Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2018/3262 E. 2019/2074 K. 14.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/3262 Esas
KARAR NO : 2019/2074
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/05/2018
NUMARASI : 2015/622 Esas, 2018/529 Karar
DAVANIN KONUSU: KAYIT KABUL
KARAR TARİHİ: 14/11/2019
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin …A.Ş’den olan işçilik alacakları için İstanbul …. İflas Müdürlüğünün … sayılı dosyasına alacak kaydı için başvuru yaptığını, ancak müvekkilinin müflis şirket …A.Ş çalışanı olmadığı gerekçesiyle talebinin reddedildiğini, müvekkilinin çalıştığı … A.Ş ile müflis …A.Ş’nin, .. A.Ş’ye ait grup şirketi olup, aralarında organik bağ bulunduğunu, şirketin borçlarından kurtulmak için ana şirkete yahut diğer tali şirkete (… A.Ş.’ye) mal kaçırılmasının kanun tarafından himaye görmeyeceğini, aralarında organik bağ bulunan … A.Ş. ile müflis …A.Ş.’nin “nimet ve külfette eşitlik” ilkesi gereğince şirket borçlarından müteselsilen sorumlu olmaları gerektiğini belirterek Gebze 1. İş Mahkemesinin 2011/174 E. ve 2012/842 K.sayılı ilamına dayalı ücret alacağı, yargılama gideri ve avukatlık ücreti ile işlemiş faizi olmak üzere toplam 17.017,96 TL alacaklarının iflas masasına kaydını talep ve dava etmişlerdir.
CEVAP Davalı müflis …. A.Ş. İflas idaresi cevabında özetle; davanın 15 günlük hak düşürücü süre içinde açılmadığını, davacı müflis şirkette çalışmadığından, müflis şirkete husumet yöneltilemeyeceğini, davacının … A.Ş’nin ana şirket olduğunu ileri sürmesine rağmen, bu şirkete değil de ayrı bir tüzel kişiliği bulunan müflis şirkete husumet yönelttiğini, müflis şirketin, kendisine ait olmayan borçtan sorumlu tutulmasının, iflas masasına alacak kaydı yaptıran alacaklıların haklarını da tehlikeye düşüreceğini, faiz talebinin neye göre ve hangi tarihten itibaren istenildiğinin de anlaşılmadığını belirterek davanın reddine savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/622 E.- 2018/529 K. Sayılı kararıyla, … A.Ş yönünden dosyanın tefrikine, müflis … A.Ş yönünden ise müflis şirketin davacının işvereni olduğu şirket ile organik bağı dikkate alınarak, tüzel kişilik perdesinin aralanması ile, alacaktan müflis şirketin de sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili yasal süresinde sunduğu istinaf dilekçesinde özetle; müflis şirket ile davacının işverenin, faaliyet alanları ve faaliyet yerlerinin farklı olduğunu, davacının müflis şirkette hiçbir zaman çalışmadığını, … A.Ş’nin bir kısım işçilerinin işçilik alacaklarının ödenmesi hususunda müflis şirketin garantör olduğunu, bu işçilerin alacaklarının müflis şirket iflas masasına bu nedenle kaydedildiğini, davacının ise bu işçiler arasında yer almadığını, müflis şirketin kendisine ait olmayan borçtan sorumlu tutulmasının iflas masasına alacak kaydı yaptıran kendi alacaklıların haklarını da tehlikeye düşüreceğini belirterek kararın kaldırılmasını ve davanın reddini talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRME:Dava, İİK’nın 235. maddesine istinaden açılmış kayıt kabul davasıdır.Müflis … A.Ş’nin İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesinin 12/06/2013 tarihli 2011/415 Esas 2013/124 karar sayılı kararıyla iflasına karar verildiği, iflas işlemlerinin İstanbul …. İflas Müdürlüğünün … İflas sayılı dosyasında yürütüldüğü, davacının talebi üzerine … kayıt numarasıyla 17.017,96 TL’lik alacak kaydı yapıldığı, ancak iflas idaresinin alacağın tamamını reddettiği, red kararının 01/06/2015 tarihinde tebliğ edildiği, iş bu davanın İİK’nın 235. maddesi gereği 15 günlük yasal süresi içinde açıldığı anlaşılmaktadır.Davacı, ….A.Ş de çalıştığını açıkça bildirerek, her iki müflis şirketinde aslında … A.Ş’nin bağlı ortaklığı olduğunu, her iki şirketin ortaklarının aynı şahıslar olduğunu ve şirketler arasında iktisadi bütünlük bulunduğunu, dolayısıyla şirketler arasında organik bağ bulunması sebebiyle her iki şirketin borçlarından müteselsilen sorumlu olduklarını belirterek işçilik alacaklarının Müflis … A.Ş iflas masasına kayıt kabulüne karar verilmesini talep etmiş; mahkemece, … yönünden davanın tefrikine, davalı müflis şirket yönünden ise şirketler arasında organik bağ bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Davalı müflis şirket iflas idaresi, davacının çalışmasının ve alacağının, … A.Ş’ ye ait olduğunu belirterek karara karşı istinaf yoluna başvurmuştur.HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf incelemesi, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılacak olup, davalının, iş mahkemesinde hükmedilen alacak, yargılama gideri ve vekalet ücretinin faizine yönelik istinaf başvurusu bulunmamaktadır.Tüzel kişilik perdesinin aralanması ( Disregard of the legal entity veya Lifting the Corparete Weil) teorisinin amacı tüzel kişiliğin ayrılığı ilkesinin kötüye kullanılarak hukuki sorumluluktan kaçınmayı önlemek, hakkaniyet sağlamaktır. Perdeyi aralamak teorisiyle tüzel kişiliğin ayrılığı ilkesinin kötüye kullanıldığı durumlarda farklı tüzel kişilik savunması kabul edilmeyerek perdenin arkasındaki kişi sorumlu tutulabilmektedir. Başka bir anlatımla perdeyi aralama teorisiyle birlikte tüzel kişinin borcundan üyelerin, üyelerin borcundan tüzel kişinin ya da ana ortaklıkla yavru ortaklıkların özdeş kılınarak sorumlu tutulmasına olanak sağlanmaktadır. ( Coşkun Koçak, Tüzel Kişilik Perdesinin Aralanması 1. Uluslararası Ticaret Sempozyumu 02 Şubat 2008 Marmara Üniversitesi Hukuk FakültesiYayını s.h.58)
Bilirkişi raporunda tespit edildiği üzere, … A.Ş ile davalı … Makine Sanayi A.Ş yöneticilerinin bir kısmının aynı olması, her iki davalının … bağlı şirketler olmaları, konsolide mali tablolarda … … iştiraki olarak yer alması, işçi alacaklarının yapılandırılması ve tasfiye protokolünde iki şirketin de işveren olarak yer alması ve aynı kişilerce temsil edilmeleri gibi hususlar birlikte değerlendirildiğinde; somut olayda tüzel kişilik perdesinin aralanması teorisinin uygulanması mümkündür. Buna göre, ilk derece mahkemesinin, davacının işçilik alacağının davalı müflis … A.Ş iflas masasına kaydına yönelik kabul kararı yerindedir.
Sonuç olarak davanın kabulüne dair ilk derece mahkemesi kararı, esas ve usul yönünden hukuka uygun olduğundan istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1b.1 maddesi gereğince esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;1-Dosya apsamı ve delil durumuna göre İlk Derece Mahkemesi kararı usul ve hukuka uygun olduğundan HMK’nın 353/1.b.1 Maddesi gereğince davalı tarafın istinaf başvurusunun esastan REDDİNE,2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 68,20 TL başvuru harcının, peşin olarak yatırılan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 32,30 TL harç ile, yine istinaf kanun yolu başvuru harcı olarak alınması gereken 121,30 TL harçtan peşin olarak yatırılan 98,10 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,20 TL olmak üzere toplam 55,50 TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,3-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma yapılmadığından istinaf vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353 / 1-b/1 bendi ile aynı kanunun 362/1a Maddesi gereğince kesin olarak oybirliği ile karar verildi.14/11/2019