Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2018/3078 E. 2022/69 K. 20.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/3078 Esas
KARAR NO: 2022/69
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 18/05/2018
NUMARASI: 2016/1112 Esas, 2018/595 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 20/01/2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; sigortalıya ait konutta, 16,03.2015 tarihinde davalı … ye ait olan logarın tıkanması nedeni ile suların geri tepmesi sonucu hasar meydana geldiğini, hasar bedelinin 24.04.2015 tarihinde ödendiğini, davalı aleyhinde takip başlattıklarını, davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın süresinde açılmadığını, zamanaşımına uğradığını, görevli yargı yolunun idari yargı olduğunu, hasar ile olay arasında uygun illiyet bağının bulunmadığını, müvekkilinin kusurunun bulunmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece iddia, savunma ve bilirkişi raporuna göre; geri tepmeyi önleyecek pompalı veya geri tepme valfi tesisat elemanların bakımlarının ve her zaman doğru çalışmasının sağlanmasının yani parsel bacasında yükselen suyun geri tepmesinin önlenmesinin mülk sahiplerinin yükümlülüğünde olduğu, açıklanan bu nedenlerle olayın meydana gelmesinde mülk sahiplerin %90 oranında ağır derecede kusurlu olduğu, davalı …’nin ise ana pis su hattının yapımında ve/veya bakımındaki eksikliğin ise davalı idare sorumluluğunda olduğu, hasar tarihinde tıkalı olduğu anlaşılan bu hattın … ekiplerinin yaptığı müdahale ile işler hale getirildiği, hattın tıkanmasının veya hatta karışan suyun debiyi arttırması ya da nispeten katı bir cismin hattı tıkaması şeklinde olayın gerçekleşebileceği, her iki halde de durumun davalı idarenin hattaki bakım eksikliğinden kaynaklandığı, davalı idarenin de olayın meydana gelmesinde %10 oranında kusurlu olduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulü ile davalının İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına itirazının kısmen iptali ile takibin 624,23 TL asıl alacak ve asıl alacağa 24/04/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile devamına, alacak likit olmayıp yargılamayı gerektirdiğinden %20 icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Karar yasal süresi içerisinde davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde; toplanmış olan delillerden görüleceği üzere kararın hukuka ve kanuna tamememn aykırı olduğunu, re’sen anlaşılacak olan sebepler ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME: Dava, sigortalıya ödenen hasar bedelinin rücu’en tahsili amacı ile başlatılan takibe karşı davalı itirazının iptali istemine ilişkindir. İstanbul … İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyası incelendiğinde; davacının, davalı aleyhinde 08.08.2016 tarihinde 6.242,35 TL asıl, 726,51 TL faiz olmak üzere toplam 6.968,87 TL üzerinden takip başlattığı, davalının takibe itiraz ettiği, takibin durduğu, davanın yasal bir yıllık süre içerisinde açıldığı, Sigortalı …’a ait “… Mah, …, Sok. No:… Zeytinburnu/lstanbul adresindeki işyerinin 30.04.2014-30.04.2015 tarihleri arasında Kobi Paket Sigortası ile davacı şirket nezdinde … nolu sigorta poliçesi ile sigortalı olduğu, işyerine16.03.2015 tarihinde su hasarı meydana geldiği, davacının 24.04.2015 tarihinde 6.242,35 TL hasar bedelini sigortalısına ödediği anlaşılmaktadır.Uyuşmazlık, hasarın meydana gelmesinde davalının kusurlu bulunup bulunmadığı, 3. Kişinin kusura etkisinin bulunup bulunmadığı noktasında toplanmıştır. Mahkemece, uyuşmazlık konusunda bilirkişi raporu alınmıştır.20.04.2018 tarihli bilirkişi raporunda; davaya konu işyerinin bodrum katının atıksu bağlantısının, parsel bacasına bağlantısının yapılması sırasında geri tepmeyi önleyecek bir tesisatın pompa ile veya geri tepme valfi ile sağlanmamış olduğu, bunun yapılmaması halinde parsel bacasında yükselen suların her zaman geri teperek su baskın olayının meydana gelebileceğini, geri tepmeyi önleyecek pompalı veya geri tepme valfı tesisat elemanların bakımlarının ve her zaman doğru çalışmasının sağlanmasının yani parsel bacasında yükselen suyun geri tepmesinin önlenmesinin mülk sahiplerinin yükümlülüğünde olduğu, açıklanan bu nedenlerle olayın meydana gelmesinde mülk sahiplerin %90 oranında ağır derecede kusurlu olduğu, davalı …’nin ise ana pis su hattının yapımında ve/veya bakımındaki eksikliğinden sorumlu olduğu, hasar tarihinde tıkalı olduğu anlaşılan bu hattın … ekiplerinin yaptığı müdahale ile işler hale getirildiği, hattın tıkanmasının veya hatta karışan suyun debiyi arttırması ya da nispeten katı bir cismin hattı tıkaması şeklinde olayın gerçekleşebileceği, her iki halde de durumun davalı idarenin hattaki bakım eksikliğinden kaynaklandığı davalının da olayın meydana gelmesinde %10 oranında kusurlu olduğu belirtilmiştir. 2560 sayılı Kanunun 17. maddesinde kanalizasyon şebekesi bulunan cadde ve sokaklardaki her taşınmazın kanalizasyona bağlanmasının zorunlu olduğu, bu bağlantıların, bedeli taşınmazın sahibinden alınmak suretiyle … tarafından yapılacağı veya projesine uygun olarak yaptırılacağı hüküm altına alınmıştır. Kanunun 18. maddesinde ise yapı için belediyeden ruhsat isteyen gerçek ve tüzel kişilerin, daha önce …’den su ve kanalizasyon durumu hakkında belge almak zorunda oldukları, …’nin o yerdeki su ve kanalizasyon şebekesine göre su ve kanalizasyon durum belgesi vereceği, yapıların durum belgesi alınmadan veya tesisatın durum belgesine aykırı olarak yapılması hallerinde imar mevzuatının ruhsatsız yapılar hakkındaki hükümleri uygulanacağı belirtilmiştir. Yönetmeliğin 27. maddesinde ise yönetmelik hükümleri uyarınca ya da diğer mevzuatla yasaklanmış olan eylem ve eylemlerin ya da faaliyetlerin tespiti halinde bu faaliyetlerin veya eylemlerin durdurulması, engellenmesi ya da ortadan kaldırılması için yapılacak işlemlerin neler olduğu belirtilmiştir. Yukarıda belirtilen yasal düzenlemelerden de anlaşılacağı üzere …’nin kanalizasyon hattının yapım, bakım, onarım görevlerinin yanı sıra denetim yükümlülüğü de bulunmaktadır. Yönetmeliğe göre mal sahibi, müteahhit veya apartman yöneticisi parsel çıkış bacasına atıksuyun geri gelmesinin önleyecek tedbirleri almak zorundadır. Ancak bu önlemlerin alınmamış olması davalı …’nin denetim yükümlülüğü kapsamındaki sorumluluğunu ortadan kaldırmaz. Kaldı ki, …’nin kanalizasyon sisteminden doğan zararlardan yapı sahibi olarakta sorumluluğu vardır. Nitekim … kanalizasyon sisteminin sorunsuz bir şekilde çalışmasını sağlamakla yükümlüdür. Somut uyuşmazlıkta; bina maliklerinin binada geri tepmeyi önleyici tedbirleri almadıkları, davalının bakım ve denetim sorumluluğunu yerine getirmediği, davacı vekilinin istinaf dilekçesinde açık bir hukuki sebep belirtmediği, HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleriyle sınırlı olarak ve resen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucu; mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla davacının istinaf başvurusunun reddine dair karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılmış aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Dosya kapsamı ve delil durumuna göre İlk Derece Mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olduğundan HMK’ nın 353/1.b.1 maddesi gereğince davacı tarafın istinaf başvurusunun esastan REDDİNE, 2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununu gereğince alınması gereken 80,70 TL istinaf maktu karar harcından peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile eksik kalan 44,80 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin kendi üzerine bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1-a bendi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.20/01/2022