Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2018/2846 E. 2018/2180 K. 13.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/2846 Esas
KARAR NO : 2018/2180
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 01/02/2018
NUMARASI : 2018/110 2018/70
DAVANIN KONUSU: Sıra Cetveline İtiraz
KARAR TARİHİ: 13/12/2018
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava, İİK 235 maddesine göre açılan sıra cetveline itiraz davasıdır.
Davacı, müflis şirketin iflas tasfiyesinin yapıldığı İstanbul … İflas müdürlüğünün… sayılı dosyasına, 13/01/2015 tarihli başvurusu ile 17.820,00 TL tutarındaki çek taahhüt risk bedeli ile meri teminat mektubu riski ve tahakkuk etmiş komisyon alacağından toplam 25.984,33 TL’nin 3. sıraya kaydını talep ettiği, iflas masasınca davacının 25.984,33 TL alacağının 4. sıraya kayıt ve kabulüne, çek taahhüt riskinden kaynaklanan 17.820,00 TL’ nin ise doğmamış ve doğma olasılığı bulunmayan bir riske ait olduğundan bahisle masaya kaydının reddine karar verdiği, davacı dava dilekçesinde, reddedilen alacakta dahil tüm alacaklarının 3. sıraya kaydı talebinde bulunduğu, mahkemece, 4.sıraya kaydı yapılan 25.984,33 TL alacak talebine ilişkin davayı, şikayetin sadece alacağın sırasına tealluk ettiği gerekçesiyle tefrik ederek, sıra cetvelinde sıraya itiraz niteliğindeki şikayetlerin icra hukuk mahkemesinde bakılması gerektiği gerekçesi ile bu davada görevsizlik kararı verdiği anlaşılmaktadır.
Davacı tarafça, bu karara karşı 21/09/2018 tarihli istinaf dilekçesi ile, davanın hem esasa hem de sıraya ilişkin açılmış bir dava olduğu, bu nedenle davadaki taleplerinin tamamı bakımından görevli olan mahkemenin asliye ticaret mahkemesi olduğu gerekçesi ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması gerektiği ileri sürülmüştür.
Yukarıda da açıklandığı üzere, davacı dava dilekçesinde, alacağın hem esasına ve sırasına dair şikayet ve itirazda bulunduğu, mahkemece, 25.984,33 TL’lik alacakla ilgili şikayetin sadece sıra cetvelindeki sırasına ilişkin olması nedeni ile bu talep yönünden davayı tefrik ederek bu talebi ayrı bir esasa kaydettiği, alacağın asasına dair yapılan 17.820,00 TL yönünden ise o dosyada yargılamaya devam ettiği, tefrik edilen ve incelmesi yapılan iş bu dosyada bağımsız olarak değerlendirilen 25.984,33 TL’lik davacı şikayetini, mahkeme kararında da belirtildiği üzere bu alacağın sadece sırasına ilişkin şikayette bulunduğu görülmektedir.
İİK’nın 142. maddesinde, “Cetvel suretinin tebliğinden yedi gün içinde her alacaklı takibin icra edildiği mahal mahkemesinde alakadar aleyhine dava etmek suretiyle cetvel münderecatına itiraz edebilir. Dava basit muhakeme usuliyle görülür. İtiraz alacağın esas ve miktarına taalluk etmeyip yalnız sıraya dairse, şikayet yoluyla icra mahkemesine arzolunur.” hükmü bulunmaktadır.İİK’nın 235/son maddesinde de benzer şekilde, ancak itiraz, alacağın esas ve miktarına ilişkin olmayıp sıraya ilişkin ise şikayet yoluyla icra mahkemesine arz olunacağı hüküm altına alınmıştır.
Sonuç olarak, yukarıda bahsedilen düzenlemeler ışığında, dava konusu alacağa ilişkin şikayetin, alacağın esas ve miktarına yönelik olmayıp sadece sırasına ilişkin olduğu, bu nedenle şikayete bakma görevinin icra hukuk mahkemesine ait olduğu, ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353.1.b.1 maddesi gereğince esastan reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
H Ü K Ü M :Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere,
1-Dosya kapsamı ve delil durumuna göre İlk Derece Mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olduğundan davacının istinaf başvurusunun HMK ‘ nın 353/1.b.1 Maddesi gereğince esastan REDDİNE,
2-İstinaf eden davacı harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 362/1 bendi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.13/12/2018