Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2018/506 E. 2018/879 K. 16.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/506 Esas
KARAR NO : 2018/879
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 7. ASLİYE TİCARET
MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/09/2017
NUMARASI : 2016/95 Esas 2017/794 Karar
DAVA : İFLASIN ERTELENMESİ
KARAR TARİHİ : 16/05/2018
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREGİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA: Davacılar vekili, müvekkili olan davacı şirketlerin “…GRUBU” şirketlerinden olduklarını; müvekkili şirketlerin yönetim ve ortaklar kurullarının şirketlere ait 30/09/2015 tarihli mali tabloları incelendiklerinde; 6102 sayılı TTK’nın 376/3 maddesine göre borç toplamlarının, varlık toplamlarını aştığını gördüklerini; şirketlerin öz sermayelerini bitirerek borca batık hale gelmiş bulunduklarını belirlediklerini; İİK’nin 179 ve devamı maddeleri gereğince iflas erteleme şartlarının söz konusu olduğunu; müvekkili şirketler yönünden bir yıl süreyle iflasın ertelenmesi halinde, şirketlerin borçlarında azalma olacağını; ekonomik durumlarının düzeleceğini belirtmek suretiyle davacı şirketler yönünden bir yıl süreyle iflas ertelemesine karar verilmesini dava etmiştir.
SAVUNMA
İflas erteleme davası niteliği geregi davalı bulunmayıp çok sayıda tüzel kişilik davaya müdahil olmuş ve müdahiller davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/95 Esas
2017/794 Karar sayılı kararında özetle;
Davacı Şirketlerden … Pazarlama A.ş, …. Şti, … Tic. A.ş’nin iflas ertelemesi taleplerinin ayri ayri reddine, bu Şirketler borca batık olmadiğindan haklarinda iflas kararı verilmesine de yer olmadığına,
Davacı Şirketlerden … Tic. A.ş.’nin , …. Ltd. Şti’nin ve … Paz. Tic. A.ş’nin İflas erteleme taleplerinin ayri ayri Reddine,
İstanbul Ticaret Siciline … Sicil Nosu İle Kayitli …Tic. Aş’nin
İstanbul Ticaret Siciline … Sicil nosu ile kayitli … Ltd. Şti’nin
İstanbul Ticaret Siciline …Sicil nosu ile kayitli … Dağ. Paz. Tic. A.ş’nin
14/09/2017 Günü Saat 16:43 itibariyle ayri ayri iflaslarina,
iflas kararinin derhal mahkeme yazi işleri müdürü tarafindan iflas müdürlüğüne bildirilmesine,
İflasin Iflas Müdürlüğünce yasaya uygun ilanina,
Bu şirketlerce yatırılan iflas avansının dosyada iflas müdürlüğüne aktarılmasına, avansin yetmemesi halinde HMK 325. madde gereğince resmi ödenekten karşılanıp bu durumun iflas tasfiyesi sırasında dikkate alınmasına,
Davaci şirketler yönünden verilen 29/01/2016 tarihli tedbir kararının verilme tarihi de nazara alınarak hükümle birlikte kaldırılmasina,
İflas kararının masrafi peşin yatırılan posta giderinden karşılanarak İİK 164 Mad. uyarinca taraflara tebliğine, şeklinde karar vermiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekilinin yasal süresi içinde sunduğu, 25/10/2017 havale tarihli istinaf dilekçesinde özetle;
1-Öncelikle dosya kapsamına kök ve ek rapor olmak üzere iki adet bilirkişi raporu alındığı, ancak itirazlarına rağmen bilirkişi heyeti değiştirilmeden eksik ve hatalarda dolu ek rapor dayanak yapılarak karar verildiği, kök raporda sadece … Gıdanın borca batıklığı tespit edilmiş iken, ek raporda …firmalarının da borca batık oldukları tespiti yapıldığı ve bu yönde raporların birbiri ile çeliştiği,
2-Yerel mahkeme nezdinde birçok kez yazılı ve sözlü olarak belirtmelerine rağmen şüpheli alacaklar konusunun tamamen fahiş bir hata ile değerlendirildiği, .. ve … şirketlerinin borca batık durumda olmasına rağmen aksi yönde bir değerlendirmenin bilimsel ve mali olarak izahının mümkün olmadığı,
3-Yerel mahkemenin gerekçesi kararında belirtilenin aksine mahkemece alınan bilirkişi kök ve ek raporlarında müvekkillerinin itirazlarının incelenmediği, bilirkişi raporları ile kayyım raporlarının birbiri ile çelişkili oldukları,
4-Bilirkişilerin ek raporda … firması ile ilgili 3.346.025,94 TL ve Kızıl Nak..firması ile ilgili 2.442.814,53 TL şüpheli alacak tutarının, şüpheli alacak olarak kabul etmediği, tahsil edilmesi imkansız olan bu tutarların, hala aktif hesapta tutup şirketlerin borca batık durumda olmadığı tespiti yaptıkları, kaldı ki bilirkişi heyeti ek raporda, bu şüpheli alacak miktarının dayanağı olan icra dosyalarının dökümüne yer verdiği ve incelendiğini belirttiği, buna rağmen bu tutarları aktifte göstermeye devam ettiği,
5-Yerel mahkemenin kararının esas aldığı bilirkişi heyetinin yetersiz mali incelemesinin aynı zamanda güncel verilere dayanmadığı, incelemenin 30/11/2016 tarihli mali veriler üzerinden gerçekleştirildiği,
6-Bilirkişi heyetinin ek raporda revize iyileştirme projelerini, saf borca batık olarak tespit ettiği, 3 şirket bakımından incelendiği ve inandırıcı olmayan yetersiz bir şekilde tanımladığı, kök raporda borca batık tespit edilen …A.Ş. nin iyileştirme projesi olumlu ve uygulanabilir bulunmuşken, ek raporda revize iyileştirme projesinin bilirkişiler tarafından olumlu bulunmadığı ve teknik gerçeklerden uzak bir rapor düzenlendiği, oysaki revize projenin ilk projenin devamı niteliğinde olduğu ve güncel veriler ile yenilenmiş halini oluşturduğu,
7-Ek bilirkişi raporunda, müvekkil şirketlerin işletme faaliyetlerin eksik olarak belirtildiği, şirketlerin mevcut ekonomik durum içerisinde, çalışmalarına devam ettikleri, cari borçlarını ödedikleri, ekonomiye olumlu katkı sağladıkları, dosyaya sundukları protokoller kapsamındaki işçi borçlarının çoğunun yapılandırılarak ödendiği ve ödenmeye devam edildiği,
8-Ayrıca hakkında iflas kararı verilen . … AŞ nin ek raporda borca batıklığının 66,332.51 TL olarak tespit edildiği, şirket ile ilgili 19/06/2017 tarihi itibariyle 80.000,00 TL sermaye arttırım kararı alındığı, bu durumda yasal sürelerde ödemelerin tamamlanması müteakip borca batıklıktan çıkması mutlak bir kesinlik arzetmekte ve her durumda şirketin borca batıklıktan çıkması mümkün iken bu şirket için dahi bilirkişiler tarafından olumsuz görüş belirtilmesinin bilirkişi raporlarının yetersizliğini ortaya koyduğunu, hususları istinaf sebebi olarak ileri sürülmüştür.
Müdahil … A. Ş. vekili 27/10/2017 dilekçe tarihli istinaf dilekçesinde özetle;
Davacılardan … A.Ş’nin mali tabloları incelendiğinde şirketin borca batık durumda olmadığı bu nedenle mahkemenin iflas erteleme talebinin reddi kararının doğru olmakla birlikte şirketin iflasına karar verilmesinin hukuka aykırı olduğu hususu istinaf sebebi olarak ileri sürülmüştür.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRME
Dava İİK 179, 179.a-b, TTK 376 ve 377 maddeleri gereğince açılan iflas erteleme davasıdır.
Davacı vekilince davacıların gurup şirketi olduğu, şirketlerin borca batık hale geldikleri, İİK 179 ve devamı maddeleri gereğince bir yıl süreyle iflasın ertelenmesi talebinde bulundukları, müdahil vekillerince davanın reddinin talep edildiği, mahkemece dosya kapsamına göre davacı şirketlerden …ile ….. AŞ’nin borca batık olmadıkları, diğer davlı şirketler …, ….’ın ise borca batık oldukları,ancak şirketlerin mali durumları ve faaliyetlerinin iflas erteleme kararı verilmesini sağlayacak şartlara sahip olmadığı, bu nedenle iyileştirme projeleri de ciddi ve inandırıcı olmadığından bu şirketlerin iflasına karar verildiği görülmektedir.
Davadaki uyuşmazlık bilirkişi raporlarının kendi içinde çelişkili olup olmadığı, .. ve …. firmalarının mali blançosunda bilirkişi raporlarında şapheli alacak tutarlarına ilişkin tespitlerin doğru olup olmadığı, ……’nın borca batık olup olmadığı, ayrıca iyileştirme ve revize projesine ilişkin raporlarda çelişki bulunup bulunmadığı, … yönünden borca batıklıktan çıkma ümidinin bulunup bulunmadığı hususlarının uyuşmazlık noktaları olduğu görülmektedir.
Mahkemece teknik bilirkişi heyetinden 17/02/2017 tarihli rapor hukukçu ve mali müşavirlerden oluşan bilirkişi heyetinden 13/05/2016 tarihli kök ve 04/06/2017 tarihli ek rapor ile 9 adet kayyım raporu alınmıştır.
Bilirkişiler kök raporda davacılardan …, …., …. ve … şirketlerinin borca batık bulunmadığı, ..nın ise borca batık durumda bulunduğu, …ın sermaye açığı dikkate alındığında sermaye artış tutarının en az 2.000.000,00 TL olması gerektiği bu sermaye tutarının 1/4 ü olan 500.000,00 TL sinin derhal geri kalan 500.000,00 TL nin 31/12/2016 tarihine kadar diğer 1.000.000,00 TL tutarındaki artışın ise 30/06/2017 tarihine kadar yerine getirilmesi gerektiği, sunulan iyileştirme projesinin de çekinceler saklı kalmak ve bu çekinceler hakkında gerekli ve yeterli açıklamalar yapılmak kaydı ile mali durumun iyileştirilmesinin mümkün gösterdiğinin kabul edilebileceği, diğer şirketlerin ise borca batık olmamaları nedeni ile iyileştirme projelerine gerek olmadığı kanaatine ulaşıldığı belirtilmiştir.
Ek raporda ise davacı şirketlerden sadece …ın 500.000,00 TL sermaye artış taahhüdünün 125.000,00 TL lik kısmını ödediği, bu nedenle kök raporda belirtilen sermaye artış hususunu dikkate almamış olması ve yapılan sermaye artışı da borca batıklık tutarı dikkate alındığında çok küçük bir tutarda kalıp davacı işletmenin ihtiyaç duyduğu, çalışma sermayesine katkı sağlamasının mümkün olmadığı gerçeği dikkate alındığında davacı işletmenin sermaye artışı yönünden samimi olmadığı kanaatine ulaşıldığı, diğer şirketlerin ise sermaye artışı yapamadığı, ayrıca geçen süre zarfında ek rapor aşamasında borca batık oldukları tespit edilen …TİC. LTD. ŞTİ’nin 941.044,91 TL borca batık olduğu, şirketin sermaye artışında bulunmadığı, revize iyileştirme projesinde 2017 yılında 600.000,00 TL sermaye artışı öngörüldüğü bunun 1/4′ lük kısmını 2017 yılı sonuna kadar, kalan bakiyenin yarısını 2018 yılı sonuna kadar, kalan 225.000,00 TL lik kısmının ise 2019 yılı sonuna kadar ödemeyi taahhüt ettiği fakat 04/06/2017 tarihli bu ek raporun yazıldığı tarihe kadar nakit girişinin yapılmamış olduğu, projenin mevcut işleyiş ve tedbir kararı ile borca batıklıktan kurtulabileceğini de öngörmesi nedeni ile ciddi olmadığı, sermaye artışı yapılmadığı için de bu yönden samimi olmadığı kanaatine ulaşıldığı, …. AŞ’ nin ise düzenlenen ara bilanço sonuçlarına 30/11/2016 tarihi itibariyle 66.332,51 TL borca batık olduğu, bu açıdan incelendiğinde borca batıklık tutarının 66.332,51 TL gibi kolaylıkla borca batıklıktan kurtarılabilecek kadar küçük bir miktar olduğu, ancak davacı şirketin revize iyileştirme projesi incelendiğinde şirkete yönelik bir sermaye artışı hususunun dahi projeye alınmadığının görüldüğü, sermaye artışının yapılmamış olmasının davacı şirketin iyileştirme projesinin ciddi olmadığı kanaatine ulaşılmasına sebebiyet verdiği,
Borca batık olduğu daha önce tespit edilen… Tic. A.Ş.’nin kök raporda belirtilen çekinceli hususları gidermediği, gerekli ve yeterli açıklamaları yapmamış olduğu, rapor muhteviyatında sayılan nedenlerle revize iyileştirme projesi de dikkate alındığında, davacı şirketin revize iyileştirme projesinin somut, gerçekçi ve gerçekleştirilebilir olarak mütalaa edilmediği, mali durumun iyileşmesinin mevcut şartlar altında mümkün olmayacağı,
…. Ltd. Şti’nin rapor muhteviyatında sayılan nedenlerle revize iyileştirme projesi de dikkate alındığında, revize iyileştirme projenin somut, gerçekçi ve gerçekleştirilebilir olarak mütalaa edilemediği, mali durumun iyileşmesinin mevcut şartlar altında mümkün olamayacağı,
… Tic. A.Ş’nin rapor muhteviyatında sayılan nedenlerle revize iyileştirme projesi de dikkate alındığında, revize iyileştirme projesinin somut, gerçekçi ve gerçekleştirilebilir olarak mütalaa edilemediği, mali durumun iyileşmesinin mevcut şartlar altında mümkün olamayacağı,
11/09/2017 tarihinde hazırlanan 9. Kayyım raporunda ise, şirketlerin faaliyetlerine devam ettiği tespiti yapılmıştır.
Öte yandan kök raporda …. borca batık olmadığı tespiti yapılmışken, ek raporda bu iki firmanın borca batık olduğunun tespiti yapıldığı, raporlar arasındaki bu farklılığın, ek rapor tarihine göre, dosyaya sunulan 30.11.2016 tarihli verilere göre daha güncel ve somut veriler baz alınarak hesaplama yapılmasından kaynaklandığı anlaşılmaktadır.
Fakat, ek raporda…, firmasında 3.346.025,94 TL, … firmasında da 2.442.814,53 TL şüpheli alacak bulunduğu tespiti yapılmasına rağmen, bu miktarların, şirketlerin neden aktif hesabında gösterildiğinin açıklanmadığı, zira şüpheli alacak olarak tespit edilen bu miktarların aktif hesapta yer almaması halinde,raporda tespit edilen borca batıklık miktarlarına göre, bu şirketlerin de borca batık olma ihtimallerinin ortaya çıkacağı ve bu durumda borca batık olmadıkları tespiti yapıldığı için bilirkişilerce incelenmeyen iyileştirme projelerinin incelenmesi gerekecek ve incelemenin, sonucuna göre, bu şirketlere ilişkin verilecek iflas erteleme ile ilgili karara da etki yapma ihtimali ortaya çıkacaktır.
Bu durumda, yukarıda yapılan açıklamalar ışığında, yerinde görülmeyen diğer istinaf sebepleri haricindeki, davacı vekilinin, ….. ve….. Şirketlerine ilişkin bilirkişi raporunda gösterilen şüpheli alacak miktarları konusundaki istinaf başvurusunun yarinde ve haklı olduğu, bu şirketler yönünden bilirkişi raporunda yapılan incelemenin eksik ve bu nedenle, bu rapora göre verilen ilk derece mahkemesi kararının bu şirketler yönünden eksik inceleme sonucu verildiği anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun, …. ve…. Şirketleri yönünden kabulü ile, HMK 353.1.a.6 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, ….. Ve ….. Şirketleri yönünden, aynı heyetten, ek raporda tespit edilen şüpheli alacakların neden şirketleri aktif hesabında gösterildiği, buna bağlı olarak bu şirketlerin borca batıklığının yeniden değerlendirilerek, borca batık olduklarının tespiti halinde, iyileştirme projesi ile revize iyileştirme projelerinin incelenerek iflas erteleme şartlarının değerlendirileceği ek rapor alındıktan sonra, bu şirketler yönünden yeniden karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine kesin olarak iadesine, diğer şirketle yönünden yapılan istinaf başvurusunun ise HMK 353.1.b.1 maddesi uyarınca reddine, karar vermek gerekmekle aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacı vekilinin ….. A.Ş , …A.Ş, …. Tic. ve A.Ş ile, …. Şti.’ye ilişkin istinaf başvurusunun REDDİNE,
2-Davacı vekilinin davacı şirketlerden ….Ltd. Şti ile .k…Paz. A.ş yönünden istinaf başvurusun KABULÜNE,
3- İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/95 Esas 2017/794 Karar sayılı ve 14/09/2017 tarihli kararının davacı şirketlerden ….Ltd. Şti ile ….Paz. A.ş yönünden HMK’nun 353/1a.6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
4-Dosyanın, davacı şirketlerden … Şti ile ….Paz. A.ş yönünden Dairemiz kararına uygun şekilde yargılama yapılmak ve yeniden bir karar verilmek üzere mahal mahkemesine İADESİNE,
5-İstinaf harçları peşin alındığından, yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
6-Davacı tarafın yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
7-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından istinaf kanun yoluna başvuran davacı şirketlerden ..Ltd. Şti ile ….Paz. A.ş yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a-6 bendi gereğince ….Ltd. Şti ile …Paz. A.ş yönünden kesin, ….. A.Ş , …. ve Tic. A.Ş, ….. Tic. ve A.Ş ile, …ve Tic. Ltd. Şti. yönünden ise İİK 164 maddesi uyarınca kararın tebliği tarihinden itibaren 10 gün içinde temyizi kabil olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 16/05/2018