Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2018/560 E. 2018/346 K. 28.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/560 Esas
KARAR NO: 2018/346
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 26/12/2016
NUMARASI: 2014/777 Esas, 2016/594 Karar
DAVANIN KONUSU: SIRA CETVELİNDEKİ SIRAYA İTİRAZ
KARAR TARİHİ: 28/02/2018
Dairemizin 2017/1167 Esas, 2018/89 Karar ve 24/01/2018 tarihli kararına ilişkin ilk derece mahkemesinin 08/02/2018 tarihli yazısıyla mahkememizin kararının gereği düşünüldü kısmında davanın dosyaya uygun olmadığı gerekçesiyle dosyanın yeniden istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmesi sonucunda dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili 30.09.2013 tarihli dava dilekçesinde, müvekkilinin İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında hazırlanan 16.03.2013 tarihli derece kararı ve sıra cetvelinde yer alan İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas ve İstanbul …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı sayılı dosyasının alacaklısı olduğunu, davalının ise , İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasının alacaklısı olduğunu, derece kararı sırasına 120.631,69 TL alacak için dahil edildiğini, bu miktar üzerinden garemeye iştirak ettirildiğini, sıraya karşı icra hukuk mahkemesindeki şikayet hakları saklı kalmak kaydı ile davalı alacağının esas ve miktarına itiraz ettiklerini, İstanbul … İcra Dairesinin … esasına kayıtlı icra takibinin muvazaalı bir işlem olduğunu iddia ederek, davalının garameye iştirak edebilecek alacağının belirlenerek , fahiş davalı alacağı olarak belirlenen ve davalıya ayrılan 69.864,92 TL den, garameye iştirak ettirilen fahiş alacağa isabet edecek garame payı kısmının Öncelikle dava masrafları da dahil olmak üzere davacının İstanbul … İcra Dairesinin … sayılı dosya alacağına karşılayacak kısmının davacıya ödenmesini artan payın davacının İstanbul …İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası alacağının teminatı olarak bir Devlet Bankasında açılacak faizli hesapta tutulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili müvekkilinin … S.A dan işçi alacağının tahsili için 25.10.2011 tarihinde İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibine geçildiğini, davacı vekilinin iddiaların mesnetsiz ve gerçek dışı olduğunu, müvekkilinin … isimli gemide başmakinist olarak çalıştığını, 6 aylık ücret ve 3 aylık ücretli izin alacağını alamadığını icra takibinin 04.10.2010 tarihli sözleşmeye göre yapıldığını, davacının müvekkilinin alabileceği aylık maaşın yüksek olması sebebiyle alacağın muvazaalı olduğu iddiasının yerinde olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, sıra cetvelinin yeniden düzenlenmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ : Karar davacı vekili ve katılma yolu ile davalı vekili tarafından yasal sürede istinaf edilmiştir. Davacı vekili istinaf nedenleri olarak, karar özetlendikten sonra kararın usul Ve yasaya aykırı olduğunu, haciz yolu ile takiplerle ilgili sıra cetveline itiraz davalarında davacının davayı kazanması halinde evvela davacının alacağının ödeneceği artan kısım kalırsa davalıya bırakılacağını belirterek kararın ortadan kaldırılıp talebi gibi düzeltilmesini istemiştir. Davalı vekili istinafa cevap ve katılma yolu ile istinaf dilekçesinde istinaf nedenleri olarak; Kararın haksız ve hukuka aykırı olduğunu, sıra cetveline itiraz davalarında muvazaa iddialarına karşı alacağın varlığına ilişkin ispat yükünün alacaklı tarafta ise de , davacı tarafça aksini ispatlar yönde Somut delil sunamadığını mahkemece davanın reddi gerektiğini ,kararın kaldırılarak davanın reddini istemiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE; Dava, İİK 142. maddede düzenlenen cetvele itiraz davasıdır. İİK 142. maddesinde, cetvel suretinin tebliğinden yedi gün içinde her alacaklının takibin icra edildiği mahal Mahkemesinde alakadarlar aleyhine dava etmek sureti ile cetvel mündericatına itiraz edilebileceği, itirazın alacağın esas ve miktarına taalluk etmeyip yalnız sıraya dairse şikayet yoluyla icra Mahkemesine arz olunacağına yer verilmiştir. Bu hükümde belirtilen mahal Mahkemesinin hangi mahkeme olduğu konusunda bir açıklık bulunmamakla birlikte İİK ‘nın 235/1.maddesinde ki gibi kayıt kabul ve 154/3. maddesindeki gibi iflas davaları gibi ticaret mahkemelerinin görevli olduğu yolunda açık bir düzenleme bulunmadığından bu mahkemelerin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunun kabulü gerekir.( Emsal, Yargıtay 23.HD’nin 2014/4622 Esas, 2015/3802 Karar,15.05.2015 tarihli, 04.06.2013 tarih,3440 Esas, 3763 karar sayılı ilamlarında belirtildiği üzere). Somut olayda, taraflar arasında doğrudan bir ticari ilişki bulunmadığı gibi, uyuşmazlık davalı alacağının gerçek bir alacak olup olmadığından kaynaklanmaktadır. 01.10.2011 tarihinden sonra açılan sıra cetveline itiraz davaları için görevli mahkeme, alacağın sıra cetveline göre düşen hissenin miktarına bakılmaksızın HMK 2/1. maddesi uyarınca Asliye Hukuk Mahkemesidir.Bu durumda , mahkemece , davanın ticari nitelikte bulunmadığı, dava tarihi itibarıyla Asliye Hukuk ve Asliye Ticaret Mahkemesi arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğu gözetilerek , 6100 sayılı HMK 114. maddede sayılan mahkemenin görevli olması ile ilişkili dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usülden reddine karar verilmesi gerekirken işin esası hakkında hüküm kurulması doğru olmamıştır. 6100 sayılı HMK‘nun 1.maddesinde, mahkemelerin görevinin ancak kanunla düzenleneceği, göreve ilişkin kuralların kamu düzeninden olduğu düzenlenmiş, aynı yasanın 114. maddesinde ise, mahkemenin görevli olması dava şartları arasında sayılmıştır. 115. maddede, dava şartlarının mevcut olup olmadığının davanın her aşamasında mahkemece re’sen araştırılacağına yer verilmiştir. Açıklanan tüm yasal nedenler ve özellikle mahkemenin görevi taraflar yönünden usulü kazanılmış hak oluşturmayacağından mahkemece, davanın mahkemenin görevi ile ilgili dava şartı yokluğundan usülden reddine karar verilmesi gerekirken işin esasının incelenerek karar verilmiş olması doğru olmadığından, davalı tarafın istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesi gerekmiştir. Dosyanın incelenmesinde dairemizin 2017/1167 Esas, 2018/89 karar ve 24/01/2018 tarihli kararında sehven başka bir dosyanın gerekçesinin gönderilmiş olduğu anlaşıldığından ilk derece mahkeme talebinin yerinde olduğu kabul edilerek söz konusu maddi hatadan kaynaklanan yanlışlık yukarıda açıklandığı şekilde düzeltilmiş olduğundan Dairemizin önceki kararının kaldırılarak yeniden aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere, 1-İstanbul 17.Asliye Ticaret Mahkemesinin 08/02/2018 tarihli talebinin KABULÜNE, 2-Mahkememizin 2017/1167 Esas, 2018/89 Karar ve 24/01/2018 tarihli kararının KALDIRILMASINA, 3-a) Tarafların istinaf başvurusunun esasa ilişkin sebepler incelenmeksizin KABULÜNE, 3-b) İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/777 Esas, 2016/594 Karar ve 26.12.2016 tarihli kararının KALDIRILMASINA, 3-c) Dosyanın, kayıtların kapatılarak görevli İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmek üzere gerekli işlemlerin tamamlanması için mahalli mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 3-d)Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 55,20 TL başvuru harcından peşin olarak yatırılan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,8 TL başvuru harcı ile yine istinaf kanun yolu başvuru harcı olarak alınması gereken 98,10 TL harçtan peşin olarak yatırılan 85,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 12,4 TL olmak üzere toplam 36,2 TL harcın davacı ve davalıdan ayrı ayrı tahsili ile hazineye irat kaydedilmesine, 3-e)İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti hakkında karar verilmesine yer olmadığına, 3-f)Taraflarca yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a/3. bendi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.28/02/2018