Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2018/2998 E. 2021/1553 K. 30.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/2998 Esas
KARAR NO: 2021/1553
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 30/05/2018
NUMARASI: 2015/46 Esas, 2018/624 Karar
DAVA: İTİRAZIN İPTALİ
KARAR TARİHİ: 30/12/2021
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili, 15.01.2015 tarihli dava dilekçesinde, 03.07.2003 tarihinde … ve … plakalı araçların karıştığı trafik kazası sonucunda, kaza yapan araçların birinin içinde bulunan, müvekkili sigorta şirketinin sigortalısı … ‘nın ağır yaralandığını, davalı …’nin … plakalı aracın sürücüsü, …’nin sahibi, davalı …’in … Plakalı aracın sürücüsü, …’nın sahibi olduğunu, davalı sigorta şirketlerin araçların ZMMS sigortalayanın olduğunu, müvekkili sigortalının kazada yaralandığını, yurt dışında yaşaması sebebi ile yurt dışında uzun süre tedavi gördüğünü, bu tedavi ve sair giderlerin müvekkili tarafından ödendiğini, alacağın rücuen tahsili amacı ile İcra takibi başlatıldığını, davalıların itirazlarının haksız olduğunu, davanın zamanaşımına uğramadığını, davalı sigorta şirketlerinin 6111 sayılı yasa İle tedavi giderlerinin SGK tarafından karşılanacağına ilişkin itirazların yerinde olmadığını, kaza tarihi itibariyle SGK kapsamı dışında olduğunu iddia ederek, icra takibine yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, sigorta şirketleri tarafından limitleri dahilinde taraflardan müştereken ve müteselsilen ödeme tarihindeki kur üzerinden ve takip tarihinden itibaren icra takibinde talep edilen faiz talepleri ile hüküm altına alınmasını talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı … Sigorta A.Ş vekili, davanın zamanaşımına uğradığını, tedavi masrafları ve bu kapsamda değerlendirilen geçici iş göremezlik tazminatı bakımından müvekkili şirketin herhangi bir sorumluluğu kalmadığını, davacının tedaviye ilişkin talebinin muhatabının SGK olduğunu, müvekkili şirketin yaptığı ödeme ile ibra edildiğini, tedavi giderlerinin ibraname karşılığında …’na ödendiğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Davalı … Sigorta A.Ş vekili, davanın zamanaşımına uğradığını, kazaya karışan … plakalı aracın müvekkili şirkete Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası ile sigortalı olduğunu, kazaya karışan diğer araç sürücüsü …’in kazanın oluşumunda asli kusurlu olduğunu, müvekkili şirketin sigortalı dışındaki şahısların kusurundan da sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını savunarak, davanın usul ve esastan reddine karar verilmesini istemiştir. Davalı …, tedavi giderleri bakımından şahsının sorumluluğunun bulunmadığını, her iki aracın sigorta poliçesinin bulunduğunu, 6111 sayılı yasa kapsamında bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle sağlık hizmet bedellerinin SGK tarafından karşılanacağını savunmuştur. Davalı … tedavi masraflarından sorumluluğunun olmadığını, kanun gereğince SGK tarafından karşılanacağını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Davalılar … ve … yetkili yer mahkemesinin Denizli Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, davanın zamanaşımına uğradığını, sigortalının kendi tercihi ile yurt dışında tedavi görerek fahiş fiyatlarla yapılan masrafları aynen talep edemeyeceğini savunarak, davanın usul ve esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI: Mahkemece, emsal Yargıtay ilamı gereğince, dava tarihi itibariyle yasanın yürürlük tarihinden sonra davanın açılması nedeniyle SGK’nın sonradan davaya dahil edilemeyeceği gerekçesiyle, davacının davasının tüm davalılar yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Karar, yasal süre içerisinde davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davacı vekili istinaf nedenleri olarak, mahkemece, müvekkilinin tedavi giderlerine ilişkin sorumluluğunun münhasıran SGK’da olduğu ve bu sebeple de diğer davalılar hakkında ki davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verildiğini, yasada öngörülen özel sigorta sorumluluğunun SGK’ya devri ile ilgili olduğunu, araç sahibi ile sürücüsü için bir muafiyetin mevcut olmadığını, herhangi bir yasal düzenleme olmamasına rağmen bir çok karardaki tutarsızlığının burada da ortaya çıktığını, hak kaybına sebebiyet verildiğini, BK’da sorumluluğu ortadan kaldıran bir düzenlemenin mevcut olmadığını, dosyada 10.08.2017 ve 27.12.2017 tarihlerinde SGK’nın davalı sıfatı ile davaya dahil edilmesi yönünde talepte bulunulduğunu, mahkemenin bu konuda karar verilmediğini, SGK’nın tüm yazışmalara rağmen hiçbir ödemede bulunmadığını, yasada olmayan sınırlamaların genelge ile uygulanmaya çalışıldığını iddia ederek, kararın kaldırılmasını, yeniden yargılama yapılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dava , sigorta poliçesi kapsamında ödenen tedavi giderlerinin rücuen tahsili amacı ile başlatılan icra takibine karşı itirazın iptali davasıdır.
Dosya kapsamından, davacı sigorta şirketine sağlık sigortalı olan ve yurt dışında yaşayan … ‘nun 03.07.2006 tarihinde, davalı …’in kullandığı … plakalı araç içinde yolcu iken …’nin sürücüsü olduğu … plakalı araçların karıştığı trafik kaza sonucu yaralandığı, Denizli 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 2007/213 Esas, 2008/405 Karar ve 26.06.2008 tarihli karar ile katılan … ve sanık …’in ayrı ayrı cezalandırıldığı, kararın temyiz edilmeksizin kesinleştiği , davacı sigorta şirketi tarafından, dava dışı sigortalı … ‘nun yurt dışında gerçekleştirilen tedavi bedellerinin karşılanması sonucunda, alacağın rücuen tahsili amacı ile İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında 24.06.2014 tarihinde davalılar hakkında, 14.722,96 Euro asıl alacak (42.940,99 TL ) alacağın tahsili amacı ile ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalıların takibe karşı itirazı üzerine İş bu itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmıştır. 20.07.2017 tarihli bilirkişi heyet raporunda sonuç olarak, davacı sağlık sigortası kapsamında, 03.07.2006 tarihinde meydana gelen trafik kazası İle ilgili sigortalısı …’nun tedavi giderlerini ödenmesi sonucunda halefiyet hakkı kazandığı, sigortalısının zarar sorumlusuna karşı olan haklarını halefiyet yolu ile kazandığından olayda zamanaşımı süresinin 8 yıl olduğu, trafik kazasına bağlı olarak sarf edilen tedavi giderine İlişkin harcamanın 6111 sayılı yasanın 59. maddesi ve geçici 1. madde ile değişik 2918 sayılı Yasanın 98. maddesi gereğince ( olay tarihinde yürürlükte olan şekliyle ) SGK sorumluluğunda olacağı, sigorta şirketlerinin araç malikleri ve sürücülerin talep edilen tazminattan KTK 98/2.madde gereğince sorumluluğunun kalmayacağı , dava konusu olayla ilgili talep edilen trafik kazasından kaynaklanan tedavi giderlerinin belgeli giderler olduğu ,rücua tabi olan gider toplamının 13.533,50 Euro olduğu, SUT uygulamasına tabi olmadığı yaralamanın boyut ve uygulanan tedavi ve sarf edilen tıbbi malzemelerin uyumlu olduklarının tespit edildiği belirtilmiştir. Davacı vekili rapora karşı beyan dilekçesinde, bu hususun HMK 125. maddesi gereğince dava konusunun devri anlamında değerlendirilebileceğini ,SGK ‘nın davaya dahil edilmesini talep ettiklerini belirtilmiştir. İhbar olunan Sosyal Güvenlik Kurumu vekili, davacı tarafın dahili dava yolu ile davaya dahil edilme talebinin ,Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2015/19257 Esas, 2018/1036 Karar ve 19.02.2018 tarihli ilamı uyarınca reddi gerektiğini belirtmiştir. Mahkemece bilirkişi raporuda dikkate alınarak davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir. Bilirkişi raporu dosya kapsamına uygun, yeterli ve gerekçelidir. 2918 sayılı KTKnun 98. Maddesinin 2011 yılında çıkarılan 6111 sayılı ,bazı kanun ve kanun hükmünde kararnamelerde değişiklik yapılması hakkında Kanunun geçici 1. maddesi ile değiştirilip ve trafik kazalarından kaynaklanan sağlık hizmet bedellerinin tahsili yönünde usul ve esaslar getirilmiştir. Bütün bu yasal düzenlemelere bağlı olarak trafik kazalarından kaynaklanan tedavi giderleri için Hazine Müsteşarlığı tarafından belirlenen kurallar içinde kalınarak, ilgili sigorta şirketleri tarafından, sigorta primlerinden aktarım yapıldığı,yapılan aktarımlar sonucu sigorta şirketlerinin sorumluluğunun sona erdiği, ancak burada dikkat edilmesi gereken konunun Danıştay tarafından alınan yürütmenin durdurulması kararına yönelik yönetmelik hükmünün yürütülmesi ile ilgilidir. Sonuç olarak tedaviler karşılığının zamanında SGK ya fatura edilmesi gerekmektedir. Yargıtay HGK nun 2012/10-1156esas,2013/339 karar ve 13.03.2013 tarihli kararı ile sigortalıya yapılan tedavi giderleri için 6111 sayılı Kanunun 59. maddesi ile 2918 sayılı Kanunun 98. maddesinde yapılan değişikliğin yürürlük tarihi olan 29.02.2011 tarihinden itibaren sigorta şirketlerinin, sürücü ve işletene karşı SGK nun rücu hakkının sona erdiğinin kabulü gerekir “ifadeleri sonucunda SGK nun ödediği tedavi giderleri nedeniyle anılan kişilere rücu hakkının sona erdiği, sarfedilen tedavi giderlerinin tamamının SGK tarafından ödenmesi gerektiği belirtilmiştir. 25.02.2011 tarihli Resmî Gazatede yayımlanarak yürürlüğe giren 13.02.2011 tarih 6111 sayılı kanunun 59. maddesi ile 2918 sayılı KTK nun 98. maddesi değiştirilmiş, anılan değişiklikle trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmî ve özel sağlık kurum ve kuruluşların sundukları sağlık hizmet bedellerinin kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı belirtilmiştir. Tedavi giderleri kapsamında, sigorta şirketinin motorlu araç işletilmesinden kaynaklanan sorumluluğu zorunlu okarak sigorta teminatına bağlanması nedeniyle yasadan ve sözleşmeden doğan bu yükümlülüğü 6111 sayılı yasa ile getirilen düzenleme ile sona erdirilmiştir. 27.08.2011 tarihli 28038 sayılı Resmî Gazetede yayınlanan Trafik Kazaları Nedeniyle İlgililere Sunulan Sağlık Hizmet Bedellerinin Tahsiline İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelikte belirtilmiştir. Yönetmeliğin 4. maddesinin 1. fıkrasında yer alan”…Sağlık Uygulama Tebliğinde (SUT) yer alan hükümler doğrultusunda ” ibaresi … Şirketler Birliğinin Başbakanlık ve Başbakanlık ve Hazine Müsteşarlığına karşı açmış olduğu iptal davası neticesinde Danıştay Onbeşinci Daire’ nin 2013/7713 esas,2016/1779 karar ve 16.03.2016 tarihli kararı ile iptal edilmiştir. 2918 sayılı KTK nun 98. maddesi sağlık hizmet bedellerinin ödenmesine ilişkindir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2012/10-1156 esas, 2013/339 karar ve 13.03.2013 tarihli ilamında, SGK nun süresinde aktarılmayan prim ve katkı payları için sigorta şirketlerine karşı 5510 sayılı Kanunun 89. maddesine göre takip yaparak tahsil yetkisi bulunduğu gözetildiğinde, trafik kazası nedeniyle, sigortalıya yapılan tedavi giderleri için 6111 sayılı Kanunun 59. maddesi ile 2918 sayılı Kanunun 98. maddesinde yapılan değişikliğinin yürürlük tarihi olan 25.02.2011 tarihinden itibaren, sigorta şirketlerine, güvence hesabına, sürücü ve işletene karşı, kurumun rücu hakkının sona erdiğinin kabulü gerektiği belirtilmiştir. Mahkemece de kabul edilen SGK nun sorumluluğu ve diğer sorumlulara rücu edemeyeceğine ilişkin HGK kararı ile yönetmeliğin ilgili maddesini iptal eden Danıştay kararı ile ilgili kanun ve yönetmelik hükümlerine göre mahkemenin kabulü yerindedir. Diğer taraftan, usul kanunu kapsamında dahili davalı olarak dava dışı SGK ‘nın davaya dahil edilmesi mümkün olmayacağından, davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/46 Esas, 2018/624 Karar ve 30.05.2018 tarihli kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davacı vekilinin istinaf başvurusunun 353/1-/b.1 bendi gereğince esastan REDDİNE, 2- Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 59,30 TL harçtan davacının peşin olarak yatırmış olduğu 35,90 TL harcın mahsubu bakiye 23,40 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye İRAT KAYDINA,3- Davacının yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti hakkında karar verilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 362/1-a bendi gereğince kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.30/12/2021