Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2018/2747 E. 2018/2152 K. 06.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/2747 Esas
KARAR NO : 2018/2152
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. ASLİYE TİCARET
MAHKEMESİ
NUMARASI : 2017/1352Esas
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 06/12/2018
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava, taraflar arasındaki yapı denetim hizmet alım sözleşmesinden kaynaklanan ve İİK 67 maddesine göre açılan itirazın iptali davasıdır.
Davacı ile davalı firma arasında düzenlenen sözleşmeye göre, yapı denetim hizmeti karşılığının ödenmediğini, bu nedenle davalı aleyhine Anadolu … İstanbul İcra müd. … E. Sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, davalının borca ve faize itirazı üzerine takibin durduğunu ve iş bu davanın açıldığını, davacı, dava dilekçesi ile birlikte davalı adına kayıtlı … nolu parselin tapu kaydı üzerine tedbir konulması talebinde bulunduğu, ilk derece mahkemesince davacının talebinin kabulü ile taşınmaz üzerine tedbir konulduğu anlaşılmıştır.
Davalı şirket tarafından mahkemece konulan bu tedbire 04/03/2018 tarihli dilekçe ile itiraz edildiği, daha sonra yine davalı tarafça sunulan 20/04/2018 tarihli dilekçe ile aynı tedbirin kaldırılmasına, mahkemenin aksi kanaatte olması halinde ise taşınmaz üzerindeki … parsel C Blokta müvekkili şirket üzerine kayıtlı bulunan 4. Kat 53 nolu bağımsız bölüm ile yine aynı yerde 7. Kat 286 nolu bagımsız bölümler üzerinde tedbir konularak tedbirin bu şekilde devamına karar verilmesini ve diğer tedbirlerin kaldırılmasını talep ettiği, zira her iki bağımsız bölümünün toplam değerinin 950.000,00 TL olduğunu belirttiği görülmüş, mahkemece 24/04/2018 tarihli ara kararla inşaatta kat irtifakı olmadığı nazara alınarak parselin tümü üzerine teminat karşılığı konulan tedbirin bu aşamada kaldırılmasına gerektirir bir durum tespit edilemediğini, davalının tedbirin kaldırılması talebinin reddine karar verilmiştir.
Tedbirin kaldırılması talebinin reddi üzerine davalı tarafça 08/05/2018 tarihli istinaf dilekçesi ile karar istinaf edilmiş, davalı vekili istinaf dilekçesinde tedbirin tamamen kaldırılmasını şayet istinaf mahkemesi aksi kanaatte ise söz konusu iki bağımsız bölüm üzerinde tedbirin devamına diğer tedbirlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiş, istinaf incelemesi sürerken taşınmazlar üzerinde kat irtifakı kurulması nedeni ile 12/06/2018 tarihli ara kararlar … parsel sayılı taşınmaz üzerindeki tedbirin kaldırılmasına, 53 ve 286 nolu bağımsız bölümler üzerine tedbir konulmasına karar verilmiş, iş bu kararla da davalı vekilinin istinaf talebi konusuz kalmıştır.
Bu defa bu karar üzerine davacı taraf 12/06/2018 tarihli ara kararın kaldırılmasına ve 10/01/2018 tarihinde tüm taşınmaz üzerinde verilmiş bulunan ihtiyati tedbir kararının aynen devamına karar verilmesine ilişkin olarak karar itiraz etmiş mahkemece 07/08/2018 tarihli ara karar ile davacı vekilinin itirazının reddine karar vermiş ve davacı vekilince iş bu karar süresinde sunduğu istinaf dilekçesi ile ihtiyati tedbir kararının mağduriyetini gidermeyeceğini zira sadece iki bağımsız bölüm üzerine tedbir konulmasına doğacak mağduriyetleri giderebilecek teminatı içermediği davalı şirketin ne derece borca batık olduğu her iki dairenin dosyada mevcut tapu kayıtlarındaki şerhlerden anlaşıldığı, hususları istinaf nedeni olarak ileri sürülmüştür.
HMK389/1 maddesine göre, mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeni ile hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebi ile bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi halinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceği, HMK 391/1 maddesinde ise mahkemece tedbire konu olan mal veya hakkın muhafaza altına alınması veya bir yediemine tevdii ya da bir şeyin yapılması veya yapılmaması gibi sakıncayı ortadan kaldıracak veya zararı engelleyecek her türlü tedbire karar verilebileceği düzenlemeleri mevcuttur,
Dosya kapsamına göre, taraflar arasında tedbire konu taşınmazda yapılan bina için taraflar arasında yapı denetim hizmet sözleşmesi imzalandığı, inşaatın bittiği, davacı firma tarafından verilen yapı denetim hizmeti bedelinin davalı şirket tarafından ödenmediği, davacı tarafça iddialarına ilişkin dosyaya delillerin sunulduğu, bu bağlamda mahkemece tedbir şartlarının mevcut olduğu göz önünde bulundurularak parsel üzerinde tedbir konulmasında herhangi bir hukuka aykırılığın söz konusu olmadığı her iki tarafın menfaat dengesi gözetilmek sureti ile bağımsız bölümler üzerinde kat irtifakı kurulduktan sonra tüm parsel üzerindeki tedbirin kaldırılarak iki bağımsız bölüm üzerine tedbir kararı konulmasının da hakkaniyete uygun olduğu görülmektedir.
Her ne kadar, davacı tarafça üzerine tedbir konulan taşınmazların rayiç bedellerinin, davalının sunduğu değerleme raporlarında yapılan tespitlerden çok daha düşük olduğu ve mağduriyetlerini gidermekten uzak olduğu iddia edilmişse de, raporlar incelendiğinde, içerik ve tespitlerin dosya kapsamına uygun ve bilimsel kriterler çerçevesinde hazırlanmış raporlar olduğu anlaşıldığından, davacı vekilinin bu itirazları yerinde görülmemiş, davalı vekilinde istinaf talebi, yukarıda açıklandığı üzere konusuz kalmış olup, mahkemece verilen ve istinafa konu ihtiyati tedbir ara kararlarının hukuka uygun olduğu anlaşılmakla her iki taraf vekilin istinaf başvurularının reddine karar verilmesi gerektiğine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1- Dosya kapsamı ve delil durumuna göre İlk Derece Mahkemesi ara kararı usul ve yasaya uygun olduğundan HMK ‘ nın 362/1.b.1 Maddesi gereğince her iki tarafın istinaf başvurusunun REDDİNE,
2-İstinaf harçları peşin alındığından, yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf yargılama giderlerinin taraflar üzerinde bırakılmasına,
4- İstinaf incelemesi sırasında duruşma yapılmadığından vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 362/1.f maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.06/12/2018