Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2018/3015 E. 2022/35 K. 13.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/3015 Esas
KARAR NO: 2022/35
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 12/07/2018
NUMARASI: 2016/266 Esas, 2018/893 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 13/01/2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; güvenlik sözleşmesi gereğince 2009 yılından beri davalı şirkete güvenlik hizmeti verildiğini, müvekkili şirketin davalı şirkete ait Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde bulunan mağazalarında yaklaşık 150 işçi çalıştırırken haksız suretle yapılan fesih sebebiyle işçinin iş akitlerinin feshedip işten çıkarmak zorunda kaldığını, işçiler için kıdem ve ihbar tazminatı ödediklerini, davalının cari hesap borcunu da ödemediğini, davalı aleyhinde Bakırköy … icra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, davalının icra takibine haksız ve mesnetsiz olarak itiraz ettiğini, buna rağmen müvekkili şirkete kısmi ödemelerde bulunduğunu belirterek; borçluların haksız itirazlarının iptali ile takibin devamına, %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; takibe konu edilen 17.04.2015 tarihli ve … ve … sıra numaralı faturaların müvekkili şirket tarafından yasal süresi içerisinde itiraz edilerek ilgili faturaların davacıya iade edildiğini, takibe itiraz edildikten sonra müvekkili şirket tarafından alacaklıya haricen toplam 13.908,19 TL ödeme yapıldığını, 09.02.2015 tarihli … sıra numaralı 1.967,07 TL bedelli faturanın ödenmediği iddiasının gerçeği yansıtmadığını, davacının güvenlik hizmeti alınmasına ilişkin sözleşmenin suresinden evvel feshi nedeniyle işten çıkardığı çalışanlarına ödediği kıdem ve ihbar tazminatları olduğuna yönelik iddiasının davaya konu edilen alacak ile bir ilgisinin bulunmadığını, müvekkili şirket tarafından gerçekleştirilen feshin sözleşmeden ve yasalardan kaynaklandığını, davacının çalışanlarına ihbar ve kıdem tazminatı ödemeleri yapıldığına dair ispat edici belgeleri ibraz etmediği belirtilerek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesi iddia, savunma, bilirkişi raporu doğrultusunda; defter ve belgelerin incelenmesi sonucu toplam 12.745,52TL davacı alacağının tespit edildiği gerekçesi ile davanın kabulüne, Bakırköy … İcra Dairesinin … sayılı dosyasındaki borçlunun itirazının iptali ile takibin devamına, 12.745,52TL’sına takipten tahsile kadar ticari avans faizi uygulanmasına, 12.745,52TL’sına %20 icra inkar tazminatı uygulanmasına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Karar yasal süresi içerisinde davalı tarafça istinaf edilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; takibe konu edilen 17.04.2015 tarihli … ve … sıra numaralı faturalara müvekkil şirket tarafından yasal süresi içerisinde itiraz ederek ilgili faturaların davacıya iade edildiğini, takibe itiraz edildikten sonra müvekkil şirket tarafından karşı yana haricen 09.02.2015 fatura tarihli … sıra numaralı, 09.02.2015 fatura tarihli … sıra numaralı, 09.02.2015 fatura tarihli … numaralı, 09.02.2015 fatura tarihli … sıra numaralı, 09.02.2015 fatura tarihli … sıra numaralı, 09.02.2015 fatura tarihli … sıra numaralı, 09.02.2015 fatura tarihli … sıra numaralı faturalara istinaden toplam 13.908,19 TL ödeme yapıldığını, Güvenlik Hizmet Sözleşmesi’nin ”Süre” başlığı altında yer alan 10. Maddesi’nde ”Müşteri herhangi bir zamanda ve herhangi bir gerekçe bildirmeksizin işbu sözleşmeyi hiçbir sebep göstermeden yükleniciye en az 15 gün önceden yazılı ihbarda bulunmak suretiyle tek taraflı olarak feshedebilir. Bu durumda yüklenici herhangi bir ad altında zarar, ziyan ve sair hak talebinde bulunmamayı şimdiden kabul etmiştir.” hükmünün yer aldığını, belirtilen madde gereğince müvekkili şirketin Bakırköy …. Noterliği’nin 10.01.2015 tarihli ihtarnamesi ile sözleşmeyi feshettiğini, taraflar arasında imzalanan Güvenlik Sözleşmesine ek olarak 04.02.2014 tarihli 01.01.2014 Tarihli Güvenlik Hizmet Sözleşmesi’ne Süresinin Dair 1. Ek Protokol konu başlığı altında yer alan 2. Maddesinde ”Yüklenici çalışanlarının iş akitlerini müşteri ve/veya mağazalarının yazılı talebi uyarınca feshedilmesi ve talep kapsamında ilgili çalışanlara yüklenici tarafından sair mevzuat kapsamında fesih nedeniyle ihbar ve kıdem tazminatı ödemesinin gerektiği durumlarda, çalışanın müşteri mağazalarındaki çalışma süresi kapsamında hesaplanacak olan ihbar ve kıdem tazminatına dair bedel öncelikle yüklenici tarafından ödenecek ve daha sonra bu bedellerin toplamı ekinde ilgili ödemeleri ispat eder nitelikteki belgeler ile birlikte müşteriye fatura edilecektir. ödemeyi ispat eden nitelikte belgelerin sunulmaması veya bunların müşteri tarafından yeterli görülmemesi halinde müşteri ödemeden imtina etme hakkına sahiptir” hükmünün yer aldığını, ilgili hüküm gereğince davacının ödemeleri yaptığını kanıtlar nitelikte belgeler ile müvekkili şirket’e fatura etmesi gerektiğini, davacının ödemeleri kanıtlar nitelikte belge sunamadığını belirterek ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME: Dava, sözleşmeden kaynaklı alacağın tahsili amacı ile başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir. Bakırköy … icra Müdürlüğünün … E. Sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacının 04.05.2015 tarihinde davalı aleyhinde dayanak cari hesap ve faturalar gereğince 44.702,56 TL üzerinden takip başlattığı, davalının 25.05.2015 tarihinde takibe itiraz ederek durdurduğu, daha sonra icra müdürlüğüne 24.11.2015 tarihli dilekçe ibraz ederek takibe konu faturaların bir kısmı için davacı tarafa 13.908,19 TL ödeme yapıldığı, diğer faturalar için itirazlarının devam ettiğini bildirdiği, davacı vekilinin de 23.03.2016 tarihli dilekçesinde, her ne kadar takibe bir çok fatura eklenmişse de ödenmeyen fatura toplam bedelinin 24.686,64 TL olduğu, … nolu 1.107,30 TL, … no’lu 9.671,15 TL, … nolu 1.967,07 TL bedelli faturalar toplamı 12.745,52 TL’nin ödenmediğini bildirdiği, eldeki davanın 12.745,52 TL ödenmediği iddia edilen fatura toplamı için yasal 1 yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır. Uyuşmazlık, … nolu 1.107,30 TL, … no’lu 9.671,15 TL, … nolu 1.967,07 TL bedelli faturalar gereğince davalının davacıya borçlu olup olmadığı noktasında toplanmıştır. 09.02.2015 tarihinde düzenlenen … nolu 1.967,07 TL bedelli faturanın şubat ayı hizmet bedeli açıklaması, 17.04.2015 tarihinde düzenlenen … nolu 1.107,30 TL bedelli faturanın … ihbar tazminatı yansıtma açıklaması, 17.04.2015 tarihinde düzenlenen … no’lu 9.671,15 TL bedelli faturanın … kıdem-ihbar tazminatı yansıtma açıklaması ile davalı adına fatura edildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece, tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılmasına karar verilmiş, uyuşmazlık konuları hakkında bilirkişi raporu alınmıştır. 07.11.2017 tarihli bilirkişi raporunda; tarafların ticari defterler ve belgelerinin yerinde incelenesine karar verildiği, ancak bu hususta gün ve süre verilmediği, dosya kapsamında bulunan belgelere göre … no’lu 9.671,15 TL, … nolu 1.967,07 TL bedelli faturaların davalı tarafından davacıya iade edildiği, davacı şirketçe ödenmediği iddia edilen 09.02.2015 tarihli ve … sıra numaralı fatura bedelinin davacı şirkete ödendiği, davalı şirket tarafından içeriğine yasal süresi içerisinde itiraz edilerek davacı şirkete iade edilen 17.04.2015 tarihli ve … ve … sıra numaralı faturalarda isimleri geçen … ve …’a sözleşme ve ek protokol madde hükmüne göre davacı şirket tarafından banka üzerinden ödenen kıdem ve ihbar tazminatlarının davacı defterlerinde kayıtlı olduğu, mahkeme tarafından tarafların defter ve belgelerinin incelenmesi ile ilgili olarak yer ve süre tayin edilmesi, belirtilen sürede inceleme yapılarak kanaatin oluşacağı belirtilmiştir. Taraflar arasında 01.01.2014-31.12.2015 tarihlerini kapsayan Güvenlik Hizmet Sözleşmesi akdedildiği, Güvenlik Hizmet Sözleşmesi’nin ”Süre” başlığı altında yer alan 10. Maddesi’nde ”Müşteri herhangi bir zamanda ve herhangi bir gerekçe bildirmeksizin işbu sözleşmeyi hiçbir sebep göstermeden yükleniciye en az 15 gün önceden yazılı ihbarda bulunmak suretiyle tek taraflı olarak feshedebilir. Bu durumda yüklenici herhangi bir ad altında zarar, ziyan ve sair hak talebinde bulunmamayı şimdiden kabul etmiştir.” Güvenlik Sözleşmesine eki niteliğindeki 04.02.2014 tarihli 1. Ek Protokol konu başlığı altında yer alan 2. Maddesinde de ”Yüklenici çalışanlarının iş akitlerini müşteri ve/veya mağazalarının yazılı talebi uyarınca feshedilmesi ve talep kapsamında ilgili çalışanlara yüklenici tarafından sair mevzuat kapsamında fesih nedeniyle ihbar ve kıdem tazminatı ödemesinin gerektiği durumlarda, çalışanın müşteri mağazalarındaki çalışma süresi kapsamında hesaplanacak olan ihbar ve kıdem tazminatına dair bedel öncelikle yüklenici tarafından ödenecek ve daha sonra bu bedellerin toplamı ekinde ilgili ödemeleri ispat eder nitelikteki belgeler ile birlikte müşteriye fatura edilecektir. ödemeyi ispat eden nitelikte belgelerin sunulmaması veya bunların müşteri tarafından yeterli görülmemesi halinde müşteri ödemeden imtina etme hakkına sahiptir” hükmünün yer aldığı, davalı şirketin Bakırköy … Noterliği’nin 10.01.2015 tarihli ihtarnamesi ile sözleşmeyi feshettiği, … ve … için düzenlenen faturaların düzenleme tarihinin 17.04.2015 tarihi olduğu, 09.02.2015 tarihli ve … sıra numaralı fatura bedelinin davacı şirkete ödendiği anlaşılmıştır.Tüm dosya kapsamına göre; davalının, sözleşmenin 10. Maddesi gereğince sözleşmeyi feshettiği, sözleşmedeki düzenleme gereğince fesihle birlikte davacının herhangi bir ad altında zarar, ziyan ve sair hak talebinde bulunmamayı kabul ettiği, kaldı ki, … ve …’ın iş akitlerinin Güvenlik Sözleşmesine eki niteliğindeki 04.02.2014 tarihli 1. Ek Protokol gereğince feshedildiği konusunda ispat vasıtası da getirilemediği, 09.02.2015 tarihli ve … sıra numaralı fatura bedelinin davacı şirkete ödendiği, bu sebeple davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabul kararının isabetli olmadığı, kötüniyet tazminat şartlarının oluşmadığı anlaşılmakla, davalı tarafın istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiş, aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/266 Esas, 2018/893 Karar, 12/07/2018 tarihli kararının HMK’nın 353/1.b.2 maddesi gereğince KALDIRILMASINA, yeniden HÜKÜM TESİSİNE, 2-Davanın REDDİNE, 3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL harcın, davacı tarafından peşin yatırılan 217,67 TL’den mahsubu ile fazla alınan 136,97 TL harcın karar kesinleştiğinde istem halinde davacıya iadesine, 4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 5-Davalı kendisini vekille temsil ettiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca takdir edilen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 6-HMK 333.maddesi gereğince yatırılan avansın kullanılmayan kısmının hüküm kesinleştikten sonra yatıran tarafa iadesine, İstinaf yargılama giderleri yönünden; 1-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununu gereğince alınması gereken 80,70 TL istinaf maktu karar harcından peşin alınan 217,66 TL harcın mahsubu ile fazla alınan 136,96 TL harcın karar kesinleştiğinde istem halinde davalıya iadesine, 2-Davalı tarafça yapılan 77,35 TL posta, tebligat gideri ile 139,80 TL İstinaf kanun yoluna başvuru harcı olmak üzere toplam 217,15 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1-a bendi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.13/01/2022