Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2018/252 E. 2018/1524 K. 04.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/252 Esas
KARAR NO : 2018/1524
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 7. ASLİYE TİCARETMAHKEMESİ
TARİHİ : 23/05/2017
NUMARASI : 2015/822 2017/494
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 04/10/2018
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREGİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında konusu 6331 sayılı İSG Kanunu ile ilgili yönetmelikler gereği çalışmalar için, müvekkilinin davalıya hizmet sunacağına ilişkin olarak sözleşme akdedildiğini, taraflar arasında akdedilen iş bu sözleşme uyarınca davalıya ait (C) sınıfı iş güvenliği uzmanlığı, doktor ve diğer sağlık personeli hizmetlerinin Beta İdari Danışmanlık… tarafından sağlanacağı, bu hizmetlerin karşılığnın müvekkil tarafından faturalandırılacağı ve davalı şirktetten talep edebileceği konusunda anlaşamaya vardıklarını, akdedilen sözleşmenin hükümleri gereği olan hizmetlerin müvekkilince eksiksiz olarak yerine getirildiğini fakat alınan hizmet bedeli davalı şirket tarafından ödenmediğini, müvekkili tarafından davalı şirkete Kadıköy … Noterliği’nin 24/04/2015 tarih ve … yevmiye numaralı ihtar çekildiğini, ancak buna rağmen davalı şirketin Beyoğlu ..Noterliği’nin 08/05/2015 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile müvekkil şirkete borcu olmadığını belirttiklerini ve ödemede bulunmadıklarını, tüm ihtarlara rağmen borcun ödenmemesi üzerine İstanbul Anadolu… İcra Müdürlüğünün …esas sayılı dosyasından icra takibi yapıldığını, borçlunun takibe itiraz ettiğini ve takibin durduğunu beyanla, davalının itirazının iptaline, davalı aleyhine %20’den aşağı olamamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalıya yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
SAVUNMA
Dava dilekçesi davalı tarafa usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
Davalı tarafından dosyaya sunulan 08/09/2015 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davacı sözleşmenin gerektirdiği yükümlülükleri ifa etmediğini, davacının dava dilekçesi ekinde sunmuş olduğu sözleşme içeriğinde de belirtildiği üzere davacının her ay 15 saat davalı müvekkil şirkete mesai harcamak sureti ile iş güvenliği uzmanlığını yerine getirmesi gerektiğini, ancak gerek şirket giriş çıkış kart sistemi kayıtlarında, gerekse kamera kayıtlarında da davacının görevlendirildiği …’ın şirkete Ağustos 2014 tarihinden bu yana giriş yapmadığını, öncesinde de bu girişlerinin sözleşme gereği olan süreleri kesinlikle tamamlamadığını, davacının Ağustos ayından sonra Şubat 2015 tarihinde şirkete giriş yaptığını, sadece 17 dakika kalarak şirketten çıktığını, davacının İSG Uzmanlığı belgesinin kiralandığını kabu edilmesi gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/822 E. 2017/494 Karar sayılı 29/07/2015 tarihli kararında özetle;
1- Davanın KISMEN KABULÜNE,
2-Davalının İstanbul Anadolu… İcra Müdürlüğünün … E.Sayılı icra takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptaline, şeklinde karar vermiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekilinin yasal süresi içinde sunduğu, 23/08/2017 havale tarihli istinaf dilekçesinde özetle;
1-Sadece ticari defter kayıtlarının esas alınarak borçlar kanununun 97. Maddesini göz önünde bulundurmadan karar verilmiş olmasının hukuka aykırı olduğu,
2-Dosyaya sunulan bilirkişi raporundaki İSG uzmanı tarafından yapılan değerlendirmenin dikkate alınmadığı, oysa rapora göre davacının edimlerini tam olarak yerine getirmediğinin açıkça beyan edildiği, buna rağmen davanın kısmen kabulüne karar verilmesinin hukuka aykırı olduğu ve ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması gerektiği hususları istinaf nedeni olarak ileri sürülmüştür.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRME
Dava tacirler arasında düzenlenen hizmet alım sözleşmesinden kaynaklanan İİK 67.maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır.
Davacı vekili taraflar arasında düzenlenen sözleşme geregi davacının davalı şirkete İSG hizmetini sunduğunu, buna ilişkin düzenlenen faturaların davalıya tebliğ edildiğini, ihtara rağmen fatura bedellerinin ödenmediğini, davacı hakkında icra takibi yapıldığını, davalının bu takibe haksız olarak itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, bu nedenle itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep etmiş, davalı vekili ise her ne kadar davacının gönderdiği faturaları iyi niyetli olarak defterlerine kaydetmiş ise de, da- vacı tarafın sözleşmesel yükümlülüklerini yerine getirmediğini, ayda 15 saat iş yerinde bulunması gerekirken, tüm süreler boyunca çok daha az süre ile iş yerinde bulunduğunu, çoğu kez de iş yerine gelmediğini, bu nedenle TBK 97. Maddesi gereğince, kendi edimlerini yerine getirmeyen tarafın diğer taraftan hak talep edemeyeceğini belirterek davanın reddine talep etmiştir.
Davacı tarafça davalı aleyhine İstanbul Anadolu … İcra Müd. …. sayılı dosyada, faturaya dayalı icra takibinde bulunduğu, davalının itirazı üzerine takibin durduğu ve davacının iş bu davayı açtığı görülmektedir.
Mahkemece, tarafların ticari defterleri üzerinde inceleme yaptı- rılmış, ayrıca iş güvenliği uzmanı ve ayrıca bir A sınıfı İSG uzmanı bilirkişinin bulunduğu heyetten rapor alınmıştır. Bu rapora göre her iki taraf ticari defterlerinin yasal niteliklere haiz olduğu ve kendi lehlerine delil teşkil ettiği, ticari defterlere göre davacının davalıdan 17.511, 52 TL alacaklı olduğunun görüldüğü, düzenlenen faturaların her iki taraf ticari defterlerinde kayıtlı olduğunun tespit edildiği, İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku uzmanı bilirkişiye göre, davacının sözleşmesel edimlerini yerine getirdiği, İSG uzmanına göre ise davacının edimlerini tam olarak yerine getirmediği tespitlerinin yapıldığı görülmüştür.
Öte yandan dosyaya sunulan karşılıklı yazılan e-maillere göre, davacının davalı iş yerinde sözleşme gereği hizmet ifasında bulunduğu da görülmektedir.
Her ne kadar davalı tarafça, davacının edimlerini sözleşmeye göre tam olarak yerine getirmediği, bu nedenle talep edilen ücreti hak etmediği iddiasında bulunulmuş ise de, dosya kapsamına göre davalı tarafça davacıya yönelik herhangi bir ihtar- da bulunulmadığı, dava konusu icra takibinde bedelleri talep edilen tüm faturaların davalı ticari defterlerinde herhangi bir itirazi kayıt olmadan kaydedildiği, bu faturalara itiraz edilmediği, davalı tarafın, davacının gerçekleştirmediği hizmetlerin davacının sözleşmeye aykırı davranışından kaynaklandığını kanıtlayamadığı, zira sunulan e-maillere göre davalı şirketten kaynaklanan bir takım sorunlardan dolayı bazı hizmetlerin davacı tarafça yerine getirilmediği, buna ilişkin kusurun davacıya yüklenemeyeceği bu durumda davacının davasında haklı olduğu, bu çerçevede davanın kabulüne yönelik ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşılmakla, davalı vekilin istinaf başvurusunun HMK 353/1.b.1 maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmekle aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/822 Esas, 2017/494 Karar sayılı kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan, davalı vekilinin istinaf başvurusunun, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/1 bendi uyarınca esastan REDDİNE,
2- Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 55,20 TL başvuru harcı ile 98,10 TL istinaf kanun yolu başvuru harcı olmak üzere toplam 153,3 TL harcın davalı tarafça peşin olarak karşılanan harçtan mahsubu ile hazineye irat kaydına, bakiye fazla harcın talep halinde iadesine,
3-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına ,
4- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davacı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde,6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/1 bendi ile aynı yasanın 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oybirliği ile karar verildi.04/10/2018