Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2018/2579 E. 2021/1348 K. 25.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/2579 Esas
KARAR NO: 2021/1348
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 27/12/2017
NUMARASI: 2016/113 Esas, 2017/1066 Karar
DAVA: TAZMİNAT (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 25/11/2021
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili, 04/02/2016 tarihli dava dilekçesinde; … altı … Beyoğlu / İSTANBUL adresinde bulunan iş yerinin müvekkili sigorta şirketine … Paket Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, 07/07/2015 tarihinde sigortalı iş yerinde duvar içinde bulunan mutfak tesisat borusunun patlaması sonucu meydana gelen su basması ile bina ve dekorasyonun hasara uğradığını, tespit edilen hasar bedeli olarak toplam 4.737,50 TL’nin sigortalıya ödendiğini, davalının dahili su hasarı neticesi ortaya çıkan zarardan TBK 69.maddesi gereğince yapı maliki olarak sorumlu olduğunu, ayrıca Borçlar Kanunun 301.maddesi gereğince kiraya verenin borçlarının düzenlendiğini, söz konusu madde kapsamında kiraya verenin kiralananı tam ve eksiksiz bir şekilde teslim etmekle ve sözleşme süresi boyunca bu şekilde bulundurmakla yükümlü olduğunun belirtildiğini, müvekkili sigorta şirketinin dava konusu zararı karşılamış olmakla TTK 1472.maddesi gereğince sigortalının haklarına halef olduğunu, dava konusu olayda kiraya veren davalı İstanbul Büyükşehir Belediyesinin rizikonun meydana geldiği sigortalı iş yeri tesisat borularını kullanıma elverişli olarak bulundurmadığını iddia ederek, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla, 4.737,50 TL sigorta tazminat bedelinin 06/08/2015 ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili; söz konusu restaurantın 20/05/2008 tarihli kira sözleşmesi ile … adına kiralandığını, kira sözleşmesinin 4.maddesi gereğince kiralanan şeyin tamiri lazım gelir ve üçüncü bir şahıs onun üzerinde bir hak iddia ederse kiracının hemen mal sahibine haber vermeye mecbur olduğunu, kiracının zaruri tamiratın icrasına müsaade etmeye mecbur olduğunu, ayrıca kira sözleşmesinin 25.maddesinde sigorta yaptırımına dair düzenlemenin mevcut olduğunu, sigortalının kira sözleşmesinden doğan yükümlülüklerini yerine getirmediğini, ayrıca görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI: Mahkemece; dava konusu uyuşmazlıkta zarara sebebiyet veren su borusunun duvar içinden geçtiği, binanın aynına ait olmakla birlikte bu su tesisatını kiracının yaptığı, zararın kiracının daha doğrusu hasar tazminatını alan davacı sigortalısının kusuru sonucunda meydana gelmiş olduğu, zarar ile mal sahibi eylemi arasındaki illiyet bağının kesildiği, bu nedenle de davalı belediyenin sorumluluğunun bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Karar, davacı vekili tarafından yasal süresi içerisinde istinaf edilmiştir. Davacı vekili istinaf nedenleri olarak; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, TBK 69.maddesi gereğince yapı malikinin sorumluluğunun söz konusu olduğunu, ancak söz konusu tesisatın her ne kadar kiracı / sigortalı tarafından yapılmış olsa dahi bu işlemin davalının bilgisi ve onayı dahilinde yapıldığını, bu halde davalının maliki olduğu yapının denetim sorumluluğunun bulunduğunu ve bu aşamada kaynaklanan zarardan sorumlu olacağını, ek raporda davalının sorumlu olduğunun tespit edildiğini, BK 249.maddesi gereğince söz konusu tesisatın yapılmasının kiraya veren davalının görevi olduğunu, restaurant olarak kiraya verilen yerin restaurant olarak kullanılmaya elverişli teslim etmek zorunda bulunduğunu, sigortalının kusurunun olmadığını iddia ederek, kararın kaldırılıp davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dava, ” Restoranım / Pastanem Paket Sigortası ” kapsamında ödenen hasar bedelinin rücuen tahsili istemine ilişkindir. Dosya kapsamından, dava dışı … ile davacı sigorta şirketi arasında riziko adresi Galata Köprüsü … altı Beyoğlu / İSTANBUL olan iş yeri için başlangıç tarihi 03/12/2014, bitiş tarihi 03/12/2015 olan sigorta poliçesinin düzenlendiği, söz konusu yerin dava dışı sigortalı ile davalı belediye başkanlığı arasında gerçekleştirilen 20/05/2008 tarihli kira sözleşmesi ile kiralanmış olduğu, kiralanan şeyin dükkan olarak belirlendiği, kiralanan dükkanda 07/07/2015 tarihinde … dahilindeki mutfak tesisat borusunun duvar içinde patlaması neticesinde dahili su hasarı meydana geldiği, meydana gelen hasarın dava dışı sigortalıya sigorta şirketi tarafından ödendiği ve iş bu davanın açılmış olduğu anlaşılmıştır. Taraflar arasındaki esasa ilişkin uyuşmazlıkların tespitinden önce, dava tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 4. maddesi nedeniyle, davanın niteliği ve dayanağı göz önünde bulundurularak mahkemenin görevli olması ile ilgili dava şartının değerlendirilmesine ihtiyaç duyulmuştur. Dava tarihinde yürürlükte bulunan, 6102 sayılı TTK nun 1472. maddesinde halefiyet düzenlenmiştir. Maddede, sigortacının sigorta tazminatını ödediğinde hukuken sigortalının yerine geçeceği, sigortalının gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hakkın tazmin ettiği bedel kadar sigortacıya geçeceği belirtilmiştir. Halefiyet ile açılan davanın, sigorta şirketinin hukuken yerine geçtiği, dava dışı sigortalı tarafından sorumlulara karşı hangi mahkemede dava açması gerekiyorsa o mahkemeye dava açması ve mahkemenin görevinin zarar sorumlusu ile dava dışı sigortalı arasındaki hukuki ilişkiye göre belirlenmesi gerekir. Somut davada, dava dışı sigortalı ile davalı arasında kira kontratı vardır. Kiracı ve kiraya veren arasındaki dava da görevli mahkeme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 4. maddesi gereğince Sulh Hukuk Mahkemesidir. Mahkemelerin görevi yasanın 1. maddesinde belirtildiği gibi, ancak kanunla düzenlenir ve kamu düzenindendir. Dava şartları arasında yer aldığı için, mahkemece taraflarca ileri sürülmese dahi yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınması gerekir ve taraflar yönünden usulü kazanılmış hak oluşturmaz. Davacı iddialarından birisi kira ilişkisi olduğundan, bütün ihtilafın sulh hukuk mahkemesi tarafından görülerek çözüme ulaştırılması gerekmektedir. Açıklanan nedenlerle, davanın 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 114/1-c bendinde düzenlenen mahkemenin görevli olması ile ilgili dava şartı yokluğu nedeniyle, aynı yasanın 115. maddesi gereğince usülden reddine karar vermesi gerekirken, işin esası hakkında karar verilmiş olması doğru kabul edilemeyeceğinden, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esasa ilişkin hususlar incelenmeksizin kabulüne dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M:Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere, 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun esasa ilişkin hususlar incelenmeksizin KABULÜNE, 2-İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/113 Esas, 2017/1066 Karar ve 27/12/2017 tarihli kararının KALDIRILMASINA, 3-Açılan davanın göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle HMK.114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince dava dilekçesinin usulden REDDİNE, a)6100 sayılı HMK’nın 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra iki haftalık süre içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın görevli İSTANBUL SULH HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE, b)İki haftalık süre içinde dosyanın gönderilmesi için talepte bulunulmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına resen karar verileceğinin İHTARINA, c) 6100 sayılı HMK 331. maddesi gereğince harç, vekalet ücreti ve yargılama giderlerin görevli mahkemece, davaya bir başka mahkemede devam edilmemesi ve davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi halinde ise yargılama giderlerinin davanın açıldığı mahkemenin dava dosyası üzerinden KARARA BAĞLANMASINA, d)Sair işlemlerin yapılması için dosyanın mahkemesine İADESİNE, 4-İstinaf yargılaması aşamasında duruşma açılmadığından istinaf vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, 5-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanuna bağlı tarife gereğince alınması gereken 59,30 TL istinaf karar harcından davacı tarafından peşin olarak yatırılan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,40 TL’nin davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA, 6-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin İlk Derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-a-3 bendi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.25/11/2021