Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2018/2891 E. 2019/63 K. 24.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/2891 Esas
KARAR NO : 2019/63
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/11/2017
NUMARASI : 2017/568 2017/1033
DAVA : İFLAS
KARAR TARİHİ: 24/01/2019
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … Bank A.Ş’nin hakim hissedarı … Holding A.Ş ile ilişkisi bulunan grup firmaları başta olmak üzere, grup dışı firmalara bankadan doğrudan, mali güçlerinin çok üzerinde ödeme gücünü aşacak şekilde yüksek tutarlarda kredi kullandırıldığı, bu suretle … Grubuna dahil firmalara ve diğer firmalara kaynak aktarımında bulunulduğunu ve bankanın emin bir şekilde çalışmasının tehlikeye düşürüldüğünü, bu nedenle 09.07.2001 tarihinde temettü hariç ortaklık haklarıyla denetim ve yönetiminin TMSF tarafından devralınmasıyla devir bilançosunda yer alan 174.238.000.000,00 TL’nin bu kredilerden, 55.129.000.000,00 TL’nin de kredilere ait olan ve bankaca iptal edilen faizlerden kaynaklandığını, oluşan zararın 229.367.000.000,00 TL olduğunu, bankanın grup firmaları ve grup dışı firmalara kaynak aktarımında bulunulması nedeniyle banka zararına neden olan davalıların toplam 234.636.000.000,00 TL’nin faiziyle birlikte oluşacak miktar üzerinden bankacılık yasası gereğince şahsi iflaslarına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalılar vekilleri, davanın reddini savunmuşlardır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesi; Fon ile …Grubu arasında imzalanan iki ayrı protokol ve bu protokolde yer alan hükümlere göre, davacı tarafça 5411 Sayılı Yasanın 132/10. çerçevesinde davalılar.. . ..hakkındaki davanın durdurulması talep edildiğinden, bu davalılar hakkındaki davanın 5411 Sayılı Yasanın geçici 11. maddesi yollamasıyla 4389 Sayılı Yasanın 15/3. maddesi ve 5411 Sayılı Yasanın 132/10. maddesi gereğince durdurulmasına, davalı .. hakkındaki dava 18.05.2017 tarihli yargılama celsesinde işlemden kaldırılmış olup, yasal 3 ayılık süre içinde yenilenmediğinden bu davalı hakkındaki davanın da HMK. 150. maddesi uyarınca açılmamış sayılmasına, davalı …yargılama sırasında vefat ettiğinden bu davalıyla ilgili bir karar verilmesine yer olmadığına karar vermiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı TMSF vekili istinaf taleplerinde;
Davalılardan Mete Uğuz’un, dava devam ederken 16.12.2015 tarihinde vefat ettiğini, bu durumda davalarının tereke hakkında devam etmesi, vefat eden davalının borçlu olduğu kanısına varılırsa terekenin iflasına karar verilmesi gerekirken, bu davalıyla ilgili bir karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesinin yasal düzenlemeye aykırı olduğunu belirterek İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 30.11.2017 tarih ve 2017/568 E.-2017/1033 K. sayılı Kararının davalı … ile ilgili kısmının bozulmasına karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir. Davalı … vekili istinaf taleplerinde;Müvekkili … hakkında davanın reddine karar verilmesi gerekirken davanın durdurulmasına karar verildiğini, bilirkişi kurulunun ayrıntılı çalışması neticesi verilen raporda müvekkiline atfedilebilecek bir kusur veya sorumluluk bulunmadığının belirtildiğini, bu sebeplerle, müvekkili … hakkında davanın reddi kararı verilmesi gerekirken, davanın durdurulmasına karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 30.11.2017 tarih ve 2017/568 E. 2017/1033 K. sayılı kararının kaldırılarak davanın tamamen reddine karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir. İstinaf Dilekçesi Davacı TMSF Vekiline 30/07/2018 Tarihinde Tebliğ Edilmiş, 07/08/2018 Tarihli Dilekçesi İle Cevap Verilerek; görülmekte olan davanın, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulunun 09.07.2001 tarih ve 384 sayılı kararı İle temettü hariç ortaklık hakları ile yönetim ve denetimi Mülga 4389 sayılı Bankalar Kanununun 14. maddesinin 3. ve 4. fıkraları uyarınca Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna devredilen …Giyim Sanayicileri Bankası AŞ’nin eski yönetim ve denetim kurulu üyeleri aleyhine açılmış bulunan şahsi iflas davası olduğunu, dava devam ederken … ile …Grubu kanuni temsilcileri arasında uzun süre sürdürülen görüşmeler sonunda, Protokol imzalandığını, …İ’ninde 25.01.2008 tarihli Protokolün 1.23 maddesine güre kefil sıfah ile Protokolün eki ve ayrılmaz parçası olan kefalet taahhütnamesini imzalayan gerçek kişilerden olduğunu, yerel mahkemece durdurma kararı verilmesinin yasal düzenleme gereği olup, davalı …’nin istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep talep etmiştir.
Davacı …vekili istinaf taleplerinde;
1-Davanın sonuçlandırılması yerine bir tarafın istemi ile durdurulması, savunma hakkı ve hak arama özgürlüğünü zedelediğini, uzun süren yargılama sürecinde delillerin toplanarak bilirkişi incelemesi yapıldığını, müvekkilinin herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığı, davanın haksız olduğunun kanıtlandığını, davanın reddi gerekirken, davacı Fonun talebine bağlı kalarak davanın durdurulduğunu, böylece belirsiz bir sürece itilerek davanın sürüncemede bırakılmasına yol açıldığını,
2-Mahkemenin zamanaşımı, anayasaya aykırılık ve temlik savunmaları ile ilgili olarak yargılama sürecinde karar vermemiş olmasının adil yargılama hakkının ihlali niteliğinde olduğunu,
3-Müvekkilinin ibra edildiğini, ceza davasında beraat ettiğini, davacı iddialarının ciddiyetinin bulunmamasına rağmen davanın reddi yerine durdurularak sürdürülmesinin adalet duygusunu incittiğini,
4-Mahkemenin kararının, savunmanın haklarını olumsuz etkileyecek maddi hatalar içerdiğini, 08.06.2011 tarihli protokolün müvekkilinin imzalamamış olmasına rağmen gerekçede, bu protokolde imzası varmış izlenimini verecek ifadeler kullanıldığını, TMSF’nin “durdurma” talepli dilekçesinin 15.05.2017 tarihli olmasına karşılık, gerekçede bu tarihin hatalı olarak 18.02.2013 şeklinde yazıldığını, 4389 sayılı yasanın 15/3.maddesinde ver alan ‘durdurmaya’ ilişkin düzenlemenin, bu dava açıldıktan sonra. 30.01.2002 yürürlüğe giren 4743 sayılı yasanın 5/E.maddesi ile getirilmiş olmasına karşın, gerekçede, dava açılışından önce yürürlüğe girmiş gibi ifade edildiğini, kararın bu nedenle de kaldırılması gerektiğini,
5-Davanın açıldığı tarihte yürürlükte olmayan yasa ile getirilen ve yerleşik hukuk usulünde bulunmayan “Durdurma” kararının uygulanmasının, sonradan yürürlüğe giren HMK hükümlerinin ise uygulanmamasının, çelişkili olmasının yanında savunma hakkını zedelediğini, dava açılırken bilinmeyen, öngörülemez koşulların sonradan taraflardan biri lehine getirilmesi, adil yargılamanın en önemli unsurlarından olan ‘silahların eşitliği’ ilkesini zedelediği gibi, yargılamada bulunması zorunlu öngörülebilirliği de ortadan kaldırdığını, dolayısıyla, mahkemenin kararı, yargılama devam ederken bankacılık alanında (4389 ve 5411 s. yasalar ile) yapılan düzenlemelerden sonra yürürlüğe giren ve karar verildiği tarihte yürürlükte bulunan HMK’nm özellikle 294/1,297/ç ve 332/1-3 maddelerine aykırı bulunmakla kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek yerel Mahkeme’nin kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmesi talep ve istinaf edilmiştir. İstinaf Dilekçesi Davacı TMSF Vekiline 20/07/2018 Tarihinde Tebliğ Edilmiş, İstinaf Talebine 04/07/2018 Tarihli Dilekçesi İle Cevap Verilerek ; görülmekte olan davanın, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulunun 09.07.2001 tarih ve 384 sayılı kararı İle temettü hariç ortaklık hakları ile yönetim ve denetimi Mülga 4389 sayılı Bankalar Kanununun 14. maddesinin 3. ve 4. fıkraları uyarınca Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna devredilen … Giyim ..Bankası AŞ’nin eski yönetim ve denetim kurulu üyeleri aleyhine açılmış bulunan şahsi iflas davası olduğunu, dava devam ederken … ile … Grubu kanuni temsilcileri arasında uzun süre sürdürülen görüşmeler sonunda, Protokol imzalandığını, …ında 25.01.2008 tarihli Protokolün 1.23 maddesine güre kefil sıfah ile Protokolün eki ve ayrılmaz parçası olan kefalet taahhütnamesini imzalayan gerçek kişilerden olduğunu, yerel mahkemece durdurma kararı verilmesinin yasal düzenleme gereği olup, davalı …’ın istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME:
İlk derece mahkemesinin gerekçeli kararı taraf vekilleri tarafından yasal süre içinde istinaf edildiği anlaşılmakla;Dava, 4389 Sayılı Kanunun 17. maddesine dayalı olarak açılan şahsi iflas davasıdır.Davacı tarafça, davalıların şahsi iflasları talep edilmiş, yargılama sırasında 15/05/2017 havale tarihli dilekçe ile davacı .. tarafından, davalı …ile anlaşmaya varıldığı, bu davalı hakkındaki davalarını takip etmediklerini, diğer davalılar, …hakkındaki davanın ise 5411 sayılı Bankacılık Kanununun 132/10.maddesi gereğince davanın durdurulmasına karar verilmesi talep edilmiş, mahkemece yazılı şekilde karar verilmiştir… S. hakkındaki davanın durdurulması talep edildiğinden, bu davalılar hakkındaki davanın, 5411 Sayılı Yasanın geçici 11. maddesi yollamasıyla 4389 Sayılı Yasanın 15/3. maddesi ve 5411 Sayılı Yasanın 132/10. maddesi gereğince durdurulmasına karar vermiştir.Davacı vekili istinaf taleplerine verdiği cevap dilekçelerinde 25/01/2008 tarihli protokole uyulmadığından temerrüt oluştuğunu, bu nedenle 08/06/2011 tarihli protokolün imzalandığını, bu protokolün 9.4.maddesi gereğince 25/01/2008 tarihli protokolü imzalayanlar hakkında davaların durdurma taleplerinin bu protokol gereğince de geçerli olacağı bildirilmiş ve bu maddeye dayanılmış ise de davalı …’ın 08/06/2011 tarihli protokolde imzasının bulunmadığı anlaşılmaktadır. Davalı …ın 08/06/2011 tarihli protokolde imzası bulunmadığı halde protokolün yukarıda açıklanan 9.4.maddesinin kendisini bağladığının neden kabul edildiği mahkeme gerekçesinden anlaşılamamıştır. Bu yönüyle kararda gerekçe bulunmamaktadır. Mahkemece, dosya içerisinde bulunan protokollerin, tarafları bağlayıp bağlamadığının tartışılmadığından, davalılardan …’ın istinafın bu sebeple kabulüne, istinaf kanun yoluna başvuran diğer tarafların ise istinaf sebeplerinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, dosya içerisinde bulunan protokollerin mahkeme gerekçesinde irdelenmesi diğer taraflar açısından da önem arz edeceğinden, davalı … vekilinin istinaf taleplerinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının bu gerekçeler ile kaldırılmasına dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davalı … vekilinin istinaf taleplerinin KABULÜNE, diğer tarafların istinaf sebeplerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına,
2-İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 30/11/2017 Tarih ve 2017/568 E. 2017/1033 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Yukarıda açıklanan hususlarda gereği için dosyanın mahkemesine İADESİNE,
3-Dosyanın, Dairemiz kararına uygun şekilde yargılama yapılamak ve yeniden bir karar verilmek üzere mahal Mahkemesine İADESİNE,
4-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 68,20 TL başvuru harcının, peşin olarak yatırılan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 32,30 TL başvuru harcı ile yine istinaf kanun yolu başvuru harcı olarak alınması gereken 121,30 TL harçtan peşin olarak yatırılan 98,10 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,20 TL olmak üzere toplam 55,50 TL’şer harcın istinaf kanun yolu başvuran taraflardan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
5-İstinaf kanun yoluna başvuran tarafların yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından istinaf vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a-6 bendi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.25/01/2019