlaşılmakta olup, iş bu uyuşmazlıkla ilgili, ticaret mahkemesi değil, asliye hukuk mahkemesi görevlidir. Bu durumda, mahkemece asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu dikkate alınarak, 6100 sayılı HMK’nın 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın, dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde işin esasına girilerek hüküm kurulması doğru olmadığından, davacının diğer istinaf sebeplerinin incelenmesine gerek görülmeksizin, HMK 353.1.a.3 maddesi gereğince, ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına, dosyanın, görevsizlik kararı verilerek, yetkili ve görevli mahkemeye gönderilmesi için mahkemesine iadesine kesin olarak karar verilmek gerekmekle aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacı tarafın istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2-Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin, 2014/639 Esas, 2017/1037 Karar sayılı, 13/12/2017 tarihli kararının HMK’nun 353/1a.3 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
3-Dosyanın görevsizlik kararı verilerek HMK 20. maddesi gereğince, kararın kesinleşmesi ve başvuru halinde görevli ve yetkili İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi için mahkemesine İADESİNE,
4-İstinaf harçları peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
5-Davacı tarafın yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından istinaf kanun yoluna başvuran davacı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a-3 bendi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 11/04/2018