Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/2648 Esas
KARAR NO : 2018/1889
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi
NUMARASI : 2018/516
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Abone Sözleşmesi)
KARAR TARİHİ: 08/11/2018
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili 08.05.2018 tarihli dava dilekçesinde, müvekkili şirketin … plakalı aracın maliki olduğunu, araçta … Bankası Çayırova Şubesinden alınma OGS cihazının takılı bulunduğunu, otomatik yükleme talimatı verildiğini, uzun süre hiçbir ihtilaf çıkmadan yoğun şekilde gerçekleştirilen geçiş bedellerinin bu şekilde ödendiğini, bankanın kredi kartını pasife etmesi nedeniyle kredi kartından yükleme yapılamadığını, 05.01.2018 tarihinden 02.04.2018 tarihine kadar yapılan geçişlerin bedelinin ödenemediğini, 15 günlük sürenin geçmesinin gerekçe gösterilerek herbir ihlal ile ilgili olarak müvekkiline geçiş ücretinin 10 katı tutarında ceza kesildiğini, müvekkilinin olayı tespit etmesi üzerine 15 günü geçmeyen geçiş ücretlerini derhal ödediğini, ayrıca 15 günü geçmiş geçiş bedellerinin de ödenmek istendiğini ancak davalının cezalar ile birlikte tahsilat yapacağını beyan ettiğinden ve sadece geçiş ücretlerinin ödenmesine imkan vermemesinden ötürü herhangi bir ödeme yapılamadığını, müvekkiline geçiş sırasında ödemelerin tahsil edilmediği anlamına gelecek alarm vs çalmadığını , paranın ödendiğini sanan müvekkiline 10 kat ceza verilmesinin kanunun lafzına ve ruhuna uygun düşmediğini iddia ederek, davalı şirket adına uygun bir banka şubesinde hesap açtırılmasına, geçiş bedellerinin toplam tutarı olan 2.106,10 TL nin bu hesaba yatırılması hususunda ara karar oluşturulmasına, geçiş bedellerinin 10 katı tutarı olan 21.061,00 TL nin iptaline, bu miktar bakımından borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili, İstanbul ‘un Asya ve Avrupa yakalarını birbirine bağlayan Avrasya Tüneli (İstanbul Boğazı Karayolu Tüp Geçişi Projesi) nin, 3996 sayılı Bazı Yatırım ve Hizmetlerin Yap-İşlet – Devret Modeli Çerçevesi Hakkında Kanun kapsamında projesi, yapım ve işletmesinin 30 yıl 6 ay 9 gün süresince müvekkili şirket tarafından gerçekleştirileceğini ve süre sonunda görevli idareye devredilecek olan bir otoyol olduğunu, davacı adına tescilli aracın Avrasya Tünelinden geçiş ücreti ödemesi yapmaksızın toplam 87 kez ihlalli geçiş gerçekleştirmiş olduğunu, ihlalli geçişlerin yapıldığı tarih itibarı ile yürürlükte bulunan mevzuat çerçevesinde müvekkili şirkete toplam 24.011,90 TL borçlandığını, söz konusu geçişlerin 5 Ocak 2018 İle 6 Nisan 2018 tarihleri arasında gerçekleştiğini, geçiş ücretini ödemeksizin ihlalli geçişte bulunan davacı hakkında 6001 sayılı Kanunun 30/5 . madde hükmü gereğince ihlalli geçiş cezası tesis edilmesinde ve bu nedenle tahakkuk eden cezanın tahsilinde herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığını, bununla birlikte 25 Mayıs 2018 tarihli Resmî Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren 7144 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 18.maddesi ile 6001 sayılı Kanunun 30/5. maddede yapılan değişiklik gereği geçiş ücreti ödemeden ihlalli geçiş yapan araç sahipleri hakkında geçiş ücretinin on katı tutarında tahakkuk eden cezanın dört kata indirildiğini, 7144 sayılı Kanunun geçici 3.maddesinde 25 Mayıs 2018 tarihi itibarı ile henüz tahsilatı yapılmamış olan para cezalarına da bu indirimin uygulanmasının öngörüldüğünü, 6001 sayılı Kanunun emredici nitelikteki 30.maddesinde, şikayete konu ihlallerin yapıldığı tarih itibarı ile yürürlükte bulunan madde metninde, geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapan araç sahiplerinden işletici şirket tarafından geçiş ücreti ödemeden giriş çıkış yaptığı mesafeye ait geçiş ücreti ile birlikte, bu ücretin on katı tutarında cezanın genel hükümlere göre tahsil edileceği, ücretin on katı tutarında tahsil edilen cezanın yüzde altmışının hazine payı olarak ödeneceği, geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapanlardan , ödemesiz geçiş tarihini izleyen on beş gün içinde yükümlü olduğu geçiş ücretini usulüne uygun olarak ödeyenlere bu maddede ki cezaların uygulanmayacağının belirtildiğini, kanun koyucunun ihlalli geçiş nedeniyle araç sahibi aleyhine ceza verilmesini bildirim veya uyarı şartına bağlamadığını ,davacının 87 kez ihlalli geçişte bulunmuş olmakla birlikte herbir ihlalli geçişi müteakip Avrasya Tüneli ücret toplama sisteminin aracın plakasının bağlı olduğu hesaptan provizyon istediğini ancak provizyon istemlerinin OGS etiketinde hiç bakiye bulunmaması sebebiyle banka tarafından reddedildiğinden tahsilat yapılamadığını davacının açıkça ikrar ettiğini, tevdi mahalli tayini talebinde hukuki yararının olmadığını, dava konusu ceza borcuna ilişkin düzenlemenin 6001 sayılı kanunda yer aldığını, 30/5.maddede öngörülen şartlar gerçekleştiğinde, müvekkili şirketin iradi tasarrufu olmaksızın ihlalli geçiş yapan araç sahibi hakkında doğrudan tahakkuk ettiğini, hal böyle iken davacı tarafın hiçbir hukuki yararı olmamasına rağmen tamamen 6001 sayılı kanundan doğan yükümlülüklerini yerine getirmemek amacı ile tevdi mahalli tayini talebinde bulunduğunu , müvekkili şirketin mütemerrüt olduğuna dair hiçbir delil olmadığını savunarak davacının tevdi mahalli tayini talebinin ve davasının esastan reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
Mahkemece, 29.05.2018 arihli ara kararla, TBK 187.maddesindeki düzenlemenin borç ilişkilerinde taraf değişikliği olması ve borcun devredilmesi alacağın kime ait olduğunun çekişmeli olması halinde, borcun ifası amacı ile tevdi mahalli istenebileceği, TBK 107.maddesi uyarınca da tevdi mahalli tayin edilebilmesi için alacaklının temerrüde düşmesinin gerekmekte olduğu, dosya kapsamında ki delillerle TBK 187. ve TBK 107.maddesinde düzenlenen tevdi mahalli tayinine ilişkin yasal şartların oluşmadığı gerekçesiyle, davacının, bedelin davalı şirket adına hesap açtırılarak, keşide edilmiş hesaba yatırılması yönünde tevdi mahalli talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ:
Tevdi mahalli tayini talebininin reddine dair ara karar davacı vekili tarafından yasal sürede istinaf edilmiştir. İstinaf nedenleri olarak, yerel mahkeme gerekçelerinin talepleri ile ilgisi olmadığı gibi hukuki mesnetten uzak olduğunu, davalı tarafın 30.04.2018 tarihinde müvekkili şirkete ihlalli geçiş ihtarnamesi gönderdiğini, davalı şirketin geçiş ücretlerini ödemelerine olanak vermediğini, cezalar ile birlikte geçiş ücretini tahsil edebileceğini beyan ettiğini ve web sitesini buna göre dizayn ettiğini, cezaların iptal edileceğine dair kanaatlerinin tam olduğunu ancak yargılamanın alacağı zaman düşünüldüğünde geçiş ücretlerinin yatırılması hususunda tevdi mahalli tayin edilmesinde zaruret olduğunu belirterek yerel mahkemenin ara kararının kaldırılarak, öncelikle uygun bir banka şubesinde davalı şirket adına hesap açtırılmasına, geçiş bedelimin toplam tutarı olan 2.106,10 TL nin bu hesaba yatırılması yönünde karar oluşturulmasını istemiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava, tacirler arası hizmet alım sözleşmesinden kaynaklanan cezaların iptali ile menfi tespit davası ve 6098 sayılı TBK nun 107. maddede düzenlenen tevdi hakkına ilişkin yasal düzenleme kapsamında, geçiş bedelinin yatırılması için davalı adına banka hesabı oluşturulmasına dair tevdi mahalli tayini İstemine ilişkindir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun dokuzuncu kısmında, “ Çekişmesiz Yargı” üst başlığı İle, 382 vd maddelerinde, çekişmesiz yargı işleri düzenlenmiştir. 382/2-d/3.bentte, tevdi mahalli belirlenmesi veya tevdi edilemeyecek eşyanın satılması, borçlar hukukundaki çekişmesiz yargı işleri arasında sayılmıştır. HMK 387.maddede, çekişmesiz yargı işlerinde verilen kararlara karşı hukuki yararı bulunan ilgililerin özel kanun hükümleri saklı kalmak kaydıyla kararın öğrenilmesinden itibaren iki hafta içinde, bu kanun hükümleri dairesinde istinaf yoluna başvurabileceği, 388.maddede ise, kanunda aksi hüküm bulunmayan hallerde, çekişmesiz yargı kararlarının maddi anlamda kesin hüküm oluşturmayacağına yer verilmiştir. Çekişmesiz yargı işlerinde görevli mahkeme aksine bir düzenleme bulunmadığı sürece Sulh Hukuk mahkemesi olduğu belirtilmiştir. Somut olayda tevdi tayini talebi, müstakil bir talep şeklinde değil ,asıl davada ki taleplerden biri olarak ileri sürülmüştür.
Tevdi hakkı, 6098 sayılı TBK nun 107.Maddede, bir şeyin teslimine ilişkin edimlerde (a) bölümünde düzenlenmiş, alacaklının temerrüde düşmesi durumunda borçlunun hasar ve giderleri alacaklıya ait olmak üzere, teslim edeceği şeyi tevdi ederek borcundan kurtulabileceği, tevdi yerini ifa yerindeki hakimin belirleyeceği belirtilmiştir. Yasal düzenleme kapsamında, öncelikle alacaklının temerrüde düşmesi gerekmektedir. Somut olayda, özellikle davalı vekilinin savunmasında ayrıntılı şekilde açıklandığı ve iş bu kararda aktarıldığı üzere, kabul tarihi 25.06.2010 olan, 6001 sayılı “Karayolları Genel Müdürlüğünün Hizmetleri Hakkında Kanun” nun 30.maddesinin başlığı geçiş ücretini ödememe ve güvenliğin ihlalidir.16.05.2018 tarihli 7144 sayılı Kanunun 18.maddesi ile, geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yaptığı tespit edilen araç sahiplerine Genel Müdürlük tarafından geçiş ücreti ödemeden giriş çıkış yaptığı mesafeye ait geçiş ücretinin dört katı tutarında idari para cezası verileceği düzenlemesi ile on ibaresi dört olarak değiştirilmiştir. Aynı maddenin 3. bendinde para cezalarının ödenmesi, tahsil usulü, Genel Müdürlük hesabına aktarılmasına yer verilmiştir. 30/5. bendinde ise, 4046, 3465 ve 3996 sayılı kanunlar çerçevesinde işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı karayollarından geçiş ücreti ödemeden geçiş yapan araç sahiplerinden işletici şirket tarafından geçiş ücreti ile birlikte bu ücretin dört katı tutarında cezanın genel hükümlere göre tahsil edileceği belirtilmiştir. Yasal düzenleme bir bütün olarak ele alındığında, davacının tevdi hakkı talebine dair şartların oluştuğundan söz etmek mümkün gözükmemektedir. Mahkeme gerekçesinde yer verilen TBK 187. maddesi dosya kapsamına uygun düşmese de, sonuç olarak ret kararı hukuka uygun bulunduğundan davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine dair karar verilmesi gerekmekle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere,
1-İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/516 Esas sayılı derdest dava dosyasında, tevdi mahalli talebinin reddine dair 29.05.2018 tarihli ara karar usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/1 bendi uyarınca REDDİNE,
2-İstinaf harçları peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,varsa fazla alınan harcın talep halinde yatıran tarafa iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından davalı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/1 bendi ile aynı kanunun 362/1-a,b bentleri gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.08/11/2018