Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2018/2805 E. 2018/2183 K. 13.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/2805 Esas
KARAR NO : 2018/2183
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 9. ASLİYE TİCARET
MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/02/2018
NUMARASI : 2017/197 Esas 2018/176 Karar
DAVANIN KONUSU: Kayıt Kabul
KARAR TARİHİ: 13/12/2018
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
İİK 235 maddesi gereğince açılan kayıt kabul davasıdır.
Davacı vekili 20/11/2015 tarihli dilekçe ile müvekkilinin 62.387,75 TL alacağının iflas masasına kaydı için İstanbul Anadolu … İcra Müd. … sayılı iflas dosyasına kayıt başvurusunda bulunduğunu, talebin 30.000,00 TL’ lik kısmının kabulüne, ihtilaflı hale gelen 32.387,75 TL’lik kısmın ise reddine karar verildiğini, oysa alacağının sabit olduğunu, bu nedenle tüm alacağının masaya kayıt ve kabulüne karar verilmesini talep etmiş, davalı tarafça davaya cevap verilmemiş, mahkemece iflas masasının red talebine istinaden, davacı vekilinin İİK 235 maddesi uyarınca yasal 15 günlük süre içerisinde dava açmadığından, davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili, bu karara karşı süresinde sunduğu 09/04/2018 tarihli istinaf dilekçesinde özetle; iflas masasına başvuru yapılırken, ilanın taraflarına tebliğ edilmesini talep ettiklerini, gerekli masrafın iflas masasına yatırıldığını bu hususun yerel mahkemeye iflas masasınca yazılan 26/05-2017 tarihli yazıdan da anlaşıldığını, buna göre tebligatın kendilerine 27/01/2017 tarihinde yapıldığını, 15 günlük sürenin bu tarihten itibaren başladığını, buna göre süresinde davaya açtıklarını belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
İstanbul … İcra Dairesinin … sayılı iflas dosyasından mahkemeye gönderilen 26/05/2017 tarihli yazı cevabına göre, iflas idaresince düzenlenen sıra cetvelinin 20/01/2017 ve 23/01/2017 tarihli gazetelerde ayrı ayrı ilan edildiği, sıra cetveli ilanları ile masa kararlarının davacı vekiline 27/01/2017’de tebliğ edildiği, davacının sıra cetvelinin tebliği için tebliğ gideri verdiğinin belirtildiği, davanında 13.02.2017 tarihinde açıldığı görülmektedir.
İİK’nın 234/1.maddesi, “iflas idaresi sıra cetvelini iflas dairesine verir ve alacaklıları 166.maddenin 2.fıkrasındaki usule göre ilan yoluyla haberdar eder.” hükmünü, İİK’ nın 235/1.maddesinin ilk iki cümlesi ” Sıra cetveline itiraz edenler, cetvelin ilanından itibaren onbeş gün içinde iflasa karar verilen yerdeki ticaret mahkemesine dava açmaya mecburdurlar. 223.maddenin üçüncü fıkrası hükmü mahfuzdur.” hükmünü içermektedir. İİK’ nın 234/2.madde hükmü uyarınca yapılan tebligat bilgi verme mahiyetinde olup, dava açma süresi bu tebligat ile başlamaz. Bu madde hükümlerinden de anlaşılacağı üzere, iflas sıra cetveline itiraz davaları süreye tabi olup, bu süre kural olarak sıra cetvelinin İcra ve İflas Kanunu’ nun 166. maddesinde gösterilen usulde ilanından itibaren işlemeye başlar. Eğer davacı aynı Kanun’ un 223. maddesine göre tebliğe elverişli adres gösterir ve gerekli masrafı avans olarak yatırırsa, süre kendisine yapılan tebliğden itibaren hesaplanır.
HMK 93/1 maddesine göre; “Resmî tatil günleri, süreye dâhildir. Sürenin son gününün resmî tatil gününe rastlaması hâlinde, süre tatili takip eden ilk iş günü çalışma saati sonunda biter.”
Somut olayda davacıya tebligat 27.01.2017’de tebliğ edildiği, 15 günlük sürenin son gününün Cumartesi gününe rastladığı, bu tatil gününü takip eden ilk iş günü olan Pazartesi günü tarihinin 13.02.2017 tarihi olduğu ve davanında bu tarihte açıldığı görülmektedir.
Bu durumda, yukarıda yapılan açıklamalar ışığında davacıya iflas idaresi red kararının 27/01/2017 tarihinde tebliğ edildiği, davacı vekilinin kayıt kabul başvurusu ile birlikte iflas masası kararının kendilerine tebliği için masraf yatırdığı, karar tebliğinin masraf kullanılarak yapıldığı, davacı vekilinin iş bu davayıda 13/02/2017 tarihinde, yani yasal 15 günlük süre içerisinde açtığı, bu nedenle mahkemece davanın süresinde açılmaması nedeni ile davanın reddi kararının usul yönünden hatalı olduğu anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, usulünce delillerin toplanarak yargılama yapılması ve karar verilmesi için dosyanın mahkemesine iadesine karar verilmesi dair aşağıdaki karar verilmiştir.
H Ü K Ü M :Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere,
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2- İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/197 Esas, 2018/176 Karar sayılı 20/02/2018 tarihli kararının HMK 353/1.a.6 maddesi KALDIRILMASINA,
3-Dosyanın, Dairemiz kararına uygun şekilde yargılama yapılarak karar verilmek üzere mahal mahkemesine İADESİNE,
4- İstinaf harçları peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
5-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
6- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.13/12/2018