Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2018/528 E. 2020/2082 K. 26.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/528 Esas
KARAR NO : 2020/2082
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 23/12/2016
NUMARASI : 2015/268 Esas, 2016/964 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 26/11/2020
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA Davacı vekili iddiasında özetle; taraflar arasında düzenlenen üyelik sözleşmesi gereği, davalı şirkete müvekkili şirketin sisteminin kullanılması için şifre gönderildiğini ve internet hizmeti verildiğini, müvekkilinin edimini yerine getirdiğini ve hizmet bedeli olarak 23/09/2014 tarihli ve 4.146,59 TL bedelli fatura düzenlendiğini, davalı şirketin faturayı teslim almasına rağmen hizmet bedelini ödemediğini, bunun üzerine İstanbul İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında takip başlattıklarını ancak davalının takibe haksız itiraz ettiğini belirterek takibe itirazın iptaline ve davalının alacağın % 20’si tutarında icra tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP Davalı vekili cevabında; müvekkiline kullanıcı adı ve şifre gönderilmediğini, kullanıcı adı ve şifre ulaştırmadan yalnızca kullanıcı adı ve şifre tanımladığını, sözleşme uyarınca sistemin kullanılması için verilmesi gereken eğitimin de verilmediğini, faturanın müvekkiline tebliğ edildiğine ilişkin iddianın doğru olmadığını, sunulan kargo önizleme belgesinde faturanın müvekkiline tebliğine dair kayıt bulunmadığını, sözleşme kapsamında edimini yerine getirmeyen davacının müvekkilinden alacak talebinde bulunamayacağını belirterek davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece, takip konusu faturanın kargo ile davalıya teslim edilmesine rağmen itiraz edilmediği ve içeriğinin kesinleştiği, davacının sistem kullanımı olarak davalıya hizmet verdiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ Davalı vekili istinaf talebinde; tek başına fatura düzenlenmesinin borcun varlığını ispata yeterli olmadığını, davacının hizmet verdiğini ispatlaması gerektiğini, bilirkişi raporunda faturayı Necati Bey adında bir şahsın teslim aldığı belirtilmişse de, müvekkilinin bu adlı bir çalışanının bulunmadığını, sitemin kullanılması için müvekkiline verilmesi gereken kullanıcı adı ve şifrelerin müvekkilince teslim alındığına dair belge bulunmadığını, sadece kullanıcılar adına şifre tanımlamasının şifrelerin verildiği anlamına gelmediğini, şifre verildiği belirtilen … müvekkili çalışanı olmadığını, davacı tarafça sunulan şifre gönderildiğine ilişkin belge tek taraflı olarak düzenlenmiş olup müvekkilinin şifreyi teslim aldığını göstermeyeceğini, sözleşme kapsamında eğitim de verilmediğini, davacının edimlerini yerine getirmediğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davacı vekili istinaf talebine cevap vermemiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE Dava, … Sistem Üyelik Sözleşmesi kapsamında, hizmet bedelinin tahsili için yapılan takibe itirazın iptaline ilişkindir.Dosya kapsamından, taraflar arasında düzenlene … Sistem Üyelik Sözleşmesi kapsamında davacının hizmet bedeli için düzenlediği 23/09/2014 tarihli ve 4.146,59 TL bedelli faturaya dayalı olarak davalı hakkında takip başlattığı, davalı borçlunun 13/11/2014 tarihinde, yasal süresinde takibe itiraz ettiği, itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğ edilmediği ve davacının takibe itirazın iptali için 13/03/2015 tarihinde eldeki davayı açtığı anlaşılmaktadır.Mahkemece, davalının kendisine teslim edilen faturaya itiraz etmeyerek fatura içeriğinin kesinleştiği, davacının davalıya hizmet verdiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.Taraflar arasında sistem üyelik sözleşmesi düzenlendiği hususunda uyuşmazlık bulunmayıp, uyuşmazlık, davacının takip konusu faturaya ilişkin hizmet verip vermediği noktasında toplanmaktadır. Taraflar arasında düzenlenen sözleşme gereğince, davacıya ait … sitesinde, davalının kendi logosu ile insan kaynağı ihtiyacını ilan etmesi ve başvurular ile ilgili yapması hususunda, davacının sanal ortam sağlamakla yükümlü kılındığı anlaşılmaktadır. Sözleşmenin 3.3 maddesinde … davalıya 2 adet kullanıcı adı ve şifresi sağlayacağı, 3.4 maddesinde sözleşmeye konu personel ilanının … sağladığı kullanıcı adı ve şifre vasıtası ile davalı tarafından yayınlanacağı düzenlenmektedir.Mahkemece yapılan bilirkişi incelemesinde, davaya konu faturanın usulüne uygun tutulan davacı defterlerine işlendiği, ancak davalının ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı görülmektedir. Fatura akdi ilişkiyi, mal teslimini ya da hizmet alımını tek başına ispatlayamaz. Davacı hizmet verdiğini usulüne uygun delillerle ispatlamak zorundadır. TTK’nın 21/2 fıkrası uyarınca faturayı alan, sekiz gün içinde fatura içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa, içeriğini kabul etmiş sayılır. Somut olayda, faturanın davalı tarafa kargo ile gönderildiği ve teslim olunduğu ileri sürülerek buna ilişkin kargo önizleme belgesi sunulmuş ve bilirkişi raporunda da anılan belgeye istinaden faturanın davalıya teslim edildiği belirtilmişse de, sunulan kargo belgesinde davalı çalışanı tarafından kargonun teslim alındığına dair herhangi bir ad ve imza bulunmamaktadır. Bu nedenle mahkemece, davacıya faturanın tebliğine ilişkin belgelerin sunulması sağlanmadan, faturanın davalıya ya da çalışanına tebliğ edilip edilmediği araştırılmadan, faturanın davalıya tebliğ edildiğinin kabul edilmesi dosya kapsamına uygun düşmemiştir.Ancak davacı tarafça sunulan belgelere göre davacı tarafın sistemin kullanımı için davalıya şifre gönderdiği, davalı tarafın kullanıcı kaydının yapıldığı görülmektedir. Davalı tarafta davaya cevabında, davacı tarafın kullanıcı adı ve şifresini tanımladığını kabul etmiştir. Bu durumda davacının sözleşme kapsamında sistemi hazır ettiği ve hizmeti sunduğu, bundan sonra hizmetten yararlanıp yararlanılmamasının davalıya bağlı olduğu anlaşıldığından, mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi yerindedir. Hernekadar davalı taraf, bilirkişi raporuna itirazında ve istinaf talebinde, kullanıcı olarak kaydedilen …’ın kendi çalışanları olmadığını savunmuşsa da, davaya cevabında bu yönde savunması olmayan davalının sonradan savunmasını genişletmesi mümkün olmadığından ve davacının savunmanın genişletilmesine açık muvafakati de bulunmadığından, bu yöndeki savunmaya değer verilmemiştir.Ayrıca davalı taraf, sistemin kullanılması için kendilerine eğitim verilmediğini savunmuşsa da, sözleşmede davacının davalı tarafa eğitim vermesi gerektiğine dair bir maddeye rastlanmadığı gibi varsa eksik ifanın davalı tarafça usulüne uygun ispatlanamadığı da görüldüğünden, davalının bu savunması da yerinde görülmemiştir.Açıklanan nedenlerle ilk derece mahkeme kararında hukuka aykırılık bulunmadığından, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b1 bendi gereğince esastan reddine karar verilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;1-Dosya kapsamı ve delil durumuna göre İlk Derece Mahkemesi kararı usul ve hukuka uygun olduğundan HMK’nın 353/1.b.1 Maddesi gereğince davalı tarafın istinaf başvurusunun esastan REDDİNE,2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 83,50 TL başvuru harcı ve istinaf kanun yolu başvuru harcı ( nisbi ) 283,25 TL olmak üzere toplam 366,75 TL harcın, davalı tarafından peşin yatırılan 156,51 TL harçtan mahsubu ile, bakiye 210,24 TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,3-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma yapılmadığından istinaf vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353/1-b/1 bendi ile aynı kanunun 362/1a Maddesi gereğince kesin olarak oybirliği ile karar verildi.26/11/2020