Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2018/3414 E. 2019/1082 K. 14.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/3414 Esas
KARAR NO : 2019/1082
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
ESAS NO : 2016/702 Esas
ARA KARAR TARİHİ: 31/10/2018
DAVA : İFLAS (İflasın Ertelenmesi)
KARAR TARİHİ: 14/06/2019
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava İİK 179. vd. ile, TTK 376. vd. maddelerinde düzenlenen iflasın ertelenmesi davasıdır.Dava açılmasıyla birlikte mahkemece verilen 02/06/2016 tarihli ihtiyati tedbir kararında “davacı şirket hakkında 6183 sayılı kanuna göre yapılmış olan ve daha sonra yapılacak takiplerde dahil olarak İİK’nın 206.m.1 sırasında yazılı alacaklar için yapılan takipler ve rehinli takipler haricindeki tüm icra ve iflas takipleri, satış ve muhafaza işlemleri, ihtiyati haciz uygulamaları gibi tedbir uygulamalarının İİK’nın 179/b maddesine göre durdurulmasına, yeni takip ve ihtiyati haciz yapılmamasına” şeklinde hüküm kurulmuştur.Müdahil … A.O vekili, 26/09/2018 tarihli dilekçesinde, davacı şirket ile müvekkili şirket arasında finansal kiralama sözleşmeleri düzenlenmiş olduğunu, davacı şirketin sözleşmeden kaynaklan borçlarını ödememesi nedeniyle finansal kiralama sözleşmelerinin feshedildiğini ve İstanbul 33.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/305 esas sayılı dosyasından verilen ihtiyati tedbir kararı ile sözleşmeye konu menkullerin müvekkili şirkete teslimine karar verildiği, söz konusu ihtiyati tedbir kararının devam ettiği, fakat mahkemece verilen ihtiyati tedbir kararına rağmen davacı şirketin, mülkiyeti müvekkili şirkete ait menkulleri kullanmaya devam ettiği, yıpranmalarına ve ekonomik değerlerine kaybetmelerine sebep olduğu, bu nedenle Yargıtay uygulaması da dikkate alınarak, mülkiyeti finansal kiralama şirketine ait malların iadesini durduracak nitelikte verilen ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına, talebin reddi halinde, ihtiyati tedbir kararında açıklık bulunmadığından ve infazda tereddüt yarattığından, HMK 391-2 c maddesi uyarınca 2/6/16 tarihli ihtiyati tedbir kararının, finansal kiralamaya konu malların tedbiren finansal kiralama şirketlerine teslimine ilişkin ihtiyati tedbir kararlarının, infazını durdurup durdurmadığı hususunda ihtiyati tedbir kararının açıklanması yönünde ara karar verilmesi talep edilmiştir. Müdahil vekilinin talebi üzerine mahkemece, 31.10.2018 tarihli ara kararla, talebe konu makinelerin davacı şirketlerin iyileştirme projesinin gerçekleştirilmesi bakımından gerekli olduğundan ve bu makinelerin davacı şirketlerden alınması halinde, iyileştirme projelerinin yerine getirilmesi mümkün bulunmadığından, bu durumda ihtiyati tedbir kararlarının amacı kalmayacağından talebin reddine karar verilmiştir. Bunun üzerine müdahil vekilince, süresinde sunulan 5.11.2018 tarihli istinaf dilekçesinde özetle, davacı şirket mallarının korunması için verilmiş olan ihtiyati tedbir kararının, mülkiyeti müvekkiline ait mallar içinde kullanılmak suretiyle mülkiyeti müvekkili şirkete ait menkullerin kendilerine tesliminin engellendiği, yüksek mahkeme kararları ile de sabit olduğu üzere, mülkiyeti finansal kiralama şirketine ait malların iadesini durduracak nitelikte ihtiyati tedbir kararının verilmesinin anayasal mülkiyet hakkına ve yüksek mahkemenin yerleşmiş içtihatlarına aykırı olduğu, bu nedenle mahkemece verilen 02.06.2016 tarihli ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına, finansal kiralamaya konu menkullerin, tedbiren veya ilamın infazı ile finansal kiralama şirketlerine teslimini durdurmadığını ve mülkiyeti müvekkili şirkete ait finansal kiralamaya konu menkullerin müvekkili şirkete teslimine karar verilmesini talep etmiştir.Dosya kapsamına göre, müdahil … A.O. ile davacı şirketler arasında düzenlenmiş finansal kiralama sözleşmeleri bulunduğu, davacıların iş bu dava ile yaptıkları iflas erteleme başvurusu sonucunda ilk derece mahkemesince 02.06.2016 tarihinde İİK 179/b maddesi kapsamında ihtiyati tedbir kararları verildiği, bu tedbir kararları çerçevesinde davacı şirketler aleyhindeki tüm icra takibi ve ihtiyati hacizlerin uygulanmasının durdurulduğu, müdahil vekilinin, mahkemece verilen bu tedbir kararının, müvekkili şirket ile davacılar arasında düzenlenen finansal kiralama sözleşmelerine konu menkulleri kapsamadığı yönünde ihtiyati tedbir kararına itiraz ettiği, mahkemece 31.10.2018 tarihli ara kararı ile, müdahil vekilinin itirazının reddedildiği ve ihtiyati tedbir kararının talep konusu finansal kiralama sözleşmesine konu menkul mallarıda kapsadığının belirtildiği, müdahil vekilince, iş bu ara kararın istinafen kaldırılmasının talep edildiği görülmektedir. Öte yandan dosyaya sunulan müdahil vekili ile davacılardan … San. Ve Tic Lti. Şti. Arasında düzenlenen 18.12.2006 tarihli finansal kiralama sözleşmesi, 30.04.2007 tarihli ve 17.05.2011 tarihli tadil sözleşmesi gereğince davacı … teslim edilen menkul malların, müdahil …AO.’ya ihtiyati tedbir yoluyla davacıya teslim edilmesine dair, İstanbul 33. ATM.’nin 2013/305 Esas sayılı ve 11.01.2013 tarihli ihtiyati tedbir kararı dosyaya sunulmuştur. Aynı mahkemede bu tedbir kararının davacı … itiraz ettiği ve itirazının 12.12.2013 tarihli ara kararla reddine karar verildiği, bu kararın temyizi üzerine Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 2014/5183-6259 sayılı kararı ile temyiz yolunun kapalı olması nedeniyle reddedildiği, ayrıca İstanbul 10 Ticaret Mahkemesinin 2014/541 sayılı dosyasında taraflar arasında emtianın iadesi davası açıldığı, davanın kabulüne karar verildiği, kararın kesinleşip kesinleşmediğinin ise dosya içeriğinden anlaşılamamaktadır.Görüleceği üzere, uyuşmazlık iflas erteleme başvurusu kapsamında, İİK 179 maddesi gereğince, borçlu şirketi korumaya yönelik, mahkemece verilen ihtiyati tedbir kararlarının, borçlu şirketler ile finansal kiralama şirketleri arasında düzenlenen finansal kiralama sözleşmelerine konu menkulleri kapsayıp kapsamadığına ilişkindir. 6361 sayılı … Şirk. Kanunun 23/1 maddesine göre finansal kiralama konusu malın mülkiyeti, kiralayan finansal kiralama şirketine aittir. Finansal kiralama, şirketlerin kullanılan makineleri elde etmek yöntemlerinden birisidir. Yargıtayın yerleşik uygulamasına göre, finansal kiralama sözleşmesi çerçevesinde davacı şirketlerin ödeyeceği taksitlerin, ticari borçlar gibi sayılmaması ve faaliyet gideri olarak kabulü gerekmektedir. Yani finansal kiralama sözleşmesi taksitlerinin ödenmemesi ya da erteleme kapsamında geciktirilmesi, 6361 sayılı…. Şirk. Kanununa ve taraflar arasındaki sözleşmeye aykırı olacaktır. Yargıtay 23. H.D 2014/3128 E.- 2014/8269 sayılı kararında da belirttiği üzere hukuki mülkiyeti başkasına ait üretim araçları ile üretim yaparak bir yandan bu makinelerin yıpranmasına neden olması, öte yandan da gelir elde edilmesi, fakat finansal kiralayana ödenmesi gereken taksitlerin ödenmemesi düşünülemeyeceğinden finansal kiralama sözleşmesinin feshinden sonra, malın iadesine dair alınan ilamların icraya konulmasının iflasın ertelenmesi kapsamında takip yasağının dışında tutulmalıdır. Somut olayda da, müdahil ile davacı şirketler arasındaki finansal kiralama sözleşmesinin feshedildiği ve finansal kiralama sözleşmesine konu menkullerin mülkiyetinin, ait olduğu müdahil şirkete iadesine ilişkin İstanbul 33.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/305 esas sayılı dosyasından verilen ihtiyati tedbir kararının yanı sıra, İstanbul 10 Ticaret Mahkemesinin 2014/541 sayılı dosyasında taraflar arasında emtianın iadesi davasının da bulunduğu, akibetinin dosyadan anlaşılamadığı, İstanbul 10 Ticaret Mahkemesinin 2014/541 sayılı dosyasındaki davanın akibetinin, incelemesi yapılan işbu tedbir talebinin konusuyla bağlantısının bulunduğu, emtianın iadesi davasının akibeti sorulmadan, yukarıda açıklanan Yargıtayın yerleşik uygulaması da dikkate alındığında müdahil vekilinin tedbir talebinin reddine karar verilmesi hatalı olduğundan, müdahil vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesince verilen 31.10.2018 tarihli itirazın reddi kararının, HMK 353/1.b.2 maddesi gereğince kaldırılmasına, İstanbul 33.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/305 esas sayılı dosyasından verilen ihtiyati tedbir kararı ile, İstanbul 10 Ticaret Mahkemesinin 2014/541 sayılı dosyasında görülen davanın akibeti sorulduktan sonra, Yargıtayın yerleşik uygulaması da dikkate alınarak dosya kapsamına uygun şekilde karar verilmesi için dosyanın mahkemesine iadesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;1-Asli Müdahilin istinaf başvursunun KABÜLÜNE,2-İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/702 Esas, 31.10.2018 tarihli itirazın reddi kararının, HMK 353/1.b.2 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,3-İstanbul 33.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/305 esas sayılı dosyasından verilen ihtiyati tedbir kararı ile, İstanbul 10 Ticaret Mahkemesinin 2014/541 sayılı dosyasında görülen davanın akibeti sorulduktan sonra, Yargıtayın yerleşik uygulaması da dikkate alınarak karar verilmesi için dosyanın mahkemesine İADESİNE,4-İstinaf harçları peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 5-Müdahil tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin İlk Derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,6-İstinaf incelemesi sırasında duruşma yapılmadığından istinaf vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353 / 1-b/2 bendi ile aynı yasanın 362.1.f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.14/06/2019