Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2018/2505 E. 2020/260 K. 30.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/2505 Esas
KARAR NO: 2020/260
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2014/728 Esas
KARAR NO: 2018/223
KARAR TARİHİ: 08/03/2018
DAVA: KOOPERATİF ÜYELİĞİNDEN İHRAÇ KARARININ İPTALİ
KARAR TARİHİ: 30/01/2020
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkillerinin 1997 yılı itibariyle davalı kooperatife üye olduklarını, üyelik doğrultusunda …’ın bir daire, …’ın bir daire ve …’ın iki daire satın aldığını, yapılan ödemeler sonrasında üyeliğin şartlarını ve satın alınan dairelerin nitelik ve kalan borç tutarının belirlenmesi için müvekiller ile müteahhit firma arasında 15/12/1998 tarihinde üç protokol düzenlendiğini, protokol gereği geçmişte ödenmiş miktarın her daire için 20.000 USD kabul edildiğini, bu tarihten sonra ise her daire için 13.000 USD 500 USD taksitler halinde ödenmesine karar verildiğini, müvekillerin sözleşme gereği tüm borçlarını dolar bazında davalı kooperatife ödediklerini, ödeme tutarlarının davalı kooperatif kayıtlarında mevcut olduğunu, müvekiller hakkında yapılan icra takibinde de beyan edilen ödemelerin müvekiller tarafından ödendiğinin kabul edildiğini, müvekillerinin hiçbir borcu bulunmamasına rağmen davalı kooperatifin 14/12/2012 tarih ve 254 sayıı kararı ile müvekillerin üyelikten çıkarılmasına karar verildiğini, üyelikten çıkarma kararının usul ve yasaya aykırı bulunduğunu ileri sürerek davalı kooperatifin 10/04/2012 tarihli 254 sayılı üyelikten çıkarılma kararının iptaline karar verilmesinin talep edildiği anlaşılmıştır.
CEVAP: Davalı taraf cevap dilekçesi sunmamıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece, davacılar hakkında verilen ihraç kararına dayanak olarak gösterilen ihtarnamelerin şekil şartı yönünden geçersiz oldukları, bu ihtarnamelere bağlı olarak sonuç doğuracak olan davacıların kooperatiften ihracına yönelik yönetim kurulu kararında usule aykırı olduğundan ihraç kararının iptaline karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde; davacıların 2004 yılında açtıkları davalarda kooperatifle hiçbir ortaklık ilişkilerinin bulunmadığını, kooperatife üye olmadıklarını açıklıkla belirterek, kooperatif taşeronu olan firmayla özel sözleşme yaptıklarını, paralarını o firmaya verdiklerini, muhataplarının o firma olduğunu, kooperatifle hiçbir hukuki ilişkilerinin bulunmadığını açıklıkla vurguladıklarını, o davalarda, davacılar kooperatife üye olmadıklarını, parayı kooperatifin işlerini yapan firmaya verdiklerini ve bu paraların iadesini isterlerken işbu davada ise parayı kooperatife ödediklerini belirterek üyelikten çıkarma kararının iptalini talep ettiklerini bu sebeple davacıların kooperatif üyesi olmadıkları yönündeki ikrarları doğrultusundan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE Dava, kooperatif ortaklığından ihraç kararının iptali istemine ilişkindir. Davacılar, kooperatif ortaklıklarından ihraç kararının iptalini talep etmiş olup; işbu talepleri bakımından mecburi dava arkadaşı değillerdir. Davacıların her birinin ayrı dava açması gerektiğinden, Harçlar Kanunu 30 ve 32. maddesine göre ihraç edilen davacı ortak sayısı kadar (eksik 2 adet) dava başvuru ve peşin harcın tamamlanması gerekir. Harçlar Kanunu’nun 32. maddesi gereğince eksik harç tamamlanmadan müteakip işlemler yapılmaz. Mahkemece, harcın ikmali için aynı Kanun’un 30. maddesi uyarınca süre verilerek, re’sen eksik harcın tamamlatılması, harç ikmal edildiğinde, yargılamaya devam edilmesi, aksi halde yatırılmış harçların hangi davacı için yatırıldığı davacılar vekilinden sorularak, diğer davacılar yönünden dosyanın işlemden kaldırılması, üç ay içinde davanın yenilenmemesi halinde açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekirken, eksik harçla davanın yürütülüp karar verilmesi de doğru olmamıştır. Açıklanan nedenlerle davalı vekilinin istinaf başvuru sebep ve gerekçeleri incelenmeksizin kamu düzenine ilişkin olup re’sen dikkate alınması gereken bu husus dikkate alınarak davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-a/4 maddesi uyarınca kabulüne, kararın kaldırılmasına, dairemiz kararı gereğince işlem yapılmak ve yeniden karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine kesin olarak karar verilmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davalı istinaf başvurularının esasa ilişkin sebepler incelenmeksizin KABULÜNE, 2-İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/728 E. 2018/223 K. 08/03/2018 tarihli kararının HMK’nun 353/1.a.4 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, 3-Dosyanın, dairemiz kararına uygun şekilde yargılama yapılamak ve yeniden bir karar verilmek üzere mahal mahkemesine İADESİNE, 4-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 83,50 TL başvuru harcı ile istinaf kanun yolu başvuru harcı 148,60 TL olmak üzere toplam 232,10 TL harcın davalı tarafından peşin olarak yatırılmış olan toplam 134,00 TL’ den mahsubu ile bakiye kalan 98,10 TL harcın davalıdan alınarak hazineye İRAT KAYDINA, 5-Davalı tarafın yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, 6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1.a.4 bendi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.30/01/2020