Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2018/3344 E. 2019/462 K. 07.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/3344 Esas
KARAR NO : 2019/462
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 27/06/2018
NUMARASI : 2014/1720 E. (Ara Karar & İhtiyati Tedbir)
DAVA : KOOPERATİF GENEL KURUL KARARININ İPTALİ
TALEP : İHTİYATİ TEDBİR
KARAR TARİHİ: 07/03/2019
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Kooperatif yönetim kurulu üyelerinin sorumluluğuna ilişkin tazminat davasından davacılar vekili, 30/01/2018 tarihli dilekçesi ile davalıların malvarlıklarına ihtiyati tedbir konulmasını talep etmiş, ilk derece mahkemesi 27/06/2018 tarihli ara kararla tedbir talebinin reddine karar vermiştir. Ancak redde dair gerekçeli karar yazarak taraflara tebliğ edilmemiştir. Kararın davacı tarafından istinaf edilmesi üzerine, dosya istinaf incelemesi için bu haliyle dairemize gönderilmiştir. Anayasanın 141/III maddesi uyarınca mahkemelerin her türlü kararlarının gerekçeli olarak yazılması zorunludur. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297. maddesinde ayrıntılı bir şekilde hükmün kapsamı düzenlenmiş, hükmün hangi hususları kapsayacağı maddeler halinde ve açıkça belirtilmiştir. HMK.nun 297/1- c bendinde “Tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerin hükümde gösterilmesi” gerektiğine yer verilmiştir. Gerekçe, hakimin tespit etmiş olduğu maddi vakıalar ile hüküm fıkrası arasında bir köprü görevi yapar. Gerekçe bölümünde hükmün dayandığı hukuki esaslar açıklanır. Hakim tarafların kendisine sundukları maddi vakıaların hukuki niteliğini (hukuk sebepleri) kendiliğinden (re’sen) araştırıp bularak (m.33), hükmünü dayandırdığı hukuk kurallarını ve bunun nedenlerini gerekçede açıklar. Hakim gerekçe sayesinde verdiği hükmün doğru olup olmadığını ,yani kendi kendini denetler. Üst mahkeme de,bir hükmün hukuka uygun olup olmadığını ancak gerekçe sayesinde denetleyebilir. Taraflar da ancak gerekçe sayesinde haklı olup olmadıklarını daha iyi anlayabilirler. Bir hüküm, ne kadar haklı olursa olsun, gerekçesiz ise tarafları doyurmaz. Hakim hükmün gerekçesini hazırlarken yargı kararlarından (içtihatlardan) ve bilimsel görüşlerden yararlanır (TMK m.1). Gerekçe çok önemli olduğundan, Anayasa’ya “bütün mahkemelerin her türlü kararlarının gerekçeli olarak yazılacağı” hakkında açık hüküm konulmuştur (Anayasa m.141/3) (Prof.Dr.Baki Kuru,Prof.Dr.Ramazan Arslan,Prof. Dr.Ejder Yılmaz,Medeni Usul Hukuku 22. Baskı,sayfa 472).Her ne kadar 27/06/2018 tarihli ve 24 nolu celsede verilen talebin reddine dair kısa kararda mahkeme gerekçesini “davalıların malvarlıklarının uyuşmazlık konusu olmaması” şeklinde kısaca yazarak değinmiş ise de gerekçeli kararın yazılmadığı anlaşılmaktadır. Davanın esası hakkında karar verdikten sonra gerekçeli karar yazılmadan dosya Yargıtay’a temyiz incelemesi için veya İstinaf Mahkemesine istinaf incelemesi için gönderilemiyorsa aynı durum İhtiyati Tedbir ve İhtiyati Haciz kararları için de geçerlidir. Duruşmada verilen kısa karar ile yetinerek gerekçeli ayrı bir karar yazılmaması usuli bir eksiklik niteliğindedir. Diğer yandan mahkemenin celse ara kararları tek başına istinaf edilemez (Hukuk Mahkemeleri İstiaf El Kitabı, TC.Adalet Bakanlığı, Şubat-2017/ANKARA, sh38). Açıklanan nedenlerle ara kararda gerekçe bulunsa dahi ayrıca gerekçeli karar yazılmamış olmasının usuli bir eksiklik olduğu ve bu eksikliğin dairemizce giderilmesi mümkün olmadığından dosyanın gereği için mahkemesine geri çevrilmesine karar verilmesi gerekmektedir. Sonuç olarak yukarıda yapılan açıklamalar ışığında ilk derece mahkemesince 6100 sayılı HMK.nun 391.maddesine uygun olarak tedbir talebinin reddine dair gerekçeli karar yazıldıktan ve usulüne uygun taraflara tebliğ edildikten sonra istinaf incelemesi için dosyanın dairemize gönderilmesi için, dosyanın HMK’nun 353/1a,4 maddesi gereğince mahkemesine iadesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;1-Davacı tarafın istinaf başvurusunun esasa ilişkin sebepler incelenmeksizin KABULÜ ile HMK’nun 391. Maddesi gereğince gerekçeli karar yazılması için dosyanın mahkemesine İADESİNE, 2-Davacı tarafın yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince dikkate alınmasına,3-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından istinaf kanun yoluna başvuran davacı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a-4 bendi ile aynı yasanın 362/1-f Maddesi gereğince kesin olmaz üzere oybirliği ile karar verildi.07/03/2019