Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2018/3208 E. 2022/190 K. 17.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/3208 Esas
KARAR NO: 2022/190
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 10/07/2018
NUMARASI: 2014/837 Esas, 2018/783 Karar
DAVA: İTİRAZIN İPTALİ
Birleştirilen Mahkememizin 2014/1629 Esas ve 2015/278 Karar sayılı dosyası bakımından;
DAVA: İTİRAZIN İPTALİ
KARAR TARİHİ: 17/02/2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
ASIL VE BİRLEŞEN DAVA: Davacı vekili asıl ve birleşen dosya dava dilekçesinde; asıl ve birleşen dosya davalıları … ile …’ın dava dışı … Yapı Kooperatifinin ortakları olduğunu, müvekkilinin kooperatifin inşaat yaptığı arsanın maliki olarak kooperatiften alacağı bulunduğunu, dava dışı kooperatifin 11/11/2012 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında oybirliği ile arsa sahiplerine 1.200.000,00 TL’ye kadar ödeme yapılması hususunda yönetim kuruluna yetki verildiğini, olağanüstü genel kurul toplantısının ardından arsa sahipleri ile kooperatif arasında bir protokol imzalandığını, arsa sahiplerinin toplam alacağının 1.200.000,00 TL olduğu konusunda arsa sahipleri ve kooperatif üyelerinin mutabık kaldıklarını, protokol gereği her kooperatif üyesinin sorumlu olduğu rakamın 5.797,10 TL olarak belirlendiğini, üyelerin borç için toplam 12 adet senet vereceklerini, senet vermekten imtina eden kooperatif üyesinden olan alacağın ise arsa sahiplerinden davacı …’a temlik edileceğini, davalıların da senet vermekten imtina ettiği için genel kurul kararı gereği kooperatifin davalılardan olan alacağını 04/01/2013 tarihli temlik sözleşmesi ile müvekkiline temlik ettiğini, davalılarca ödenmeyen ve temlik sözleşmesinden doğan 5.797,10 TL alacağın takibe konu edildiğini, ancak asıl ve birleşen dosya davalısının haksız olarak takibe itiraz ettiğini belirterek asıl ve birleşen dosyada takibe itirazın iptali ile alacağın % 20’si tutarında icra tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili asıl ve birleşen davaya cevabında; müvekkillerinin tasfiye halindeki … Yapı Kooperatifi’nin üyesi olup 2006 yılında kooperatif hisselerinin ferdileştirip kat mülkiyetine geçildiğini, kooperatifin ferdi mülkiyete geçene kadar tüm mali yükümlülüklerini yerine getirdiklerini, kooperatif yönetimine herhangi bir borçlarının bulunmadığını, tasfiye halindeki kooperatifin ek bütçe yapıp üyelerini borçlandırma yetkisinin bulunmadığını belirterek asıl ve birleşen davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, kooperatif yönetim kuruluna arsa sahiplerine ödeme yapma yetkisi veren genel kurul kararının bağlayıcı olduğu, kooperatifin bu genel kurul kararına istinaden davalılardan olan alacağını davacıya temlik ettiği, kooperatifin borcunun 1.183.593,00 TL olduğu halde fazla hesaplandığı ve buna göre her bir üyenin borcunun 5.717,84 olması gerektiği, temlik tarihinden takip tarihine kadar alacağa faiz işletilmesi gerektiği gerekçesiyle asıl ve birleşen davanın kısmen kabulü ile asıl ve birleşen davada takibin 5.717,84 TL asıl alacak ve 84,34 TL işlemiş faiz yönünden iptali ile takibin devamına, davacının icra tazminatı talebinin reddine karar karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Karar yasal süresinde davalılar vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davalılar vekili istinaf nedenleri olarak; ferdi mülkiyete geçen üyelere borç yüklenemeyeceğini, tasfiye halindeki kooperatifin üyelerini borçlandırıcı işlem yapamayacağını, müvekkiline yapılan ihtar olmadan işlemiş faiz istenemeyeceğini belirterek kararın kaldırılmasını ve asıl ve birleşen davanın reddini talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Asıl ve birleşen davalar, takibe yapılan itirazın iptali taleplerine ilişkindir. Dosya kapsamından, dava dışı kooperatifin 11/11/2012 tarihli 2012 yılı olağanüstü genel kurul toplantısında, kooperatif aleyhine sonuçlanan ve halen devam eden davalar ile ilgili anlaşmanın sağlanması ve ödemelerin belirlenmesi için yönetim kuruluna arsa sahipleri adına …’a en fazla 1.200.000,00 TL’ye kadar sözleşme yapma ve ödeme yapma yetkisinin verilmesine karar verildiği, bu karara binaen kooperatif ile arsa sahipleri davacı ve dava dışı … ve … arasında 06/12/2012 tarihli protokolün düzenlendiği, düzenlenen protokolde kooperatifin borcunun 1.200.000,00 TL olduğu ve bu borcun her bir üye tarafından toplam 5.797,10 TL olarak 12 adet senetle ödeneceğinin kararlaştırıldığı, senetlerin ödenmemesi veya senet vermekten imtina edilmesi halinde ise kooperatif alacağının arsa maliki …’a temlik edeceğinin belirlendiği, asıl ve birleşen dosya davalılarının senet düzenlenmemesi nedeniyle kooperatif ile davacı arasında 04/01/2013 tarihli temlik sözleşmesinin düzenlendiği ve 5.797,10 TL olan kooperatif alacağının davacıya temlik edilmesinin kararlaştırıldığı, davacının temlik konusu alacağın tahsili için asıl dosya davalısı aleyhine İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasında, birleşen dosya davalısı aleyhine İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasında takip başlattığı, asıl ve birleşen dosya davalıların takibe itiraz üzerine itirazın iptali için eldeki dava ve birleşen davaların açıldığı anlaşılmaktadır. Asıl ve birleşen davanın açıldığı Asliye Hukuk Mahkemesince asıl ve birleşen dava yönünden görevsizlik nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiş, görevsizlik kararı ile dosyanın gönderildiği mahkemece yukarıda yazılı nedenler ile davanın ve birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Asıl ve birleşen dosyada davalı taraf, borçlarının bulunmadığını belirterek karara karşı istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Dava ve birleşen dava konusu temliğin dayanağı olan 11.11.2012 tarihli olağanüstü genel kurulun 5. maddesinde, yönetim kuruluna, arsa sahiplerine 1.200.000,00 TL’ye kadar ödeme yapma yetkisi oybirliği ile verilmiştir, yönetim kurulunun da bu yetkiye istinaden temlikname düzenleyerek alacağı davacıya temlik etmiştir. Yine aynı nedene dayalı olarak başka bir ortak hakkında açılan uyuşmazlığa ilişkin Yargıtay 23 HD’nin 2015/8206 Esas, 2017/2325 Karar sayılı kararında belirtildiği üzere genel kurul kararının iptaline ilişkin herhangi bir iddia ve ispat mevcut olmadığı için verilen bu yetkiye istinaden yapılan temliklerin de geçersizliğinden bahsedilemez. Geçerli bir yetkiye dayanarak verilen temlik geçerli olduğundan, mahkemece davalıların takibe itirazının 5.717,84 TL asıl alacak yönünden iptaline karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Diğer taraftan alacağın genel kurul kararı ile doğduğu gözetildiğinde, davalının işlemiş faize itirazı da yerinde görülmemiştir. Açıklanan nedenler ile ilk derece mahkemesi kararında hukuka aykırılık görülmediğinden davalı vekilinin asıl ve birleşen dava yönünden istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1 bendi gereğince esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/837 Esas, 2018/783 Karar ve 10/07/2018 tarihli kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davalı vekilinin asıl ve birleşen davada istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b/1 bendi gereğince ayrı ayrı esastan REDDİNE, 2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanuna bağlı tarife gereğince asıl dosyada alınması gereken 80,70 TL maktu istinaf karar harcından davalı tarafından peşin olarak karşılanan 99,09 TL harcın mahsubu ile bakiye 18,35 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davalıya İADESİNE, 3-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanuna bağlı tarife gereğince birleşen dosyada alınması gereken 80,70 TL maktu istinaf karar harcından davalı tarafından peşin olarak karşılanan 99,09 TL harcın mahsubu ile bakiye 18,35 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde birleşen dosya davalısına İADESİNE, 4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti hakkında karar verilmesine YER OLMADIĞINA, 5-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 362/1-a bendi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.17/02/2022