Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2018/3141 E. 2022/397 K. 31.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/3141 Esas
KARAR NO: 2022/397
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 12/07/2018
NUMARASI: 2011/186 Esas, 2018/675 Karar
DAVANIN KONUSU: KAYIT KABUL
KARAR TARİHİ: 31/03/2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili … Şubesi (tahsilat vekili), davalı … AŞ (satıcı), dava dışı … Ltd (alıcı) ve … (banka) arasında 05/01/2006 tarihli “Nakit Yönetimi Antlaşması” imzalandığını, bu sözleşme ile “İlave Satış Anlaşması” ve “Ana Alacak Satın Alma Anlaşması”nın yürürlüğe girmesi şartı ile tahsilat hesabı oluşturulduğunu, davalı … AŞ ile … Ldt arasında imzalanan 05/01/2006 tarihli “Ana Alacak Satın Alma Anlaşması” ile davalının fatura alacaklarını tahsil etme hakkını bir satın alma planı çerçevesinde dava dışı … Lt’dye satılacağını, dava dışı … ile … Ltd. arasında imzalanan 05/01/2006 tarihli “İlave Satış Anlaşması” ile dava dışı … Ltd’nin davalıdan satın aldığı alacakları …’ya satmayı kabul ettiğini, yine aynı tarihte davalı … AŞ ile dava dışı … arasında imzalanan “Nakit Eksikliği Anlaşması” ile davalının alacak hakkını sattığı faturaya ilişkin fatura borçlusunun borcu kısmen veya tamamen ödememesi halinde davalının nakit açığını …’a ödemeyi taahhüt ettiğini, Nakit Yönetim Sözleşmesi ile fatura borçlularınca yapılacak ödemeler ile davalının nakit açığı gereği yapılacak ödemeler de dahil olmak üzere tahsilat hesabı oluşturulduğunu, fatura borçlularının vadesinde tahsilat hesabına ödeme yapmaları halinde davalı şirketten alacak talep etme hakkının söz konusu olmadığını, ancak fatura borçlularının ödeme yapmaması durumunda nakit açığı çıkacağını ve müvekkili … Şubesi’nin (tahsilat vekili) davalıdan alacak talep hakkı doğduğunu, takip ve dava konusu alacaklarının nakit açığı ihbarlarından kaynaklandığını, satın alınmış faturalardan vadesi gelmiş fatura tutarının 23.429.438,88 Euro ve 3.399.998,40 GBR olup, davalıdan fatura değerinin % 83’ü olan 19.516.722,59 Euro ve 2.832.198,67 GBR’nin işlemiş faiz ve masrafı ile birlikte talep edildiğini, ihtara rağmen borcun ödenmemesi üzerine davalı aleyhine Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile iflas yolu ili takip başlattıklarını, davalının takibe haksız itiraz ettiğini belirterek davalının takibe itirazının kaldırılmasına ve davalının iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP Davalı vekili cevabında; Nakit Yönetimi Antlaşmasının 5. ve 6. maddelerinde tahsilat vekili davacıya müvekkili şirketten alacak talep etme yetkisi verilmediğini, anılan sözleşmenin 8.1 maddesi uyarınca davacının öncelikle yetkili mahkemelerden olan Türk Mahkemelerinde dava açması gerektiğini, davacıya icra takibi yapma hakkı tanınmadığını, buna rağmen davacının iflas yolu ile takip başlattığını, aynı maddede uyuşmazlıklarda İngiliz Hukuku ve Kanunlarının uygulanacağının kararlaştırılması nedeniyle davacının İİK hükümleri kapsamındaki taleplerinin reddi gerektiğini, davacının öncelikle yetkili mahkemede alacak iddiasını İngiliz Hukuku uyarınca kanıtlaması ve alacağını ispatlaması gerektiğini, fatura borçlusunun fatura bedelini ödememesinin tek başına müvekkilinin ödeme yükümlülüğünü doğurmayacağını, takip konusu alacağa ilişkin itiraz nedenleri genel hükümlere göre değerlendirilmeden depo kararı verilemeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece, davalı şirketin Bakırköy 3. ATM’nin 2012/290 esas sayılı dosyasında 21.05.2015 tarihinde iflasına karar verildiği, sözleşmenin 8. maddesi ve diğer sözleşme maddelerinin bütünü değerlendirildiğinde, davacının tahsil vekili sıfatı ile alacağı tahsil ve talep yetkisine sahip olduğu ve aktif husumet ehliyetinin bulunduğu, bilirkişi raporuna göre davalı şirketin, … Bankasına 22.500.000,00 Euro borçlu durumda olduğu dava dışı … Denetim firmasının denetim raporlarına göre ise davalının … bankasına 19.516.722,59 Euro, 2.832.198,67 GBP asıl alacak olmak üzere ödenmemiş olan satın alınmış faturalardan kaynaklı borcu olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile davacının … iflas tarihi itibariyle davalı müflis şirketten 67.167.265,46 TL alacağının bulunduğu gerekçesi ile bu miktarın iflas masasına kayıt ve kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ Karar yasal süresinde davalı müflis şirket iflas idaresi vekili tarafından istinaf edilmiştir.Davalı müflis iflas idaresi vekili istinaf nedenleri olarak; Nakit Yönetimi Sözleşmesi gereği taraflar arasındaki uyuşmazlığa İngiliz Hukukunun uygulanması gerekirken uyuşmazlıkta sözleşmeye aykırı olarak Türk Hukukunun uygulandığını, davacının tahsilat vekili olarak müvekkilinden alacak talep etme hakkı bulunmadığını, bu nedenle davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddi gerektiğini, davacının takip başlatmasının sözleşmeye aykırı olduğunu, davacının alacağının varlığını kesin ve birbirini doğrulayan belgelerle ispatlaması gerektiğini, alacağın sadece davacı tarafın bünyesinde bulunan kambiyo senedi veya sözleşmeye dayanarak ispatlanamayacağını, asıl borç ilişkisinin ispatlanması gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını ve davanın reddini talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE Dava, itirazın kaldırılması ve iflas talebine ilişkin olup, davalı şirketin yargılama aşamasında iflası nedeniyle dava, kayıt kabul davası olarak görülmüştür. Dosya kapsamından; davacı … Şubesi (tahsilat vekili), davalı … AŞ (satıcı), dava dışı … Ltd (alıcı) ve … (banka) arasında 05/01/2006 tarihli “Nakit Yönetimi Antlaşması” imzalandığı, bu sözleşme ile “İlave Satış Anlaşması” ve “Ana Alacak Satın Alma Anlaşması”nın yürürlüğe girmesi şartı ile bir tahsilat hesabı oluşturulduğu, davalı … AŞ ile … Ltd. arasında imzalanan 05/01/2006 tarihli “Ana Alacak Satın Alma Anlaşması” ile davalının fatura alacaklarını tahsil etme hakkını bir satın alma planı çerçevesinde dava dışı … Ltd’ye satmayı kabul ettiği, dava dışı … ile … Ltd. arasında imzalanan 05/01/2006 tarihli “İlave Satış Anlaşması” ile dava dışı … Ltd’nin davalıdan satın aldığı alacakları …’ya satmayı kabul ettiği, yine aynı tarihte davalı … AŞ ile dava dışı … arasında imzalanan “Nakit Eksikliği Anlaşması” ile davalının alacak hakkını sattığı faturaya ilişkin fatura borçlusunun borcu kısmen veya tamamen ödememesi halinde davalının nakit açığını …’a ödemeyi taahhüt ettiği, Nakit Yönetim Sözleşmesi ile fatura borçlularınca yapılacak ödemeler ile davalının nakit açığı gereği yapacağı ödemeler dahil tahsilat hesabı oluşturulduğu, davacının, fatura borçlularının ödeme yapmadığını belirttiği satın alınmış faturalardan vadesi gelmiş 23.429.438,88 Euro ve 3.399.998,40 GBR fatura tutarı için, davalıya 19.516.722,59 Euro ve 2.832.198,67 GBR ilk elden ödeme yapıldığını ileri sürerek, ilk elden ödenen tutarın işlemiş faiz ve masrafı ile birlikte tahsili için davalı aleyhine iflas yolu ile takip başlattığı, davalının takibe itiraz üzerine itirazın iptali ve davalının iflasına karar verilmesi talebi ile eldeki davanın açıldığı, yargılama sırasında Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2012/290 Esas sayılı dosyası ile davalının iflasına karar verildiği, bunun üzerine davaya kayıt kabul davası olarak devam edildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece, 67.167.265,46 TL alacağının iflas masasına kayıt ve kabulüne karar verilmiş, davalı müflis iflas idaresi ilk derece mahkemesi kararını istinaf etmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacının davaya konu alacağı talep etme hak ve yetkisinin bulunup bulunmadığı ile alacağın varlığı hususlarında toplanmaktadır. 05/12/2012 tarihli bilirkişi heyeti raporunda; davalının … bankasına kullanılan kredi nedeniyle 22.500.000,00 Euro borçlu göründüğü, davacı tarafça sunulan ve denetim firması tarafından onaylanmış belge ve kayıtlar çerçevesinde ise 19.516.722,59 Euro ve 2.832.198,67 GBP satın alınmış faturalardan kaynaklı davacının alacağı bulunduğu, Nakit Yönetimi Sözleşmesinde tahsilat vekili olarak adlandırılan davacı … Şubesi’nin alacaklı sıfatı kabul edilirse aktif husumet ehliyetinin kabul edileceği belirtilmiştir. Ayrı bilirkişi heyetinden alınan 06/03/2015 tarihli bilirkişi heyeti raporunda; davacının tahsilat vekili sıfatı ile alacağı tahsil ve talep yetkisine sahip olduğu, davalının … bankasına kullanılan kredi nedeniyle 22.500.000,00 Euro borçlu göründüğü, dava dışı denetim firması tarafından onaylanmış belge ve kayıtlar çerçevesinde ise 19.516.722,59 Euro ve 2.832.198,67 GBP asıl alacak olmak üzere satın alınmış faturalardan kaynaklı borcu olduğu belirtilmiştir. Davalı, Nakit Yönetimi Antlaşmasında tahsilat vekili olarak adlandırılan davacı … Şubesi’nin nakit eksiği alacağını talep etme hak ve yetkisi bulunmadığını, davacının Nakit Eksikliği Anlaşmasına taraf olmayıp bu anlaşmanın banka ile müvekkili arasında yapıldığını ileri sürdüğünden öncelikle davacının aktif husumet ehliyeti olup olmadığının incelenmesi gerekmiştir. Dava dışı banka ile davalı arasında imzalanan Nakit Eksikliği Antlaşması’nın 4.1.2 maddesi; “Bankanın gönderdiği Nakit Eksikliği Bildirimini aldıktan sonraki üç İş Günü İçinde Satıcı ilgili Hesaplama Bildiriminde belirtilen ilgili Nakit Eksikliği Tutarına eşit bir meblağı Tahsilat Hesabının ilgili alt hesabına ödeyecektir” hükmünü; davacı ve davalı ile dava dışı … Ltd (alıcı) ve … (banka) arasında imzalanan Nakit Yönetimi Anlaşması’nın 2.2.3 maddesi ise; “Taraflar, Satıcının Nakit Açığı Anlaşması çercevesinde bankaya ödenmesi gereken Nakit Teminatı Açığı Tutarlarını ve/veya (varsa) Nakit Açığı Tutarlarını Nakit Açığı Antlaşması çerçevesinde doğrudan Tahsilat Hesabının ilgili alt hesabına ödeyeceğini veya ödenmesini sağlayacağını kabul etmektedir” hükmünü düzenlemektedir. Aynı sözleşmenin 8.1.1 maddesinde ise tahsilat vekilinin bu antlaşmadan ileri gelen veya bu anlaşma ile bağlantılı dava açma hakkından sözedilmiştir. Belirtilen sözleşme hükümlerinde davalı satıcının nakit açığını tahsilat hesabına ödemesinin kararlaştırılması ve sözleşmesinin 8.1.1 maddesinde davacı tahsilat vekiline tanınan dava hakkı gözetildiğinde davacının nakit açığı alacağını talep etme hakkının olduğu ve aktif husumet ehliyetinin bulunduğu anlaşılmaktadır. Bunun yanında davalı müflis şirket, uyuşmazlığa İngiliz Hukukunun uygulanması ve davacının alacağını ispatlaması gerektiğini belirterek hükme karşı istinaf yoluna başvurmuştur. İlk derece mahkemesinde tarafların defter ve kayıtları üzerinde yapılan bilirkişi incelemesine göre davalının … bankasına, bankanın fatura alacağını davalı satıcıya ödemekten kaynaklı kredi kullandırması nedeniyle 22.500.000,00 Euro borçlu olduğu, dava dışı denetim firması tarafından onaylanmış belge ve kayıtlar çerçevesinde ise 19.516.722,59 Euro ve 2.832.198,67 GBP asıl alacak olmak üzere satın alınmış faturalardan kaynaklı borcu olduğu anlaşıldığından, davalının alacağın varlığına yönelik savunması yerinde görülmemiştir. Bunun yanında Nakit Yönetimi Anlaşması’nın 8.1.1 maddesinde uyuşmazlık halinde İngiliz Kanunlarının uygulanacağı belirtilmiş olup, içerisinde Milletlerarası Hukuk alanında akedemisyen bilirkişinin de yer aldığı bilirkişi heyeti raporunda; taraflar arasında sözleşme ve faturalara dayalı ticari ilişki bulunması karşısında İngiliz Kanunlarına göre alacağın subut bulduğunu belirtmeleri karşısında davalının bu yöndeki savunmasına da itibar edilmemiştir. Bu nedenlerle mahkemece davacının satın alınmış faturalardan kaynaklı 19.516.722,59 Euro ve 2.832.198,67 GBP alacağının iflas tarihindeki kur karşılığının masaya kayıt ve kabulüne karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle ilk derece mahkeme kararında hukuka aykırılık görülmediğinden, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1 bendi gereğince esastan reddine karar verilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/186 Esas, 2018/675 Karar ve 12/07/2018 tarihli kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan davalı müflis iflas idaresi vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1b-1 bendi gereğince esastan REDDİNE, 2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 80,70 TL harçtan davalı tarafından peşin olarak karşılanan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 44,80 TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA, 3-İstinaf incelemesi aşamasında duruşma yapılmadığından vekalet ücreti taktiren yer olmadığına, 4-Davalı müflis iflas idaresi tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353 / 1-b/1 bendi ile İİK’nın 164/2.fıkrası gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren 10 gün içinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.31/03/2022