Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2018/408 E. 2018/372 K. 28.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2018/408 Esas
KARAR NO : 2018/372
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/11/2017
NUMARASI : 2017/980 Esas
İHTİYATİ TEDBİR İSTEYEN
KARŞI TARAF
TALEP : İHİTYATİ HACİZ
KARAR TARİHİ : 28/02/2018
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili dilekçesinde özetle davacı şirketin, davalı şirketin yapımcılığını üstlendiği … de yayınlanan … isimli dizinin ses sağlama hizmetini üstlendiği, dizinin toplam 9 bölüm devam ettiğinini, bütün bölümlerde, ses ekibinin çalıştığını ve davalıya hizmetin verildiğini, buna ilişkin faturaların düzenlenerek davalıya teslim edildiğini, toplam keşide edilen fatura bedelinin 126.260,00 TL olmasına rağmen davalı tarafça bu fatura bedellerine karşılık olarak 74.635,00 TL ödeme yapıldığını, bunun üzerine bakiye fatura bedeli için davalı aleyhine İstanbul … İcra müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibine geçildiğini, davalının yine borcunu ödemediğini belirterek, ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece 29/11/2017 tarihli karar ile dayanağın sadece fatura olması, faturanın her zaman tek taraflı olarak düzenlenebilir türden evrak niteliğinde olması, daha önceki faturaların da tek başına delil olamayacağı gerekçesi ile şartları oluşmayan ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
Yine, mahkemenin red kararına karşı davacı vekili, süresinde sunmuş olduğu İstinaf dilekçesinde özetle; taraflar arasında mevcut ses sağlama hizmet sözleşmesinin varlığı, her bölüm için ayrı ayrı istenen faturalar, davalı tarafından yapılan banka ödemeleri, dosyada mevcut jenerik kayıtları, sigorta kayıtları, şirket tarafından yapılan görevlendirme yazıları vs. gibi dosyada mevcut deliller birlikte değerlendirildiğinde, alacağın muaccel olduğu ve yaklaşık ispat şartının da bulunduğu, buna göre İİK 247. Maddede belirtilen ihtiyati haciz şartlarının da oluştuğu, bu nedenle yerel mahkemenin red kararının hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılması ve taleplerinin kaldırılmasına karar verilmesi hususları istinaf sebebi olarak ileri sürülmüştür.
Dava hizmet alım sözleşmesi çerçevesinde, gerçekleştirilen hizmete rağmen ödemelerin yapılmaması nedeni ile, İİK 257. maddedeki şartların oluştuğu iddiasıyla ihtiyati haciz talebine ilişkindir.
Dosya kapsamına göre taraflar arasında, davalının yapımcılığını üstlendiği ve … de yayınlanan bir dizinin çekilen 9 bölümüne ilişkin, davacının davalıya ses hizmeti verilmesine yönelik hizmet alım sözleşmesinin bulunduğu, davacının davalıya verilen hizmetler karşılığı, 25/01/2017-24/04/2017 tarihleri arasında değişik sayıda ve miktarlı fatura düzenlendiği, bu faturalara istinaden davalının banka aracılığı ile kısmi ödeme yaptığı, fatura bedellerinin toplamının 126.260,00 TL olduğu, davalının 74.635,00 TL ödeme yaptığı, ödenmeyen 51.625,00 TL bakiye fatura bedelinin kaldığı görülmektedir.
İİK 257. maddesine göre, ihtiyati haciz kararı verilmesi için alacağın rehinle temin edilmemiş ve vadesinin gelmiş olması gerekmektedir. Bu hükme gö- re, bir para alacağının vadesinin gelmesi halinde, alacaklı, ihtiyati haciz talebinde bulunabi- lecektir.
İİK’nın 258/1 fıkrasına göre de, alacaklının, alacağı ve icabın- da haciz talepleri hakkında, mahkemeye kanaat getirecek delilleri göstermeye mecbur olduğu hükme bağlanmıştır. Bu hükme göre, ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için, kesin bir ispat aranmamakta, özellikle hukuki bir işlem söz konusu olduğunda, alacağın varlığının ve muaccel olduğunun yazılı bir belgeye veya belgeler zincirine dayanmasının tercih edilmesi gereken bir seçenektir. (Yargıtay 19.HD. 23.01.2014 t. 2023/18723-2014/1804)
Somut olayda davacı tek başına bir fatura deliline dayanmamaktadır. Faturaya dayanak taraflar arasında düzenlenmiş sözleşme, birden fazla fatura, bu faturalar nedeniyle davalının yapmış olduğu kısmi ödemeler ve davalı şirket tarafından düzenlenen görevlendirme yazıları da dosyada mevcuttur. Ayrıca davacı tarafın- dan davalı hakkında başlatılmış bir icra takibi de bulunmaktadır.
Yukarıda açıklandığı şekilde taraflar arasındaki sözleşmesel ilişki, faturalar, davalı tarafça yapılan ödemeler ve yapılan icra takibi İİK 258 maddesi anlamında, yaklaşık ıspata yönelik yeterli delil olarak görülebileceği gibi, alacağın muacceliyetine de bir karinedir.
Bu durumda İİK nın 257 maddesinde belirtilen ihtiyati haciz şartının varlığının kabulü ve ve davacının ihtiyati haciz talebinin kabulü gerekirken, yerinde olmayan gerekçede talebin reddine karar verilmesi hatalı olduğundan davacının istinaf başvurusunun kabulüne, HMK 353/1.a. 6 maddesi gere kaldırılmasına, davacının, alacak miktarıyla sınırlı olacak şekilde ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar vermek gerekmekle aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere,
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2- İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/980 Esas (İhtiyati Tedbir Ara Karar) 29/11/2017 tarihli ara kararının HMK’nun 353/1a.6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
3-Talebin KABULÜNE,
4-Dava değeri ile sınırlı olmak şartı ile asıl alacak üzerinden hesaplanacak %20 teminat karşılığında, borçlunun menkul ve gayrımenkul malları ile alacakları üzerine İhtiyati Haciz Konulmasına,
5-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 55,20 TL başvuru harcından peşin olarak yatırılan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,8 TL başvuru harcı ile yine istinaf kanun yolu başvuru harcı olarak alınması gereken 98,10TL harçtan peşin olarak yatırılan 85,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 12,4 TL olmak üzere toplam 36,2 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
6-İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafın yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince verilecek kararda dikkate alınmasına,
7-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 362/1.f Maddesi gereğince kesin olarak oybirliği ile karar verildi. 28/02/2018