Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2018/460 E. 2020/2121 K. 03.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/460 Esas
KARAR NO: 2020/2121
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 20/03/2017
NUMARASI: 2014/1070 Esas, 2017/244 Karar
DAVA: TAZMİNAT (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ: 03/12/2020
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacılar vekili, 29/09/2014 tarihli dava dilekçesi ile, davacıların murisi …’nin 25/05/2014 günü yönetimindeki … plakalı araç ve … plakalı aracın çarpışması sonucunda vefat ettiğini, kaza yapan davacıların murisinin davalı … kapsamında … Güvencesinde Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, poliçe kapsamında vefat halinde toplu tazminat ve on yıl boyunca 1.000,00 TL tazminatın davacılara ödenmesi gerektiğini, poliçede murisin kusuruna bakılamayacağını, teminatın hiç bir şarta bağlanmadığı için ölüm halinde davacılara ödenmesi gerektiğini iddia ederek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla poliçe kapsamında teminat altına alınan tazminatların 6100 sayılı yasanın 107.maddesi gereğince maddi tazminat isteklerinin incelenmesini, tazminat hesabının yaptırılarak temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, belirsiz alacak davası açılmasına imkanın bulunmadığını, müvekkili şirket tarafından tanzim edilen poliçenin ferdi kaza sigortası genel şartları hükümlerine tabi olduğunu, sigortalının ferdi kaza sigortası genel şartlarında belirtilen bir kaza sonucu ölümü halinde sigorta bedelinin poliçede gösterilen menfaattarlara, yoksa yasal varislerine, yasal varislerin sayısından bağımsız olarak 25.000,00 TL peşin, on yıl boyunca aylık toplam 1.000,00 TL maddi – manevi tazminat ödemesiyle sigortalının varsa eğitime devam eden çocuklarının eğitim masrafları içinde her yıl bir kereliğine 1.000,00 TL olarak eğitim destek tazminatı içerdiğini, kanuna aykırı şekilde belirsiz alacak davası açılamayacağını, davacıların murisinin kazanın meydana gelmesine tamamen almış olduğu alkolün etkisiyle sarhoşluk içerisinde ve kendi kusuru ile sebebiyet verdiğini, hastanenin 20/06/2014 tarihli alkol raporunda müteveffanın kanında 207,80 mg/dl etil alkol olduğunun tespit edildiğini savunarak, davanın usul ve esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI: Mahkemece, 11/04/2016 tarihli bilirkişi heyet raporunda tıbbi mütalaada kazanın münhasıran davacı araç sürücüsünün alkollü olması nedeniyle meydana geldiği sonucuna varıldığının belirtilmiş olmakla, 6098 sayılı TBK 53.maddesi, 6102 sayılı TTK’nın 1507.maddesinde belirtildiği şekilde ölüm halinde uğranılan zararların tazminin ferdi kaza sigortası genel şartlarının 5/d, 4, 4/d maddeleri gereğince istenemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Karar yasal süre içerisinde davacılar vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davacılar vekili istinaf nedenleri olarak, kararın hukuka ve kanuna aykırı olduğunu, poliçenin ferdi kaza sigortası genel şartlarına tabi olmadığını, söz konusu altınca maddede ki hallerin bulunmadığını, poliçeye göre bir kaza sonucu vefat halinde tazminat doğacağının yazıldığını, poliçe ve klozlara ve teminatlara bakıldığında mahkeme hükümlerinde belirtilen maddelerin adı dahil geçmediğini belirterek, kararın kaldırılmasını ve mümkün olması halinde talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dava, … Güvencesinde Sigorta Poliçesi kapsamında poliçe teminat bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Tarafların sıfatı, poliçenin niteliği ve dava tarihide dikkate alınarak öncelikle dava şartı olan mahkemenin görevi ile ilgili hususun değerlendirilmesine ihtiyaç duyulmuştur. 28.11.2013 tarihli Resmî Gazetede yayınlanan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun, yasanın 87. maddesi gereğince yayım tarihinden itibaren altı ay sonra 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Dava tarihi 29/09/2014 tarihinde yürürlükte bulunan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 3. maddesine göre, tüketici, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işlemi, mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileride dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına veya hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık ve benzeri sözleşmelerde dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder. 6502 sayılı yasanın 73.maddesi bu Kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Bir hukuki işlemin sadece 6502 sayılı yasada düzenlenmiş olması tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığı tüketici mahkemesinde görülmesini gerektirmez. Bir hukuki işlemin 6502 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici olması gerekir. 6502 sayılı yasanın 83/2. fıkrasında “Taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez.”düzenlemesine yer verilmiştir, ilgili yasa maddesi ile görev konusunun tartışılmasının önüne geçilmiştir. Somut uyuşmazlık, davacıların miras bırakanı ile davalı … arasında gerçekleştirilen … Güvencesinde Sigorta Poliçesinden kaynaklanmaktadır. Açıklanan yasal düzenlemer kapsamında uyuşmazlık Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığından davaya bakmakta görevli mahkeme tüketici mahkemesidir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 1.maddesinde, mahkemelerin görevinin ancak kanunla düzenleneceği, göreve ilişkin kuralların kamu düzeninden olduğuna yer verilmiştir. Aynı yasanın 114/1-c bendinde Mahkemenin görevli olması dava şartları arasında sayılmıştır. Mahkemenin görevi ile ilgili yasal düzenlemeler sonucunda görevle ilgili konular taraflar yönünden usulü kazanılmış hak oluşturmaz. Çünkü dava şartlarının mevcut olup olmadığı, mahkemece davanın her aşamasında kendiliğinden araştırılır ve dava şartı noksanlığı halinde HMK 115. maddesinde davanın usülden reddine karar verilmesi gerekir. Açıklanan nedenlerle, mahkemece görevli mahkemenin tüketici mahkemesi olduğu gerekçesiyle davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usülden reddine karar verilmesi gerekirken işin esası hakkında karar verilmiş olması yerinde görülmediğinden, esasa ilişkin hususlar incelenmeksizin davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne ve yasanın yanlış yorumlanması yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün aşağıdaki gibi düzeltilerek yeniden karar verilmesi gerekmekle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M:Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere, 1- Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun, esasa ilişkin sebepler incelenmeksizin KABULÜNE, 2-İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/1070 Esas, 2017/244 Karar ve 20/03/2017 tarihli kararının KALDIRILMASINA, 3-a) Davanın 6100 sayılı HMK’nın 114/1-c bendinde düzenlenen mahkemenin görevli olmasıyla ilgili dava şartı yokluğu nedeniyle aynı yasanın 115/2.fıkrası gereğince usulden reddine, b) HMK 20.maddesi gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde taraflardan birinin mahkemeye başvurması halinde dosyanın görevli İstanbul Tüketici Mahkemesine gönderilmesine, c) Aksi taktirde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine, d) Yapılan yargılama giderleri hakkında HMK 331/2.fıkrası gereğince görevli mahkemece karar verilmesine, 4-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 83,50 TL başvuru harcı ile istinaf kanun yolu başvuru harcı 148,60 TL olmak üzere toplam 232,10 TL harctan davacılardan … tarafından peşin olarak yatırılan 117,10 TL harcın mahsubu ile bakiye 115,00 TL’nin davacı …’den tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA, Alınması gereken 232,10 TL harcın davacılardan …’den tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA, 5-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti hakkında karar verilmesine yer olmadığına, 6- Davacılar tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerilerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a/3 maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.03/12/2020