Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2018/2753 E. 2022/59 K. 20.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/2753 Esas
KARAR NO: 2022/59
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 10/07/2018
NUMARASI: 2017/434 Esas, 2018/811 Karar
DAVANIN KONUSU: İTİRAZIN İPTALİ (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 20/01/2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesi ile; müşterilerine seyahat ve danışmanlık hizmetlerini sunan müvekkili şirketin davalı şirkete uçak biletleri v.s hizmetleri verdiğini, hizmet nedeniyle davalı adına kesilen fatura ile birlikte davalının ödeme yaptığını, ancak davalının 26 adet faturaya ilişkin ödeme yapmadığını, 31/12/2016 tarihli mutabakat mektubunda davalının müvekkili şirkete 20.918,04 TL borçlu olduğunu kabul ettiğini ve 16/01/2017 tarihinde 3.250,00 TL kısmi ödeme yaptığını, alacaklarının tahsili için İstanbul Anadolu İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile takip başlattıklarını, davalının takibe haksız itiraz ettiğini belirterek davalının takibe itirazının iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevabında; faturaların kendilerine teslim edilmediğini, hizmetin verildiğinin ispat külfetinin davacının üzerinde olduğunu, faturanın tek başına hizmetin verildiğini ispatlamayacağını, davacı lehine icra tazminatına hükmedilemeyeceğini, kabul etmemekle birlikte borç durumu mevcut olsa bile iş alacağın muaccel olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; davalı tarafın defterlerini ibraz etmediği, davacı tarafın 2016 yılına ait ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, takip konusu faturaların defterlerinde kayıtlı bulunduğu, dava dilekçesine ekli mutakabat metninde 20.920,76TL alacağa yönelik taraflar arasında mutabakat olduğunun belirtildiği, davacı tarafın talebi dikkate alınarak 17.668,00TL alacağı bulunduğu ve alacağın likit olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile davalının takibe itirazının iptaline, davalının alacağın % 20’si tutarında icra tazminatına mahkum edilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Karar yasal süresinde davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davalı vekili istinaf nedenleri olarak; yeniden bilirkişi incelemesi yapılması taleplerinin dikkate alınmadığını, sadece davacının ticari defterleri ve faturalar dikkate alınarak karar verildiğini, hizmetin verildiğinin ispatlanamadığını, faturaların kendilerine tebliğ edilmediğini, tek başına fatura düzenlenmesinin alacağın varlığını ispatlamayacağını, alacağın likit olmadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME: Dava, fatura alacağının tahsili için yapılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir. Dosya kapsamından; davacı şirketin 26 adet fatura yönünden toplam 17.688,00 TL alacağın tahsili için davalı aleyhine İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında takip başlattığı, davalının takibe yasal süresinde itiraz etmesi üzerine itirazın iptali ve takibin devamı için eldeki davanın açıldığı anlaşılmaktadır. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, davalı şirket karara karşı istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının davalıya hizmet verip vermediği ve verilen hizmetin bedeli noktasında toplanmaktadır. İlk derece mahkemesinde alınan bilirkişi raporunda; davalı tarafın inceleme gününde defter sunmadığı, davacı tarafın incelenen 2016 yılına ait yasal defterlerinin açılış ve kapanış defterlerinin mevzuata uygun şekilde olduğu ve takip konusu faturaların davacının defterlerinde kayıtlı olduğu, 31/12/2016 tarihli mutabakat yazısında davalının 20.918,04 TL borcu bulunduğunu kabul ettiğini, davalının 20/01/2017 tarihinde 3.250,00 TL ödemede bulunduğu, buna göre davalının alacağının 17.670,76 TL olduğunu belirtmiştir. Dava tarihinde yürürlükte bulunan, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 190/1. fıkrasında, ispat yükünün, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa ait olduğu belirtilmiştir. Benzer düzenlemeye, TMK’nun 6. maddesinde, kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan herbirinin, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür ifadeleri ile yer verilmiştir. Her iki tarafta tacirdir. Davalı şirket kabul şeklinin aksini ispat eder herhangi bir delil bildirmediği gibi ticari defterlerinin incelenmesi için gerekenlerde yerine getirilmemiştir. Bilirkişi raporunda, davacı şirketin ticari defter ve kayıtlarının usülüne uygun düzenlendiği ve delil niteliğinde olduğu belirtilmiştir. HMK ‘nun 222. maddesinde ticari defterlerin ibrazı ve delil olması düzenlenmiştir. Düzenlemede, ticari defterlerin ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onaylarının yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olmasının şart olduğu, bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtların birbirinden ayrılmayacağına yer verilmiştir. Somut olayda, usulüne uygun olarak tutulan davacı ticari defterleri ve davalının imzasını inkar etmediği mutabakat yazısı ve tüm dosya kapsamından davacının alacak iddiasını ispat ettiği ve bu anlamda mahkeme incelemesinin yeterli olduğu anlaşıldığından davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1 bendi gereğince esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1- İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/434 Esas, 2018/811 Karar ve 10/07/2018 tarihli kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b/1. bendi gereğince esastan REDDİNE, 2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcının davalının peşin olarak yatırdığı 337,90 TL harçtan mahsubu ile bakiye 257,20 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davalıya İADESİNE 3-Davalının yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti hakkında karar verilmesine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 362/1-a bendi gereğince kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.20/01/2022