Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2018/3119 E. 2022/188 K. 17.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/3119 Esas
KARAR NO: 2022/188
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 26/06/2018
NUMARASI: 2015/625 Esas, 2018/718 Karar
DAVANIN KONUSU: ALACAK (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 17/02/2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkilinin davalı kooperatifin üyesi olarak … ve … nolu dairelerin sahibi olduğunu, üyeliğinden bu yana tüm ödemelerini eksiksiz yerine getirdiğini, kooperatifin 13/11/2011 ve 29/04/2012 tarihli olağanüstü genel kurul toplantılarında alınan kararlar gereği de mali yükümlülüklerini yerine getirdiğini, ancak kooperatifin 02/11/2013 tarihinde yapılan 2012 yılı olağan genel kurul toplantısında 13/11/2011 ve 29/04/2012 tarihli olağanüstü genel kurullarda alınan mali hükümlerin iptal edildiğini, iptale konu kararlar çerçevisinde fazla alınan ve iade edilmesi gereken miktarın tespit edilmesi gerektiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00 TL’nin dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini alep ve dava etmiştir. Davacı vekili 30/05/2018 tarihli ıslah dilekçesi ile taleplerini 131.542,00 TL’ye yükseltmiştir.
CEVAP: Davalı kooperatif cevabında; davacı tarafından yapılan fazla ödemelerin haksız eylem ve işlemlerle zarara sebebiyet veren yöneticilerden alınması gerektiğini, … nolu daire yönünden yapılan ödemelerin aldatıcı ve yanıltıcı işlemlerle gerçekleştiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davacının … nolu daire ve … dairelerin sahibi olduğu, bu daireler yönünden (… nolu daire için 42.051,00TL, … nolu daire için 50.111,00TL aidat taahhuk ettirilmekle) ayrı ayrı hesaplanan aidatların tenzili ile toplamda 131.542,00TL tutarında davacıdan fazla aidat tahsil edildiği gerekçesiyle, 10.000,00 TL’nin dava, bakiyenin ise ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ Karar yasal süresinde davalı kooperatif vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davalı vekili istinaf nedenleri olarak; ana sözleşmenin 17. maddesi uyarınca pay devri halinde eski ortağın tüm hak ve yükümlülüklerinin yeni ortağa geçeceğini, davacının … dairenin ortaklık payını …’dan devraldığını, bu pay yönünden kooperatife para girişi olmadığı halde sahtecilik yapıldığını, bu yöndeki itirazlarının bilirkişi raporunda ve mahkeme kararında değerlendirilmediğini, yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak karar verildiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE Dava, davalı kooperatif tarafından fazla tahsil edildiği iddia ödemelerin iadesi istemine ilişkindir. Davalı kooperatifin 02/11/2013 tarihli genel kurul toplantısının birinci maddesinde; “13/11/2011 tarihli olağanüstü genel kurul kararlarının tahmini bütçe, gelir gider hesabı ve bilançosuna ilişkin 5, 7, ve 11 maddelerin mali hükümlerinin iptaline, esasen bu karar tespit kararı niteliğinde olduğundan bu karara dayanılarak ortaklardan para istenemeyeceğini, bu karara dayanılarak kooperatif yönetim kurulunca alınan 15/11/2011 tarih 95 nolu 21/01/2012 tarih 106 nolu kararın iptaline” ve 2. Maddesinde; ” 29/04/2012 tarihli genel kurul toplantısında alınan kararın 10 ve 11. Maddelerinde belirtilen tahmini bütçe gelir, gider hesabı ve bilanço ile yükleniciye ödenmesine karar verilen meblağ yönündeki kararların yasa, ana sözleşme ve iyi niyet kurallarına aykırılığı nedeniyle iptaline” karar verildiği, davacının anılan karar doğrultusunda fazla ödediği bedelinin iadesini talep ettiği görülmektedir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, davalı taraf karara karşı istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacı üyenin fazla ödemesi bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır. İlk derece mahkemesinde alınan bilirkişi raporunda; iptaline karar verilen genel kurul kararları doğrultusunda davacının ödediği tutarın 223.704,00 TL olduğu, davacının … nolu daire için 42.051,00 TL, 35 nolu daire için 50.111,00 TL aidat ödemesi gerektiğinden, bu aidatların mahsubundan sonra davacının fazla ödediği tutarın 131.542,00 TL olduğu belirtilmiştir. Şu halde davacının ödemesi gereken aidatların mahsubundan sonra, iptaline karar verilen genel kurul kararlarının mali hükümleri gereği davacının fazladan yaptığı ödeme 131.542,00 TL olup, mahkemece bu miktarın davalıdan tahsiline karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Davalı kooparetif, davacının payını devraldığı üyelik ile ilgili kooperatife ödeme yapılmadığı halde ödeme yapılmış gibi gösterildiğini savunmuşsa da, kooperatif defterindeki kayıtlar, kooperatif aleyhine delil oluşturduğu, sahte evrak düzenleme ile ilgili herhangi bir ceza soruşturması da bulunmadığına göre davalının iddiası yerinde görülmemiştir. Açıklanan nedenler ile ilk derece mahkemesi kararında hukuka aykırılık görülmediğinden davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1 bendi gereğince esastan reddine karar verilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/625 Esas, 2018/718 Karar ve 26/06/2018 tarihli kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b/1 bendi gereğince esastan REDDİNE, 2- Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanuna bağlı tarife gereğince alınması gereken 80,70 TL maktu istinaf karar harcından davalı tarafından peşin olarak karşılanan 2.246,41 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.165,71 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davalıya İADESİNE, 3- Davalının yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından istinaf vekalet ücreti taktirine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 361. Maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.17/02/2022