Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2018/2516 E. 2021/1364 K. 25.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/2516 Esas
KARAR NO: 2021/1364
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 06/04/2018
NUMARASI: 2015/101 Esas, 2018/261 Karar
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 25/11/2021
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şirketin Tekirdağ’da bulunan un ve benzeri yan ürünlerin imalatının yapıldığı işyerinde kapasite arttırımı için ihtiyaç duyulan 3 ton kapasiteli 41 mikrodalga kurutma fırınının davalı … tarafından imal edildiğini ve montajının yapıldığını, sipariş aşamasında fırının boy 12 metre, genişlik 125 cm, yükseklik 120 cm, yarı mikrodalga %7 nem oranlı, %15 toleranslı, saatte 3 ton kurutma kapasiteli olarak imal edileceğinin beyan olunduğunu, imalatı üstlenen davalı …’la fırının bedeli konusunda 142.000,00-TL üzerinden anlaşmaya varıldığını, kararlaştırılan fırın satış bedelinin taksitle ödenmesi hususunda mutabık kalındığını, ancak leeasing yolu ile kiralama işlerinde KDV avantajı dikkate alınarak dava dışı … A.Ş. ile aktedilen 25.03.2013 tarihli sözleşmesi uyarınca satın alma işleminin fınansal kiralama yolu ile gerçekleştirildiğini ve peşin 115.000,00-TL +KDV’ye çekildiğini, Leeasing firması ile aralarında imzalanan ve Beşiktaş … Noteri liğinin 25.03.2013 tarih ve … Yev sayısı ile tasdik olunan “Düzenleme Şeklinde Finansal Kiralama Sözleşmesi” nin imzalanmasıyla daha önce davalı …’ye ödenen 40,000,00-TL peşinatın iade alındığını, ödemelerin finanasal kiralama şirketi tarafından gerçekleştirildiğini, … marka mikrodalga kurutma fırınının Ieasasing firmasına fatura edilmesi aşamasında 12 metre olduğunun belirtilmesine rağmen davalı … tarafından düzenlenen irsaliyede boyunun belirtilmediğini ve montaj aşamasında 3000 kg kurutma kapasitesinin daha verimli kullanılması için 6 metre olarak imal edildiğinin kendilerine ifade edildiğini, davalı Leasing firması tarafından 29.05.2013 düzenleme tarihli ve 03.05.2014 vadeli 24090403-8 sayılı “Makine Kırılması Sigorta Poliçesi” ile 135.700,00-TL sigorta bedeli ile teminat altına alınan kurutma makinesinde 09.11.2013 tarihinde yangın çıktığını , hasarın ihbarı üzerine … Sigorta Şirketi tarafından Tekirdağ 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2013/30 D.İş sayılı dosyası ile yaptırılan tespit sonrasında finansal kiralamaya ve sigortaya konu olan fırın ile zarara konu fırının aynı fırınlar olmadığı gerekçe gösterilmek suretiyle tazminat taleplerinin karşılanmadığını, kötü niyetli üretici davalı …’nin ise ekspertiz aşamasında yanan fırının dışında ikinci bir fırın imal etmiş gibi ihtarname keşide etmek suretiyle kendilerinden fırın bedeli talep ettiğini, oysa imalat aşamasında taahhüt edilen kurutma kapasitesi ile montajı yapılan fırının kapsitesinin aynı olmadığının anlaşılması ile davalı … tarafından fırının bizzat fabrika sahasında teknik destek alınarak revize edildiğini ve adlarına bu davalı tarafından imal edilmiş satışa ve ödemeye konu fırın dışında başkaca bir fırın bulunmadığını belirterek, finansal kiralama kapsamında üreticiye ödenen ve davalı sigorta şirketi tarafından teminat altına alınan 116.500,00-TL’lik makine bedelinin davalı sigorta şirketi ve davalı …’den yangın tarihinden itibaren müştereken ve müteselsilen ve makinenin leasing ile alınması nedeni ile inansal kiralama şirketine ödenen 130.062,00-TL’den makine bedeli 116.500,00 TL’nin düşümü ile bakiyesini teşkil eden 13.912,00-TL tutarın ise üretici …’den yangın tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı … Sigorta Şirketi sigorta şirketi vekil cevap dilekçesinde özetle: talebin zamanaşımına uğradığını, dava konusu riziko sonucu hasara uğrayan fırının davacı iddialarının aksine şirketlerince teminat altına alınmadığını, yangın hadisesinde zarar gören (Hasarlı Makine) fırının (yan ağız ve silindirler dahil, boyu 9,80 metre, yani ağız ve silindirler hariç boyu 9,20 metre, ayaklar dahil yüksekliği 1,80 metre, ayaklar hariç yüksekliği 1,09 metre, genişliği 1,29 metre) olduğunu, Leasing Proforma Faturasında (Hasarlı Makine) fırının boyu 6 metre yan ağız ve silindirler dahil, makine yüksekliği 1,55 metre ve makine genişliği 1,25 metre olarak gösterildiğini, bu hususunun davalı sigortacının talebi üzerine yapılan tespit üzerine Tekirdağ 1. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2013/30 D.İş sayılı dosyasına sunulan Bilirkişi Raporu kapsamında da belirlendiğini, malın ayıbından kaynaklanan hasarlardan sigortacının sorumlu olmadığını, bu hususun Makine Kırılması Sigorta Poliçesi Genel Şartlarının yanı sıra TTK 1453. Maddesinde de belirtildiğini beilrterek yerleşik Yargıtay içtihatları kapsamında aleyhlerine açılan davanın reddini istemiştir. Davalı … davaya cevap vermemiş, yargılama sırasında vefat etmiş, mirasçıları davaya dahil edilmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesi iddia, savunma, bilirkişi raporu doğrultusunda; davalı sigorta şirketi nezdinde makina kırılması sigortasıyla sigortalı olan davacı şirket tarafından … A.Ş den finansal kiralama yoluyla kiralanan … Un Kurutma ve Sterilizasyon makinesinin 06/11/2013 tarihinde çalıştığı sırada elektrik arızası nedeniyle çıkan yangın neticesinde kullanılamaz hale geldiği, dosyadaki delillere göre davacı işyerinde bir adet un kurutma makinesi bulunduğu, bu makinin sigorta konusu makine olduğu ve makinenin revizyon görmüş olduğu, mahkememizce itibar edilen 11/04/2016 havale tarihli kök rapor ile 08/12/2016 havale tarihli ek rapora göre söz konusu makinada meydana gelen hasarın makina kırılması sigortası genel şartları uyarınca teminat kapsamında olduğu, davacının davalı sigorta şirketinden bilirkişilerce hesaplanan 116.056,00-TL talep edebileceği, davalının ihbar tarihi olan 11/11/2013 tarihinde temerrüde düştüğü gerekçesi ile davalı … Sigorta Şirketi yönünden davanın KISMEN KABULÜ ile; 116.056,00-TL’nin ihbar tarihi olan 11/11/2013 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden alınarak davacıya verilmesine, davalı … Mirasçıları yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Karar yasal süresi içerisinde davalı sigorta şirketi tarafından istinaf edilmiştir. Davalı … Sigorta Şirketi vekili istinaf dilekçesinde; müvekkili şirketin teminat verdiği makine ile zarara uğrayan makinenin birbirinden farklı olduğunu, makinelerin birbirinden farklı olduğunun hem ekspertiz raporu, hem de Tekirdağ 1. Sulh Hukuk Mahkemesı’nin 2013/30 Değişik iş sayılı dosyası üzerinden hazırlanan bilirkişi raporu ile sabit olduğunu, makinenin teminat altına alınan makine olduğu konusunda ispat yükünün davacıda olduğunu, ikrar anlamına gelmemek üzere, her iki makinenin de aynı olduğu kabul edilse dahi, sigortalı makinenin kapasitesini arttırmak amacıyla makine üzerinde bir takım değişiklikler yapıldığından işbu değişikliklerin yangının başlamasına sebep olup olmadığının irdelenmesi gerektiğini, hasarın malın ayıbından kaynaklanması nedeni ile teminat dışı olduğunu, makinenin şasesinin uzatıldığını, revize edildiğini, davacı tarafın daha fazla verim elde edebilmesi için yeni makinenin üretim süresinin kısaltılması ve ısının arttırılmasının amaçlandığını, yangının, fırının aşırı ısınmasından kaynaklandığını, bu durumda malın ayıplı olma ihtimalinin kuvvetle muhtemel olduğunu, davacı tarafın üreticiye karşı da dava ikame ettiğini, bu hususta detaylı inceleme yapılmaksızın hüküm tesis edildiğini, poliçenin 5. sayfasında, sigortalı kıymetlerin imalatçı ya da satıcılarının yasa veya sözleşme gereği sorumlu olduğu ziya ve hasarın teminat dışı olduğunun açıkça belirtildiğini, makine ve elektrik mühendisi tarafından işbu hususa yönelik olarak herhangi bir inceleme yapılmadığını, yalnızca dosyada ayıptan kaynaklandığına ilişkin belge olmadığının belirtildiğini, bilirkişi raporunun hükme esas alınamayacağını, kabul anlamına gelmemek üzere rayiç araştırması dahi yapılmaksızın sigortalının leasing firmasına ödediği bedelin dikkate alınarak tazminat tutarının belirlenmesinin mevzuata aykırı olduğunu, makine kırılması sigortası genel şartları uyarınca muafiyet tutarının %20 olduğunu, makinenin gerçek değerinin 116.150,00 TL olduğunun davacının kabulünde olduğu, davacının makinenin gerçek değerinden fazla tahsilat yaptığını, sigorta şirketinin makinenin hasar anındaki yeni kıymetinden eskime ve aşınma payının ve kurtarılan değerlerin tenzili neticesinde belirlenecek tutardan sorumlu olduğunu, bu durumun Makine Genel Şartlarının 14-b maddesinde açıkça düzenlendiğini, bununla birlikte Makine Genel Şartları’nın 14-c maddesi gereğince rayiç değerin tespiti ile eskime payının tenzilatı akabinde tespit edilecek tutara %20 muafiyet uygulanması gerektiğini, mahkemenin %10 muafiyet uyguladığını, kabul anlamına gelmemek kaydı ile davacının bildirim yükümlülüğünü ihlal ettiğini, bu durumun 06.12.2016 tarihli bilirkişi raporunda vurgulandığını, tazminat tutarında indirim yapılması gerektiğini, TTK’nun 1427. maddesi uyarınca müvekkili şirketin, hasarın kendisine ihbar edildiği tarihten kırkbeş gün sonra temerrüde düşmüş sayılacağını, davacının yangın olayını müvekkili şirkete, 11.11.2013 tarihinde ihbar ettiğini, müvekkili şirketin 26.12.2013 itibariyle temerrüde düştüğünü, faiz başlangıcının hatalı olduğunu belirterek ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME: Dava, Makine Kırılması Sigorta Sözleşmesi ile alım-satım sözleşmesinden kaynaklı tazminat istemine ilişkindir. Dosya kapsamından; davacının, 12 metre boyunda, 120 cm yükseklikte, 125 cm genişlikte, 3000 kg/saat, (%15 tolerans) giriş nemi %14, çıkış nemi %7, kurulu gücü yaklaşık 100 Kw/saat, gıda tüzüğüne uygun “un kurutma ve sterilizasyon Fırını” almak istediği, makinenin davalı … tarafından imal edilerek davacının işyerinde kurulduğunun iddia edildiği, davacının makineyi Beşiktaş … Noterliğinin 25.04.2013 tarih ve … yevmiye sayılı “Düzenleme Şeklinde Finansal Kiralama Sözleşmesi ile satın alındığı, Finansal Kiralama Sözleşmesinin ekinde bulunan 08.04.2013 tarih, 080413/01 proforma faturada, finansal kiralama ile alınan ürün özelliklerinin 3000 kg/saat, (%15 tolerans) giriş nemi %14, çıkış nemi %7, 6 metre boyunda, 155 cm yükseklikte, 125 cm genişlikte olarak, makine bedelinin ise 116.150,00 TL olarak belirtildiği, makinenin Finansal Kiralama Şirketi tarafından davalı sigorta şirketi nezdinde, 135.700,00 TL sigorta bedeli üzerinden 03.05.2013-03.05.2014 vade tarihleri arasında 1 yıl süre ile Yangın ve Ek Teminatlarına karşı 240904013 sayılı Makine Kırılması Sigorta Poliçesi ile sigortalandığı, hasar anında öncelikli alacaklının … A.Ş olduğunun poliçe ön yüzünde belirtildiği, davacının İş Finansal Kira Sözleşmesinden temin ettiği 18.11.2014 tarihli muvafakatnameyi mahkemeye ibraz ettiği, 06.11.2013 tarihinde makinenin yanarak hasarlandığı, davacının hasar ihbarını 11.11.3013 tarihinde yaptığı, Poliçede hasarın %10 ve minimum 150,00 Euro olmak üzere muafiyet uygulanacağının kararlaştırıldığı, yangın sonrasında davalı sigorta şirketi tarafından makine üzerinde delil tespiti yaptırdığı, Tekirdağ 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2013/30 D.İş sayılı tespit dosyasına ibraz edilen Elektrik ve Makine Mühendisi tarafından ibraz edilen bilirkişi raporunda, hasarlanan makinenin 9.5 metre uzunluğunda,130 cm genişliğinde, 180 cm yüksekliğinde olduğunun belirtildiği anlaşılmaktadır. Uyuşmazlık, hasarlanan makinenin sigorta sözleşmesi ile teminat altına alınıp alınmadığı, makinenin ayıplı olup olmadığı, revizyon görüp görmediği, revizyonun yangının çıkış nedenine etkisinin bulunup bulunmadığı, davacının bildirim yükümlülüğüne aykırı davranıp davranmadığı, davalı sigorta şirketinin temerrüt tarihi ile hasarın gerçek miktarının ne olduğu noktalarında toplanmıştır. Mahkemece uyuşmazlık konularında bilirkişi raporu alınmıştır. 04.04.2016 tarihli bilirkişi heyet raporunda; hasara konu Un Kurutma Fırınında meydana gelen yangının malın kendi ayıbından kaynaklanmış olduğu ifade edilmiş ise de taraf delilleri arasında bu hususu tereddütsüz olarak ortaya koyabilecek teknik bir veri bulunmadığı, olayda teknik olarak davalı sigorta kuruluşu tarafından sigortalının beyan öncesi ve sözleşmenin devamı sırasında (sigortaya konu makinede yapılan değişiklik ve revizyonların bildirilmemesi) ve (sigortaya konu makine ile hasara konu kurutma fırınında tespit olunan farklıklar) gerekçesi ileriye sürülerek “sigortalının beyan yükümlülüğüne aykırı davranması nedeniyle” tazminat talebinin red edildiğini, davacı sigortalı ile dava dışı … A,Ş, arasında kiralama sözleşmesinin 25.04.2013 tarihinde imzalandığı, sözleşmeye esas Proforma Faturanın 06.04.2013 tarihli olduğu, davacı ile davalı … arasında tanzim olunan (bila tarihli) teklif formu gereğince davacı tarafça davalı …’a 11.02.2013 tarihinde 25.000,00 TL, 09.04.213 tarihinde 15.000,00 TL ödeme yapıldığı 30.05.2013 tarihinde ise davalı … tarafından davacıya 39.850,00 TL’nin banka yolu ile EFT gerçekleştirildiği, dava dosyasında hasara konu fırının tam olarak hangi tarihte davacının İşyerinde 2 nolu davalı tarafından kurulumunun gerçekleştirildiği ve bilhassa yeterli randıman alınmaması gerekçesiyle revizyonlara başlanıldığı tarih hakkında net bir bilgi tespit edilemediği, 06.11.2013 tarihli yangın sırasında kurutma fırının 3 kat ve 9,5 metre ebatında ve taraflar arasında mutabık kalınan fırından farklılıklar arz ettiği, taraf delilleri arasıda yer alan İtfaiye Raporunda yangına konu makinenin “… marka Un Kurutma Makinesi” olduğu, yangının fırının fazla ısınması sonucu makine üzerinde bulunan elektrik tesisatının şase yaparak yangının başlamasına neden olduğu”nun tespit edildiği, sigortalanan makinenin zaman içinde revizyon geçiren hasara konu fırın olmadığı, bunu iddia eden davalı sigorta kuruluşu tarafından ispat edilemediği, 6102 sayılı TTK 1444 maddesi gereği; kural olarak sigorta ettirenin sözleşmenin yapılmasından sonra sigortacının izni olmadan rizikoyu veya mevcut durumu ağırlaştırarak tazminat tutarının artmasını etkileyici davranış ve işlemlerde bulunamayacağının belirtildiği, sigorta ettiren veya onun izniyle başkası, rizikonun gerçekleşme ihtimalini artırıcı veya mevcut durumu ağırlaştırıcı işlemlerde bulunursa yahut sözleşme yapılırken açıkça riziko ağırlaşması olarak kabul edilmiş bulunan hususlardan biri gerçekleşirse derhâl; durumu sigortacıya bildirmesi gerektiği, bu durumda sigortacıya TTK 1445 uyarınca sözleşmenin süresi içinde, rizikonun gerçekleşmesi veya mevcut durumun ağırlaşması ihtimalini ya da sözleşmede riziko ağırlaşması olarak kabul edilebilecek olayların varlığının öğrenilmesi halinde bu tarihten itibaren bir ay içinde sözleşmeyi feshetme veya prim farkı isteyebilme hakkına sahip olacağıın hüküm altına alındığı, sözleşmenin yapılmasında Beyan yükümlülüğü’nün kapsamına dair TTK 1435. maddede yapılan düzenlemede; sigorta ettiren sözleşmenin yapılması sırasında bildiği veya bilmesi gereken tüm önemli hususları sigortacıya bildirmekle yükümlü olduğu, sigortacıya bildirilmeyen, eksik veya yanlış bildirilen hususların, sözleşmenin yapılmamasını veya değişik şartlarda yapılmasını gerektirecek nitelikte ise, önemli kabul edileceğinin belirtildiği, TTK 1445/(5) bent gereği Rizikonun gerçekleşmesinden sonra sigorta ettirenin ihmalinin belirlendiği ve değişikliklere ilişkin beyan yükümlülüğünün ihlal edildiği saptandığı takdirde, söz konusu ihlal tazminat miktarına veya bedele ya da rizikonun gerçekleşmesine etki edebilecek nitelikte ise, ihmalin derecesine göre, tazminattan veya bedelden indirim yapılacağının kanunda yer aldığını, sigorta ettirenin kastı hâlinde ise meydana gelen değişiklik ile gerçekleşen riziko arasında bağlantı varsa, sigortacının sözleşmeyi feshedebileceği bu durumda sigorta tazminatı veya bedelinin ödenmeyeceği, ancak ihlal edilen husus ile gerçekleşen riziko arasında bağlantı yoksa, sigortacının ödenen primle ödenmesi gereken prim arasındaki oran dikkate alarak sigorta tazminatını veya bedelini ödeyeceğinin düzenlendiğini, TTK 1437 maddesinde “Tazminat ve bedel ödemelerinde, bildirilmeyen veya yanlış bildirilen bir husus ile rizikonun gerçekleşmesi arasındaki bağlantı, 1439’uncu maddede öngörülen kurallar uyarınca dikkate alınır.’ denilmek suretiyle, sigortacı için önemli olan bir hususun bildirilmemiş veya yanlış bildirilmiş olduğu takdirde, sigortacının 1440’ıncı maddede belirtilen süre içinde sözleşmeden cayabileceği veya prim farkı isteyebileceği istenilen prim farkının on gün içinde kabul edilmemesi hâlinde, sözleşmeden cayılmış kabul olunacağı, önemli olan bir hususun sigorta ettirenin kusuru sonucu öğrenilememiş olması veya sigorta ettiren tarafından önemli sayılmaması durumu değiştirmeyeceğine işaret edildiğini, TTK 1452 madde anlamında “Koruyucu Hüküm” kapsamında olan TTK 1440. maddede caymanın, sigorta ettirene bir beyanla yöneltilmesini şart olduğu ve caymanın, on beş gün içinde sigorta ettirene bildirileceği, bu süre sigortacının bildirim yükümlülüğünün ihlal edilmiş olduğunu öğrendiği tarihten itibaren başlayacağı husususun ifade edildiği, dava dosyasında mübrez davalı sigorta kurulusunun delilleri arasında, davacının davalı ile dava dışı … Firması arasında düzenlenen proforma faturaya ve yine sigortalıları ile satıcı arasında tanzim olunan teklif formu ve satış sözleşmesine konu olup aynı zamanda sigortaya konu teşkil eden kurutma fırınındaki mevcut farklılıkların ilk aşamada ekspertiz süreci ve ekspertiz raporu ve bilahare Tekirdağ 1. Sulh Hukuk Mahkemesi marifetiyle yapılan tespit sonrasında düzenlenen Bilirkişi Raporu ile sigortacı tarafından öğrenildiği, ancak bu husus /husıslar ve/veya rizikoda meydana gelen derişikliklerin öğrenilmesine rağmen kanunda öngörülen süre içinde sigortacı tarafından sözleşmeden cayıldığına dair herhangi bir yazılı bildirim yapıldığına dair delil bulunmadığı, makinenin bedelinin 116.500.00 TL olduğu, sovtaj ve %10 muafiyet bedeli düşüldüğünde davacının talep edebileceği bedelin 103.850,00 TL olduğu, Yangın Sigortası Genel Şartlarının B-3 maddesinde yer alan 8.1 “Sigortacı kesinleşmiş olan tazminat miktarım en geç bir ay içinde sigortalıya ödemek zorundadır.” şeklinde ki düzenleme dikkate alındığında ekspertiz raporunun tanzimini takip eden 03.11.2013 tarihinden 30 gün sonraki 03.12.2013 tarihinde sigorta şirketinin temerrüdünün gerçekleştiği belirtilmiştir. Bilirkişi heyeti itirazların değerlendirildiği 06.12.2016 tarihli ek raporlarında; TTK 1445 uyarınca sigortacının sözleşme süresi içinde, rizikonun gerçekleşmesi veya mevcut durumun ağırlaşması ihtimalini ya da sözleşmede riziko ağırlaşması olarak kabul edilebilecek olayların varlığının öğrenilmesi halinde bu tarihten itibaren bir ay içinde sözleşmeyi feshetme veya prim farkı isteyebilme hakkına sahip olduğu, ancak dosya kapsamında bu hakkın kullanıldığını tevsik eden hususta herhangi bir belge bulunmadığı, dava konusu rizikonun meydana gelişi konusu ile sigortalı işletmede çıkan yangının nedenleri ve ihtimalleri arasında imatat/üretim hatası kaynaklı bir yangın tanımına yer verilmediği, davalı sigorta şirketi nezdinde açılan 240904013/2 sayılı hasar dosyasından atanan … Ltd. Şti. tarafından düzenlenen 03.11.2013 tarihli Ekspertiz Raporunda hasara konu fırın ile teminat altına alınan fırının özeliklerinin farklı olması nedeniyle sigortalının tazminat talebinin haklı görülmediği belirtilmiş ve yine “Malın ayıbından kaynaklanan hasarlardan sigortacının sorumlu olmadığını beyan ve iddia edilmiş ise de, oluşan hasarın ” ayıp” kaynaklı olduğu hususunda hiç birtereddüte yer vermeyecek şekilde yapılmış bir tespitin dava dosyasında bulunmadığı Kök Raporda ayrıntılarına yer verildiği üzere davalı sigortacının TTK’nunda düzenlemeleri kapsamında riziko ağırlaşması olarak kabul edilen hususlar ile ilgili kendi yükümlülüklerini süresi içinde yerine getirmemiş olması nedeniyle davacı sigortalısına karşı ileri süremeyeceği, sigortalı makinenin değeri olan 130.062,00 TL’den %10 muafiyet ve sovtaj bedeli düşüldüğünde sigortalının zararının 116.056.00 TL olduğu, TTK 1445/(5) bent gereği Rizikonun gerçekleşmesinden sonra sigorta ettirenin ihmalinin belirlendiği ve değişikliklere ilişkin beyan yükümlülüğünün ihlal edildiği saptandığı takdirde, söz konusu ihlal tazminat miktarına veya bedele ya da rizikonun gerçekleşmesine etki edebilecek nitelikte ise, ihmalin derecesine göre, tazminattan veya bedelden indirim yapılmasına ilişkin hakkın varlığının ve poliçe tanzimi sonrasında asıl kurutma fırını üzerinde kapasite arttırmak için yapılan değişiklikler nedenli yangın rizikosunun meydana geldiğinin mahkemece kabulü halinde: sigortalı kıymet dava konusu yangın sonrası tam ziyaya uğradığından (takdiren % 50 – rizikonun ağırlaşmasına sebebiyet veren sigortalınrn kusuru) oranında ödenecek tazminatın tenzili yoluna gidilebileceği bu halde talebi mümkün tazminat tutarının 58,023.00 TL olabileceği belirtilmiştir. 06.11.2013 tarihli Tekirdağ İtfaiye Müdürlüğü tarafından düzenlenen Yangın Raporu’na göre; sigortalı tesiste bulunan … Marka Mikrodalga Un Kurutma Fırınında yangın çıktığı, olayın paketleme bölümünde işin durmasına sebebiyet verdiği ve işletme genelinde elektrik tesisatında hasar/zarara yol açtığının belirtildiği, İtfaiye Raporunda yangın sonrası yapılan incelemelerde … marka un kurutma makinesinin fazla ısınarak makine üzerinde bulunan elektrik tesisatının şase yapmasıyla yangının başladığının ifade edildiği, 03.11.2013 tarihli Ekspertiz Raporunda; Üretici firmanın hasara konu fırını yaklaşık 5 aydır devreye almaya çalıştığı, taraflar arasında şifahi görüşmeler yolu ile bu aşamada saatte 3 ton kurutma kapasitesinin yakalanması için bakım iyileştirme ve revizyonların üretici tarafından bizzat sigortalıya ait fabrika mahallinde teknik personel desteği ile yapılmaya çalışıldığı, kurulan makine ile ilgili 2 nolu davalı tarafından davacıya herhangi bir CD ve kullanım kitapçığı verilmediği, orijinal teklifin (boy 12 m, yükseklik 120 cm, genişlik 125 cm ve saatte 3.000,00 kg/saat) olmasına rağmen, montajı yapılan makinenin (boy 6 m, yükseklik 195 cm genişlik 125 cm ve saatte 500,00 kg/saat) olduğunun belirtildiği ve hasara konu fırın ile teminat altına alınan fırının özeliklerinin farklı olması nedeniyle sigortalının tazminat talebinin haklı görülmediği belirtilmiştir. Tekirdağ 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2013/30 D.İş sayılı dosyasında, makine üzerinde yapılan keşif sonrası düzenlenen bilirkişi raporunda; Hasara konu “… marka Mikrodalga Un Kurutma Fırını” üzerinde tespite elverişli bir seri, model, üretim yılı bilgisi bulunmadığı, fırının yangın sonrası kullanılamaz hale geldiği ve 9,5 metre uzunluğunda 3 katlı, 133 cm genişliğinde, 180 cm yüksekliğinde fırının leasing şirketine ve kiracı tarafından verilen siparişe konu makine olmadığı, fabrikadan sökülen 5 katlı makinenin 2 katının sonradan yapılan imalat ile ilave olunduğu, makine üzerinde detaylı revizyon yapıldığı, bu revizyon sırasında 6 metre 5 katlı makinenin sökülerek, kurulan tek katlı makinenin fabrika bahçesine atılan şaseden sökülen parçalar ile 3 katlı hale getirilmesi işleminin “eski makinenin ortadan kaldırılıp aynı işlevi gören yeni bir makinenin” imalatı olarak adlandırıldığı, davacının makineyi talimat dışı kullanma ihtimalinin bulunmadığı ve çıkan yangında personel hatası olmadığı, yangının çıkış ihtimalleri arasında Makinenin üretici firmadan kaynaklanan imalat, dizayn, parça, işçilik montaj hatası sonucu yangın başlamış olabileceği, Makine Elektrik Kablolarının Isınması, Makine içindeki ısının yükselmesi, Rezistanslarının patlaması, Termal bant yerine ısıya dayanıklı bantla üretim, Makine iç kısmında yapılan revizyonlarla tuzun düşmesi ile oluşabileceği belirtilmiştir. Somut davada makine, Beşiktaş … Noterliğinin 25.04.2013 tarih ve … yevmiye sayılı “Düzenleme Şeklinde Finansal Kiralama Sözleşmesi” ile satın alındıktan sonra yaklaşık 7 ay sonra 06.11.2013 tarihinde yanarak hasarlanmıştır. Makineyi sigortalayan Leasing firmasının faturasına göre, davalı sigorta şirketinin teminat altına aldığı makinenin 3000 kg/saat, (%15 tolerans) giriş nemi %14, çıkış nemi %7, 6 metre boyunda, 155 cm yükseklikte, 125 cm genişlikte bir makine olduğu, hasarlanan makinenin ise 9,5 metre uzunluğunda 133 cm genişliğinde, 180 cm yüksekliğinde olduğu, makinenin davacı tarafından revize edildiği anlaşılmaktadır. Sigorta ettirenin borç ve yükümlülüklerinden olan beyan yükümlülüğü, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nda sözleşmenin yapılması sırasında, teklifin yapılması ile kabulü arasındaki sürede ve sözleşme süresi içinde olmak üzere üç şekilde yer almıştır. Bunlardan sözleşme süresi içindeki beyan yükümlülüğü TTK’nın 1444. maddesinde ”Sigorta ettiren, sözleşmenin yapılmasından sonra, sigortacının izni olmadan rizikoyu veya mevcut durumu ağırlaştırarak tazminat tutarının artmasını etkileyici davranış ve işlemlerde bulunamaz. Sigorta ettiren veya onun izniyle başkası, rizikonun gerçekleşme ihtimalini artırıcı veya mevcut durumu ağırlaştırıcı işlemlerde bulunursa yahut sözleşme yapılırken açıkça riziko ağırlaşması olarak kabul edilmiş bulunan hususlardan biri gerçekleşirse derhal; bu işlemler bilgisi dışında yapılmışsa, bu hususu öğrendiği tarihten itibaren en geç on gün içinde durumu sigortacıya bildiririr.” şeklinde düzenlenmiş ve bu yükümlülüğe aykırı davranışın yaptırımı aynı Kanun’un 1445/5. maddesinde ”Rizikonun gerçekleşmesinden sonra sigorta ettirenin ihmali belirlendiği ve değişikliklere ilişkin beyan yükümlülüğünün ihlal edildiği saptandığı takdirde, söz konusu ihlal tazminat miktarına veya bedele ya da rizikonun gerçekleşmesine etki edebilecek nitelikte ise, ihmalin derecesine göre, tazminattan veya bedelden indirim yapılır. Sigorta ettirenin kastı hâlinde ise meydana gelen değişiklik ile gerçekleşen riziko arasında bağlantı varsa, sigortacı sözleşmeyi feshedebilir; bu durumda sigorta tazminatı veya bedeli ödenmez. Bağlantı yoksa, sigortacı ödenen primle ödenmesi gereken prim arasındaki oranı dikkate alarak sigorta tazminatını veya bedelini öder” olarak belirlenmiştir. Davacının leasing yolu ile aldığı ve iş yerine kurdurduğu makinenin davalı sigorta şirketi tarafından sigortalandığı, sigortalının teminata konu makine üzerinde kapasite ve verimliliği arttırmak amacı ile değişiklik yaptığı, yangının makinenin elektrik aksamından çıktığı, davacı tarafından yapılan değişikliğin rizikoyu veya mevcut durumu ağırlaştırarak tazminat tutarının artmasını etkileyici davranış ve işlem niteliğinde bulunup bulunmadığı konusunda delillerin değerlendirilmediği anlaşılmıştır. Kabule göre de; Yangın Sigortası Genel Şartları’nın B.8-1 maddesi gereğince, sigorta teminatına dahil olan zarara ilişkin kesinleşen tazminat bedelinin, en geç bir ay içerisinde sigorta ettirene/sigortalıya ödenmesi zorunlu olup, bu sürenin sonunda ödeme yapılmaması halinde sigortacının temerrüdü nedeniyle davacı sigortalının faiz talep hakkı söz konusu olabilecektir. Olay sebebi ile ekspertiz raporunun 03.11.2013 tarihinde düzenlendiği bu tarihten itibaren bir ay içerisinde davalının teminatı ödemek zorunda olduğu, dolayısı ile davalı temerrüdünün 03.12.2013 tarihinde gerçekleştiği, mahkemece faiz başlangıcının hatalı olarak 11.11.2013 olarak değerlendirdiği anlaşılmıştır. Davalı, riziko tarihi itibari ile makinenin değerinin doğru hesaplanmadığını iddia etmişse de, bilirkişiler ek raporda riziko tarihi itibari ile makinenin değerinin 130.062,00 TL olduğunu belirtmişler, poliçede belirtildiği oran üzerinden %10 muafiyet ve sovtaj bedeli düşülerek bedeli hesapladıklarından bu konudaki istinaf başvurusu yerinde görülmemiştir. Tüm dosya kapsamına göre, mahkemece sigortalının teminata konu makine üzerinde hangi değişikliklerin yapıldığı, davacı tarafından gerçekleştirilen revizyonun rizikoyu veya mevcut durumu ağırlaştırarak tazminat tutarının artmasını etkileyici davranış ve işlem niteliğinde bulunup bulunmadığı konusunda dosya kapsamındaki delillerin değerlendirilmesi amacı ile uzman bilirkişi heyetinden bilimsel veri ve içeriğe sahip bilirkişi raporu alınması ve yukarıda açıklanan TTK’nu hükümleri çerçevesinde sonucuna göre karar vermesi gerekirken eksik inceleme, araştırma ve yetersiz bilirkişi raporu ile hüküm tesisi isabetli olmamıştır. Bu sebeble ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davalı tarafın istinaf başvurusunun esasa ilişkin sebepler incelenmeksizin KABULÜNE, 2-İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/101 Esas, 2018/261 Karar, 06/04/2018 tarihli kararının HMK 353/1a-6 maddesi gereğince KALDIRILMASINA, 3-Dosyanın, Dairemiz kararına uygun şekilde yargılama yapılmak ve yeniden bir karar verilmek üzere mahal Mahkemesine İADESİNE, 4-İstinaf yargılaması aşamasında duruşma açılmadığından istinaf vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, 5-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununu gereğince alınması gereken 59,30 TL istinaf maktu karar ve ilam harcının davalı tarafından peşin yatırılan 1.946,05 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 1.886,75 TL harcın davalıya İADESİNE, 6-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin İlk Derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1a-6 bendi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.25/11/2021