Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2018/326 E. 2020/1907 K. 22.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/326 Esas
KARAR NO: 2020/1907
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 06/10/2017
NUMARASI: 2017/13 Esas, 2017/796 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 22/10/2020
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin verilen hizmet gereğince davalıdan alacaklı olduğunu, alacağın tahsili amacıyla davalı hakkında İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası üzerinden takibe geçildiğini, davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini belirterek itirazın iptali ile takibin devamına, icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında imzalanan Teklif Formu ve Sözleşme Hizmet Sözleşmesi başlıklı Ek 1 madde 8. Diğer Hükümler/c. maddesinde sözleşmeden doğan uyuşmazlıkların çözümünde İstanbul Anadolu Mahkemeleri ve İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir. bu nedenle yetkisizlik kararı verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesi iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasında akdedilen sözleşmede yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu Mahkemeleri olarak belirlendiği, HMK’nın 17. maddesi gereğince görevli mahkemenin İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesi olduğundan bahisle dava dilekçesinin HMK 114/1-ç, 115/2 mad. uyarınca yetki yönünden usulden reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde; yetkisizlik kararını kabul ettiklerini ancak yerel mahkemenin yetkisizlikle birlikte lehlerine vekalet ücretine hükmetmesi gerektiğini, bu hususta karar verilmemesinin doğru olmadığını belirterek, ilk derece mahkeme kararının kaldırılması ile lehlerine vekalet ücreti taktirine karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesine verdiği cevapta; mahkemenin verdiği yetkisizlik kararı doğrultusunda mahkemeye dosyanını yetkili mahkemeye gönderilmesi konusunda dilekçe verdiklerini, HMK’nun 331. Maddesinin açık olduğunu, davalının istinaf dilekçesinde belirttiği Yargıtay kararının HUMK’nun yürürlükte olduğu döneme ilişkin olduğunu, davalının amacının yargılamayı uzatmak olup kötü niyetle hareket ettiğini belirterek, başvurunun reddi ile kötü niyetli istinaf yoluna başvuran davalı hakkında HMK md. 351 ve HMK md. 329 uyarınca idari para cezası uygulanmasına, vekalet ücreti ile yargılama giderlerinin kötü niyetli istinaf başvurusu ile yargılamayı uzatan davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME: Dava, taraflar arasında imzalandığı iddia edilen hizmet sözleşmesinden doğan fatura alacağının ödenmemesi nedeniyle davalı aleyhine başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 17. maddesinde “Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır.” düzenlemesi yer almaktadır. Yetki sözleşmesi tacirler veya kamu tüzel kişileri arasında yapıldığı takdirde HMK’nın 17. maddesi uyarınca geçerlidir. Yalnızca tacirler ve kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek uyuşmazlık hakkında bir veya birden fazla mahkemeyi yetkili kılabilir. Bu yeni düzenleme, 01.10.2011 tarihinden sonra açılacak davalar bakımından uygulanmakla birlikte, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 19. maddesinin 2. bendi “Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz.” hükmünü içermektedir. Yetkili mahkemenin HMK’nun 17. Maddesi gereğince İstanbul Anadolu Mahkemeleri olduğu tarafların kabulündedir. Uyuşmazlık, ilk derece mahkemesinin yetkisizlik kararında davalı lehine vekalet ücreti taktiri gerekip gerekmediği noktasında toplanmıştır. Dava tarihi itibari ile yürürlükte bulunan 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 331/2. maddesinde; “Görevsizlik, yetkisizlik veya gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi hâlinde, yargılama giderlerine o mahkeme hükmeder. Görevsizlik, yetkisizlik veya gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine davanın açıldığı mahkeme dosya üzerinden bu durumu tespit ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkûm eder.” hükmü gözetildiğinde mahkemece tesis edilen kararda usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Dosya kapsamı ve delil durumuna göre İlk Derece Mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olduğundan HMK’nun 353/1b-1 maddesi gereğince davalı tarafın istinaf başvurusunun esastan REDDİNE, 2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 83,50 TL başvuru harcı + 148,60 TL istinaf kanun yolu başvuru harcı ile toplam 232,10 TL harcın, davalı tarafından peşin yatırılan 117,10 TL harçtan mahsubu ile bakiye 115,00 TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA, 3-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma yapılmadığından istinaf vekalet ücreti taktirine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nun 353 /1b-1 bendi ile aynı kanunun 362/1c maddesi gereğince kesin olarak oybirliği ile karar verildi.22/10/2020