Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2018/2830 E. 2019/62 K. 24.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/2830 Esas
KARAR NO : 2019/62
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/05/2018
NUMARASI : 2017/836 2018/396
DAVA : İFLAS (İflasın Açılması)
KARAR TARİHİ: 24/01/2019
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin, davalının ortağı bulunduğu şirketlere yemek hizmeti verdiğini ancak hizmet bedellerinin ödenmemesi üzerine davalı şirket borçlarına karşılık icra takibine konu olan senetleri tanzim ederek davacı şirkete teslim ettiğini, vade tarihinde senetlerin ödenmemesi üzerine İstanbul ….İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, borcun ödenmemesi üzerine icra dosyasının iflas yoluyla takibe çevrildiğini, davalıya iflas ödeme emri gönderildiğini, iflas ödeme emrinin tebliğ alındığı, senetlerin teminat olarak verildiğine yönelik itiraz edildiğini belirterek öncelikle itirazın kaldırılarak davalının iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının adresinin … Bakırköy/İstanbul olduğu gerekçesi ile yetki itirazında bulunduğunu, takibe konu senetlerin teminat olarak verildiğini, davalının iflasa tabi tacir olmadığından iflas yolu ile takip yapılmasının hukuken mümkün olmadığını, takip dayanağı senetlerin zamanaşımına uğradığını belirterek öncelikle davanın yetki yönünden reddine, akabinde takibe konu senetlerin zaman aşımına uğramış olması sebebiyle iflas talebinin de reddine karar verilmesini talep etmiştir.Cevap dilekçesinde aynı zamanda iflas erteleme talepli karşı dava açtığını bildirmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk derece mahkemesince, Davalının yetki itirazının kabulü ile İİK 154 maddesi çerçevesinde, HMK 114 ve 115 maddesi gereğince mahkemenin yetkisizliği nedeniyle dava dilekçesinin bu nedenle reddine, dosyanın yetkili Bakırköy Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı … Vekili İstinaf Taleplerinde;Davanın yetkisizlik nedeniyle usulden reddine yönelik bölümüne karşı herhangi bir istinaf taleplerinin olmadığını, ancak davanın usulden reddedilmiş olması karşısında vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiği halde bunun yetkili Mahkemeye bırakılmış olmasının hata olduğunu belirterek kararın bu yönü ile düzeltilerek onanmasına karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.İstinaf Dilekçesi Davacı …. Vekiline 21/09/2017 Tarihinde Tebliğ Edilmiş, İstinaf Talebine 03/10/2018 Tarihli Dilekçesi İle Cevap Verilerek; Yerel Mahkeme kararında da açıkça belirtildiği üzere, “HMK’ nun 331/2.maddesi gereğince yargılama giderlerinin ve bu kapsamdaki vekalet ücretinin yetkili mahkemece dikkate alınması” gerektiğini, Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarının da bu yönde olduğunu, (Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 05.11.2015 tarihli 2015/12305 E ve 2015/11599 K., Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin 08.11.2016 tarihli 2016/23468 E ve 2016/19543 K., Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 18.12.2017 tarihli 2016/23214 E ve 2017/14729 K sayılı kararları) belirterek davalı yanın haksız ve mesnetsiz istinaf taleplerinin reddine karar verilmesi istenmiş, HMK.nun 348.maddesine göre katılma yoluyla istinaf talebinde bulunulmadığı görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME:
İlk derece mahkemesinin gerekçeli kararı davalı vekili tarafından yasal süre içinde istinaf edildiği anlaşılmakla;Dava, İİK.nun 158. maddesine dayalı iflas davası olup karşı dava iflas erteleme talebine ilişkin olup mahkemece yetkisizlik kararı verilmiştir.HMK.nun incelemenin kapsamı başlıklı 355.maddesi gereğince istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır.Davalı tarafın istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemede;Uyuşmazlık, yetkisizlik kararı ile birlikte davalı taraf lehine vekalet ücreti hükmedilmesi gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.Esastan sonuçlanmayan davada yargılama giderini düzenleyen 6100 sayılı yasanın 331.maddesi:
“(1) Davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde, hâkim, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmeder.
(2) Görevsizlik, yetkisizlik veya gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi hâlinde, yargılama giderlerine o mahkeme hükmeder. Görevsizlik, yetkisizlik veya gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine davanın açıldığı mahkeme dosya üzerinden bu durumu tespit ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkûm eder.
(3) Davanın açılmamış sayılmasına karar verilen hâllerde yargılama giderleri davacıya yükletilir.” hükmü karşısında ilk derece mahkemesinin harç ve yargılama giderlerinin yetkili mahkemece nazara alınmasına yönelik kararında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Bu nedenle davalı vekilinin istinaf taleplerinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Dosya kapsamı ve delil durumuna göre İlk Derece Mahkemesi kararı usul ve hukuka uygun olduğundan HMK ‘ nın 353/1.b.1 Maddesi gereğince davalı tarafın istinaf başvurusunun esastan REDDİNE,
2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 68,20 TL başvuru harcının, peşin olarak yatırılan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 32,30 TL’nin, yine istinaf kanun yolu başvuru harcı olarak alınması gereken 121,30 TL harçtan peşin olarak yatırılan 98,10 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,20 TL olmak üzere toplam 55,50 TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
3-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma yapılmadığından istinaf vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353 / 1-b.1 bendi ve aynı kanunun 362/1-c Maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.25/01/2019