Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2018/453 E. 2018/464 K. 21.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2018/453 Esas
KARAR NO : 2018/464
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/03/2017
NUMARASI : 2015/617 Esas 2017/208 Karar
DAVA : İTİRAZIN İPTALİ (HİZMET SÖZLEŞMESİNDEN KAYNAKLANAN)
KARAR TARİHİ : 21/03/2018
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki ticari ilişki nedeni ile meydana gelen alacağın davalı tarafça ödenmemesi nedeni ile İstanbul .. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile takibe geçildiğini, davalı tarafça takibe itiraz edildiğini ve takibin durduğunu beyan ederek, itirazın iptali ile takibin devamına ve davalı tarafın icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir
SAVUNMA
Davalı Vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, yetkili mahkemenin Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, taraflar arasında cari hesap sözleşmesi bulunmadığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/617 E. 2017/208 sayılı kararı ile davanın takibin yetkisiz icra dairesinde yapılmış olması nedeni ile usülden reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili yasal süresinde sunduğu, 11/02/2017 harç tarihli istinaf dilekçesinde özetle, dava konusu uyuşmazlığın para borcundan kaynaklandığı, TBK 89/1 maddesi uyarınca, para borçlarının alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ifa edileceğinin hüküm altına alındığı, bu nedenle para borçlarında alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yeri icra daireleri ve mahkemelerinin yetkili mahkeme olduğu, bu nedenle mahkemece verilen yetkisizlik kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, esas yönünden de, taraflar arasında akdi ilişki ve cari hesap ilişkisi bulunduğu, zira taraflar arasında sözleşme imzalanmasa bile her iki taraf ticari kayıtlarında da görüleceği üzere davacının davalı şirkete tüm hizmetleri verdiği, davalı şirketin de, cari hesap borcuna karşılık 27/02/2015 tarihinde 27.506, 98 TL kısmi ödeme yaptığı, buna göre ilk derece mahkemesi kararının, hukuka aykırı olduğundan kaldırılması gerektiği istinaf sebebi olarak öne sürülmüştür.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRME
Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasındaki ticari münasebet nedeniyle müvekkilinin davalıdan alacaklı bulunduğunu, davalının borcunu ödememesi üzerine davalı aleyhine giriştikleri icra takibine davalının itiraz etmesi üzerine takibin durduğunu, itirazın haksız olduğunu, iddia ederek, davalının itirazının iptali ile müvekkili yararına icra inkar tazminatına hükmedilmesini, talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, icra takibinin yetkisiz icra dairesinde yapıldığını, davanın da yetkisiz mahkemede açıldığını, davacı ile müvekkili arasında herhangi bir ticari ilişki ve bu kapsamda borç bulunmadığını, ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece 6100 sayılı HMK nin 6. Maddesi uyarınca genel yetkili mahkemenin, dava tarihinde, davalının yerleşim yeri mahkemesi olduğu, somut olayda, davalının yerleşim yerinin Bağcılar ilçesi olduğu, yargı ve takip yetkisi bakımından Bakırköy İcra Daireleri ve Mahkemelerinin yetkili olduğu gerekçesi ile yetkisizlik nedeniyle davanın usulden reddine karar vermiştir.
Dosya kapsamına göre, uyuşmazlığın taraflar arasında hizmet alım ilişkisinden kaynaklandığı, her ne kadar taraflar arasında sözleşme imzalanmamış ve bu husus uyuşmazlık konusu olmamış olsa bile, davacının davalıya hizmet vermesi ve bu hizmet karşılığı davalının davacıya kısmi ödeme yapması, dava konusunun da bakiye ödemelere ilişkin olması karşısında, davanın para borcuna ilişkin olduğu tartışmasızdır.
Buna göre, dava konusu alacak, sözleşmeden kaynaklanan para borcu olup, yetki konusunda HMK m.10’da “Sözleşmeden doğan davalar, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabilir.” düzenlemesi yapılmıştır.
Sözleşmenin ifa edileceği yer ise, TBK m.89 hükmüne göre belirlenecektir. TBK 89. Madde; ” Borcun ifa yeri, tarafların açık veya örtülü iradelerine göre belirlenir. Aksine bir anlaşma yoksa, aşağıdaki hükümler uygulanır;
1.Para borçları, alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde,
2.Parça borçları, sözleşmenin kurulduğu sırada borç konusunun bulunduğu yerde,
3. Bunların dışındaki bütün borçlar, doğumları sırasında borçlunun yerleşim yerinde, ifa edilir.” hükmüne amirdir.
Görüleceği üzere maddenin 1.fıkrasına göre, para borçları, alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ifa edilebilir.
Somut olayda, alacaklı-davacının ikametgahı, şirket tüzel kişiliğinin bulunduğu yer olan Mecidiyeköy/Şişli ilçesidir. Şişli ilçesi, davanın açıldığı İstanbul Ticaret Mahkemeleri yetki alanındadır. İcra takiplerinde de, İstanbul icra daireleri yetkilidir.
Bu durumda davanın yetkili mahkemede açılmış olduğu anlaşıldığından, ilk derece mahkemesince verilen yetkisizliğe ilişkin red kararı hatalı olduğundan, davacının istinaf başvurusunun kabulü ile, HMK 353.1.a.3 maddesi uyarınca ilk derce mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için kararı veren mahkemeye kesin olarak iadesine karar verilmesi gerekmekle aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacı tarafın istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2-İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/617 Esas, 2017/208 Karar ve 22/03/2017 tarihli kararının KALDIRILMASINA,
3-Dosyanın, Dairemiz kararına uygun şekilde yeniden bir karar verilmek üzere mahal mahkemesine İADESİNE,
4-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 55,20 TL başvuru harcından peşin olarak yatırılan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,8 TL başvuru harcı ile yine istinaf kanun yolu başvuru harcı olarak alınması gereken 98,10TL harçtan peşin olarak yatırılan 85,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 12,4 TL olmak üzere toplam 36,2 TL harcın davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
5-Davacı tarafın yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından istinaf kanun yoluna başvuran davacı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde,6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a-3 bendi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.21/03/2018