Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2018/2752 E. 2019/39 K. 17.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/2752 Esas
KARAR NO : 2019/39
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 12/09/2018
NUMARASI : 2018/418 2018/816
DAVA : KONKORDATO (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h))
KARAR TARİHİ: 17/01/2019
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili 09/04/2018 tarihli dava dilekçesi ile özetle; müvekkili şirketin 27/03/2000 tarihinde İstanbul Ticaret Siciline tescil edildiğini, daha sonra 23/08/1982 tarihinde kurulan … Ticaret A.Ş. İle birleştiğini, müvekkili şirketin dışında gelişen olumsuzluklar nedeniyle taşıma stratejisini değiştirme kararı alan müvekkili şirketin, ekli bilançodan anlaşılacağı üzere, 16/02/2018 tarihi itibariyle borca batık durumda olduğunu, mevcut varlıkları ile borçların ancak %31 oranındaki kısmının karşılanabilecek durumda olduğunu, konkordato teklifinin kabulü halinde şirketin borçlarının tamamını ödeme imkanına sahip olacağını, konkordatonun tasdikini takip eden yıldan başlamak üzere 5 yıl zarfında faizsiz olarak borçlarını ödemeyi teklif ettiklerini belirterek müvekkili şirkete İİK 286-287 madde hükümlerine istinaden üç aylık geçici mühlet kararı verilerek İİK’nun 294/1 maddesi gereğince ayrıca tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesi; konkordato projesinde belirtilen her üç somut önerinin borcun azaltılmasına katkı sağlayabileceği bir an için kabul edilse dahi, şirketin borca batıklık durumunu değiştirmeyeceği, davacının yargılama aşamasında borç ödeme yönündeki gayreti ve kararlılığı gözlemlenmiş ise de bu durumun projenin başarıya ulaşması için yeterli olmadığı gerekçesi ile davacı şirkete kesin mühlet verilmesi talebinin reddi ile birlikte davacı şirketin iflasına karar vermiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf taleplerinde;
Konkordato komiseri raporunda, müvekkili şirketin sermaye artırımı yaptığı, ülkede ki genel ekonomik krizinin şirketi de etkilediği, krizden çıkışla birlikte, müvekkili şirketin konkordato projesini gerçekleştirmesinin belirtilmiş olmasına rağmen, mahkemenin iflas kararı vermesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirtilerek iflas kararının kaldırılmasına, dosyanın yeniden bir karar vermek üzere mahkemeye iadesine karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME:
İlk derece mahkemesinin gerekçeli kararı davacı vekili tarafından yasal süre içinde istinaf edildiği anlaşılmakla;
Dava, İİK.nun 285 ve devamı maddeleri uyarınca açılan konkordato talebine ilişkindir.
Davacı şirketin dava tarihi itibariyle İstanbul Ticaret Sicil Memurluğu’na … sicil numarası ile kayıtlı olduğu, ticari merkezinin Sultanbeyli/İSTANBUL adresinde bulunduğu, davanın İİK.nun 285/3 ve 154/1.maddesinde öngörülen yetkili Mahkemede açıldığı anlaşılmaktadır.
Davacı konkordato talep eden şirkete 12/04/2018 tarihli tensip kararı ile birlikte 3 ay süre ile geçici mühlet kararın verildiği, yapılan yargılama sonunda davacının kesin mühlet talebinin reddi ile birlikte şirketin iflasına karar verildiği anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesi kararı davacı tarafından istinaf edilmiştir.
Mahkemece atanan konkordato komiserlerince verilen son raporda; davacı şirketin rayiç değerlere göre borca batıklığının (-) 28.719.626,63.-TL olduğu, ortaklara olan borçların (ki diğer borçlar ödenmeden alacaklarının tahsil edilmeyeceği taahhüt edilmiştir) düşülmesi halinde borca batıklığın (-) 21.399.163,43.-TL olarak kabul edildiği, davacı şirketin projesinde en somut ve kabul edilebilir üç önerisinin bulunduğu, birincisinin 3.000.000,00.-TL sermaye arttırımı, ikincisinin İstanbul Çatalca’da bulunan 2 adet arsanın satışından elde edilecek gelirin borçların ödenmesine ayrılması, üçüncüsü ise İzmir Çeşme’deki 4 adet arsanın satılarak yine satışından elde edilecek gelirin borçların ödenmesine ayrılmasıdır. Üç önerinin de gerçekleşmesi durumunda (rapora göre mevcut ekonomik şartlar çerçevesinde arsaların satışı ciddi çaba gerektirmektedir) dahi borca batıklığın (-) 11.806.163,43.-TL’ye gerileyeceği bildirilmiştir. Raporda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere, Samandıra merkez binasının, Adana’daki antrepo ve binasının, ….A.Ş. İle Ankara Lojistik …A.Ş.deki iştirak payının, bir kısım araç, iş makinesi ve demirbaşların satıldığı, ortakların nakit katkı sağladığı, çabaların olumlu karşılandığı ancak ekonomik durgunluk ve işlerin oldukça azalması nedeniyle zarar edildiği, borçların makul seviyeye indirilemediği anlaşılmıştır. Projenin güçlü ve zayıf yönleri değerlendirilerek kârlılık olmadığı sürece projenin başarıya ulaşmasının mümkün olmadığı, kârlılığın ise ülkedeki ekonomik durumun düzelmesi ile birlikte işlerin açılmasına bağlı olduğu, bugünkü ekonomik koşulların devamı halinde projenin başarı sansının bulunmadığı bildirilmiştir.
Bu açıklamalardan yola çıkarak; ilk derece mahkemesince, davacının tarafından dosyaya yansıyan borç ödeme gayreti ve kararlılığına rağmen, tüm bu çabaların projenin başarıya ulaşması için yeterli olmadığı gerekçesi ile davanın reddi yönündeki kararında bir isabetsizlik görülmediğinden davacı vekilinin istinaf taleplerinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Dosya kapsamı ve delil durumuna göre İlk Derece Mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olduğundan HMK’ nın 353/1.b.1 Maddesi gereğince davacı tarafın istinaf başvurusunun esastan REDDİNE,
2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 68,20 TL başvuru harcının, peşin olarak yatırılan 35,90 TL harçtan mahsubuna, bakiye 32,30 TL harç ile , yine istinaf kanun yolu başvuru harcı olarak alınması gereken 121,30 TL harçtan peşin olarak yatırılan 98,10 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,20 TL olmak üzere toplam 55,50 TL harcın davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma yapılmadığından istinaf vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353 / 1-b/1 bendi ile, İİK.nun 293/2 maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.17/01/2019