Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/3339 Esas
KARAR NO : 2019/249
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/01/2017
NUMARASI : 2014/862 Esas, 2017/59 Karar
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ: 14/02/2019
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/862 Esas, 2017/59 Karar ve 23.01.2017 tarihli kararı davacı vekili tarafından yasal sürede istinaf edilmiş, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiştir
Dairemizin 2017/1658 Esas, 2018/1027 Karar ve 06.06.2018 tarihli kararı ile; “….Dosyanın incelenmesinden ve özellikle davalı vekilinin davacı tarafın istinaf dilekçesine karşı vermiş olduğu 06.04.2017 tarihli beyan dilekçesinden, dilekçeye ekli olduğu belirtilmekle birlikte fiziken ekli olmayan Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinin 28.02.2017 tarihli nüshasında, davacı şirketin 16.02.2017 tarihli genel kurul kararı ile tasfiyeye girdiği ve tasfiye memuru olarak …’ın seçilmesine karar verildiğinin iddia edildiği anlaşılmıştır.İlk derece mahkeme karar tarihi 23.01.2017 tarihi olmakla birlikte, kararın davacı şirket vekiline tebliğ tarihi, iddia edilen tasfiye kararının alınması ve yayınlanması tarihinden sonraki tarih olan 07.03.2017 tarihidir. TTK gereğince, tasfiye halindeki şirketi mahkemelerde ve duruşmalarda tasfiye memurları temsil eder. Davacı şirketin istinaf dilekçesinde bu konuda bir beyan veya açıklama olmamakta birlikte böyle bir eksikliğin iddia edilmesi nedeniyle, bu konunun açıklığa kavuşturulmasına ihtiyaç duyulmuştur.Zira, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 342.maddesinde istinaf dilekçesi üst başlığı ile 2.fıkrada, istinaf dilekçesinde hangi hususların bulunması gerektiği düzenlenmiştir. Yasa da , başvuranın ve karşı tarafın davadaki sıfatları ,adı, soyadı, T.C kimlik numarası ve adresleri, varsa kanuni temsilci ve vekillerinin ad ve soyadları ile adresleri vb olarak bulunması gereken hususlar arasında sayılmıştır. HMK 360. maddesinde ki, bu bölümde aksine hüküm bulunmayan hallerde, ilk derece mahkemesinde uygulanan yargılama usulü uygulanır düzenlemesi dikkate alınarak, HMK 119/2.fıkrası gereğince, istinaf dilekçesinde dilekçenin reddini gerektiren bir eksiklik bulunduğunun tespiti halinde başvuran tarafa 1 haftalık kesin süre verilerek eksikliğinin ikmali yoluna gidilmeli, eksikliğin tamamlanmaması halinde ise istinaf başvuru dilekçesinin reddine karar verilmelidir. Yasal düzenleme kapsamında, somut olayda öncelikle davacının son kayıtlarını da ihtiva edecek şekilde ticaret sicil kayıtlarının dosyaya celb edilip, kararın tebliğ tarihinde davacı şirketin tasfiyeye girdiğinin tesbiti halinde ise mahkeme kararının tasfiye memuruna veya tasfiye memurunun vermiş olduğu vekaletnameye istinaden vekile tebliğ edilmesi ve sonucuna göre dosyanın istinaf incelemesi için dairemize gönderilmesi gerekecektir.Açıklanan nedenlerle ve özellikle dosyanın istinaf incelemesi için geliş tarihide dikkate alınarak yukarıda açıklanan gerekçelere göre, söz konusu eksikliklerin en kısa sürede tamamlanıp , tamamlanması aşamasından sonra ise dosyanın istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmesi için geri çevrilmesine karar verilmesi gerekmiştir…” kararı ile, dosyanın geri çevrilmesine karar verilmiştir.Dosya Dairemize yeniden tevdi edilmiş ve incelenmiştir. Dosyanın geri çevrilmesi ile birlikte, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğüne müzekkere yazıldığı, müzekkere cevabı üzerine, davacı şirket tasfiye memuru … (davetiyede ki ismi, … ) adresine, Dairemizin kararının 14.09.2018 tarihinde tebliğ edildiği, kararın dilekçe veren vekile veya davalı vekiline tebliğ edilmediği ve dosyada başkaca bir işlem yapılmadan ve geri çevirme kararında belirtilen tüm hususlar yerine getirilmeden Dairemize yeniden gönderildiği anlaşılmıştır. Dosyaya celp edilen, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün 30.07.2018 tarihli cevabı yazısının incelenmesinden, davacı şirketin tasfiye memuru, …’ın 16.02.2017 tarihinde göreve başladığı, şirketin tasfiyesine 15.09.2017 tarihinde karar verildiği, 27.09.2017 tarihinde sicilden terkin edildiği görülmüştür. Şu halde, davacı şirket hakkında, dava tarihi olan 23.01.2017 tarihinden sonra tasfiye kararı alınmıştır. Yani ,hüküm tarihinde tüzel kişiliği mevcuttur. Karar, davalı vekillerinin 23.02.2017 tarihli talepleri üzerine tebliğe çıkarılmıştır, tebliğe çıkarılma tarihinde davacı şirket tasfiye aşamasına geçmiş, tasfiye memuru olarak ise … atanmıştır. Davacı şirket adına karar ,07.03.2017 tarihinde Av…. adresine tebliğ edilmiş, karara karşı, Av…. ve Av….. tarafından 16.03.2017 tarihli dilekçe ile istinaf kanun yoluna müracaat edilmiştir. İstinaf tarihi, şirketin tasfiye kararından bir ay sonradır. Dosyaya ibraz edilen 20.01.2014 tarihli, Kadıköy …Noterliğinde düzenlenen, … yevmiye nolu vekaletname, davacı şirket temsilcisi … tarafından, davacı şirket adına verilmiş olan vekaletnamedir. Vekaletnamede, dayanak olarak, Kadıköy … Noterliği’nin 12.07.2011 tarihli ve tasdikli imza sirküleri gösterilmiş ve davacı şirketi 08.10.2010 tarihinden itibaren, 15 yıl süre ile, … isimli kişinin temsile yetkili olduğu belirtilmiştir. Şirket yetkilisi ve tasfiye memuru aynı kişi değildir. Dairemizin geri çevirme kararının tebliğ edildiği, 14.09.2018 tarihinden yaklaşık bir yıl önce davacı şirketin 27.09.2017 tarihinde sicilden terkin edildiği anlaşılmaktadır.Terkin edilen davacı şirket, Limited Şirkettir. Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK.nun 588/1. Fıkrada, şirketin ticaret siciline tescil ile tüzel kişilik kazanacağı, 643. maddede ise, tasfiye usulü ve tasfiyede şirket organlarının yetkileri hakkında anonim şirketlere ilişkin hükümlerin uygulanacağı düzenlenmiştir.Hükmün tebliğ edildiği tarihte davacı şirketin tasfiye memuru tarafından temsil edildiği ve buna ilişkin bir vekaletnamenin dosyaya ibraz edilmediğinin anlaşılmış olmasına göre, mahkemece, 06.06,2018 tarihli geri çevirme kararımızda belirtildiği üzere, öncelikle;
a)hükmün tebliğ edildiği davacı vekillerine, tebliğ tarihinde davacı şirketin tasfiyeye girdiği ve tasfiye memuru tarafından verilmiş olan vekaletnamenin ibrazı gerekeceğinin belirtilerek, belirtilen vekaletnamenin dosyaya ibrazı için mehil verilmesi, verilen mehil içerisinde, şirketin tasfiye kararı tarihinden sonra ve istinaf tarihinden önceki tarihi taşıyan, tasfiye memuru tarafından verilmiş olan vekaletnameyi dosyaya ibraz etmelerinin ve HMK 119/2.fıkrasına göre istinaf dilekçesinin ikmalinin sağlanması ve sonrasında eksiklikler tamamlanarak dosyanın istinaf incelemesi yapılması için Dairemize gönderilmesine,
b)Bir üst bentte belirtilen işlemlerden sonuç alınamaması halinde , istinaf dilekçesi hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi ve söz konusu kararın istinafı halinde dosyanın Dairemize gönderilmesine,
c)Eksikliğin tamamlanamaması ve istinaf başvuru dilekçesinin reddine karar verilmesi halinde ise ,bu kez kararın tebliğe çıkarılmasını talep eden tarafın davalı olduğu , usulüne uygun tebligatın ancak tüzel kişiliğe haiz bir şirkete yapılabileceği gözetilerek, davalı vekiline iş bu dosyadaki işlemlerin tamamlanabilmesi için, davacı şirketin ihyası için mehil verilmesine,
d)Davacı şirketin ihya edilmesi halinde, kararın yeniden usulüne uygun şekilde tebliğ edilmesi, usulüne uygun tebliğ edilen kararın, davacı şirketin yetkili veya vekili tarafından istinaf edilmesi halinde dosyanın istinaf incelemesi yapılması için Dairemize gönderilmesi gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle, yukarıda bentler halinde gösterilen hususların, eksikliklerin tamamlanmasından sonra ancak istinaf incelemesi yapılabileceğinden dosyanın yeniden eksikliklerin giderilmesi için geri çevrilmesine dair karar verilmesi gerekmekle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere,
1-Yukarıda açıklanan eksikliklerin ikmali amacı ile dosyanın GERİ ÇEVRİLMESİNE,
2-Eksiklikler tamamlandıktan sonra dosyanın istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize GÖNDERİLMESİNE,
Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 352/1- ç bendi gereğince oybirliği ile karar verildi.14/02/2019