Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2018/3067 E. 2022/21 K. 13.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/3067 Esas
KARAR NO: 2022/21
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 18/09/2018
NUMARASI: 2014/1146 Esas, 2018/943 Karar
DAVA: TAZMİNAT (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
KARAR TARİHİ: 13/01/2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili 24/04/2014 tarihli dava dilekçesinde; müvekkili şirkete, iş yeri sigorta poliçesi ile sigortalı olan … Ltd Şti’ne ait iş yerinde 23/04/2013 tarihinde çıkan yangın sonucu hasar meydana geldiğini, ekspertiz incelemesi sonucunda tespit edilen 15.774,46 Euro’luk hasar zararının sigortalıya ödenerek TTK 1472.madde kapsamında haklarına halef olunduğunu, itfaiye yangın raporunda olay sonrası yapılan inceleme ve araştırmada üç katlı inşaat halindeki iş merkezinin giriş katında tabana yakın bölümünde kaynak çalışması yapılırken çıkan kıvılcımların dış cephe izolasyon malzemelerini tutuşturması ile yangının başladığı kanaatinin belirtildiğini, ekspertiz raporunda iş yerinin giriş katında yüklenici firma olan davalı şirketin personellerinden …’ın asma tavanda demir profil kaynağı yaptığı sırada metalin ısınması sonucunda ısınan cephe sacın arka taraftaki izolasyon malzemesini tutuşturarak yangın olayının meydana geldiğinin belirtildiğini, davalının adam çalıştıranın sorumluluğuna dair TBK 66.maddesi gereğince zarardan sorumlu olduğunu iddia ederek,12.637,50 TL’nin 26/06/2013 tarihinden, 29.459,92 TL’nin ödeme tarihi olan 01/10/2013 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, davacı iddialarının gerçeği yansıtmadığını, yangının meydana gelmesinde müvekkilinin hiçbir kusurunun bulunmadığını, çalışma yapılan bölgenin galvaniz sac olup 2 mm kalınlığında olduğunu, müvekkili şirket yetkilisinin profil montajı için bu bölgeye kaynak yapılamayacağını, kaynak yapılması halinde galvaniz sacın delineceğini beyan ettiğini, iş yeri sahibi yetkilisi …’in tüm sorumluluğu kabul ettiğini, galvaniz sac üzerine kaynak yapılmasını, vidalama yapılmamasını talep ettiğini, iş verenin bu beyanına şantiye şefinin şahit olduğunu, yapılan kaynak işleminin iş verenin zorlaması ve isteği üzerine olduğunu, bu durumda üçüncü kişilerin sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını, yangında birinci derecede sorumlu olanın sigortalı olduğunu, müvekkilinin kusuru bulunmadığını, yangının izolasyon malzemesi olan taşyünü tutuşması nedeniyle meydana geldiğini, taşyünün tamamen yanmaz malzeme olduğunu, ateşe dayanıklı olması gerektiğini, buna rağmen taşyünün belirlenen standartta olmaması nedeniyle tutuştuğunu ve yangın çıktığını, inşaatta standarda uygun malzeme kullanılmamış olduğunu, standart dışı malzeme kullanılması nedeniyle yangının çıktığını, inşaatta kullanılan malzemelerin standart dışı olmasından müvekkilinin sorumlu olmayıp malzemeleri kullanan ve kullanılmasına izin veren iş verenin sorumlu olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI: Mahkemece; dava konusu taşınmazda yangın izole bedelinin 33.750,00 TL olacağı ve yenileme için verilen düşük teklifinde bu miktarda ve kadri marufunda olduğu, dava konusu olayda asli kusurun malzeme seçiminde yanma tutuşma riski yüksek yalıtım malzemesi seçen dava dışı sigortalı …Ltd.Şti.nin %85 kusurlu olacağı, davalı şirketin ise yalıtım malzemesini incelemeden kaynak işi uygulamasını kabul etmesi ile hasarın oluşumundan tali kusurlu olacağı ve hasar izole bedelinin %15’inden sorumlu olacak şekilde tali kusurlu olduğu, davacı … şirketinin alacağının 33.750,00 TL x 0,15 = 5.063,00 TL olduğu, bilirkişi raporunun usul ve yasaya dosya kapsamına uygun düştüğü, davacı tarafça yapılan itirazlar yerinde görülmediği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 5.063,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazla talebin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Karar, davacı vekili tarafından yasal süresi içerisinde istinaf edilmiştir. Davacı vekili istinaf nedenleri olarak; bilirkişi raporunun dosyadaki bilgi ve belgelere aykırı olduğunu, kusur ve maliyet yönünden yapılan hesapların haksız ve dayanaksız olduğunu, raporda sigortalı ile davalı şirket arasında gerçekleştirilen 19/07/2012 tarihli sözleşmenin inceleme konusu yapılmadığını, sözleşmenin 2/1.maddesi gereğince davalı şirketin kaynak işi yapmayı taahhüt ettiğinin ortada olduğunu, davalı şirketin imza etmiş olduğu sözleşme ile taahhüt edilen işlerin olası risklerini ve risk sonuçlarını bilebilecek durumda olduğunu, sözleşmenin 13.maddesinde de zarar ve ziyandan davalının sorumlu olduğunun kabul edildiğini, şirket yetkililerinin basiretli tacir gibi hareket ederek sigortalıya bildirmiş olmaları gerektiğini iddia ederek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dava; ” İş yeri Sigorta Poliçesi ” kapsamında ödenen hasar bedelinin rücuen tahsili istemine ilişkindir. Taraflar arasında; sigorta poliçesi, dava dışı sigortalıya ait iş yerinde çıkan yangın, sigorta şirketinin ödemeleri konusunda herhangi bir uyuşmazlık yoktur. Uyuşmazlık; hükme esas alınan bilirkişi raporunun dosya kapsamına uygun ve yeterli olup olmadığı ile mahkeme kararını usul ve yasaya uygun bulunup bulunmadığına ilişkindir. Dosya kapsamından; dava dışı sigortalı … Ltd Şti ile davacı … şirketi arasında başlangıç tarihi 31/03/2013, bitiş tarihi 31/03/2014 olan İş yeri Sigorta Poliçesi’nin düzenlendiği, davalı ile dava dışı sigortalı şirketi arasında ise 19/07/2012 tarihinde iş verenin dava dışı sigortalı yüklenicinin davalı şirket olduğu, ” Alçıpan Ve Metal Tavan Yapım Sözleşmesi “‘ nin imzalandığı, sözleşmenin konusunun birinci maddede iş verenin sahibi olduğu Başakşehir İstanbul adresindeki gayrimenkulde yer alan iş yerinin her türlü alçıpan, asma tavan, gizli ışık bandı ve metal tavan uygulama malzemesi ve uygulama malzemesi ve işçiliğinin yapıldığı olarak belirtildiği, işin teknik özellikleri ve kapsamının ikinci maddede ifade edildiği ve madde başlığında işin ve malzemelerin sözleşmede yer alan marka ve modellere birebir bağlı kalınacağının belirtildiği, dördüncü maddede işin kontrolünün iş veren tarafından tayin edilen kontrol ve kontrollerin denetimine bırakıldığı, sorumluluğun belirtildiği, 13. maddede yüklenicinin çalışma sırasında elektrik tesisatları, camlara kaynak çapağı oluşmasına su tesisatları, mermer taşlarına, duvarların çizilmesine, yük asansörü ve benzeri unsurlara zarar vermeyeceği, aksi taktirde zarar ziyandan kendisinin sorumlu olacağının belirtildiği, 26/04/2013 tarihli İtfaiye Daire Başkanlığı Avrupa Yakası İtfaiye Müdürlüğü tarafından düzenlenen yangın raporunda; olayın 23/04/2013 tarihinde meydana geldiği, binanın bodrum üzeri üç katlı bina olduğu, 17 nolu dairenin yandığı, kullanım amacının iş merkezi olduğu, iş merkezinin dış cephe izolasyon malzemeleri ve dış cephe kaplamasının kısmen zarar gördüğü, olay sonrası yapılan inceleme ve araştırmada, üç katlı inşaat halindeki iş merkezinin giriş katında tavana yakın bölümünde kaynak çalışması yapılırken çıkan kıvılcımların dış cephe izolasyon malzemesindeki muşambanın cam yününün tutuşmasıyla yangının başladığı kanaatine varıldığının belirtildiği, 05/06/2013 tarihli ekspertiz raporunda; incelenen yangın raporu ve bulgulara göre 23/04/2013 tarihinde saat 16:30 sıralarında sigortalı iş yerinin zemin katın tavan havalandırma sisteminin montajı yapılırken kaynak esnasında çıkan yangın sonucunda bina cephesinde ve diğer üst kat tavanlarında hasar meydana geldiğinin görüldüğü, sigortalı binanın toplam beş katlı ve 17800 metrekare kapalı alan olduğu, bina inşaatının %90 oranında bitmiş olduğu, yangının inşaat esnasında çıkmış olduğu, toplam hasar bedelinin 15.774,76 Euro olduğunun belirtildiği, davacı … şirketi tarafından dava dışı sigortalıya hasar bedellerinin ödenerek buna ilişkin tazminat makbuzu ve ibranamelerin düzenlendiği ve iş bu davanın açılmış olduğu anlaşılmıştır. Mahkemece; tanıklar dinlenerek bilirkişi raporları alınmıştır.14/01/2015 tarihli celsede; tanık … yeminli beyanında; davalı şirkette çalıştığını, dekorasyon işleri yaptığını, olay tarihinde davacı … şirketine sigortalı olan … Ltd. Şti.’nde işyerinin asma tavan işini yapmayı üstlendiğini, kendilerinin işyeri sahiplerine asma tavanda kullanılacak sacın çok ince olduğunu, delinebileceğini veya başka sorunlara yol açabileceğini, demir profilleri bu nedenle vida ile tutturmak istediklerini söylemelerine rağmen kendilerine ısrarla demir profillere kaynak yapmalarını söylediklerini, kaynak sırasında binanın dış cephesinde kullanılan kaplama malzemenin içeriye doğru kıvrılan ya da taşan parçasının kaynak sırasında çıkan kıvılcımlardan tutuşması nedeniyle yangının meydana geldiğini, kendilerine ısrarla kaynak yapılmasını söyleyenin şirketin yetkilisi … isimli şahıs olduğunu beyan etmiştir. … aynı celsedeki beyanında; kendisinin … Ltd. Şti. ‘nin sahibi olduğunu, şirketin mekanik işler yani soğutma, ısıtma, havalandırma ile ilgili işlerle iştigal ettiğini, dava dışı …Ltd. Şti.’nden …’in kendisinden şirketin işlerine yardımcı olmasını istediğini, kendisinin davalı şirketi, dava dışı … Ltd. Ştine tavsiye ettiğini, önce ufak bir işte denediklerini, daha sonra yangın çıkan ana işi davalı şirkete verdiklerini, davalı şirketin çalışanlarının … Ltd. Şti. yetkilisi …’e asma tavan imalatı sırasında özellikle pencere kenarlarında kaynak yerine vida kullanarak yapmanın daha uygun olacağını, aksi halde kaynak yapılması halinde sacın ince olması halinde delinebileceğini ve içeri su sızmasına ve başka sorunlara yol açabileceğini söylediklerini, …’in ise “siz işin kolayına kaçmaya çalışıyorsunuz” diye kaynak yapılmasında ısrarcı olduğunu, showroom bölümünün asma tavan yapılması sırasında ve yapılan kaynak esnasında binanın arka tarafından yalıtımda kullanılan malzemenin yanıcı olmaması gerektiği halde yanıcı olmasından kaynaklanan yangın meydana geldiğini, binanın dış yalıtımında kullanılan malzemenin elyaf benzeri bir malzeme içerdiğinden ve bu malzemenin de binanın içine doğru döndüğünden kaynak sırasında bu malzemenin tutuşması ile yangın çıktığını, yangına ilk müdahaleyi kendisinin yaptığını, yanıcı maddenin çok hızlı parlamasından dolayı ilk müdahale de başarılı olamadıklarını, daha sonra itfaiye ile söndürüldüğünü beyan etmiştir. 02/11/2015 tarihli bilirkişi heyet raporunda; Yapı Mamulleri ve Yapı Elemanları – Yangın Sınıflandırması standartlarına göre, yapı malzemelerini, yangın durumundaki davranışlarına göre yanar ve yanmaz olarak iki ana gruba ayrıldığı, yanmaz sınıfının A kodu ile gösterildiği, kendi içinde Hiç Yanmayan (A1) ve Büyük Ölçüde Yanmayan (A2) olarak iki alt guruba ayrıldığını, yanar olarak adlandırılan yapı malzemelerinin ise zor (Bl), normal (B2) ve kolay (B3) alev alan olarak üç alt başlıkta toplanığını, Binaların Yangından Korunması Hakkında hazırlanan Yönetmelik gereği dış kaplamaların, 2 kattan yüksek binalarda zor yanıcı malzemeden A2 ve üssü olması gerektiği, bina dış cephesine yalıtım amacıyla uygulanan ve alimünyum kompozit plakaların altında kalan taşyünü organik bağlayıcı içermemesi halinde A1 sınıfı 750-1000 C’ye dayanabilirken organik bağlayıcı içermesi halinde ise A2 650 C’ye düştüğünü, yangının hemen sonrasında mahallinde keşif yapılmadığından dosyadaki fotoğrafların yangının oluşumuna ve zarar gören kısmın tespitine ilişkin ayrıntılı bilgi verememesi nedeniyle yangın rapor ve tanık beyanlarına göre tespit yapıldığı, bilgiler ışığında sigortacının halefiyeti için iki şarttın varlığının aranacağı, bunların a) Sigorta ettirenlerin üçüncü şahıslara (ki üçüncü şahıs sigortacı ve sigorta ettiren dışındaki her şahıs olduğu) karşı tazminat talebi hakkına sahip olması olduğu, bu şart bakımından tespiti gereken birkaç hususun söz konusu bulunduğu, öncelikle davalının …’nin olaydan sorumluluğunu tetkik etmek gerektiği, davalının kusuru tali nitelikte olduğu, zira davalının da tacir sıfatına sahip olduğu ve TTK m. 18/2 uyarınca ticaretine ait bütün faaliyetlerinde basiretli bir iş adamı gibi hareket etmesi gerektiği, dolayısıyla dava dışı sigortalı … Ltd. Şti. yetkilisinin ısrarına rağmen gerekli önlemleri alması ve riskin yüksekliğinin tespit edilebilecek nitelikte olması halinde söz konusu talep ve ısrara rağmen bağlantılı kaynak yapmak sureti ile icra etmemesi gerektiği, şu halde her ne kadar iş sahibinin talimatı ve ısrarı ile de yapılmış olsa meydana gelen zarar sebebiyle TTK m. 18/2 uyarınca kusurlu olduğu, kusur oranı da %15 olup tali nitelikte olduğu, bu tespitle bağlantılı olarak tayin edilmesi gereken diğer bir hususun ise davaya konu olay neticesinde dava dışı … Ltd. Şti.’nin meydana gelen zararının ne kadarını tazmin hakkına sahip olduğu ve dolayısıyla davacı sigortacının rücu talebinin kapsamı olduğu, bunun kapsamının Borçlar Hukuku ilkeleri doğrultusunda kusur oranlarına göre tayin etmek gerektiği, bu anlamda dava dışı … Ltd. Şti.’in zarara %85 oranında kendi kusur ile sebep olduğundan tazminat talebi ve buna bağlı olarak sigortacının rücu hakkının kapsamının da hasarın kendi kusuru dışındaki oranı yani %15 kadarlık kısmı olduğu, b) Halefiyet için ikinci şartın ise sigortacının sigorta tazminatını ödemiş olmasıdır olduğu, davadaki belgelerden bu şartın (15.774,76 Euro ) gerçekleştiğinin anlaşıldığı belirtilmiştir. 18/04/2018 tarihli ikinci bilirkişi heyet raporunda ise; tarafların iddia ve savunmaları, tapu kaydı, davalı şirket ile dava dışı sigortalı şirket arasında gerçekleştirilen sözleşme, tanık beyanları, bilirkişi raporu, ekspertiz raporu, yangın raporu, ayrıntılı şekilde incelendikten sonra alçıpan ve metal tavan yapım sözleşmesinin tarihinin 19.07.2012 olduğu, taraflardan birinin İkitelli Organize Sanayi Bölgesi Dolapdere Sanayi Sitesi Ticaret Merkezi … Ada No … … -BAŞAKŞEHİR/İSTANBUL adresinde mukim … LTD. ŞTİ. diğer tarafın ise … LTD. ŞTİ. olduğu, Yapı Mamulleri ve Yapı Elemanları – Yangın Sınıflandırması standartlarınca göre, yapı malzemelerinin, yangın durumundaki davranışlarına göre yanar ve yanmaz olarak iki ana gruba ayrıldığı, özellikle yanmaz malzeme seçiminin dış cephe yalıtım malzemelerinin seçiminde teknik zorunluluk ve şartnameler gereği olduğunu, Binaların Yangından Korunması Hakkında hazırlanan Yönetmelik gereği dış kaplamaların, 2 kattan yüksek binalarda zor yanıcı malzemeden A2 ve üssü olması gerektiği, yapı malzemelerinde organik bağlayıcısız camyünü ve taşyünü, beton, seramik, tuğla gibi malzemeler A1 sınıfını oluştururken içinde organik bağlayıcı yer alan cam yünü ve taşyünlerini A2 sınıfına girdiği, inşaat halindeki üç katlı binanın showroom bölümünün asma tavan imalatı sırasında pencere kenarlarında kaynak yapılması sırasında binanın dış cephesinde yalıtımda kullanılan malzemenin yukarıda belirtildiği üzere A Sınıfı Yanmaz nitelikli malzemelerden yapılmış olması gerektiği halde bu sınıflandırma harici malzeme içermesi ve bu malzemenin kaynak yapılan yere ulaşır şekilde yerleştirilmiş olması ve kaynak sonrası oluşan ısıdan etkileşimi ile tutuşması nedeniyle yangının başladığı ve dış cephe yalıtım ve kaplamasının kısmen zarar görmesine sebep olduğu, iş merkezinin dış cephe izolasyon malzemeleri ve dış cephe kaplamasının kısmen zarar gördüğü, olayın çıkış sebebinin olay sonrası yapılan inceleme ve araştırmamızda, 3 katlı inşaat halindeki iş merkezinin giriş katında tavana yakın bölümünde kaynak çalışması yapılırken çıkan kıvılcımların dış cephe yalıtım malzemelerini (ziftli muşamba cam yünü) tutuşturmasıyla yangının başladığı kanaatine varıldığı, dava konusu taşınmazda yangın hasarı izole bedelinin 33.750,00 TL olacağı ve yenileme için verilen düşük teklifinde bu miktarda ve kadri marufunda olduğunun tespit edildiği, dava konusu olayda; asli kusurun malzeme seçiminde yanma tutuşma riski yüksek yalıtım malzemesi seçen dava dışı sigortalı … LTD.ŞTİ.’nin %85 kusurlu olacağı, davalı … LTD. ŞTİ.’nin ise yalıtım malzemesini incelemeden kaynak işi uygulamasını kabul etmesi ile hasarın oluşumundan tali kusurlu olacağı ve hasar izole bedelinin %15’inden sorumlu olacak şekilde tali kusurlu olduğu sonucuna varıldığı, davacı … şirketin alacağının: 33.730,00 TL x 0, 18 – 5.063,00 TL olacağı belirtilmiştir. Mahkemece, bilirkişi raporlarına göre davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Dosyada alınan her iki bilirkişi raporu da dosya kapsamına uygun, yeterli, gerekçeli ve birbiri ile uyumludur. 6102 sayılı TTK ‘nun 1472. maddesinde halefiyet düzenlenmiştir. Maddede, sigortacının sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçeceği, sigortalının gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hakkın tazmin ettiği bedel kadar sigortacıya intikal edeceği ifade edilmiştir. Sigortalının tazminat alacağının hukuki temelinin haksız eylemden, kanundan veya sözleşmeden kaynaklanmış olması arasında hiçbir fark yoktur. TTK 1472. ‘nci maddeden kaynaklanan halefiyet hakkı sigortacıya, zarar sorumlusundan, sigortalısına ödediği sigorta bedeli kadar talep hakkı ve bunun doğal sonucu olarak da zarar sorumlusuna karşı dava hakkını sağlamaktadır. Bu dava türüne doktrin ve uygulamada sigortacının rücu davası adı verilmektedir. Halefiyete dayalı olan rücu davasında, esas itibariyle sigortalının kendisine zarar verene karşı açacağı tazminat davasının, onun halefi sıfatıyla sigortacı tarafından açılmasıdır. Her tazminat davasında olduğu gibi, sigortacının açtığı rücu davasında da davalının kusurunu ve zararı ispat etmek davacı sigortacıya düşer. Halefiyete dayalı sigorta rücu davasında sigortacı halefiyet hukuki ilişkisi sebebiyle ancak selefinin sahip olduğu haklara sahip olur. Sigortacı halefiyete dayanarak rücu davasını zarar sorumlusu aleyhine yönelttiğine göre, sigortalının zarar sorumlusuna karşı açacağı tazminat davasında sigortalı neyi ispat etmesi gerekiyorsa, sigortacıda bu davada onu ispat etmekle yükümlüdür. Somut davada, davacı … şirketinin sigortalısı olan dava dışı iş veren şirket tarafından davalı yüklenicinin uyarılarına rağmen ısrar ile kaynak makinesi ile iş yaptırdığı ve yangının çıkmasına kendisinin ağır kusuru sonucunda neden olduğu, davalı yüklenici şirketin ise dava dışı iş verenin ısrarına rağmen bu riski göz önüne alması gerekirken almayarak işi yapması ile yangının çıkmasında tali kusuru ile katkıda bulunduğu, dosya içerisindeki bilirkişi raporları ve diğer bilgi ve belgeler sonucunda sübuta ermiştir. Davacı vekili tarafından her ne kadar bilirkişi raporunun dosya kapsamına uygun ve yeterli olmadığı iddia edilmiş ise de rapordaki somut olaya ilişkin bilgiler haricinde teknik bilgilerin her iki bilirkişi raporunda da aynı mahiyette olduğu, birbirini teyit ettiği, bu anlamda davacının buna ilişkin aksi iddialarının yerinde olmadığı ve rapor sonucuna göre hüküm tesis edilen mahkeme kararının isabetli olduğu anlaşılmıştır. Açıklanan nedenlerle ve özellikle birbirini teyit eden iki ayrı bilirkişi rapor sonucuna göre verilen mahkeme kararı usul ve yasaya uygun olduğundan davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/1146 Esas, 2018/943 Karar ve 18/09/2018 tarihli kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b/1. bendi gereğince esastan REDDİNE,2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcından davacının peşin olarak yatırdığı 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 44,80 TL harcın davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA, 3-Davacının yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti hakkında karar verilmesine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 362/1-a bendi gereğince kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.13/01/2022