Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2018/3405 E. 2022/299 K. 17.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/3405 Esas
KARAR NO: 2022/299
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 28/11/2017
NUMARASI: 2014/2028 Esas, 2017/1310 Karar
DAVA: KAYIT KABUL
KARAR TARİHİ: 17/03/2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili 31/12/2014 tarihli dava dilekçesinde; müvekkilinin 03/05/2010 ile 27/02/2014 tarihleri arasında müflis şirkette makineci olarak çalıştığını, haftanın 6 günü saat 08:00 ile 18:30 arası fiilen çalıştığını, haftalık çalışma saatinin 57 saat olduğunu, 57-45=12 saat haftalık fazla mesai ücretinin bugüne kadar ödenmediğini, iflas dosyasında alacak kaydı yapan işçilerin tamamının aynı yönde beyanda bulunduklarını, aynı talepte bulunduklarını, iflas dosyasına kaydedilen alacağın 33.235,84 TL fazla mesai alacak taleplerinin reddedildiğini, ret gerekçesinde nasıl bir hesaplama yapıldığının belirlenemediği şeklinde ifadeye yer verildiğini, fazla mesai alacaklarının bilirkişi marifeti ile hesaplanarak kaydının kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili; davacının işçilik alacakları olduğu bahsiyle 48.704,81 TL alacak talebinde bulunduğunu, alacak talebinin 9.216,85 TL’sinin kabul edilerek İİK 206.maddesi gereğince işçilik alacağı olması nedeniyle sıra cetveline 1.sıradan kaydedildiğini, fazla mesai talebine ilişkin talebin isteminin ise reddedildiğini, tevsik edici herhangi bir belgenin mevcut olmadığını, iş yerinde fazla mesai yapılıp yapılmadığının, yapılıyor ise kaç saat mesai yapıldığının, mesai ücretlerinin belirlenmesinin yargılamayı gerektirdiğinden kabulünün mümkün olmadığını, bu nedenlerle iflas idaresinin ret kararının hukuka uygun olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI: Mahkemece; davanın, işçilik alacaklarından kaynaklanan kayıt kabul davası olduğu, müflis davalı şirket hakkında İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/272 E sayılı dosyası ile 27/02/2014 tarihinde iflas kararının verilmiş olduğu ve bu kararın kesinleştiği, davanın 31.12.2014 tarihinde açıldığı, davaya konu iflasa ilişkin sıra cetvelinin 17.12.2014 ve 19.12.2014 tarihlerinde ilan edildiği, davanın 15 günlük yasal süresi içerisinde açılmış olduğunun anlaşıldığı, davacının, müflis şirkette 03/05/2010 tarihi ile 27/02/2014 tarihleri arasında çalıştığı, iflas tarihinin fesih tarihi olduğunun kabul edildiği, mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesi ile; davacının belirtilen tarihler arasında çalıştığının sabit olduğu, davacının kıdem ve hizmet süresinin 3 yıl 9 ay 24 gün olduğu, davacının son olarak net 1.122,00 TL ücretle çalıştığının belirlendiği ve bilirkişi tarafından da bu rakamın hesaplamada esas alındığı, davacının fesih tarihinde brüt ücretinin 1.569,43 TL hesaplanarak davacının aylığının asgari ücretin 1,47 katı oranında olduğunun anlaşıldığı, dosyadaki mevcut deliller uyarınca; davacının müflis şirketten fazla çalışma ücreti alacağının iflas tarihi itibariyle 11.140,59 TL olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile; iflas tarihi itibariyle hesaplanan 11.140,59 TL davacı alacağın müflisin iflas masasına işçi alacağı olarak birinci sırada kayıt ve kabulüne, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Karar, davalı vekili tarafından yasal süresi içerisinde istinaf edilmiştir. Davalı vekili istinaf nedenleri olarak; kararın hukuka ve yasaya aykırı olduğunu, tanık beyanlarına itibar edilerek rapora göre hüküm tesisinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, imtiyazlı alacakların 206.maddede belirtildiğini, iflasın açılmasından evvel ki bir yıl içerisinde doğmuş olmayan alacakların ise imtiyazlı alacak olarak kabul edilerek öncelikle ödenmesinin söz konusu olmayıp diğer işçi alacaklarının ise 4.sıradan kaydedilmesi gerektiğini, raporda bu konuda yapmış olunan itirazlarının dikkate alınmadığını, yasanın açık hükmünün göz ardı edildiğini, davacı alacaklarının kabul manasına gelmemekle birlikte 1.ve 4.sıraya kaydı gereken tutarların ayrı ayrı hesaplanması gerektiğini, Yargıtay’ın yerleşik içtihatları ile fazla çalışmanın uzun bir süre için hesaplanması halinde taktiri indirim uygulanmasının istikrarlı uygulama halini aldığını, fazla çalışma ücretinden indirim yapılması gerektiğini, mahkemece hakkaniyet indirimi yapılmamasının hatalı olduğunu iddia ederek, kararın kabul edilen kısım yönünden kaldırılmasını ve reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dava, İİK nun 235. maddesinde düzenlenmiş olan kayıt kabul davasıdır. Kayıt kabul davalarında dava açma süresi, ilan halinde gazetede yapılan son ilandan, tebliğde ise tebliğ tarihinden itibaren 15 gündür. Mahkemece bu süre resen gözetilir, çünkü hak düşürücü süredir. Somut davada, İflas Dairesinin 22.01.2015 tarihli cevabı yazısında, İflas idaresi tarafından düzenlenen sıra cetvelinin 17.12.2014 tarihli … gazetesinde ve 19.12.2014 tarihli Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde ayrı ayrı ilan edildiği, dosya davacısının alacak kaydı sırasında sıra cetvelinin tebliği için tebliğ gideri vermediği belirtilmiştir. Bu durumda davanın son ilan tarihi olan 19.12.2014 tarihinden itibaren 15 günlük yasal süre içerisinde açılması gerekir. Davacı davasını 31.12.2014 tarihinde yasal süre içerisinde açmıştır. Davanın yasal süre içerisinde açıldığının tespiti sonrasında işin esası incelenmiştir. Mahkemece taraf delilleri toplanarak davacıya ait sigorta kayıtları dosyaya celbedilmiş ve işin mahiyeti gözetilerek tanıklar dinlendikten sonra bilirkişi raporu alınmıştır. Dosyanın incelenmesinden, davalı müflis şirket hakkında İstanbul Anadolu 10.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/272 Esas sayılı dosyasında 27.02.2014 tarihinde İflas kararı verildiği, kararın 05.04.2016 tarihinde kesinleştiği, davacının 42.452,69 TL alacak kayıt talebinin masa tarafından 9.216,85 TL’lik kısmının kabul edilerek 1. sıraya alındığı, geri kalan 39.487,96 TL’nin reddine karar verildiği, davacının reddedilen fazla mesai talebinin masaya kayıt ve kabulüne dair mahkemedeki davayı açtığı anlaşılmıştır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık; bilirkişi raporunun yeterli ve doğru olup olmadığı, mahkemece takdiri indirim yapılmamış olmasının ve davacının fazla mesai alacağının tamamının 1.sıraya kayıt ve kabulüne karar verilmiş olmasının yerinde olup olmadığıdır. Mahkemece davanın konusu fazla mesai alacağı olması nedeniyle davacı tanıkları dinlenilmiştir. Tanıklar duruşmada ki beyanlarında davacı iddialarını teyit eder nitelikte beyanda bulunmuşlardır. 17/10/2016 tarihli bilirkişi raporunda; davacı vekilinin, davacının davalı işyerinde hafta içi 08.00-18.30 saatleri arasında 1 saat öğle yemeği molası vererek çalıştığını ileri sürdüğünü, davacının fazla çalışma alacağını ispat için tanık deliline başvurduğunu, Yargıtay içtihatları uyarınca fazla çalışmanın ispatında tanığın davacı ile birlikte çalıştığı dönemin esas alınacağını, davacı tanığının davacı ile birlikte çalıştığı dönemlerin dikkate alındığını, davacı tanığı …’ın 2004 yılından itibaren davalı iş yerinde çalıştığını, haftada 6 gün 08.00-18.00 saatleri arasında çalışıldığını, bazı günler 08.00-20.00 saatleri arasında çalışıldığını beyan ettiği, davacı tanığımın beyanları esas alındığında, davacının iddia edildiği gibi hafta içi 08.00-18.00 saatleri arasında çalıştığı tespit edildiği, haftanın 6 günüçalışıldığının kabulü halinde davacımın günlük 1 saat yemek ve diğer ihtiyaçları için ara verdiği sürenin düşülmesiyle günlük (10 saat – 1 saat =) 9 saat olmak üzere haftalık (6 gün x 9 saat ) 54 bu sürenin (54-45= ) 9 saatinin fazla çalışma olduğu sonucuna varıldığı, davacının tüm çalıştığı dönemlere ilişkin fazla mesaji alacağı talebinde bulunduğu, bu alacakların çalışılan dönemlerde elde edilen ücretlere göre hesaplanması gerektiği, bu durumda davacının 27.02.2014 fesih tarihi itibariyle belirlenen 1.569,43 TL tutarındaki brüt ücreti ile aynı tarihte ülkemizde yürürlükte olan aylık brüt 1.071,00 TL tutarındaki yasal asgari ücretin (1.569,43 TL / 1.071,00 TL )51,47 katı tutarında olduğu, hesaplamanın buna göre yapılacağı belirtilerek; Sonuç olarak; davanın yasal süre içerisinde açıldığı, davacının müflis şirketten kıdem tazminatı alacağı ve ücret alacağı olarak iflas tarihi itibarı ile 11.301,87 TL alacaklı olduğu, İ.İ.K, md.206 uyarınca davacının alacağının Kadıköy İflas Müdürlüğü’nün … iflas sayılı dosyasında işlem gören Müflis … İflas masasına ve sıra cetveline işçi alacağı olarak birinci sırada kayıt ve kabul edilmesinin uygun olduğu belirtilmiştir. Davalı vekili, bilirkişi raporuna karşı yazılı beyan ve itiraz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususları dile getirerek ek rapor alınmasını talep etmiştir. 24/08/2017 tarihli bilirkişi ek raporunda; davacı vekilinin, davacının davalı işyerinde hafta içi 08.00-18.30 saatleri arasında 1 saat öğle yemeği molası vererek çalıştığını ileri sürdüğü, davacının fazla çalışma alacağını ispat için tanık deliline başvurduğu, Yargıtay içtihatları uyarınca fazla çalışmanın ispatında tanığın davacı ile birlikte çalıştığı dönemin esas alınacağı, davacı tanığının davacı ile birlikte çalıştığı dönemler dikkate alınacağını, davalı müflis şirket tarafından zamanaşımı definin ileri sürüldüğü, TBK md. 154/2 uyarınca zamanaşımında masaya kayıt tarihinden (22.05.2014) geriye beş yıllık dönem olan 22.05.2009-22.05.2014 tarihlerinin hesaplamada dikkate alınacağını, davacı tanığı …’ın; 2004 yılından itibaren davalı iş yerinde çalıştığını, haftada 6 gün 08.00-18.00 saatleri arasında çalışıldığını, bazı günler 08.00-20.00 saatleri arasında çalışıldığını beyan ettiği, davacı tanığının beyanları esas alındığında, davacının iddia edildiği gibi hafta içi 08.00-18.00 saatleri arasında çalıştığı tespit edildiği, haftanın 6 günü çalışıldığının kabulü halinde davacının günlük 1 saat yemek ve diğer ihtiyaçları için ara verdiği sürenin düşülmesiyle günlük (10 saat – 1 saat =) 9 saat olmak üzere haftalık (6 gün x 9 saat =) 54 bu sürenin (54-45=) 9 saatinin fazla çalışma olduğu sonucuna varıldığı, davacının tüm çalıştığı dönemlere ilişkin fazla mesai alacağı talebinde bulunmakta olduğu, bu alacakların çalışılan dönemlerde elde edilen ücretlere göre hesaplanması gerektiği, bu durumda davacının 27.02.2014 fesih tarihi itibariyle belirlenen 1.569,43 TL tutarındaki brüt ücretinin, yine aynı tarihte ülkemizde yürürlükte olan aylık brüt 1.071,00 TL tutarındaki yasal asgari ücretin (1.569,43 TL / 1.071,00 TL )51,47 katı tutarında olduğu, hesaplamanın buna göre yapılacağı belirtilerek, hesaplanması sonucunda; davanın yasal süresi içinde açıldığı, davacının müflis şirketten kıdem tazminatı alacağı ve ücret alacağı olarak iflas tarihi itibarı ile 11.140,59 TL alacaklı olduğunun belirlenmiş olduğu, İ.İ.K. md.206 uyarınca davacının alacağının Kadıköy İflas Müdürlüğü’nün 2014/26 iflas sayılı dosyasında işlem gören Müflis … İflas masasına ve sıra cetveline işçi alacağı olarak birinci sırada kayıt ve kabul edilmesi hususunun taktir edildiği belirtilmiştir. Mahkemece bilirkişi raporuna göre davalı tarafın rapora karşı itirazları değerlendirilmeksizin davacı işçinin fazla mesai alacağına ilişkin isteminin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Bilirkişi raporu, davalı vekilinin rapora itirazlarına yönelik hususlar haricinde dosya kapsamına uygun, yeterli ve gerekçelidir. İşçinin işyerinde çalıştığı tüm süre için hergün fazla çalışma yaptığı ve tatillerinin tamamında çalıştığının kabul edilmesi hayatın olağan akışına aykırıdır. Bir işçinin bu kadar uzun süre içinde sürekli çalışması mümkün değildir. Hastalık, mazeret, izin gibi nedenlerle çalışılamayan dönemler olması kaçınılmazdır. Bu durumda, mahkemece uygun bir indirim yapılması gerekecektir. Ne var ki mahkemece, bu konuda herhangi bir değerlendirme ve indirim yapılmamıştır. Davalı vekilinin buna ilişkin istinaf nedenlerinin yerinde kabul edilmesi uygun görülmüştür. Diğer yandan; İİK nun 206.maddesinde adi ve rehinli alacakların sırası düzenlenmiş, birinci sıra alacakları ise aynı maddenin dördüncü fıkrasında A,B ve C bendelerinde sayılmıştır. İİK nun 206/4-A bendinde, işçilerin iş ilişkisine dayanan ve iflasın açılmasından önceki bir yıl içinde tahakkuk etmiş ihbar ve kıdem tazminatları dahil alacakları ile iflas nedeniyle iş ilişkisinin sona ermesi üzerine hak etmiş oldukları ihbar ve kıdem tazminatlarının birinci sıraya kaydolunacağı düzenlenmiştir. Somut davada, davacının alacağı fazla mesai ücretidir. Fazla mesai ücreti alacağı da İİK nun 206 .maddenin birinci sırada yer alan alacaklardandır. Bu nedenle iflas tarihinden geriye doğru bir yıllık fazla mesai ücret alacağının birinci sıraya, geri kalan kısmının ise dördüncü sıraya kaydı gerekir. Davalının buna ilişkin istinaf nedeni de yerindedir. Çünkü mahkemece herhangi bir ayrım yapılmaksızın bilirkişi raporunda hesaplanan tüm alacağın işçilik alacağı olması gerekçesiyle müflis masasına 1.sıradan kayıt ve kabulüne karar verilmiştir. Açıklanan nedenlerle ve özellikle talebin işçilik ücretine ait fazla mesai alacağı olması ve emsal Yargıtay kararları dikkate alındığı taktirde mahkemece fazla mesai ücretine dair hakkaniyet indiriminin yapılmamış olması ve kabul edilen fazla mesai alacağının tamamının 1.sıradan masaya kayıt ve kabulüne karar verilmesi isabetli görülmemiştir. Ne var ki yapılan hata yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilmesi uygun görülmüştür. Bu sebeple, yukarıda yer verildiği üzere fazla mesai ücreti ile ilgili taktiren %30 oranında hakkaniyet indirimi yapılması ve davalı şirketin 27/02/2014 tarihinde iflas etmiş olduğu dikkate alınarak İİK 206.maddesi gereğince iflas tarihinden geriye doğru bir yıllık süre içerisindeki işçilik alacağının 1.sıradan masaya kaydı, bakiye fazla mesai ücretine ilişkin işçilik alacağının ise aynı yasal düzenleme kapsamında 4.sıraya kayıt ve kabulüne karar verilmesi gerekmiştir. Buna ilişkin değerlendirme yapılmamış olması ve ayrım yapılmaksızın tüm alacak miktarının 1.sıradan kayıt ve kabulüne karar verilmiş olması isabetli bulunmamıştır. Bu sebeple, davacının hak kazanacağı ve bilirkişice hesaplanan 11.140,59 TL net fazla mesai alacağı çalışma miktarından taktiren iflas tarihinden geriye dönük olarak 1 yıllık süre içerisindeki net fazla çalışma alacağının 3.000,00 TL olabileceği, 3.000,00 TL alacak miktarının 11.140,59 TL net fazla çalışma alacağından mahsubu neticesinde ise davacının 8.149,59 TL alacak miktarının ise 4.sıraya kaydı gereken alacak miktarı olabileceği kabul edilmiştir. Her ne kadar hesaplama yöntemi için bilirkişiden ek rapor alınması gerekir ise de özellikle HMK 30.maddesindeki usul ekonomisi ilkesi de dikkate alınarak bilirkişinin hesaplama sonucu tespit etmiş olduğu rakam üzerinden indirim yapılmasının ve bu şekilde hüküm tesisinin isabetli olacağı kanaatine varılmıştır. Bulunan miktarlar üzerinden ise talebin fazla mesai ücretine ilişkin olması ve tanık beyanları ile alacak miktarının sübuta erdiği de dikkate alınarak %30 oranında hakkaniyet indirimi yapılarak hüküm tesisi uygun görülmüştür. Bu nedenle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile hükmün düzeltilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davalı vekilinini istinaf başvurusunun REDDİNE, 2- Davacı vekilin istinaf başvurusunun kısmen KABULÜNE, a)İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/2028 Esas, 2017/1310 Karar ve 28/11/2017 tarihli kararının KALDIRILMASINA, b)Davanın 7.804,71 (%30 oranında taktiri indirim sonucunda ki miktar) TL fazla mesai alacağı yönünden KABULÜNE, c)Kabul edilen alacağın 2.100,00 TL(3.000,00 TL * %30 oranında mahsubu ile )’lik kısmının 1. Sıraya, bakiye 5.704,71 TL (8.149,59 * %30 oranında mahsubu ile )lik kısmının ise 4. sıraya olmak üzere, İstanbul Anadolu …İcra ve İflas Müdürlüğünün … İflas sayılı dosyasında işlem gören müflis .. .TİC .LTD nin İflas masasına KAYIT VE KABULÜNE, d)Fazlaya dair istemin reddine, e)Harçlar kanunu uyarınca alınması gereken 80,70 TL maktu harçtan, peşin alınan 25,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 55,50 TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA, f)Davacı tarafça dava açılırken peşin yatırılan 25,20 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE, g)Davacı tarafından bilirkişi ve tebligat masrafı olarak yapılan 675,50 TL yargılama gideri ile 25,20 TL peşin harç ve 25,20 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 725,90 TL’nin ret ve kabul oranı dikkate alındığında taktiren 200,00 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, arta kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, h)Davalı taraf gider yapmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, ı)Taraflarca yatırılan ancak sarf olunmayan gider avansı olması halinde karar kesinleştiğinde talep halinde taraflara iadesine, k)Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AÜTT gereğince davacı lehine 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, l)Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AÜTT gereğince davalı lehine 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 3-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanuna bağlı tarife gereğince alınması gereken 80,70 TL harçtan davalı tarafından peşin olarak yatırılan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 44,80 TL harcın davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA, 4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından istinaf kanun yolu başvurusu kabul edilen davalı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 5-Davalı tarafça yapılan 60,90 TL istinaf yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b-2 bendi gereğince düzeltilerek aynı yasanın 362/1-a bendi uyarınca kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.17/03/2022