Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2018/424 E. 2019/1088 K. 03.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/424 Esas
KARAR NO : 2019/1088
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KOCAELİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/06/2017
NUMARASI : 2016/798 2017/464
DAVANIN KONUSU: Kooperatif Üyeliğinden İhraç Kararının İptali
KARAR TARİHİ: 03/07/2019
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA Davacı vekili dava dilekçesi ile; Müvekkilinin davalı kooperatifin 56 numaralı üyesi olduğunu, kura çekiminde kendisine isabet eden ikinci etap A Blok 18 numaralı bağımsız bölümünün halen davacının zilyedinde olduğunu, haricen yaptığı araştırmada davacının 21/02/2013 tarihli yönetim kurulu kararı ile üyelikten çıkarıldığını öğrendiğini, yapılan ihraç kararının usulüne uygun tebliğ edilmediğini, ayrıca yönetim kurulunun 26/06/2011 tarihinde yapılan genel kurul toplantısı sırasında seçildiğini, ihraç kararı veren yönetim kurulunun seçildiği genel kurul toplantısında alınan kararların Kocaeli Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/2 Esas sayılı dosyası ile yok hükmünde sayıldığını belirterek davacının üyeliğinin devam ettiğini tespitine karar verilmesini istemiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevabında; 02/07/2006 tarihli genel kurulda alınan 5 nolu karar gereğince maliye tespiti yapıldıktan sonra üyelere tapularının verilerek kooperatif üyeliğinin düşürülmesine ve bu arada yönetim kuruluna kooperatifin tasfiye için yetki verilmesine karar verildiğini, genel kurul kararının kesinleştiğini, kararın tartışma konusu yapılamayacağını, davacının üyelikten kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmediği gerekçesi ile ihraç kararı alındığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesi; davanın reddine karar vermiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf taleplerinde;Davalı kooperatifin, müvekkilinin kooperatif ortaklığından ihraç edilmesine ilişkin 21/02/2013 tarihli yönetim kurulu kararının kanun ve ana sözleşmeye aykırı olduğunu, kanuna aykırı olan bu ihraç kararının iptaline yönelik açılan davanın, ilk derece mahkemesi tarafından reddine dair verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu iddia ederek verilen kararın kaldırılmasını talep ve istinaf etmiş; İstinaf dilekçesi davalı vekiline 17/01/2018 tarihinde tebliğ edilmiş, istinaf talebine 31/01/2018 tarihli dilekçesi ile cevap verilerek;Davacı tarafın istinaf taleplerinin haksız ve dayanaktan yoksun olduğunu, üyelikten ihraç kararına karşı süresi içerisinde dava açılmadığını, bu sürenin hak düşürücü bir süre olduğunu, ilk derece mahkemesinin davanın reddine dair verdiği kararın kanuna ve hukuka uygun olduğunu bu sebeple davacı tarafından ileri sürülen istinaf nedenlerinin reddine karar verilmesini istemiştir,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME:Dava, kooperatif üyeliğin devam ettiğinin tespitine ilişkindir.Dosya istinaf incelemesi aşamasında, davacı asilin 19/12/2018 tarihli talep dilekçesi ile, davalı kooperatif ile dava dışı görüşmeleri ile sulh olduklarını bu sebeple davadan feragat ettiğini beyan etmiştir. Beyan dilekçesinde, davacı tarafın T.C kimlik numarası, isim ve soyisim ile imza örneğini mevcut olduğu görülmekle dosya öncelikli olarak ele alınmıştır.Davalı kooperatif vekili, 10/06/2019 tarihli dilekçesinde, davacı taraf ile haricen anlaştıklarını, davacı tarafın feragat taleplerine karşı beyanları olmadığını, dosya üzerindeki tedbirlerinin kaldırmasını, yargılama gideri ve avukatlık ücreti taleplerinin olmadığını talep ve beyan etmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “Feragat ve Kabulün Zamanı” başlıklı 310. Maddesi uyarınca:”Feragat ve kabul, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir.” hükmü gereğince yerel mahkeme hükmü henüz kesinleşmediğinden davacı asilin “Feragat Dilekçesi” doğrultusunda ve davalı tarafında beyan ve talepleri doğrultusunda davacı taraftanda herhangi bir yargılama gideri ve vekalet ücreti talebinin olmadığını görülmüştür. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 307. maddede davadan feragat düzenlenmiş ve feragat, davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesi olarak tanımlanmıştır. 311.maddede, feragat ve kabulün, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğuracağına yer verilmiştir. Feragat, yasal düzenlemenin üst başlığında ifade edildiği üzere, davaya son veren taraf işlemlerinden biri olduğundan, davacı tarafın istinaf başvurusunun davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmesi gerekmiştir.Açıklanan nedenlerle ve yasal düzenlemeler kapsamında, davacı asilin davadan feragat nedeniyle davanın reddine, ilk derece mahkemesi kararın kaldırılmasına, davacı tarafın istinaf taleplerinin incelenmesine yer olmadığına dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/798 Esas 2017/464 K. 15/06/2017 tarihli kararının KALDIRILMASINA,2a-Davadan feragat nedeniyle davanın REDDİNE,2b-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 44,40 TL harcın , davacı tarafça peşin olarak yatırılan 29,20 TL harçtan mahsubu ile bakiye 15,20 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,2c-Davalı vekilinin 10/06/2019 tarihli dilekçesi ile vekalet ücreti talebi bulunmadığından davalı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,2d-Taraf vekillerinin dilekçelerine istinaden yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,3-Davacı vekilinin esasa ilişkin istinaf taleplerinin davadan feragat nedeniyle incelenmesine YER OLMADIĞINA,4-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken, 68,20 TL başvuru harcı İle, istinaf kanun yolu başvuru harcı 121,30 TL olmak üzere toplam 189,50 TL harcın davalı tarafça yatırılan 134,00 TL harçtan, mahsubu ile bakiye 55,50 TL harcın davacı taraftan tahsili ile hazineye irat kaydına,5-Taraflarca yapılan istinaf yargılama giderlerinin hükmün niteliği ve tarafların beyanları doğrultusunda kendi üzerlerinde bırakılmasına,6-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ve davanın niteliği nedeniyle vekalet ücreti hakkında karar verilmesine yer olmadığına,7-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 333. maddesi gereğince, hükmün kesinleşmesinden sonra, yatırılan avansın varsa kullanılmayan kısmının, kararın tebliğ giderleri karşılandıktan sonra yatıran tarafa iadesine,6100. Sayılı HMK’nun 354/1. Maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nun 307 ve 361. Maddesi gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde temyiz yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 03/07/2019