Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2018/3097 E. 2022/27 K. 13.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/3097 Esas
KARAR NO: 2022/27
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 26/06/2018
NUMARASI: 2017/519 Esas, 2018/731 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 13/01/2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dilekçesi ile; müvekkili ile davalı … Ltd Şti arasında fuar katılım sözleşmesi akdedildiğini, sözleşme gereği davalı tarafın katılım bedeli olarak 11.292.60 € ödemeyi kabul ettiğini, davalı tarafın fuara katıldığını ancak ödeme yapılmadığından İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile takip başlatıklarını, davalının haksız itirazı üzerine takibin durduğunu, davalı tarafın sözleşme gereği katılım bedelini ödemesi gerektiğini, davalının takibe itirazının kötü niyetli olduğunu belirterek davalının takibe itirazının iptaline, takibin devamına, davalı tarafın %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevabında; davada yetkili mahkemenin müvekkili şirketin merkez adresinin bağlı olduğu Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, müvekkilinin davacı tarafa herhangi bir borcunun olmadığını, ticari defterlerinin incelenmesi neticesinde borçlarının olmadığının ortaya çıkacağını savunarak davanın reddini ve davacı tarafın %20 oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; davalının ticari defterlerini incelemeye sunmadığı, davacının ticari defterlerinin usulüne uygun olduğu, takibe konu faturanın defterlerde kayıtlı olduğu, davacının defterlerine göre davacının davalıdan 32.613,82 TL alacağı bulunduğu, alacağın likit olduğu gerekçesiyle davalı şirketin takibe itirazının iptaline ve davalının alacağın % 20’si tutarında icra tazminatına mahkum edilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Karar yasal süresinde davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davalı vekili istinaf nedenleri olarak; yetkili mahkemenin Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, müvekkilinin ticari defterlerini de delil olarak belirtmesine rağmen defterleri incelenmeden karar verildiğini, alacağın likit olmadığını belirterek kararın kaldırılmasını ve davanın reddini, ayrıca davacının icra tazminatına mahkum edilmesini talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME: Dava, fatura alacağının tahsili için yapılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir. Dosya kapsamından; 09-12/11/2016 tarihinde İstanbul Fuar Merkezinde düzenlenecek fuar için taraflar arasında 20/05/2015 tarihli Fuar Katılım Sözleşmesi düzenlendiği, katılım ücretinin 11.292,60 Euro olarak belirlendiği, davacı şirketin katılım bedeli için düzenlediği faturadan kaynaklı 32.613,82 TL alacağın tahsili için davalı aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında takip başlattığı, davalının takibe yasal süresinde itiraz etmesi üzerine itirazın iptali ve takibin devamı için eldeki davanın açıldığı görülmektedir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, davalı taraf karara karşı istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, yetkili mahkemenin davalı şirketin merkezinin bulunduğu yargı yeri olup olmadığı ile, davacının fuar katılım alacağı bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.Taraflar arasında düzenlenen 20/05/2015 tarihli Fuar Katılım Sözleşmesinin 47. maddesinde taraflar arasında çıkabilecek ihtilaflarda İstanbul Mahkemeleri ve İcra Dairelerinin yetkili olacağı kabul edildiğinden davalının takipte ve davada davalının yerleşim yeri mahkemesi ve icra dairesinin yetkili olduğu yönündeki savunmasına itibar edilmemiştir. Diğer taraftan davalı taraf defterlerinin incelenmediğini ve borçları bulunmadığını savunmuştur. İlk derece mahkemesinde alınan bilirkişi raporunda; davacı şirkete ait 2016 yılı ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin usulüne uygun tasdik edildiği, davalı tarafın ticari defterlerini ibraz etmediği, davacının incelenen 2016 yılı ticari defterlerine göre takip konusu faturanın davacı defterlerine kayıtlı olduğu, davacının defter ve kayıtlarına göre davalıdan takip tarihi itibarıyla 32.613,82 TL alacağı bulunduğu, faturaların davalıya tebliğine dair belge bulunmadığı, davalının fuara katılım sözleşmesini imzaladığı ve fuara katıldığına dair resimlerin sunulduğu belirtilmiştir. Ticari defterlerin delil olmasına ilişkin düzenleme HMK 222. maddede yer almaktadır. Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4). Dosya kapsamındaki delillere göre taraflarca 20/05/2015 tarihli Fuar Katılım Sözleşmesi düzenlendiği, davalının 09-12/11/2016 tarihinde İstanbul Fuar Merkezinde düzenlenen fuara katıldığı, sözleşmede katılım ücretinin belirlendiği, mahkemenin 23/01/2018 tarihli ara kararına rağmen davalının defterlerini ibraz etmediği, incelenen davacı defterlerinin usulüne uygun olup, takip konusu faturanın defterlere kaydedildiği ve davacının takip tarihi itibarıyla 32.613,82 TL alacağı bulunduğu, fatura belirtilen alacağın likit ve belirlenebilir olduğu anlaşıldığından mahkemece davalının takibe itirazının iptaline ve alacağın % 20’si tutarında icra tazminatına hükmedilmesine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Açıklanan nedenler ile ilk derece mahkemesi kararında hukuka aykırılık görülmediğinden davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1 bendi gereğince esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Dosya kapsamı ve delil durumuna göre İlk Derece Mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olduğundan HMK’nın 353/1.b.1 maddesi gereğince davalı tarafın istinaf başvurusunun esastan REDDİNE, 2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununu gereğince alınması gereken istinaf maktu karar ve ilam harcı olan 80,70 TL peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, fazla yatırılan 482,30 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davalıya İADESİNE, 3-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma yapılmadığından istinaf vekalet ücreti taktirine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353 / 1-b/1 bendi ile aynı kanunun 362/1a Maddesi gereğince kesin olarak oybirliği ile karar verildi.13/01/2022