Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2018/248 E. 2020/1922 K. 22.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/248 Esas
KARAR NO: 2020/1922
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 08/03/2017
NUMARASI: 2014/1139 Esas, 2017/306 Karar
DAVA: Sıra Cetveline İtiraz
KARAR TARİHİ: 22/10/2020
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ Davacı vekili 26.05.2014 tarihli dava dilekçesinde, … A.Ş ‘nin Türkiye Metal Sanayicileri Sendikasının ( MESS) üyesi olduğunu, sendika anatüzüğünün üyelerin yükümlülükleri başlıklı 11. maddesinin “D” bendinde mali yükümlülükleri başlıklı bendi ile üyelerin üyelik aidatlarını sendikaya zamanında ödemekle yükümlü olduğunun hüküm altına alındığını, yönetmeliğin 2.maddesinde de üyelerden sendika gayelerini tahakkuk ettirmek ve faaliyetlerini karşılamak üzere yönetmelikte belirlenen usul ve esaslar dairesinde aylık üyelik aidatı tahsil edileceği hususuna yer verildiğini, ancak davalının yükümlülüklerine riayet etmediğini, 21 Aralık 1965 tarihinde üye olan davalının üye olduğu dönem için en son Aralık 2007 tarihindeki 19.500,00 TL ‘lik üyelik aidatının 13.500,00 TL ‘sini ödediğini, Ocak 2008 ile Kasım 2008 tarihleri arasındaki üyelik aidatlarını ise ödemediğini, anatüzüğün, üyelik aidatı başlıklı 43. maddesine göre üyelik aidatının günlük asgari ücretin bin katından fazla olamayacağından davalının üyelik aidatının daha önceki tahakkuk ve ödemelere göre tavandan hesaplandığını, buna göre Aralık 2007 ile 2008 dönemleri arasında ödenmemiş olan aylık üyelik aidat miktarlarının toplamı 234.130,00 TL ‘ye İlişkin dönem ve aidat miktarlarının sunulduğunu, alacağın iflas masasına 8 Ocak 2014 tarihinde yasal sürede bildirildiğini, alacağın tamamının reddine karar verildiğini belirterek, itirazlarının kabulü ile alacaklarının yeniden tanzim edilecek sıra cetveline yazılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, davanın öncelikle süre geçirildikten sonra açılmış ise süre yönünden reddi gerektiğini, sendika talebinin haksız ve fahiş olduğunu, talep edilen aidat miktarının doğru olarak hesaplanıp hesaplanmadığı hususlarında bilirkişi incelemesi yapılması gerektiğini savunarak davanın usul ve esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI; Mahkemece, bilirkişi raporuna göre davacı sendikanın müflis davalı şirketten İflas ettiği döneme kadar toplam, 125.376,62 TL ‘lik üyelik aidat alacağının bulunduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, 125.376,62 TL alacağın 4. sırada alacak olarak müflis şirketin İflas masasına kaydına, kalan kısımlar yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Karar, yasal süre içerisinde davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir. İstinaf nedenleri olarak, alacağın varlığının davacı tarafça dosya kapsamında ispat edebilmiş olmadığını, zira kabul edilen kısma İlişkin alacağın mevcudiyeti ve miktarının ticari kayıt ve belgelerle tartışmasız olarak ortaya konamadığını, alacağın varlığını kesin delillerle ispat edemediğini, kararın hatalı ve hukuka aykırı biçimde kesinleşmesi halinde iflas masasına alacak kaydı yaptıran diğer alacaklılarında hak ve menfaatlerinin ciddi olarak zarara uğrayacağını iddia ederek, kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dava, İİK nun 235. maddede düzenlenen sıra cetveline itiraz (kayıt kabul )davasıdır. İİK 235. maddede,sıra cetveline itiraz edenlerin, cetvelin ilanından itibaren 15 gün içinde iflasa karar verilen yerdeki ticaret mahkemesine dava açmaya mecbur olduğu düzenlenmiştir. Yasada belirtilen süre, hak düşürücü süre olup, taraflarca ileri sürülmese dahi mahkemece re’sen gözetilmesi gerekir. Somut davada, İstanbul … iflas Müdürlüğü’nün … dosyası için verilen İflas Müdürlüğünün 02.10.2014 tarihli cevabı yazısından, İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2011 / 415 esas sayılı dosyasında, 12.06.2013 tarihinde iflasına karar verilen … A.Ş ile ilgili sıra cetvelinin 18.05.2014 tarihli … Gazetesi ve 23.05.2014 tarihli ticaret sicil gazetende ilan edildiği, davacı tarafından müflis şirket masasına 234.130,00 TL alacak kaydı yaptırıldığı, talebin tamamının reddedildiği, red kararının 20.05.2014 tarihinde tebliğ edildiği, alacaklı tarafından masraf yatırıldığı belirtildiğinden, davanın hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır. Taraflar arasında, iflas eden şirketin davacı sendika üyesi olduğu, üyelik aidatına dair talebinin masa tarafından tümden reddedildiği konularında herhangi bir uyuşmazlık yoktur. Uyuşmazlık, davacı alacağını ispata yarar delillerinin olup olmadığı, uyuşmazlıkta müflis şirket defterlerinin incelenmesinin gerekip gerekmeyeceği, kararın hatalı ve hukuka aykırı olup olmadığıdır. Dosya kapsamından, İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/415 Esas, 2013/124 Karar ve 12.06.2013 tarihli kararla davalı şirketin İİK 177/4. fıkrası gereğince iflasına karar verildiği, İflas tasfiye işlemlerinin İstanbul … İflas Müdürlüğünün … nolu dosya üzerinden yürütüldüğü, davacı sendikanın 16 Kasım 1965 tarihli üye kayıt beyannamesi ile müflis şirketin limited şirket olarak üye kayıt talebinde bulunduğu, müflis şirkete ait Aralık 2007 dahil, Kasım 2008 dahil olmak üzere toplam 234.130,00 TL aidat borcu olduğuna dair çizelgenin davacı sendika tarafından düzenlendiği, davacı sendikanın 09.04.2014 tarihli dilekçe ile alacağın masaya kaydı amacı ile başvuru yaptığı ve başvuru dilekçesine üyelik aidat listesinin ekli olduğu, takibin masa tarafından, ekli belgeler uyarınca alacağın tamamının reddine karar verildiği ve davacının süresinde iş bu davayı açtığı anlaşılmıştır. Davacı tarafından delil olarak, davalı şirkete ait, aidat tahakkuk tahsilat durum raporu ve Türkiye İş Bankası hesap özet örneği ibraz edilmiştir. 12.05.2016 tarihli bilirkişi raporunda, vergi dairesi başkanlığı yazı cevabı, davacı delilleri, işveren üye kayıt fişi, sendika anatüzüğü, sendika üyelik aidatı, grev ve lokavt yardım fonu yönetmeliği, ödenmemiş üye aidatlarına İlişkin tablonun ibraz edildiği, gerek 2821 sayılı mülga Sendikalar Kanunu ve gerekse de halen yürürlükte olan 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanununda sendikanın, işçilerin veya işverenlerin çalışma ilişkilerinde, ortak ekonomik ve sosyal hak ve menfaatlerini korumak ve geliştirmek için meydana getirdikleri tüzelkişiliğe sahip kuruluşlar olarak tanımlandığı, 23. maddede üyelik aidatlarının yer aldığı, yapılan değerlendirmede bahsedilen kanun hükümlerinin dikkate alınacağı, ana tüzüğün üyelik aidatı başlıklı 43’üncü maddesinde, aylık üyelik aidatının üyenin bir takvim yılı içinde İş Kanuna tabi hizmet erbabına yapmış olduğu ve vergi dairesine muhtasar beyanname ile beyan ettiği aylık ücret ödemeler toplamının yüzde ikisi olduğunun belirtildiği, davacı sendikanın davacının anatüzüğü ve gerekse de dava konusu alacağın ait olduğu dönemde yürürlükte olan 2821 sayılı mülga Sendikalar Kanununda yer alan hükümlere göre davacı sendikaya üye olan işyerlerinin davacı sendikaya ödemek zorunda oldukları üye aidatlarının hesaplanacağı belirtilerek, yıllara göre asgari ücret tutarları, davacıya ödenmesi gereken aylık üye aidat tutarlarına esas alınacak verilere ait liste ve yıllar bazında, aylık aidat tutarları, ödenen ve ödenecek miktarlar listesi ve hesaplaması neticesinde, davalının ödemesi gereken toplam aylık aidat tutarının 138.876,62 TL, ödenen aidat tutarının 13.500,00 TL ve ödenecek aidat tutarının 125.376,62 TL olduğu belirtilmiştir. Davalı vekili 15.06.2016 tarihli dilekçe ile bilirkişi raporuna karşı beyanda bulunarak, talebin gerçeğe aykırı ve fahiş olduğunu belirterek itiraz etmiştir. Davalı vekili, gerek cevap dilekçesinde gerekse de rapora beyan dilekçesinde, ticari defterlerin incelenmesini talep etmediği gibi aidat bedellerinin kısmen veya tamamen ödendiğini veya müflisin sendika üyesi olmadığınına yönelik savunmada bulunmamıştır. Mahkemece, bilirkişi raporuna göre davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Bilirkişi raporu, dosya kapsamına, ilgili tüzük ve yönetmelik hükümlerine uygun, yeterli ve gerekçelidir. Kayıt kabul davasında, taraflar iddia ve savunmalarını alacak davasında olduğu gibi ispat etmekle mükelleftirler. Somut davada, davacı iddiasına dair delillerini dosyaya ibraz etmiştir. Davalı ise yukarıda ifade edildiği üzere, müflis ticari defterlerinin incelenmesine dair bir talepte bulunmadığı gibi aidat borcunun olmadığını veya ödediğini de savunmamıştır. Bu durumda, mahkemece müflis şirketin ticari defter ve kayıtlarının TTK hükümlerine göre re’sen incelenmesine karar verilebileceği düşünülse dahi, davalının yukarıda belirtilen şekilde savunması olmaksızın yapılan inceleme davaya hiçbir katkı sağlamayacağı gibi usul ekonomiside uygun düşmeyecektir. Diğer yandan, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 357/1. fıkrasında, ilk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunmaların dinlenemeyeceği, istinaf kanun yolu aşamasında yapılamayacak işlemler arasında yer almıştır. Açıklanan nedenle ve özellikle, müflis şirketin üye kayıt beyannamesi, kısmi ödeme, davalı tarafın söz konusu hususlarda aksine iddiada bulunmaması, bilirkişi raporunun hüküm kurmaya yeterli, açık ve gerekçeli olması ve HMK ‘nın ilgili hükümleri çerçevesinde davalı vekilinin istinaf nedenlerinin yerinde olmadığı kanaatine varılarak, istinaf başvurusunun reddine dair karar verilmesi gerekmekle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere, 1-İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/1139 Esas, 2017/306 Karar ve 08.03.2017 tarihli karar usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b/1. bendi gereğince esastan REDDİNE, 2- Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 83,50 TL başvuru harcı ile istinaf kanun yolu başvuru harcı 148,60 TL olmak üzere toplam 232,10 TL harçtan davalının peşin olarak yatırmış olduğu 117,10 TL harcın mahsubu ile bakiye 115,00 TL harcın tahsili ile hazineye irat kaydına, 3-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti hakkında karar verilmesine yer olmadığına, 4-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 164/2. fıkrası gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren 10 gün içinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.22/10/2020