Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2018/478 E. 2020/2101 K. 03.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/478 Esas
KARAR NO : 2020/2101
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 12/10/2016
NUMARASI : 2016/189 Esas, 2016/712 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Sigorta Poliçesine Dayanan Rücuen Tazminat)
KARAR TARİHİ: 03/12/2020
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkilinin sigortalısı … AŞ’nin yapımını yürüttüğü “…” şantiyesinde 6 adet balkon korkuluklarının çalındığını, olaydan gerekli güvenlik tedbirlerini almayan davalı … şirketinin sorumlu olduğunu, sigortalıya yapılan ödemenin rücuen tahsili için davalı aleyhine takip başlattıklarını, davalının takibe haksız itiraz ettiğini belirterek davalının takibe itirazının iptaline ve alacağın % 20’si tutarında icra tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davacı vekili 03/10/2016 tarihli dilekçesi ile, … AŞ ile, … AŞ’nin grup şirketi olup, maddi hataya dayalı olarak … AŞ’nin davalı gösterildiğini, davalı şirketin ünvanını … AŞ olarak düzelttiklerini, ayrıca davalarını alacak davası olarak ıslah ettiklerini, güvenlik şirketinin gerekli tedbirleri almaması nedeniyle korkulukların çalındığını belirterek 6.129,69 TL’nin ödeme tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP Davalı … AŞ vekili cevabında; müvekkili şirketin belirtilen şantiyede güvenlik sisteminin bulunmadığını ve belli bir bölgede fiziki güvenlik hizmeti de vermediğini, sigortalı ile ayrı bir şirket olan … AŞ arasında sözleşme ilişkisi olabileceğini, müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, takibin kötüniyetli olduğun belirterek davanın husumet yokluğu nedeniyle reddini ve davacının icra tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece, ıslah dilekçesinin davanın tamamen ıslahı niteliğinde olduğu, ıslahla taraf sıfatının değiştirilemeyeceği, ıslah bildiriminden itibaren bir hafta içinde yeni bir dava dilekçesi verilmesi gerektiği, ancak verilmediği, buna göre ıslah dilekçesinin verilmemiş sayılmasına karar verildiği, işyerinin güvenliğinin davalı şirket tarafından sağlanmadığı gerekçesiyle davanın reddine, davacı takipte kötüniyetli olmadığından davalının icra tazminatı talebinin de reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ Davacı vekili istinaf talebinde; maddi hataya dayalı olarak …. AŞ’nın davalı olarak gösterilmişse de, davalı şirketin ünvanını …AŞ olarak düzelttiklerini, mahkemece doğru hasmın davaya dahil edilmesi gerekirken davanın reddine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını ve davanın reddini talep ve istinaf etmiştir.Davalı vekili istinaf talebine cevabında, ıslahla taraf değiştirilmesinin mümkün olmadığını, müvekkilinin bir bölgenin fiziki güvenliğini temin etmek için fiziki güvenlik hizmeti vermediğini, müvekkili ile sigortalı arasında sözleşme bulunmadığını ve şantiyede kurulu güvenlik sisteminin de olmadığını belirterek istinaf talebinin reddini istemiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE Dava, sigorta poliçesi gereği sigortalıya ödenen bedelin, hasar sorumlusundan tahsiline ilişkindir. Dosya kapsamından, davacı … şirketinin sigortalıya ödediği 6.129,69 TL’nin tahsili için davalı hakkında takip başlattığı, icra dosyasının getirtilmediği, davacı tarafın ön inceleme gününde sunduğu dilekçe ile maddi hataya dayalı olarak … AŞ’nin davalı gösterildiğini, davalı şirketin ünvanını … AŞ olarak düzelttiklerini, ayrıca davalarını da alacak davası olarak ıslah ettiklerini belirtmiştir.Mahkemece, HMK’nın 180. maddesi uyarınca bir haftalık süre içinde yeni bir dava dilekçesi verilmediği, ayrıca ıslahla taraf değiştirilemeyeceği gerekçesiyle ıslahın yapılmamış sayılmasına karar verilmiş, sonrasında davalı şirketin işyerinde güvenlik hizmeti bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. HMK’nın 124/3. maddesi uyarınca maddi bir hatadan kaynaklanan veya dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği talebi, karşı tarafın rızası aranmaksızın hakim tarafından kabul edilir. Somut olayda, dava dilekçesinde davalı olarak … AŞ gösterilmişse de, davacı taraf ön inceleme tarihinde sunduğu dilekçe ile anılan şirketin maddi hataya dayalı olarak davalı gösterildiğini, davalı şirketin unvanını … AŞ olarak düzelttiklerini beyan etmiştir. Buna göre tarafın maddi hataya dayalı olarak yanlış gösterildiği anlaşıldığından mahkemece dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği talebinin HMK’nın 124. maddesi uyarınca kabulü ile yargılamaya gerçek tarafla devam etmesi gerekirken, yürürlükte olmayan HUMK esas alınarak ıslahla taraf değiştirilemeyeceği şeklindeki kabul doğru olmamıştır.Öte yandan davacı taraf, itirazın iptali davasını, alacak davası olarak ıslah etmişse de, mahkemece bir haftalık süre içinde yeni dava dilekçesi verilmediği gerekçesiyle ıslahın yapılmamış sayılmasına karar verilmiştir.Davacı davasını tamamen ıslah ederek, talep sonucunu değiştirebilir.HMK’nın 180. maddesi uyarınca davasını tamamen ıslah ettiğini bildiren taraf, bu bildirimden itibaren bir hafta içinde yeni bir dava dilekçesi vermek zorundadır. Aksi halde, ıslah hakkı kullanılmamış sayılır ve ıslah hiç yapılmamış gibi davaya devam edilir. Davasını tamamen ıslah ettiğini mahkemeye bildiren taraf (davacı), bu bildirimden itibaren bir hafta içinde yeni bir dava dilekçesi vermek zorundadır. Davasını tamamen ıslah etmiş olan davacı, ıslah dilekçesinde aynı zamanda ıslah ettiği işlemi açıkça belirtmişse (yani ıslah dilekçesi yeni bir bir dava dilekçesi niteliğinde ise) davacının artık m.180’e göre bir hafta içinde yeni (ikinci) bir dava dilekçesi vermesine gerek yoktur. (Baki Kuru, Medeni Usul Hukuku, 22.Baskı, sh.557)Somut olayda, davacı taraf ıslah dilekçesinde davasını alacak davası olarak ıslah ettiğini belirterek talep sonucunu açıkça belirttiğine göre, yeni bir dava dilekçesi vermesine gerek bulunmamaktadır. Bu nedenlerle mahkemenin bir haftalık süre içinde yeni dava dilekçesi sunulmadığı gerekçesiyle ıslahın yapılmamış sayılmasına karar verilmesi de doğru olmamıştır.Açıklanan nedenlerle, mahkemece HMK’nın 124. maddesine uygun olan taraf değişikliği talebinin kabulü ile yargılamaya gerçek taraf yönünden ve usulüne uygun verilen ıslah dilekçesi doğrultusunda devam edilmesi gerekmekte olup, davanın esası ile ilgili hiçbir delil toplanmadan karar verildiğinden, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, HMK’nın 353/1.a.6 bendi gereğince esası incelenmeden kararın kaldırılmasına ve dosyanın mahkemesine iadesine karar verilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davacı tarafın istinaf başvurusunun esasa ilişkin sebepler incelenmeksizin KABULÜNE,2-İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/189 Esas, 2016/712 Karar, 12/10/2016 tarihli kararının HMK’nun 353/1a.6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,3-Dosyanın, Dairemiz kararına uygun şekilde yargılama yapılamak ve yeniden bir karar verilmek üzere mahal Mahkemesine İADESİNE,4-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 83,50 TL başvuru harcı + 148,60 TL istinaf kanun yolu başvuru harcı ile toplam 232,10 TL harcın, Davacı tarafından peşin yatırılan 117,10 harçtan mahsubu ile bakiye 115,00 TL harcın davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA, 5-Davacı tarafın yapmış olduğu istinaf harç ve yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a-6 bendi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.03/12/2020